Arama

Yerli Nedir?

Güncelleme: 23 Mart 2016 Gösterim: 833 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YERLİ sıt.
1. Taşınamayan, başka bir yere götûrülemeyen, sabit bir şey İçin kullanılır; yerli dolap terli yüklük.
Sponsorlu Bağlantılar
2. İçinde bulunulan bölgede yetişen bir ürün İçin kullanılır: terli sebzelerden, meyvelerden tatmak.
3. Yurt içinde üretilen, ortaya konan bir şey için kullanılır: terli mallar. Yerli film.
4. Yerli yerinde, kendi yerinde, bulunduğu yere uygun olarak: Her şey yerli yerinde bulunsun. || Yerli yerine, kendine özgü yera || Yerli yersiz, uygun, yerinde, sırası olup olmadığını düşünmeden; uluorta, saçma sapan, anlamsız; Yerli yersiz sorularla konuşmacıları kızdırdı.

—Biyocoğ. Belirli bir bölgede kendiliğinden yetişen hayvan ya da bitki türüne denir

—Vbrbil Bir kayacın, bulundukları yerde oluşmuş bileşenleri İçin kullanılır. (Eşanl. OTOKTON.) || Aynı düzeyde oluşmuş ve katılaşmış bir magma ve daha geni; anlamda bundan türeyen kayaçlar için kullanılır.

♦ sıf. ve a.
1. Yandığı yerde doğup büyüyen ve ataları da o yerden olan kimse için kullanılır: Ben bu kentin yerlislyim
2. Bir ülkede, sömürgeleşmeden önce yaşayan bir halk ve o halktan olan kimse için kullanılır: Avustralya yemleri. fert/ kadın lâf.

♦ a Tamlayan olarak, yeril halka özgü bir şeyi belirtir: fert/ mahallesi, fert/ kutu, derttanlılar'da kale muhetızianhiH komutanı durumundaki dizdarların buyruğunda görev ya bin go nalla askerlere verilen ad ferbil tektonik bakımdsH yer değiştirmemiş oluşum.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yerli
sıfat
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Taşınamayan, başka yere götürülemeyen.
2 . Belli bir bölgede yetişen.
3 . Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan:
"Yerli halıları gördüm; koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."- B. R. Eyuboğlu.
4 . sıfat, isim Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan (kimse):
"Ben buranın yerlisiyim, siz yabancı ve belki de geçicisiniz."- R. H. Karay.
"Delikanlının, köyün yerli gençlerinden olduğu anlaşılıyordu."- S. F. Abasıyanık.

Birleşik Sözler
yerli dolap
yerli malı
yerli yerinde
yerli yerine
yerli yersiz
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yerli ingilizcesi

1. local; indigenous, native; autochthonous; aboriginal.
2. locally produced, locally made, local.
3. domestic (as opposed to foreign).
4. immovable, not portable, built-in (piece of furniture).
5. person who is a native of a place, native, local; autochthon, aborigine.
– yerinde in its proper place; in place, in situ, in its original position.
– yerine into its proper place.
– yersiz (doing something) without stopping to consider whether or not it´s appropriate
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

12 Temmuz 2014 / karayel Oyunlar
4 Aralık 2008 / asla_asla_deme Mitoloji
11 Ekim 2011 / RuffRyders Arşive Kaldırılan Konular