Arama

Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu

Güncelleme: 19 Mart 2017 Gösterim: 11.092 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Temmuz 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu

Ad:  Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu1.jpg
Gösterim: 4745
Boyut:  67.7 KB

Almanca HEİLİGES RÖMİSCHES REİCH, Latince SACRUM ROMANUM İMPERİUM, Avrupa’da 8. yüzyıldan 1806’ya değin korunan imparatorluk kurumu.
Sponsorlu Bağlantılar

Batı Avrupa’da 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla ortadan kalkan imparatorluk unvanı 800’de Papa III. Leo tarafından canlandırılarak Frank kralı Charlemagne’a verildi. Karolenj soyunun tükenmesinin yol açtığı yeni bir aradan sonra ise 10. yüzyıl ortalarından imparatorluğun yıkılışına değin hemen hemen kesintisiz olarak Alman kraliyet hanedanlarınca kullanıldı.

1157’de kutsal imparatorluktan (sacrum imperium) söz edilmekle birlikte sacrum Romanum imperium deyimi ancak 1254’ten sonra kullanılmaya başladı. 1034’te İmparator II. Konrad’ın egemenliğindeki topraklar Roma İmparatorluğu olarak biliniyor, II. Otto (ö. 983) Roma imparatoru adıyla anılmakla birlikte, öncüllerine yalnızca “august imparator” deniyordu. Kutsal Roma İmparatoru unvanı hiçbir zaman resmen kullanılmadı, ama tarih metinlerinde hükümdarlar bu adla anıldı. Veliahtlara ise “Romalıların kralı” dendi.

İmparatorluk toprakları başlangıçta bugünkü Almanya, Avusturya, Çek ve Slovak cumhuriyetlerinin batısı, İsviçre, Fransa’nın doğusu ve Felemenk’in yanı sıra İtalya’nın kuzey ve orta kesimlerini kapsıyordu. Buna karşılık hükümdar genellikle Alman kralıydı; imparatorluğun temelini de her zaman Alman toprakları oluşturuyordu. İmparatorluk, 15. yüzyıl ortalarından sonra Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu olarak anılmaya başladı.

Önceleri papalıkla ittifak içinde olan imparatorluk, 11. yüzyıl ortalanndan 13. yüzyıl ortalarına değin Hıristiyan Avrupa’nın önderliğini ele geçirmek için papalarla uzun bir mücadeleye girdi. Bu çatışmanın etkisiyle azalan gücü 16. yüzyıldaki Reform hareketi sırasında Katolik imparator ile Protestanlığı benimsemiş Alman prensleri arasındaki uyuşmazlık yüzünden daha da.sarsıldı. İzleyen çatışmalar sonunda, Almanya’yı büyük yıkıma uğratan Otuz Yıl Savaşları’na (1618-48) yol açtı. 1648’den sonra imparatorluk imparatorun kâğıt üstünde kalan otoritesi altında, yan bağımsız devletlerin oluşturduğu gevşek bir birliğe dönüştü. Bu dönemde Fransız yazar Voltaire bu kurumun “ne kutsal, ne Romalı, ne de bir imparatorluk” olduğunu söyledi.
Bütün şiddetli çekişmelere karşın, imparatorlukla papalık ortaçağ boyunca yakın bir ilişki içinde kaldı. 16. yüzyıl başlarına değin Alman elektör prenslerince imparator seçilen Alman kralı papanın elinden taç giydi. I. Maximilian (hd 1493-1519), papanın taç giydirmediği ilk imparator oldu. Ardılı V. Kari (Şarlken) 1530’da papanın elinden taç giydiyse de bunu izleyen savaş ve yıkım döneminde terk edilen bu geleneğe bir daha dönülmedi.
Ad:  1.jpg
Gösterim: 2024
Boyut:  98.3 KB
15. yüzyıl başlarında seçimlerden resmen vazgeçilmemekle birlikte hem imparatorluk unvanı, hem Alman Krallığı fiilen Habsburg (1740’tan sonra Habsburg-Lorraine) hanedanının tekeline geçti. Napoleon Bonaparte, Kutsal Roma-Germen imparatorunun AvrupalI hükümdarlar arasındaki geleneksel üstünlüğünü ele geçirmek amacıyla 10 Ağustos 1804’te kendini Fransa imparatoru ilan edince, imparatorluk soyunun son temsilcisi II. Franz “Avusturya imparatoru” unvanını aldı. 6 Ağustos 1806’da II. Franz’ın Kutsal Roma-Germen imparatoru unvanını bırakmasıyla Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu resmen sona erdi.

1871-1918 arasındaki Alman İmparatorluğu, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun mirasçısı olduğunu vurgulamak için çoğu zaman İkinci Reich (Almanca Reich: “imparatorluk”) diye anıldı. Aynı mantıkla Adolf Hitler de Nazi Almanyası’na Üçüncü Reich dedi.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 19 Mart 2017 01:44
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
16 Ağustos 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu3.jpg
Gösterim: 1482
Boyut:  85.0 KB
Roma-Germen İmparatorluğu

I. Otto (Büyük) tarafından kurulan imparatorluk (962-1806). Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu adıyla da bilinir. İ.S. 476 yılında yıkılan Batı Roma İmparatorluğu'nu canlandırma düşüncesi, papanın elinden taç giyerek Roma imparatoru unvanını alan Frank Kralı Charlemagne tarafından gerçekleştirildi (800). Ancak Charlemagne'dan sonra imparatorluk dağıldı (843). 962 yılında Alman Kralı I. Otto (962-973), imparatorluğu yeniden diriltti. II. Otto (973-983) ve III. Otto (996-1002) dönemlerinde imparatorluk gelişmesini sürdürdü. 11. yüzyılda Papalık ile doğan çatışmalar imparatorluğun zayıflamasına yol açtı.
Sponsorlu Bağlantılar

Worms Konkordatosu (1122) ile durulan bu anlaşmazlıklar, I. Friedrich Barbarossa döneminde (1152-1190) şiddetlenmekle birlikte Alman prenslerinin birliği sağlandı ve imparatorluk güçlendi. İtalya kentlerinden yardım gören Papalık kuvvetleriyle sürekli çatışan II. Friedrich'in (1197-1250) ölümünden sonra, imparatorluk İtalya'daki egemenliğini yitirdi ve Cermen Krallığı ile sınırlı kaldı. IV. Karl'dan (1316-1378) sonra imparator, siyasî gücü ele geçiren prensler tarafından seçilmeye başlandı, ancak II. Ferdinand (1578-1637) imparatorluğun miras yoluyla kendi sülâlesine (Habsburglar) geçmesini sağladı. Habsburglar döneminde yalnızca adıyla var olan imparatorluk, II. Franz'a Avusturya imparatoru unvanını veren Nopoléon tarafından resmen ortadan kaldırıldı.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Son düzenleyen Safi; 19 Mart 2017 01:46
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Ağustos 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu
Ad:  Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu2.jpg
Gösterim: 1897
Boyut:  98.6 KB

Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, 843 yılında Verdun Anlaşması ile Almanya, İtalya ve Burgonya'da kurulan ve 1806 yılında Napolyon Savaşları ile yıkılan Orta Avrupa'da 963 yıl hüküm sürmüş olan imparatorluk. En geniş sınırlarına ulaştığında Almanya, İsviçre, Liechtenstein, Lüxemburg, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Avusturya, Hırvatistan, Belçika, Hollanda'nın tamamını ve Polonya, Fransa ile İtalya'nın bir kısmını kapsıyordu. İmparatorluk çöküş dönemine girdiğinde ise Voltaire "Kutsal Roma İmparatorluğu artık ne kutsaldır, ne Romalıdır ne de imparatorluktur." demiştir.

Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun yöneticilerinin hepsi Almandı. Bütün Kutsal Roma İmparatorları katolikti. Ama soylu aileler ve üst seviyelerdeki devlet görevlilerinin çoğu Almanca konuşmayan ırklara mensuptu. Ülkede sadece Almanca değil Slav dilleri, Fransızca, Flemenkçe ve İtalyanca da konuşuluyordu. Büyük sayıda dini azınlıklar bulunmaktaydı. Bunlar özellikle Yahudiler ve Ortodokslardı. Ayrıca imparatorluk Protestanlığın ortaya çıktığı ülkedir.

Büyük Otto'nun 2 Şubat 962'de taç giymesinden sonra, bu imparatorluk Batı Roma İmparatorluğu'nun mirasını resmen devralmış oluyordu; "Romanorum İmperium" terimi ancak Konrad II döneminde kullanılmaya başlandı. Friedrich I, imparatorluk unvanının Sancta Ecclesia karşısındaki kutsal niteliğini vurgulamak amacıyla "Sacrum İmperium" kavramını getirdiyse de (Besançon diyeti,1157), bu terim krallık belgelerine ancak 1254'te girdi. Nihayet, "Nationis Germanicae" nitelemesi, Almanların imparatorluk üzerindeki ulusal haklarını belirtmek için 15. yüzyılda kondu, ama tam anlamıyla 17. yüzyılda yaygınlık kazandı.
Son düzenleyen Safi; 19 Mart 2017 01:45
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Mart 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KUTSAL ROMA-GERMEN İMPARATORLUĞU
alm. Helllges Römisches Reich Deutscher Natlon,lat. Sacrum Romanorum imperium Nationls Germanicae, Büyük Otto tarafından kurulan (962), başlangıçta Germanya, İtalya ve Bourgogne’u kapsayan ve 1806'da yıkılan imparatorluğun resmi adı Büyük Otto’nun taç giymesinden (2 şubat 962) sonra, bu imparatorluk Batı Roma imparatorluğu'nun mirasını resrnen devralmış oluyordu; ''Romanorum imperium” terimi ancak Konrad II döne minde (XI. yy.) kullanılmaya başlandı. Friedrich I, imparatorluk unvanının Sancta Ecclesia karşısındaki kutsal niteliğini vurgulamak amacıyla "Sacrum imperium" kavramını getirdiyse de (Besançon diyeti, 1157), bu terim krallık belgelerine ancak 1254’te girdi. Nihayet, "Nationis Germanicae” nitelemesi, Almanlar'ın imparatorluk üzerindeki ulusal haklarını be lirtmek için XV. yy.'da kondu, ama tam anlamıyla XVII. yy'da yaygınlık kazandı.

Kutsal Roma imparatorluğu.


Tek ve evrensel bir imparatorluk fikrinin kaynağı Roma olmakla birlikte Batı Roma Imparatorluğu’nun İ.S. 476’da yıkılmasından sonra da bu fikir Batı'da yaşamaya devam etti. İmparatorluğu yeniden kurmak roma geleneğine sahip çıkmak anlamına geliyordu. Gücünün doruğuna eriştiğinde Charlemagne'ın kendini imparator ilan etmesinin, hatta Roma’da papa Leo lll’ün elinden taç giymek (800) istemesinin nedeni buydu. Bununla birlikte, X. yy.'da karolenj devleti parçalandı ve ağırlığını koyacak siyasal bir otoritenin çıkmaması üzerine, papalar, papa Leo III tarafından Charlemagne’a bırakıldığı öne sürülen taht üzerinde hak iddia ettiler (siyasal augustusçuluk). Ancak, otoriteden yoksun olan bu papalar, imparatorluğa göz diken büyük İtalyan senyörlerinin elinde oyuncak da olmuşlardı (890-924). Geleneğe göre, imparatorluk unvanı İtalya’nın efendisi papaya ait olduğu için Germanya kralı Otto I, imparatorluk tacını giymek üzere Roma’ya gitti (962). Taç giyme törenindeki büyük şatafat, Otto l'in dünyevi iktidarı eski gücüne kavuşturmak ve devleti yeniden kurmak (Renovatio imperii) kararında olduğunu gösteriyordu. Büyük Constantinus'a karşı Kilise'nin koruyuculuğunu üstlenen imparator, Kilise yönetimine müdahale etmek ve kayzerpapacılığı canlandırmakla, kendini piskopos kabul etmiş oluyordu.
Ad:  HRR.gif
Gösterim: 1355
Boyut:  32.1 KB
"İmparatorluk” ye “papalık” kavramları, Kutsal Roma imparatorluğu'na ideal biçimini veren iki temel (“çift ağızlı iki kılıç’ta simgelenir) olarak beliriyordu. Ama yönetimi büyük ölçüde piskoposların eline bırakılan imparatorluk, din işlerine de el attı ve bir yüzyıl boyunca (962-1059) imparatorlar kendilerine bağlı papaları seçtirdiler. Böylece Kilise bütünüyle devletin hizmetine girmiş oldu.

İmparatorun otoritesi Germanya ve İtalya'daki krallıklar ile onlara bağlı olan topraklara (Lorraine düklüğü, Doğu Fransa markaları, Aziz Petrus ülkeleri), 1032'den itibaren de Bourgogne krallığı’na kadar genişledi, imparatorluk eri parlak dönemini Heinrich lll'ün zamanında (1039-1056) yaşadı; o sırada imparatorluğun sınırları B.'da Escaut, Meuse, Saöne ve Rhöne'a, G.’de Napoli krallığı'na, D.'da ise, imparatorluğun üstünlüğünü kabul eden Polonya ve Macaristan krallıklarına kadar uzanıyordu. Ama Nicolaus II (1059-1061) ve Gregorius VII (1073-1085) gibi enerjik papaların seçilmesi Papalık'ı imparatorun vesayetinden kurtardı. Bundan sonra iki otorite, imparatorluğu hem saygınlık, hem güç bakımından zayıf düşüren (Büyük fetret [1250-1273]) bir üstünlük mücadelesine giriştiler (Rahipleri atama kavgası [1059 -1122], Kilise ile imparatorluğun mücadelesi [1154-1250]). Güney'deki topraklarını kaybeden imparatorluk (İtalya, 1254’ten sonra; Dauphinö, 1349'da fiilen, 1378'de resmen; İsviçre kantonları, 1499'da fiilen, 1648'de resmen) giderek Germanya İmparatorluğu'yla sınırlı kaldı.

imparatorluğun yapısı


Oldukça karmaşık temeller üzerine kurulan Kutsal imparatorluk, hiçbir zaman merkezi bir monarşi biçiminde örgütlenmeyi başaramadı. Kuramsal olarak imparator hıristiyanlığın koruyucusu, düzenin ve barışın savunucusu ve Batı'daki tüm hükümdarların efendisiydi. Ama elindeki kaynaklar kısıtlıydı; metbularından gelen sınırlı katkılarla (şatolar manastırlar, imparatorluğa bağlı kent ve köyler) yetinmek zorundaydı. Parasız ve sermayesiz bir hükümdar olarak, barışı korumakta da, yasallarına boyun eğdirmekte de yetersiz kalıyordu. Bu yüzden imparatorlar güçlerini her zaman, kimi kez yabancı topraklarda bulunan (Friedrich ll'nin Sicilya’da) kendi mülklerinden alıyorlardı. İtalya’daki siyasetleri yüzünden elleri kolları bağlı kalan imparatorlar, Kilise'ye mensup ya da laik senyörlere fiilen hükmetme hakkını vermek zorunda kaldılar; Friedrich II bu durumu yasallaştırdıysa da (1220 tarihli imparatorluk tahsisleri; Heinrich Vll’nin 1231’de Worms diyeti'nde kabul ettiği in tavorem principum tahsisi), özgür kentler buna karşı çıktılar, imparatorun doğrudan metbuları, kralı seçmek ya da imparatorluğu ilgilendiren sorunları görüşmek üzere siyasal kurullarda ya da diyetlerde (Reichstage) bir araya geliyorlardı (1024'ten itibaren); imparatorluk kentleri daha sonra bu kurumlarda temsil edilecekti. Kari IV, Altın mühürlü fermanla (1356), yedi Seçici Prens’ten meydana gelen bir kurul oluşturarak, onları iktidarın gerçek sahipleri durumuna getirdi; bununla birlikte imparatorlar, 1452’ye kadar (Friedrich III), papanın elinden taç giymek için Roma'ya gitmeye devam ettiler. İlk kez Maximilian I, papa Julius ll'nin de onayıyla, "İmperator electus" unvanını aldı (1508).

Germen imparatorluğu


Böylece, daha XIII. yy.'da hissedilmeye başlanan, imparatorluk ile Kilise arasındaki kopukluk kesinleşiyordu; imparatorluk Alpler’in K.'inde örgütlenmeye çalıştı. Ancak, Maximilian l’in VVorms diyeti’ndeki (1495) reform girişimleri tam sonuç vermedi (sürekli barış, kraldan bağımsız bir yüksek adalet mahkemesinin ya da Reichskammergericht’in kurulması). Augsburg diyeti’yle (1555), Avusturya’ya özgü bir kurum olan Hofrat, imparatora bağlı bir adalet divanı, yani Reichshofrat haline geldi. Bu kurum, imparatorun seçilmesinden sonra imparatorluk adına yetki sahibi oluyor ve imparatorun verasetini garantiye almak amacıyla, imparatorun oğlunu “Romalıların kralı" seçtiriyordu.

Ama, hem evrensel bir monarşi kurma yolunda son bir girişime hem de Kutsal imparatorluk’ta simgelenen hıristiyan birliğini olanaksızlaştıran Reform hareketinin başarısına sahne olan Kari V’in saltanat döneminden (1519 -1556) sonra, bütün bu unvanların ancak simgesel bir değeri kaldı ve Ferdinand II’ nin Regensburg diyeti'nde (1630) imparatorluğu yeniden güçlendirme çabaları boşa çıktı. Westfalen antlaşmaları, imparatorluğu tam bir siyasal aldatmaca haline getirdi (1648). Bazı prensler topraklarını imparatorluk sınırlarının ötesine kadar genişlettiler: Saksonya, Brandenburg ve Hannover Seçicileri, sırasıyla Polonya (1697), Prusya (1701) ve İngiltere (1714) kralı oldular. imparatora gelince, o daha çok Avusturya monarşisinin hükümdarıydı, imparatorluk siyasal anlamda var olmaktan çıktı ve Bonaparte'ın denetiminde siyasal yapıyı sadeleştirmeye çalışan Regensburg diyeti'nin (1803) kararından hemen sonra, Franz II Avusturya imparatoru unvanını aldı (1804) ve Almanya imparatorluğu tahtından feragat etti. (6 ağustos 1806).

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

4 Ocak 2017 / Misafir Tarih
29 Aralık 2016 / Misafir Tarih
19 Aralık 2015 / KisukE UraharA Siyaset ww
13 Temmuz 2011 / Daisy-BT Siyaset ww
6 Haziran 2016 / Jumong Siyaset ww