Arama

Anason Yetiştiriciliği

Güncelleme: 21 Mart 2012 Gösterim: 27.727 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ocak 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ANASON

Sponsorlu Bağlantılar
Tanıtımı

Kökeni ve Yayılışı: Anason çok eski bir kültür bitkisidir. Kökeni tam olarak bilinmemektedir.
Bugün anason değişik iklim bölgelerinde yayılmıştır. Ancak sıcak iklim bölgelerindeki yaygınlığı daha fazladır. Kültürü birçok ülkede yapılmaktadır.

Botanik Özellikleri: Anason 30-50 (70) cm yükselebilen tek yıllık otsu bir bitkidir.
Kök ince, oldukça kısa iğ şeklindedir. Sap yuvarlağımsı olup, az veya çok tüylüdür.
Yapraklar bitkide bulundukları yere göre şekiller gösterirler. Alt yapraklar uzun saplıdır., şekilleri yuvarlağımsı kalp veya böbrek şeklindedir. Kenarları az veya çok derin dişlidir. Orta yapraklar az veya çok belirgin üç parçalı durumda olup temele doğru daralırlar. Üst yapraklar sapsız olup, genellikle dar mızrak şeklinde üç parçalıdır. Bu yapraklar bir yerde dallanma şekline dönüşmüş görünümdedir. Yapraklar halımsı tüylüdürler. Bitki toprak üstünün son üçte birinde dallanmakta ve bu dalların ucunda şemsiye tipinde seyrek tipli çiçek kümeleri bulunmaktadır. Bir çiçek kümesi 8-15 adet ışınımsı dalcıktan oluşmaktadır.Çiçeklerin muhafaza yaprakları ya yoktur veya tek yapraklıdır. Küçük muhafaza yapraklar ise iplik şeklindedir. Taç yaprakları ise 5 adet olup, beyaz renklidir. Yumurtalık iki tepeciklidir. İkişer torbalı 5 adet etaminleri vardır, yumurtalık iki gözlü dür.
Meyve sık veya kısa tüylü olup, yanlardan hafif basık armut şeklinde iki parçadan oluşur.

Kültürü
İklim ve Toprak İstekleri:
Anason sıcak, orta nemlilikte iklimden hoşlanır. Özellikle Ege, Marmara ve Güney Anadolu bölgeleri iklim yönünden uygun yörelerdir. Çimlenme ve başlangıçtaki gelişme devresinde rutubetli havalardan hoşlanmasına karşın, özellikle çiçeklenme döneminde serin ve nemli havalar bitkilerin hastalıklara yakalanmasına neden olmaktadır.
Anason özellikle kireç ve besin maddelerince zengin hafif veya orta ağırlıktaki topraklardan hoşlanır. Soğuk, ağır ve nemli topraklar anason tarımına uygun değildir.
Tohumluk: Anasonda 1000 dane ağırlığı meyve parçalara ayrılmış durumda küçük meyvelilerde 1-1.5 gr, büyük meyvelerde 2.5-3 gr'dır. Çimlenme kabiliyeti nin % 70'den az olmaması gerekir.
Çimlenme denemesi oda sıcaklığında 21 gün sonra tamamlanır. Çimlenme kabiliyeti kısa sürede azalır. Bu nedenle yeni tohum kullanılması öngörülmektedir. Piyasada kökene göre büyüklükleri oldukça farklı anasonlar bulunmaktadır. Bunların gelişim hızları da oldukça değişiktir. Büyük meyveli tip (İspanyol tipi) daha verimlidir. Ayrıca özellikle endüstride çay karışımlarında daha çok aranır. Küçük meyveli tipler ise uçucu yağ bakımından daha zengindir.

Yetiştirme Tekniği: Anason gübrelenmiş çapa bitkilerinden veya tahıllarından sonra gelir. İlk çıkışı çok yavaş geliştiğinden yabani otlara karşı oldukça hassastır. Bu nedenle anasonda sıra arası mesafesinin dar tutulması önerilmektedir.
Anason ekimi ılıman iklimlerde ilkbaharda Mart ve Nisan aylarında yapılmaktadır. Hâlbuki subtropik bilgelerde kış aylarında ekimi mümkündür. Verim ekim zamanına göre büyük varyasyon göstermektedir. Ege bölgesinde elde edilen verilere göre en uygun zaman Şubat başıdır.
Anasonda ekim serpme ve sıraya olarak yapılmaktadır. Serpme yöntemi, en fazla Antalya-Denizli-Burdur ve İzmir yörelerinde yapılmaktadır. Bu gibi yerlerde yabani otlarla elle devamlı mücadele etme zorunluluğu vardır. Şayet yabani ot fazlalaşır ise verim düşmesi yanında özellikle kötü etki yapmaktadır. Sıraya yapı lan ekimde, sıra arası en az 25 cm olmalıdır. Ekim normal tahıl mibzeri ile yapılabilir. Dekara ortalama 2-2.5 kg tohum atılır. Tohumun fazla derine düşmemesi gerekir. Bu nedenle toprak hazırlığı yapıldıktan sonra ekimden önce bir merdane geçirilmeli, böylece tohumun toprakla teması iyi bir şekilde sağlanmalıdır. Ekim derinliği 1-3 cm arasında değişmelidir. İklim koşullarına bağlı olarak ekimden 2-3 hafta sonra çimlenme olmaktadır. Anasonda iyi bir gelişme için yeterli suyun toprakta bulunması gerekir.
Anasonda bakım önemli bir yer tutmaktadır. Yabancı ot en önemli sorundur. Mücadelede mekanik yöntem uygulanmakta, özellikte sıraya ekimi yapılanlarda vegetasyon döneminde 2-3 defa çapa yapılması gerekmektedir. Ayrıca kimyasal yöntemden de yararlanılmaktadır.
Gübreleme anasonda önemlidir. Özellikle azotlu gübre miktarı verim ve kalite yönünden çok önemlidir. Yüksek dozdaki azot bitkinin vegetatif aksamının fazla artmasına neden olmaktadır. Ayrıca yüksek dozdaki azotlu gübre uçucu yağ oranını da belirli ölçüde düşürmektedir. Ancak belirli miktardaki azotlu gübre uçucu yağ oranını düşürmeden verimi arttırmaktadır.
Anasonda hasat ana çiçek topluluğundaki meyvelerin kahverengileşmeye başladığı devrede yapılmaktadır. Meyveler olgunlukta kolayca döküldüğünden şayet hasada geç kalınacak olursa verim kaybı meydana gelir. Bu nedenle tam olgunlaşmadan hasat gereklidir. Hasat ya yolunmak ya da biçilmek suretiyle yapılmakta, yolunan veya biçilen bitkilerin demetler yapılarak tarlada veya harman yerinde kurutulması gerekmektedir.
Ege bölgesinde anason hasadı Temmuz başında yapılmakta ancak bu tarih sıcak bölgelere doğru daha erken zamana, ılıman iklimlerde daha geç devreye kaymaktadır. Kurutulan bitkilerin harmanı genellikle dövenlerle yapılmaktadır. Özellikle biçimden sonra demetler kurtulur. Demetler yağmura maruz kalmamalıdır. Aksi takdirde meyvelerin rengi koyulaşır. Böylece kalite düşer.
Kurutma suni koşullarda da yapılabilir. Ancak bu takdirde kurutma sıcaklığının 35-40 oC'nin üstüne çıkmaması gerekmektedir.
Verim: Anasonda verim bölge ekolojik koşullarına, yetiştirme tekniğine ve kullanılan çeşide göre büyük değişiklik göstermektedir. Bornova koşullarında İspanya, Çeşme ve Isparta kökenli anasonların Kasım, Şubat ve Mart aylarındaki ekimlerinde en yüksek verim Şubat ekiminden elde edilmiş bulunmaktadır.

Tüketim
Kullanılan Bitki Kısmı: Fructus Anisi


İçerdiği Etken Madde: Anason meyvesi uçucu yağ içermektedir. Bunun oranı % 1.5-3 arasında değişmektedir. En düşük uçucu yağ oranının % 2 olması istenir. Uçucu yağın en önemli maddesi Trans-anethol'dur. Bu uçucu yağın % 80-90'ını oluşturur. Anasonun kendine özgü kokusu ve tatlımsı tadı bu maddeden ileri gelmektedir. Anasona kokusunu veren ancak tadı tatlımsı olmayan diğer bir madde de Menthlychavicol-ısoanethol'dur.

Kullanımı : Anason midevi, karminatif, iştah açıcı ve koku verici etkilere sahiptir. Karminatif etkisi mide ve bağırsaklarda fermantasyona engel olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca anason bazı içkilerin hazırlanmasında da kullanılmaktadır.

Ayrıca Bknz

Anason (Pimpinella anisum)




Son düzenleyen asla_asla_deme; 26 Mayıs 2010 13:24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anason Yetiştiriciliği

Sponsorlu Bağlantılar
Anason sıcak ve güneşli iklimi sever. Rutubetli iklimden, çiçeklenme devresindeki yağışlardan, kuru ve sıcak esen rüzgarlardan oldukça zarar görür. Rüzgar zararını önlemek için kuzeyi kapalı yerler tercih edilmelidir.

Anason (Pimpinella anisum L.) yaklaşık 1500 yıldır, eski Mısırlılar'dan beri kültürü yapılan bir bitkidir. Ülkemizde tıbbi ve baharat bitkileri arasında önemli bir yere ve ihracat payına sahiptir. Anason %1-6 oranında uçucu yağ içerir ve yağın %70-85'ni anetol oluşturur. Anason uçucu yağı alkollü içeceklerde aroma verici olarak kullanılır. Ayrıca anason baharat olarak kullanıldığı gibi mideyi kuvvetlendirici ve öksürüğe karşı olan olumlu etkisinden dolayı eczacılıkta da kullanılır. Ülkemizde anason çiçeklenme döneminde yağış almayan geçit bölgelerine adapte olmuştur. Anason ekilişinin % 87'si İç Ege, %12'si ise Akdeniz Bölgesi'ndedir ve yıllık üretimi 8-15 bin ton civarındadır. Anason çoğunluğu Denizli, Burdur, Muğla, Antalya illerinde olmak üzere daha az oranda da Bursa, Balıkesir, Afyon, Uşak ve İzmir illerinde yetiştirilmektedir. Üretimin bir bölümü başta A.B.D. olmak üzere değişik ülkelere ihraç edilmektedir. Yıllık ihraç miktarı 3-4 bin ton ve elde edilen gelir de 5-10 bin Amerikan Doları arasında değişmektedir. Ülkemiz dışında diğer Akdeniz ülkeleri, Hindistan, Güney Rusya, Meksika, Çin, Afganistan ve Güney Amerika'da da tarımı yapılmaktadır.

Kullanım Alanları

En büyük oranda içki yapımında kullanılmaktadır. Bunun yanında vücut ısısını arttırıcı, solunumu kolaylaştırıcı, uyku getirici ve ağrı dindirici özelliklerinden dolayı tıp ve eczacılıkta da kullanılmaktadır. Kek ve çörek gibi gıda maddelerinde katkı maddesi olarak kullanıldığı gibi diş macunu yapımı gibi bazı sanayi kollarında da kullanılmaktadır.

İklim ve Toprak İstekleri

Anason sıcak ve güneşli iklimi sever. Rutubetli iklimden, çiçeklenme devresindeki yağışlardan, kuru ve sıcak esen rüzgarlardan oldukça zarar görür. Rüzgar zararını önlemek için kuzeyi kapalı yerler tercih edilmelidir.

Besin maddelerince zengin, çabuk tavagelen, tavını koruyan, havalanabilen gevşek geçirgen topraklarda kolay çimlenir, büyüme ve gelişme hızlı olur.

Tarla Hazırlığı:

Anason ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki kere derin olarak, ekimden önce de gerekiyorsa bir kere yüzlek sürülmelidir. Ekim öncesi sürümden sonra diskaro veya benzeri bir aletle yüzlek işleme ile tohum yatağı hazırlanır. İyi hazırlanmış tohum yatağı anason tohumlarının çimlenmesi ve çıkışı için gereklidir.

Kültürü:

Anason ekimi, ılıman iklimlerde ilkbaharda mart-nisan aylarında, daha sıcak bölgelerde ise sonbahar veya iklimin uygun olduğu kış aylarında yapılabilir. Ekim serpme veya sıraya yapılabilir. Ancak sıraya ekim, yabacı ot mücadelesi, hasat ve ilaçlama gibi bakım işlerinde mekanizasyona olanak sağladığından tercih edilmelidir. Serpme ekimde ise tarlaya tohumun homojen dağıtılması söz konusu olmadığı gibi, ekim derinliği de ayarlanamadığından derin düşen tohumlar çıkmaz, yüzeyde kalanlar ise çimlenemez. Sıraya ekim mibizerle yapılabilir. Sıra arası mesafe makine parkındaki mevcut olanaklara göre ayarlanabilmekle beraber 45cm sıra arası ve 1-2 kg/da tohum atılması tavsiye edilir. Ekimden 2-3 hafta sonra anason çıkışları başlar. Çıkış öncesi yağmur yağması durumunda toprak yapısına bağlı olarak toprak yüzeyinde kaymak tabakası oluşabilir. Anason kaymak tabakasına karşı oldukça hassas olup, bu tabaka anason çıkışını engeller. Bu durumda anason çıkışını sağlamak için kaymak tabakası kırılmalıdır. Anason çıkıştan sonra yabancı otlara oranla oldukça yavaş geliştiğinden, bu devrede yabancı ot mücadelesi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir.

Anason verim ve kalitesini doğrudan etkileyen uygulamalardan birisi de gübrelemedir. Özellikle azotlu gübre miktarı çok önemlidir. Yüksek dozdaki azot, bitkinin yeşil aksamının artmasına ancak tane bağlama ve uçucu yağ oranlarının düşmesine neden olmaktadır. Gübre ihtiyacını belirlemek için en emin yol toprak analizi yapılmasıdır. Anasonda toprak altı gübresi olarak uygulanmak üzere saf madde olarak dekara 5 kg azot, 5-7 kg fosfor ve 8-10 kg potasyum isabet edecek şekilde gübreleme yapılmalıdır.

Anason kazık köklü olmasına rağmen, kökleri fazla derine gitmez. Bu yüzden gelişme döneminin başlangıcında sulama gerekebilir. Ülkemizde kültürü yapılan anason populasyonlarının suya duyarlılıkları farklı olup, Çeşme anasonu diğer populasyonlara göre kurağa oldukça dayanıklıdır.

Anasonun fazla hastalık zararlısı olmamakla beraber, yetiştiriciliğin yapıldığı yıldaki iklim koşullarına ve üst üste anason ekilmesine bağlı olarak halk arasında mantar hastalığı olarak bilinen Macrophimina phaseoli ve anason güvesi zararı görülebilir. Bu durumda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine başvurulmalı ve ekim nöbeti uygulamaya özen gösterilmelidir.

Hasat ana çiçek dallarındaki tanelerin kahverengileşmeye başladığı devrede yapılmalıdır. Ege Bölgesi'nde anason hasadı temmuz başında, daha sıcak bölgelerde ise daha erken devrede yapılmaktadır. Taneler olgunlaştıkça kolayca döküldüğünden, hasatta geç kalınmamalıdır. Hasat bitkileri yolma veya dipten biçme şeklinde yapılmaktadır. Hasat edilen bitkiler demetlenerek kurutulur ve harman edilir. Anason demetleri kurutulmaları esnasında, yağmura maruz kalmaları durumunda, anason tanelerinde renk kararmakta ve kalite düşmektedir.

Anasonda dekara verim ekolojik koşullara, yetiştirme tekniğine ve kullanılan tohumluğun kalitesine bağlı olarak 45-110 kg arasında değişmektedir.

Kaynak: Ali Osman Sarı, Bilgin Oğuz

biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
21 Mart 2012       Mesaj #3
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Anason Tohumu
Anason Tarihçesi
İÖ 1500'lü yıllardan başlayarak eski Mısırlılar, Romalılar, anasonu yiyecek ve içeceklerine çeşni katmak üzere eklemişler, onu bizzat ilaç olarak kullanmışlardır. Mısır'da İÖ 1500'lerden kalma Ebers papirüsünde anasona ilişkin bilgiler vardır. Pythagoras da (İÖ 580-500) anason tohumlarının kokusundan söz eder. Yine Dioskorides (I. yy), Calinos (II. yy) bitkinin sağlığa yararlarına dikkat çekerler. Charlemagne 812 yılında tarımının yapılmasını emreder. 1305 yılında ingiltere'de vergiye tabi tutulur.
İslam hekimlerinden Cabir (9. yy), Eşref bin Muhammet (1 5. yy), Salih bin Nasrullah (öl. 1669) ve Ömer Şifai (17. yy) anasonu çeşitli rahatsızlıklara karşı ecza olarak önerirler.
Ünlü İslam hekimi Razi (854-932) "Bağırsak gazlarına karşı naneyle anasonu kaynatıp içiniz" der.

Anason


Birde anason yağı vardır.
Anason Yağı
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...

Benzer Konular

12 Temmuz 2016 / Alvarez Ocean Botanik
14 Mart 2013 / _Yağmur_ Taslak Konular