İnsanın kendini tekrarlaması hep trajik gelmiştir bana. Hele kendince yeni başlangıçlar yaptığını düşünüyorsa. Ancak devam edegelen durumlar da hep atbaşı gider yeni başlangıçlarda. Aslında değişen bir şey yoktur, sadece öyle düşünmek ister insan. Bir züğürt tesellesi yansımasıdır yeni beyaz sayfalar... Bir kandırmacadır farkındalığının yanı sıra.
Yani, özetlersek bu kaotik gibi duran hafiften pesimist (bu kelimeye de acayip tilt olurum, Türkçesi varken üstelik, merak edenler veya bilmeyenler için karamsar demektir aslında, neyse konudan sapmayalım) durumun açılımı aslında çok basit:
İkinci baskıda ikinci baskıya devam.
Ya da marka yaklaşımla bir ThinkerBeLL klasiğine daha kapımı açıyorum, o klasiğin sahibi olan ben ThinkerBeLL olarak.
Hep sevmişimdir böyle kendi içinde dönüp duran ifadeler kullanmayı. Anlaşılmaz bir hava katıyor havama...
Dağıtmadan tanıtım yazıma devam edeyim. Ancak farkettiniz mi yine edebi tarafım harekete geçmiş gibi sanki?
Alıntılarla anlatıyorum kendimi yine kendime ve belki bir de meraklısına, tabii varsa. Eklemeler, çıkarmalar ya da kendime kendimce uyarlanmış olsalar da özünde hepsi alıntıdır, yani başkasınındır söylenen, söylenecek olan her söz; tanıyıp da sevmediğim, bilip de görmediğim benden dışarda insanlardır sahipleri, o an kendime yakın bir şeyler bulabildiğim.
E notumu düşeyim öyleyse:
Bu günlük başlığı altına geçilecek her mesaj alıntıdır.
Sayın Okuyucuya saygılarımla
