Arama

Çanak Nedir?

Güncelleme: 9 Ocak 2017 Gösterim: 9.454 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Ağustos 2012       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

ÇANAK

Ad:  çanak.JPG
Gösterim: 328
Boyut:  17.1 KB

a. (esk türkç. çan, çanak'tan çanak).
Sponsorlu Bağlantılar
1. Çukur ve yayvan kap; bu kabın içindeki.
2. Kimi arap harflerinin çanağa benzer yuvarlak karınlı bölümü.
3.
  • Çanak ağızlı, ağzı büyük olan ya da sır saklayamayan, ağzı gevşek kimse için kullanılır: Çanak ağızlının biridir, ona sakın söyleme.
  • Çanak çömlek, kap olarak kullanılan, topraktan yapılmış mutfak eşyası.
  • Çanak gibi, ağzın ve küçük kapların büyüklüğünü belirtmek için kullanılır: Burnu küçücük, ama çanak gibi ağzı var. Çanak gibi fincan.(Çanak tutmak, çanak açmak, dilenmek; bir davranış ya da sözle kendisine kötü karşılık verilmesine yol açmak: Suç sende, lafa çanak tutuyor, sonra da inciniyorsun.
  • Çanak yalamak, dalkavukluk etmek.
  • Çanak yalayıcı, dalkavuk.
—Bot. Çiçeklerin çanakyapraklardan oluşan ve genellikte yeşil olan dış kılıfı. (Bk. ansikl. böl.)

—Denizbil. Özel bir su etkinliğiyle nitelenen kıyı bölgesi. {Yoğunlaşma çanağı ya da aşırı tuzluluk çanağı, herhangi bir denizin bir eşikte öbür kesimlerden ayrılan ve su bilançosu hep eksi olan bölümü. (Hidroloji özellikleri şunlardır: normalin üstünde tuzluluk; yüzeydeki ödünleyici su girişine karşılık, eşik düzeyinde su çıkış; sularda sınırlı bir tabakalaşma ve önemli düşey karışma [yüzey suyunun alta dalması]; derinlerdeki suyun yenilenmesi.) ll Yoğunluğun azaldığı çanak ya da tuzsuziaşma çanağı, herhangi bir denizin bir eşikle öbür kesimlerden ayrılan ve su bilançosu artı olan bölümü. (Hidroloji özel likleri şunlardır: normalin altında tuzluluk; yüzeyde hızla suyun çıkışı ve eşik düzeyinde ödünleyici su giriş; sularda belirgin tabakalaşma ve sınırlı düşey karışmalar; derin sularda durallaşma eğilimi.)

—Folk. Çanak yağması ya da çorba kapma, düğünlerde, bayram ve şenliklerde evlerin, hanların eşya ve yiyeceklerini yağmalamaya dayanan eski bir türk geleneği. (Bk. ansikl. böl.)

—Güz. sant. Ressamların boyalarını yumuşattıkları ya da sulandırdıkları küçük kap (cam, fayans, porselen, vb.); palete iliştirilen, içine yağ ya da terebantin konan küçük metal kap.

—Jeomorfol. Dışa akışsız çöküntü alanı. ll Uç çanağı, buzultaş yayının içinde, buzultaş yerleştiği sırada, buzul dilinin kapladığı yerde bulunan çöküntü alanı. (Uç çanağında genellikle bir göl ya da bataklık bir ova yer alır.)

—Mad. oc.
  • Damar grubu çanak, kontak taşlarının arasında damarla birlikte bulunan malzeme. (Dolgunun kısır ya da mineralleşmiş olmasına göre kısır çanak 'tan ve mineralleşmiş çanaktan söz edilir.)
  • Sivri çanak, yıkama aygıtlarında cevher içeren ve yıkama sularıyla sürüklenen ince parçacıkları toplamaya yarayan kap. (Bk. ansikl. böl.)
—Metalogr. Çanak çatlağı, sünek kanatlarla çevrili ve taneli düz bir kısım içeren tabak biçiminde çatlak.

—Mim. Dor sütun başlığında, abak altında bir tür yastık oluşturan yuvarlak ve içbükey büyük silme. Bir kubbeyi oluşturan bir kemertaşının karın bölümündeki çift eğrilik. ll Başlık çanağı, bazı sütun başlıklarının devrik çan biçimindeki sepet böbaşfık çanak lümü.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Ocak 2017 05:33
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Ocak 2017       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÇANAK
—Saraç. Çanak üzengi, ayak basacak yeri geniş ve çanak biçimli bir tür üzengi.
Sponsorlu Bağlantılar

—Yerbil. Yatay kesiti bir çember oluşturan ve düşey eksen çevresinde çökmüş bir katmandan kaynaklanan çöküntü alanı.

—Zool. Ayaksız kadeh biçimindeki çeşitli organlara verilen ad. (Örneğin koloniler oluşturarak yaşayan bazı hidraların iskelet locaları ya da kelebeklerin [yassı solucanlar, yapraksolucanlar] çekmenleri.) ll Böceklerin yumurta kanalının başlangıç bölümü; oviger iğne kılıfını içerir ve yumurtalığı oluşturur. ll Tutunmuş derisidikenlilerin gövdesinin küremsi bölümü; birbirine eklenen iskelet levhalarından oluşur. ll Bazı bilim adamlarının knidli poliplerin çanağına ya da iskeletsi duvarına verdiği ad. ll Calytoblastea öbeğinden hidra kolonilerinde, hidrantların ve gonoforların dibini örten kalın periderm.

♦ sıf. Jeomorfol. Çanak platform, çökmüş orta kesimi kalın çökellerle kaplı olan platform. (Karşt. ani. ANTEKLİZ.)

—Zootekn. Çanak üzengi, ayak basılan kısmı.

—ANSİKL. Bot. Çanak tomurcuğu sarar ve korur. Çiçek açıldığında dökülebilir (düşen çanak: gelincik) ya da genel olarak yerinde kalır. Hatta çiçek solduğu zaman bile büyümesini sürdürebilir (yapışık çanak: physalis). Çanak düzgün (aktinomorf) ya da iki yanlı bakışımlı (zigomorf ya da düzensiz), birbirine kaynamış çanak- yapraklı ya da ayrık çanakyapraklı olabilir. Çanakyapraklar taçyapraklar gibi renkli olursa (lale) buna taçsı çanak denir. Çanak dıştan bir çanakçık daha alarak katmerli de olabilir (çilek). Çiçek çevremi tek halka halindeyse, bu halka taç görünümünde olsa bile hep “çanak" diye anılır.

—Folk. Orta Asya Türkleri arasında yaygın bir gelenek olan çanak yağması, düğünlerin, özel günlerde yapılan şölenlerin vazgeçilmez öğelerindendi. (TOY.) Düğün ya da şölen sahibi, ne denli çok malı yağmalanırsa o kadar şan kazanırdı. (POTLAÇ ya da HANİ YAĞMA.) BU gelenek daha sonra Osmanlılar'ın saray töreleri arasına da girdi. Yeniçerilere ulufeleri dağıtılırken, bayram ve düğünler sırasında verilen şölenlerde yemek çanakları kapışılırdı. Çanak yağmalamak devlete bağlılığın, hoşnutluğun bir göstergesiydi. Bu yapılmazsa, asker arasında hoşnutsuzluk olduğu biçiminde yorumlandığı ya da bir başkaldırıya işaret sayıldığı için yağma, devletin önde gelenlerince dikkatle izlenirdi. Çanak yağması istenen biçimde gerçekleşirse padişaha müjde götürülür, kurbanlar kesilirdi. Ayrıca yeniçerilere verilen ulufeler her orta için ayrı ayrı torbalara konup bir odaya dizilirdi. Bunları almaya gelenler torbaları kapıp kaçarlardı. Böylece devlete bağlılıklarını belirtmiş olurlardı. Kanuni Sultan Süleyman'ın şehzadelerinin sünnet töreni nedeniyle düzenlenen şenlikleri betimleyen Nakkaş Osman'ın Hünername'sinde yer alan minyatürlerden, yalnız askerlerin değil ilmiye sınıfından olanların da padişaha bağlılıklarını belirtmek için çanak yağması yaptıkları anlaşılmaktadır.

Günümüzde Anadolu'nun bazı yörelerinde sönük bir biçimde de olsa, düğün evinin eşyalarını yağma etme geleneği sürmektedir. Düğün evinin verdiği yemekte yemek kaplarını yağma etme yakın döneme değin görülen bir uygulamaydı. Bazı halkbilimciler günümüzde büyük harcamalar yaparak düğün, nişan töreni düzenlemenin, çanak yağması geleneğinin kalıntıları olduğunu öne sürmektedirler.

—Mad. oc. Sivri çanaklar, su akıntısı üstüne seri olarak yerleştirilen ve büyüyen kesitli kaplardan oluşan hidrolik sınıflandırma aygıtlarıdır; dipleri koni ya da piramit biçimindedir. Çanaklardan sıvının geçiş zamanlarının farklı oluşu, birinden diğerine irilik ve yoğunluk bakımından bir sınıflandırma sağlar. Dipte toplanan çökeller alttan alınarak yıkama masalarına yollanır. Günümüzde bu aygıtların yerine daha gelişmiş çiseleme elekleri kullanılır; bu elekler aynı ilkeyle çalışır, ama daha az yer tutar ve daha duyarlı bir sınıflandırma sağlar.

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Ocak 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Çanak -ğı
isim
1 . (isim) Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap:
"Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı." - B. Felek

2 . Göz çukuru:
"Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu." - Ö. Seyfettin

3 . (bitki bilimi) Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü.
4 . (coğrafya) Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi.
5 . (sıfat, mecaz) Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik:
"O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler." - R. Erduran.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller:
  • çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar
  • çanak tutmak (veya açmak)
  • çanak yalamak
Birleşik Sözler:
  • çanak ağızlı
  • çanak anten
  • çanak çömlek
  • çanak yalayıcı
  • çanak yaprak
  • ayrı çanak yapraklılar
  • bitişik çanak yapraklılar
  • bülbül çanağı
  • çadır çanağı
  • çirişçi çanağı
  • dilenci çanağı
  • ışık çanağı
  • şarap çanağı
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Ocak 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
çanak ingilizcesi
1. bowl (especially an earthen one); mixing bowl.
2. bowl (of a tobacco pipe).
3. biol., anat. calyx.

– ağızlı
1. (someone, an animal) who/which has a large mouth, bigmouthed.
2. widemouthed (container).
3. (someone) who has a big mouth, who is a blabbermouth, who can´t keep a secret.

– anten satellite dish (for receiving television stations).
– çömlek crockery; pottery.
– gibi big (mouth, bowl, cup).
– tutmak/açmak /a/ to invite, ask for (trouble).
– yalamak to lick someone´s boots, kowtow, toady.

– yalayıcı
1. bootlicker, toady.
2. (someone) who is a bootlicker, toadying, fawning."
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

9 Ocak 2017 / ThinkerBeLL Sanat
23 Şubat 2016 / Sasuke Uchiha Coğrafya
6 Haziran 2009 / Kral_Aslan Rüya Tabirleri