Arama

Çeltik (Pirinç) Yetiştiriciliği

Güncelleme: 15 Haziran 2012 Gösterim: 44.535 Cevap: 2
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Çeltik Yetiştiriciliği

Sponsorlu Bağlantılar
celtik1


Toprak İsteği
Toprak isteği bakımından seçici değildir. Su geçirgenliği az, derin, tınlı ve besin maddelerince zengin topraklarda daha iyi yetişir. Çeltik tarımı için optimum pH 5.5-7.5 arasıdır. pH'sı 3-8 arasında değişen topraklara da uyum sağlayabilir. Tuzlu toprakların ıslahında en ideal bitkilerden biridir. Topraktaki eriyebilir tuz yoğunluğu 600 ppm 'in altında olmalıdır.
Ekim Nöbeti
Aynı tarlaya üst üste sürekli çeltik ekilirse verim düşer, yabancı otlar ve hastalıklarla mücadele zorlaşır. 2-3 yıl üst üste çeltik ekildikten sonra tarlaya yem bitkilerinden birisi ekilmelidir. Baklagil yem bitkileri topraktaki azot bileşiklerini arttırdığı için tercih edilmelidir.
Toprak Hazırlığı
Arazi tesviye işlemleri küçük parsellerde tesviye bıçağı,daha geniş parsellerde hafif ağırlıklı grayder ya da lazerle çalışan tesviye aleti ile yapılır. Sonbaharda derin sürüm yapılmalıdır. İlkbaharda tavalar yapıldıktan sonra diskaro veya kazayağı ile işleme yapılır.
Tohumluk
Tohumluk hastalıklardan, yabancı otlardan ve kırmızı çeltik tohumlarından temizlenmiş ve sertifikalı olmalıdır. Mümkünse 3-4 yılda bir sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Ekilecek tohum miktarı çeşidin özelliklerine, ekim zamanına ve toprağın verimlilik durumuna göre değişir. Küçük daneli çeşitler 15kg/da, orta daneli çeşitler 17-18 kg/da ve iri daneli çeşitler 20 kg/da tohum ekilebilir. m2 ye atılacak tohum 500-600 adettir.
Tohumların Ekime Hazırlanması
Tohumlar 2 gün önce su içine konulup ön çimlendirme yapılır. Ön çimlendirme esnasında çeltik yanıklık hastalığı ile mücadele amacıyla fungusitlerden birisiyle (Benomyl, Carbendazim) ilaçlama yapılmalıdır. Beyaz uç nemotoduyla mücadele için ön çimlendirmeden önce tohumlar 55-60C sıcak suda 10 dakika tutulması tavsiye edilmektedir.
Ekim Zamanı
Ekim zamanını yetiştirilecek çeşidin vejetasyon süresi, hava ve sulama suyu sıcaklığı belirler. Çeltik için çimlenme ve fide devresinde en uygun sıcaklık 18-35 derecedir. Çeltik ekimi yapılması için su sıcaklığının en az 12 derece olması gerekir. Bölgemizde Mayıs ayının 1.haftasından sonra ekim yapılması uygundur.
Ekim Yöntemi
Ekim yöntemleri 1.Serpme (elle, gübre saçıcıları ile, uçakla), 2.Mibzerle 3. Fideleme. Ekimden önce tavalar iyice bulandırılmalı ve tohum üstünde ince mil örtüsü oluşması sağlanmalıdır. Tohumlar toprak yüzeyine tutunduktan 3-4 gün sonra tavalardaki su boşaltılır. Tavalara 5-6 gün sonra ince bir su verilir.
Gübreleme
Öncelikle çeltik ekilecek tavalardan toprak numunesi alınıp tahlil ettirildikten sonra gübre kullanılmalıdır. Çeltik için tavsiye edilen azotlu gübre, Amonyum Sülfat gübresidir . Dekara 80 kg kullanılmalıdır. Amonyum Sülfat gübresinin yarısı ekimle birlikte, yarısı da ekimden 55-60 gün sonra uygulanabileceği gibi; bir kısmı ekimde, bir kısmı kardeşlenme başlangıcında ve geri kalan kısmı da ekimden 50-60 gün sonra kullanılmalıdır.
Çinko noksanlığı pH' sı yüksek olan sodik topraklarda ve toprak düzlemesi sırasında fazla toprak alınmış sahalarda görülür.
Dekara ekim öncesi Fosforlu gübre olarak 20 kg Triple Süper Fosfat (TSP) gübresi verilmelidir. Çinko eksikliği varsa ekim öncesi 1-2 kg/da Çinko sülfat veya Çinko oksit kullanılmalıdır. Ekim sonrası ortaya çıkan çinko eksikliğinde, çinko sülfat salkım oluşum devresi başlangıcında 5-7 gün önceye kadar üstten püskürtme şeklinde gübreleme yapılabilir.
Sulama
Su yüksekliği bitkilerin gelişmesine bağlı olarak, yükseltilir ve maximum gelişme devresinde 15 cm civarında tutulur. Hasattan 20-30 gün önce tavalara su akışı durdurulur ve tavalardaki mevcut su boşaltılır. Erken dönemde su kesmek danelerin tam anlamıyla dolmasını önler ve pirince işleme sırasında kırık oranının artmasına sebep olur. En uygun sulama suyu sıcaklığı 25-30 derecedir. Çimlenme için maximum su sıcaklığı 42-44 derecedir. Bu sıcaklıklardan sonra çimlenme olmaz. Gelişmenin her devresinde 30 0C'nin üzerindeki sıcaklıklar ürüne olumsuz etki yapar.
Fide gelişimi sırasında, herhangi bir devredeki su kesilmesi, yabancı ot tohumlarının çimlenmesini teşvik eder ve yeni yabancı otların ortaya çıkmasına sebep olur. Bitki boyu su yüksekliğinden etkilenir. Su yüksekliği arttıkça bitki boyu ve dolayısıyla yatma artarken, salkım sayısı azalır. Yüksek sulama suyu sıcaklığı, salkım sayısını azaltır ve başakçıktaki sterilite oranını arttırarak verim üzerine olumsuz etki yapar. Sulama suyu yetersizliği durumunda 3 gün sulama 2 gün su kesme veya 8 gün sulama 3 gün su kesme şeklinde sulama yapılabilir.
Hasat ve Harman
Salkımların %80'nin saman rengini aldığı, alt kısımdaki danelerin sert mum dönemine ulaştığı zaman çeltik hasat edilir. Bu dönemde danelerin rutubet oranı % 22-24 arasındadır. Erken hasatta olgunlaşmamış tebeşirimsi, yeşil daneler nedeniyle verim ve randıman düşer. Geç hasatta ise kuşlar ve kemirgenler gibi hayvan zararı ile kırık dane oranı artar. Kurutma problemi ortaya çıkar.
Kurutma
Çeltik mahsulünün güvenli depolanması için rutubet oranının %14' ün altına düşürülmesi gerekir. Güneş altında kurutma yapılırken; çeltik ürünü sert beton veya benzeri zemin üzerine serilir. Sergi kalınlığı 4-5 cm' yi geçmemelidir. Kürek veya tırmıkla sık sık karıştırılmalıdır.
Depolama
Depolama sırasında çeltik rutubeti %14'ün altında olmalıdır. Yüksek olursa mikroorganizma faaliyeti ve böcek zararı artar. Ambar nispi rutubeti %60'ın altında olmalı, sıcaklık da mümkün mertebe düşük tutulmalıdır. Çuvallar ağaçtan yapılan platformda yığılarak depolanırsa, çuvallarla zemin arasında hava sirkülâsyonu sağlanmış olur. Tohumluk olarak kullanılacak çeltikler 2 yıldan fazla depolanacaksa mutlaka dane nemi % 13 ün altında ve ortam sıcaklığı 100C civarında olmalıdır.
Ç.k Yanıklığı Hastalığı (Pyricularia oryzae)
Bu hastalığa bruson, kurt boğazı, sam vurması, pas gibi isimlerde verilmektedir. Bitkinin yaprak ayasında, kınında,sap ve salkım kısımlarında görülmektedir. Kontrolü, dayanıklı çeşit ekmek, aşırı azotlu gübre kullanımından kaçınmak, sık veya geç ekim yapmamak, hasat sonrası tarlada anız bozmak, münavebeli ekim yapmak. Ekimden önce uygun fungisitlerle (Benomyl, Carbendazım etkili maddeli ilaçlarla) 100 litre suya 200 g ilaç karıştırılarak tohum ilaçlaması yapılmalıdır. Bunun için tohum çimlendirmek amacıyla su içerisine bırakıldığında 24 saat ilaçlı su içerisinde bekletilir. Hastalık tarlada görüldüğünde; Benomyl etkili maddeli ilaçlarla 100 litre suya 60 g ilaç veya Carbendazım etkili maddeli ilaçlardan biri ile dekara 150 g kullanılarak bir hafta ara ile iki, gerekirse üçüncü ilaçlama, yeşil aksam ilaçlaması olarak uygulanmalıdır.
Ç. Kök Boğazı Çürüklüğü
(Fusarium moniliforme)
Hastalık etmeni mantardır. Bu hastalığa yakalanan bitkiler zayıf ve soluk görünümdedir. Tarlada bazı hasta bitkilerde normallerinin iki katı kadar uzayabilen ince cılız kardeşler çıkar. Bu boy uzaması her zaman görülmeyebilir. Salkım çıkarma döneminde tümüyle beyaz görünen bitkiler normallerinden çok önce salkım oluştururlar ve beyaz renkli olan salkımlarda sadece boş kavuzlar bulunur. Alt kısımlarda (1. ve 2. boğumlarda) fungusun beyaz veya pembe misel ve konidi kümeleri görülebilir. Hasada yakın devrede tohum kabuğu altına yerleşerek , hasatta elde edilen tohumlarla taşınırlar. Kontrolü: münavebe yapmak, hastalıksız tohum kullanmak, yüksek dozda azotlu gübre kullanmamak ve yanıklık hastalığında anlatıldığı gibi tohum ilaçlaması yapmak.
Çeşit Seçimi
Tohumluk olarak ekilecek çeşitlerin mutlaka sertifika belgesi bulunmalıdır. Osmancık 97, Ribe, Rocca, Sürek 95, Kıral ve Baldo çeşitleri bölgemiz için tavsiye edilebilir

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
15 Eylül 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Pirinç (Çeltik) Tarımı
MsXLabs.org & Temel Britannica & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar

Pirinç başlıca, 45° kuzey, 35° güney enlemleri arasında kalan tropik, astropik ve ılıman bölgelerde yetiştirilir. Pirinç tarımında sulu ve kuru olmak üzere iki yöntemden yararlanılır. Yaygın olarak kullanılan sulu yöntemde ürün suyun içinde yetiştirilir. Bu yüzden akarsu ve göl kıyılarındaki alüvyonlu, düz topraklar yeğlenir. Oysa bazı yüksek yerlerde, aynı öbür tahıllar gibi, suda bekletilmeksizin doğ­rudan toprağa ekilen pirinç çeşitleri de var­dır.
Pirinç, birbirinden alçak setlerle ayrılan içi su dolu bölmelerde yetiştirilir. "Tava" denen bu bölmeler yakındaki akarsulardan arklarla akıtılan suyla doldurulur. Önceden özel ça­murlu yataklarda çimlendirilen pirinç fideleri ortalama 15 cm uzunluğa eriştiğinde asıl yerlerine, yani tavalara dikilir. Fideler bol su ve güneşin etkisiyle hızla büyüyüp gelişir. Bu süreç içinde ara sıra tavaların suyu boşaltıla­rak yabani otlar temizlenir. Pirinç tarımı­nı tehdit eden en önemli öğelerin başında kuraklık, yabani otlar, kuşlar ve böcekler gelir.
Pirinç yaklaşık 6-9 aylık bir süre sonunda, yaprakları sararmaya başladığında hasat edi­lir. Hasat, tavaların suyu boşaltılıp toprak kuruduktan sonra yapılır. Tarlada kalan sap­lar genellikle mandalara yedirilir. Pirinç tarı­mı ABD gibi bazı ülkelerde makinelerle yapılıyorsa da, aslında pek çok bölgede genel­likle insan gücüne dayanır.

Pirincin Kullanımı

Dünyada üretilen pirincin büyük bölümü doğrudan yiyecek olarak tüketilir. Ama, ta­nelerin kavuzları yenmeden önce çıkarılır; bu işlem azgelişmiş kırsal bölgelerde genellikle havana benzer çukur kaplann içinde tokmak­larla dövülerek, gelişmiş ülkelerde ise maki­nelerle yapılır. Makineyle temizlenen pirinç­lerde kavuzlar tümüyle alınıp taneler bembe­yaz, parlak bir hale gelir. Öbür ilkel yöntem­de ise pirinç tanelerinin üstünde kısmen kavuz artıkları kalır. Daha çok tanelerin görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan bu işlemler aslında ürünün besleyici değerini yitirmesine neden olur. Çünkü pirinç taneleri­nin dış katmanları insan sağlığı için çok gerekli bir madde olan Bı vitaminince (tiyamin) zengindir. Nitekim, te­mel besini pirinç olan azgelişmiş bölgelerde, kaba temizlenmiş pirinç insanların Bı vitami­nini alabilecekleri tek kaynaktır. Bu yüzden, uzunca bir süre kaba temizlenmiş pirinç yeri­ne, kavuzları tümüyle çıkarılmış, parlatılmış pirinçle beslendiklerinde, Bı vitamini yoklu­ğundan kaynaklanan beriberi denen bir hasta­lığa yakalanırlar.
Pirinç taneleri öğütülerek un ve nişasta da elde edilir. Pirinç unundan yapılan hamur maya tutmadığı, yani kabarmadığı için ekmek yapımında kullanılmaz. Ama gene de As­ya'nın doğusundaki bazı bölgelerde pirinç unundan gözleme gibi bazı yassı hamur ürünleri yapılır. Pirinç unu ve nişastası en çok sütlü tatlı yapımında ve pastacılıkta kulla­nılır.
Japonya'da pirinçten mayalandırılarak saki denen bir çeşit bira yapılır. Çin ve Hindistan' da da buna benzer alkollü içkiler hazırlanır. Pirinç haşatından sonra arta kalan saplar, pirinç kepeği ve tanelerin parlatılmasından kalan un hayvanlara yedirilir. Ayrıca, sapla­rından şapka, yer yaygısı, çanta ve ayakkabı gibi bazı hasır eşya yapılır. Pirinç köklerinin yakılmasıyla elde edilen küller ise pirinç tarlalarının toprağına gübre olarak katılır. "Pirinç kâğıdı" denen bir çeşit kâğıdın yapıldığı bitkinin ise pirinçle hiçbir ilgisi yok­tur.
Türkiye'de pirinç tarımının büyük bölümü Marmara, Karadeniz ve Ege bölgelerinde yapılır. Pirinç ekimi yapılan 53 bin hektarlık alandan alınan ürün 165 bin tondur; bu üretimde en büyük pay Edirne ilinindir. Edirne'yi Çorum, Samsun, Sinop. İzmir, Ma­nisa, Balıkesir ve Kastamonu izler.

Pirincin İşlenmesi ve Yan Ürünleri

  • Pirinç kabuğu: Pirinç tanesini içine alan dış kaplama veya kabuk tabakası. Kabuk yenilmez
  • Pirinç kepeği: Pirincin üst tabakası. Tahıllarda, karışımlarda ve vitamin konsantrelerinde bir bileşendir ve pirinç kepeğinin gıda kalitesinde olmayan cinsleri hayvan yemlerinde kullanılır.
  • Pirinç kepeği yağı: Pirinç kepeğinden çıkartılan yüksek kaliteli bir yemeklik yağdır.
  • Kırık taneler: Bir tam tanenin dörtte üçünden küçük olan pirinç taneleri. Pirinç unu yapımında ve evcil hayvan mamalarında kullanılır.
  • Pirinç unu: Öğütülmüş kabuksuz veya esmer pirinçtir. Alerjenik değildir ve bu da onu, glütene ve buğday unu ürünlerine karşı alerjisi bulunanlar için bir buğday alternatifi olarak çok değerli hale getirir. Pirinç hamuru, cips ve başka aperatif yiyecekler ve kahvaltı amaçlı tahıl ürünleri üretilmek üzere tabaka haline getirilebilir.
Pirinç Çeşitleri
  • Uzun taneli pirinç: Uzunluğu eninin 4 veya 5 katı olan uzun ve ince taneler. Pişirildiğinde tane tane, hafif ve yumuşak olur.
  • Orta boy taneli pirinç: Uzunluğu eninin 2 veya 3 katı olan, uzun taneli pirinçten daha kısa ve geniş taneler. Pişirilmiş taneler daha nemli ve yumuşak olur ve uzun taneli pirince göre birbirine yapışma eğilimi daha fazladır.
  • Kısa taneli pirinç: Kısa, tombul, hemen hemen yuvarlak olan tanelerdir.
  • Aromatik pirinç: Kavrulmuş fındık veya patlamış mısıra benzer bir doğal aroması ve tadı vardır. En yaygın yerli aromatik pirinçler basmati, jasmine ve della'dır.
  • Tatlı pirinç: Kısa, tombul, opak taneli pirinç. Pişirildiğinde pirinç şeklini kaybeder ve çok yapışkan ve glütenli olur.
Amerikan pirinci
17. yy'da bir Hollanda gemisinin kaptanı, Güney Caroline Valisine, gemisinde yaptıkları onarıma karşılık teşekkür etmek için kargo olarak taşıdığı pirinç tohumlarından bir kısmını verdi. Bu birkaç tohumun bugün bildiğimiz Amerikan pirinç endüstrisini kurduğu söylenir. Tayland, Hindistan ve Vietnam'dan gelen pirinçlerle birlikte Amerika'nın pirinç üretimi dünya pazarında lider konumuna geldi.
Bugün bile Amerikan pirinci Amerikan keşif ruhundan kar sağlamaktadır. Örneğin, 50 yıl önce endüstriyel pişirme prosesi ABD, de geliştirildi. Bu buhar basıncı prosesinin bir sonucu olarak kabuklu pirinç tanelerinin dış tabakalarındaki besinlerin çoğunluğu pirinç tanesi içinde korunmaktadır. Ayrıca, haşlamanın bir sonucu olarak, pişirme özellikleri yanısıra yiyecek firması için onu mükemmel bir ürün haline getiren başka bir kalite özelliği de önemli ölçüde geliştirildi. Haşlanmış Amerikan pirinci (kolay pişer) çiğ halde sarı olmasına rağmen pişirildiğinde beyazlaşır. Yapışmaz ve tane tane kalır...

Dünya Pirinç Üretimi
Ad:  pirinc.png
Gösterim: 1392
Boyut:  13.5 KB
Çeltik daha ziyade tropikal ve suptropikal iklim şartlarında, güney ve güneydoğu Asya ile Afrika'da yaygın olarak yetiştirilir.

Mineraller ve Vitaminler

100 gr pişirilmemiş haşlanmış pirinçte mineral ve vitaminler şöyledir:
  • Sodyum 5,000 mg
  • Potasyum 120,000mg
  • Kalsiyum 60,000 mg
  • Magnezyum 31,000 mg
  • Demir 1,500 mg
  • Fosfor 136,000mg
  • E vitamini 0,130 mg
  • B1 vitamini 0,100 mg
  • B2 vitamini 0,070 mg

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
15 Haziran 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Pirinç
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Buğdaygillerden, otsu tarım bitkisi (Oryza sativa) ve bunun yenen tohumu. Anayurdu Güney Asya'dır. Tropikal ve yarıtropikal bölgelerde de yetiştirilir. Çok eskiden beri bilinen ve bugün de dünya nüfusunun yaklaşık yarısının başlıca besin maddesi olan bir bitkidir. Uzak Doğu'dan batıya ve Türkiye'ye İranlılar aracılığıyla geçti. Bir yıllık bir bitki olmakla beraber çok sıcak bölgelerde iki yıllık çeşitleri de yetişir. Boyu 1-1,5 m., gövdesi bütün buğdaygiller gibi düğümlü, yaprakları kınlı ve şeritsidir. Çiçekleri bileşik salkım durumundadır. Her bir çiçek, kavuz adı verilen kabukla örtülü tek bir tohum taşır. Kavuzundan ayrılmamış pirince çeltik denir. Pirinç tanesinde B vitamini ve % 70-80 oranında nişasta vardır. B vitamini kavuzun altındaki dış zarda bulunur. Kavuzlar ayıklanırken dış zarlar da çıkarılırsa, böyle pirinçlerle sürekli beslenenlerde, B vitamini noksanlığından doğan beriberi hastalığı görülür. Pirinç tarımı için nemli iklim ve özellikle sulak arazi gereklidir. Bitki yarım metre yükseklikteki su içinde yetişir. Ayrıca suyun tutulabilmesi için toprak killi olmalıdır. Öte yandan, pirinç tarımı yapılan alanlar, bu özellikleriyle, sıtma hastalığının yayılmasına yol açabilecek bir ortamı da oluşturduklarından buralarda özel önlemler almak gereklidir. Dünya pirinç üretiminde Hindistan başta gelir (toplam ürünün 3/4'ü). Pirinç, Türkiye'nin önemli tarım bitkilerinden biridir. 1980'de 52.000 hektar alandan 143.000 ton ürün alınmıştır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

27 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
29 Ocak 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Nisan 2013 / Misafir Soru-Cevap
2 Şubat 2012 / GüNeSss Türkiye Coğrafyası
9 Şubat 2016 / Baturalp X-Sözlük