Ivan Karamazov : Bir keresinde, ani bir öfkeyle onu öldürebileceğini söylemişti.
Rahip Alyoşa : Tanrı korusun.
Ivan Karamazov : Neden? Bir iblis, diğerini yok edecek ve her ikisi de bunu hak ediyor.
Rahip Alyoşa : Ivan, çok mutsuz olmalısın....
Ivan Karamazov : Çocukları seviyor musun, Alyoşa?
Rahip Alyoşa : Evet.
Ivan Karamazov : Peki hiç fark ettin mi, ne çok insan çocuklara eziyet etmeyi seviyor? Sana bir anne ve babadan bahsedeyim. Yüksek bir mevkide, saygıdeğer, eğitimli insanlar. Ve beş yaşındaki kızlarından nefret etmeye başlıyorlar. Onu dövüyor, tekmeliyor, kamçılıyorlar ve bunu neden yaptıklarını bilmiyorlar. Başı ayakları yara bere içinde. Gittikçe daha mükemmelleşiyorlar. Gitmesi gerektiğinde bunu söylemiyor diye… Çocuğu tuvalete kitliyorlar. Tüm yüzüne pislik sürüyor ve onu, kendi pisliğini yemeye zorluyorlar. Ve çocuğa öldürene kadar bu işkenceye devam ediyorlar. Ve ben şimdi soruyorum: Bu şuursuz şiddete neden izin veriliyor?
Çünkü başka türlü, insan iyiliğin ve kötülüğün farkına kavrayamazmış, öyle mi?
Haydi diyelim yetişkinler acı çekebilir, ama Tanrı aşkına çocuklar niye?
Peder Alyoşa : Neden bana soruyorsun?
Ivan Karamazov : Çünkü yaşadığımız dünyayı ben anlayamıyorum. Istıraplar var ama bu kimsenin suçu değil, çünkü hepsi bağışlanacak. Ama çocuklar neden acı çekmek zorunda? Biliyorum ki, Mahşer günü, dünyadaki ve cenetteki herkes birleşecek ve bağıracak: “Sen haklısın, Tanrım!” Ve o küçük kız, kirli yüzünü yıkayacak onu öldüren ailesini affedecek.
Ama ben bunu istemiyorum. Onları affetmemeli. Bu yüzden; Tanrı'nın cennetini reddediyorum.
