Kur'an-ı Kerim ve 19 Sayısı
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar
Son yıllarda Kur'an-ı Kerim'in bir mucize yönü daha keşfedilmiş ve dikkatler bunun üzerinde toplanmıştır. Kur'an'ı Kerim'in bu mucizesi 19 sayısı ile ilgilidir. Kur'ân'da 19 sayısı ile ilgili, 19 sayısına dayalı bir düzen vardır. 19 sayısı ile ilgili bu düzenin olağanüstü yanı nedir, diye bir soru akla gelebilir. 19 sayısını yeri geldikçe herkes kullanıyor, onunla hesap kitap yapıyor, denebilir. Fakat Kur'an'daki durum çok değişiktir. 19 sayısının Kur'an'daki kullanılışı, bu sayıya dayalı olarak kurulan sistem, bu sayının günlük hayatta kullanılmasından çok farklıdır.
Şu nokta herkesçe kabul edilir ki, 19 sayısı 2, 5, 10, 100... gibi kendisi ile kolay ve rahat hesap kitap yapılabilen bir sayı değildir. Katları kolay alınamaz, kendisi ile kolay kesirsiz bölüm yapılamaz. İşte kullanılışı zor bu sayı ve kadarının, Kur'ân'da, insanların hiçbir zaman üstesinden gelemeyeceği yoğunlukta kullanılışına, bu sayı ile perçinlenen bir düzenlemeye şahit olmaktayız.
Kur'ân'da 19 sayısı Müddessir sûresi (74. sûre) 30. âyetinde geçmektedir:
"Cehennem insanları yakıp kavurandır. Üzerinde 19 melek var. Biz o ateşin muhafızlarını hep meleklerden kıldık, sayılarını da ancak kâfir olanlar için bir fitne yaptık..." (Müddessir sûresi, 29-30-31)
Bu sayının aynı zamanda Kuran'ın tüm teftip ve düzeninde rolü bulunduğu, anahtar âyet olduğu gerçeği ancak zamanımızda anlaşılabilmiştir. Bu sayı ile ilgili sırrın ancak gelecekte anlaşılacağına Kur'an'ın şu anlamdaki âyetinin delâlet ettiği sanılmaktadır:
"Rabbinden Muhammed'e bir mucize indirilse ne olur, derler. Ey Muhammed onlara de ki: Gaybı bilmek Allah'a mahsustur. Bekleyin, doğrusu ben de sizinle birlikte beklemekteyim..." (Yunus sûresi, 20)
Daha önce belirttiğimiz gibi, Kur'an-ı Kerim'in nazmı, üslûp ve belagatı, ihtiva ettiği konuları, verdiği haberleri bakımından birçok mucize yönü vardır. Kur'an her çağa hitap eden ebedî bir mucizedir. 19 sayısı ile ilgili mucizesinin anlaşılması çağımıza nasip olmuştur. Anlaşılması daha sonraki çağlara nasip olacak mucizeleri de elbette vardır.
Şimdi 19 sayısının Kur'an'daki kullanılışının anlaşılması en kolay olanları sıralayacağız:
Kur'an-ı Kerim'in ilk âyeti besmeledir. Bu ilk âyeti oluşturan harflerin toplamı 19'dur.
Alâk sûresinin (96. sûre) ilk âyeti, Kur'an'ın ilk inen âyetidir. "Yaratan Rabbinin adıyla oku" anlamındaki bu âyetten sonra da devamı olan dört âyet inmiştir. Kur'an'ın ilk inen âyetleri olan toplam bu beş âyetin kelimelerinin toplamı 19'dur. Bu 19 kelimenin harflerinin toplamı da 19x4= 76'dır. Yani bu âyetlerin harflerinin toplamı 19'un katıdır. Bu surenin bütününün ayet sayısı da 19'dur. Ve bu 19 âyetin toplam harfleri 19x15=285'tir. Yani 19'la bölünebilen bir sayıdır. Bu sûre sondan başa doğru 19. sûredir. Yalnızca bu sûredeki 19 sayısına dayalı tertip dahi Kur'an'ın Allah kelâmı olduğunu isbata yeterlidir. Fakat biz Kuran'ın 19 sayısı ile ilgili mucizesinden örnekler vermeye devam edeceğiz.
Kur'an'da bütün olarak son inen sûre Nasr (110. sûre)'dır. Bu sûrenin kelimelerinin toplamı 19'dur.
Kur'an'da 114 sûre bulunduğunu biliyoruz. Bu 114=19x6 demektir.
Kuran'ın ilk âyeti olan besmele 114 sûreden 113'ünün başında vardır. 9 sûre olan Tevbe sûresinin başında besmele yoktur. Hâlbuki besmele ile 19 sayısı arasında sıkı ilişki vardı. Bu ilişki Kur'an'daki hesaplı düzenin önemli bir bölümünü oluşturur. 114 sûreden bir tanesinde besmelenin eksik olması ilk planda büyük bir aksaklık olarak göze batar. Gerçekte ise hesapta bir aksaklık yoktur. Çünkü Tevbe sûresinin başında eksik olan besmele Nemi sûresi içinde geçmektedir. Böylece Kur'an'daki besmele sayısı yine 114 olmakta, bu da 19x6 etmektedir. Besmelesi eksik olan Tevbe sûresi ile eksik olan besmelenin ortaya çıktığı Nemi sûresi arasında tam 19 sûre vardır. Bu da dikkate değer bir noktadır.
Kur'an'ın ilk âyeti olan besmelenin harflerinin 19 olduğunu görmüştük. Besmelenin bütün Kuran'da 114 defa geçtiğini de biliyoruz. Besmeledeki hesabîlik bu kadarla bitmez. Daha başka mucizeler de gizlidir besmelede. Besmelenin içindeki bütün kelimeler Kur'an'da 19 sayısının katları olarak geçmektedir. Besmelenin ilk kelimesi olan "Ism" Kur'an'ın bütününde 19 defa, ikinci kelimesi olan "Allah" 19x142 = 2698 defa, üçüncü kelimesi olan "er-Rahman" 19x3=57 defa tekrarlanmıştır. Besmelenin dördüncü ve son kelimesi olan "er-Rahim" sözü ise 115 defa geçiyor. Görüldüğü gibi, 115, 19'la bölünebilen bir sayı değil. Hesap burada şaşmış gibi görünüyor. Gerçekte ise hiçbir şaşma ve sapma söz konusu değildir. Yalnız burada biraz dikkat etmeyi gerektiren bir incelik vardır. Kur'an'da 115 defa geçen "er-Rahim" kelimesinin 114'ü Allah'ın isimlerinden biri olarak tekrarlanmakta, yalnız bir tanesi Peygamberimiz (S.A.V.)'in sıfatı olarak zikredilmektedir. Allah'ın isimlerinden bir isim olarak tekrarlanan 114 "er-Rahim" yine 19x6=114 etmektedir.
Bu bölümde biz, Kur'an'da 19 sayısına dayalı mucizeli hesabın en kolay anlaşılan örnekleri üzerinde durduk. Bu örnekler dışında da yine 19 sayısı ve bu sayı ile kesirsiz bölünebilen daha birçok incelikler mevcuttur. Fakat verdiğimiz örnekler bile kör gözleri açmaya, bağlanmış basiretleri çözmeye yeterlidir. Bu kadarı dahi Kur'an'ın insan eseri olamayacağını belgeler. Bu derece elle tutulur, gözle görülür, açık seçik gerçeklere tesadüf deyip geçivermek, sağlıklı akıl sahibi kimseler için mümkün değildir.
"Eğer bu Kuran Allah'tan başkasından gelmiş olsaydı içine pek çok ayrılık (çelişki) bulunurdu." (Nisa sûresi, 12)
mealindeki âyet inatçı ve inkarcılara en güzel cevaptır. Okuması yazması bile bulunmayan bir peygamberin, Kur'an gibi akılları durduracak mucize eseri kendiliğinden ortaya çıkarması nasıl düşünülebilir?
Kur'an-ı Kerim hacminde ve 19 sayısı ile perçinlenmiş bir ilim, ahlâk ve iman kitabının insanlar tarafından ne kadar yazılabilmesi ihtimali bulunduğu şeklinde bir soruya kompüterin verdiği cevap 626 önünde 24 "o" dır. Bu demektir ki, insanların böyle bir kitap meydana getirmeleri imkânsızdır (Hilmi Işık, Kur'an ve Bugünkü İndiler, s.73-74).
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!