Arama

Secavent Alametleri (Vakf İşaretleri)

Güncelleme: 14 Mart 2011 Gösterim: 27.587 Cevap: 1
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
10 Temmuz 2010       Mesaj #1
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
~ Secavent Alametleri ~

Sponsorlu Bağlantılar
-alıntıdır-

Kur’an-ı kerimde kelimelerin üstünde bulunan secavent denilen işaretler vardır. Mesela:

[Mim]: Vakf-ı Lazım: Muhakkak durmalıdır. Geçildiğinde mananın bozulacağına işarettir. Kur'an'da 84 yerde geçmektedir.

[]: Vakf-ı Mutlak:Sözün tamam olduğu yerlerde bulunur. Vakıf evla vasıl caizdir. Durmak tercih edilir geçmek de mümkündür.

[Cim]: Vakf-ı caiz: Geçmek de durmak da caizdir. Vakıf evla vasıl caizdir.Lakin durmak gecmekten evladir.

[Ze]: Vakf-ı Mücevvez: Vasl evla vakıf caizdir. Gecmek durmaktan evladir. Durulduğunda geriden alınmasına gerek yoktur.

[Kaf]: Cevaz vardir. Ekseri Ulema gecmistirdurmak da caizdir.

[]:Vakf-ı La: Durulmaz! Manasi Latekif. Lâ bulunan yerde durulursa önceki kelime ile birlikte tekrar okunur. Ayet-i kerime sonunda durunca tekrar edilmez.

[Gıf]: Durmak vaciptir manasi “sen dur” demektir..

[sad]: Vakf-ı Murahhas: Zaruret dolayısıyla durulabilecek yerde bulunur. vAsl evla vakıf caizdir. Durulursa geriden alınmaz.

[Ayn]: Ruku alametidir. Bir konu veya kıssanın bittiğini yenisinin başladığını gösterir. Hatimle namaz kıldıranlar için konu bütünlüğü açısından bir işarettir.. Ayrıca aşr-ı şerifler için de bir ayn dan diğer ayn harfine kadarki kısımlar okunmaktadır.


[3 nokta]: Vakf-ı Muanaka yada Vakf-ı Murakabe: Bu üç noktanın birisinde durulur. Eğer üzerinde üç nokta olan birinci kelimede durulursa üç nokta olan ikinci kelimede durulmaz. Eğer üzerinde üç nokta bulunan birinci kelimede durulmazsavirguli ikinci üç nokta bulunan kelimede durulur. Her ikisinde de durmamak veya her ikisinde de geçmek caiz değildir.

misal:
Kadr suresinde emrin ve selamün kelimeleri üzerinde üç nokta vardır. Emr diye durulunca selamün hiye diye devam edilir. Birincide durmayıp emrin diye devam edilirse selam kelimesinde durulur.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Mart 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Durak ve Secavendler
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Kur'an'a nokta ve harake konma­sından sonra âyetleri birbirinden ayır­mak için aralarına duraklar konmuş­tur. Bu duraklar önce basit bir daire şeklinde konmuş sonra hem durak hem süs görevi yapacak şekilde geliş­tirilmiş ve bugünkü halini almıştır. Bugün çoğu mushaflarda bu durak­lar içine âyet numaraları da konmuş­tur. Daha sonra bunlara ilave olarak koyucusunun adından ötürü Secavend denen işaretler konmuştur. Bun­lar da anlam göz önüne alınarak âyet­lerin gerekli yerlerine veya âyet son­larına konmuş normalden daha kü­çük harflerdir. Bunların başlıcaları "Mim", "Tı", "Cim", "Ze", "Lâmelif" ve "Ayn" harfleridir.
  • "Mim" bulunan yerde mutlaka dur­mak gerekir. Geçilirse, anlam bozu­lur.
  • "Tı" bulunan yerde de durulma­lıdır, geçmek doğru değildir.
  • "Cim" durmak geçmeye tercih edilmelidir, anlamına gelir.
  • "Ze" durmak müm­kün olmakla beraber geçmeyi tercih etmelidir.
  • "Lâmelif" durmamak gerektiğini, durulursa anlamın bozula­cağını ifade eder. Nefes yetişmeyip durulduğu takdirde geriden almak ge­rekir. Yalnız bu harf âyet sonunda ise, durulduğu zaman geriden alın­maz.
  • "Ayn" bir kanunun veya kıssa­nın bitip yenisinin başladığını bildirir.
Bütün bu işaretler Kur'an ilimleri ko­nusunda büyük âlim Gazneli Ebu'l Fadl Muhammed b. Tayfur Secavendî (öl. 1164) tarafından konduğu için Secavend işaretleri denmiştir.
Sûrelerin adını, Mekke'de mi, Medine'de mi nazil olduklarını, kaç âyet ihtiva ettiklerini belirten sûre başlıkları ile; cüz (Kur'an'ın 20 sayfalık her bölümü) ve hizip (Kur'an'ın beş sayfalık her bölümü) işaretleri de son­radan konmuştur. Bunlar hem estetik (görünüş güzelliği verecek) hem de okumada ve ezberlemede kolaylık sağlayacak biçimde konmuştur.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

13 Kasım 2009 / Misafir Edebiyat
4 Aralık 2012 / virtuecat Müslümanlık/İslamiyet
27 Ocak 2015 / yeşil gözlü Soru-Cevap
16 Aralık 2016 / ThinkerBeLL Edebiyat
20 Kasım 2015 / ThinkerBeLL Edebiyat