Arama

Sanatçı ve zanaatçı arasındaki farklar nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 16 Mart 2017 Gösterim: 51.510 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sanatçı ve zanaatçı arasındaki farklar nelerdir?
EN İYİ CEVABI Rower verdi

Sanatçı ile Zanaatçı arasındaki fark nedir?


Sanatçı ve zanaatçı kavramları farklı olgulardır. Sırayla tanımlayalım;
Sponsorlu Bağlantılar

Sanatçı
yaratı eyleminin sonucunda ortaya çıkan eserden belli maddi kaygılar güdemez çünkü yaptığı o noktada sanat olmaktan çıkar zanaat alanına girer.


Zanaatçı
ise belli bir ücret karşılığında ürün meydana getirir. işin en başından itibaren zanaatçı maddiyatla başlamıştır işine ve burada sanatçıdan ayrılır.

Şimdi maddi bir kaygı gütmeden herhangi bir yaratı eyleminin sonucunda ortaya konan eser sanat eseri onu ortaya koyan da sanatçıdır. Tabi bunların belli başlı kuralları ve eğitim süreci vardır. Sanatçının sanatçılık derecesini bireyler verebildiği gibi kitlelerde verebilir. Fakat özünde sanatçının sanatkarlığına ve sanat eserinin niteliğine bağlanamaz. Kişiler kendi zevklerine hitap edilene sempati duyabilir. Ama sanatçılar arasında sınıflandırılma olamaz.

Örnek ve Tanımlar:


Zanaat: (marangozluk, ayakkabıcılık, terzilik.. gibi) maddi ihtiyaçları karşılayan işlerin tümü.
Sanatçı: Sanat kollarının birinde başaralı kimse.


Sanat için şu örnekleri verebiliriz: Biraz Allah vergisi,biraz çalışmayla güzelresimler yapan birisi yaptığı resimleri para kazanmak amacıyla yapmıyorsa;resimleri satacaksa bile üzülerek,belki ağlayarak satıyorsa yine sanatçıdır bu ruhtaki insanlar.Gerçek sanatçılardan, ”Eserlerim benim çocuğum gibidir.”sözünü çok duymuşsunuzdur.

Sanatçılık ruhu herkeste yoktur.Sanatçı olunmaz,sanatçı doğulur kısacası.

Yukarıdaki tanıma göre sanatçı, herkesin ortaya koyamadığı bir şeyi kendisine has bir anlatımla otaya koyandır.Toplumunun bağrından çıkmıştır, onun aynasıdır,onun dili,kulağıdır.
Toplumunda olmayan davranışları sergileyerek farklı olunacağını zanneden insanlar ,farklı olmayı,orijinal olmak olarak değerlendiremeyen insanlardır.Hep başkalarının şarkıların söylemekle kalmayıp bir de şarkısını söylediği sanatçıyı taklit edenler, sanaçtı değil, taklitçidirler.

Zanaatçı için de şu örnek iyi gider sanırım:
Güzel duvar ören bir usta ,bu iş için iyi ustalardan duvarcılık hakkında bilgi almıştır.Uygulama yaparak kendisini yetiştirmiştir yani.Yaptığı iş karşılığında mutlaka para alacaktır,çünkü bu onun geçim kaynağıdır..Duvar örmek onun içine doğmamıştır,ilham perisi gelip ona güzel duvarı öğretmemiştir yani. Usta- çırak ilişkisiyle ve taklit yoluyla güzel duvar örebiliyordur. Taklit ettiği usta iyi duvar örüyorsa o da iyi duvar örüyor;öremiyorsa o da iyi duvar öremiyordur.

Sanatçı, içine doğan ilhamla,sanatçı kişiliğiyle,şarkı söyler,resim yapar,şiir yazar. Yaptığı iş taklit değil,kendisinindir.Eserinde üslubu,imzası vardır. Zanaatçı işini geçim kaynağı olarak yapar,yaptığı sevmese bile yapar. Sanat-zanaat benzerliğindeki küçük fark aslında çok da küçük değildir yani.

Zanaatkarlık sadece el becerisi gerektiren bir iştir.belli şablonlar vardır zanaatkarlar için,ve bu kalıba göre eserlerini yaratmış olurlar. Belli bir kalıp kullanmak zorundalardır,çünkü zanaatkarların amacı seri üretime geçip ürünlerini pazarlamaktır. Bir marangozun yaptığı masa çoğu zaman yaratıcılık veya özgünlük ürünü değildir. Bir el becerisinin ürünüdür ve “ticaret” amacıyla yapılmıştır.

Sanatçı ise,eserlerini pazarlama amacı gütmez. Bir zanaatkarın eseri para kazanmak için yapılan bir “araçtır”. Ama bir sanatçı için,yaptığı şey başlı başına bir amaçtır.güdülerini rahatlatır,özgünlüğünü ortaya koyar. Eseriyle kendini ifade eder.pazarlamak için yapmaz,ve de bir sanatkar kabul edilebilmesi için de orjinal olması şarttır.

Bir de şu var: ortalıkta çok fazla manzara resmi yapan var,bi ton ağaç çiçek,dağ tepe çizip duruyo adamlar.bu insanlar da bence bir zanaatkardır,onları diğer insanlardan ayıran sadece güzel resim yapabilme becerisidir. Birbirinin aynısı olan,bir başkasınınkinden farkı olmayan eserler yaratıysa eğer,istediği kadar iç açıcı,zihin geliştirici,ruh aydınlatıcı görevi görsün,zanatkardır. Çünkü sanatçı,”ben bu fili zürafayı beğenmiyorum kardeşim,ben olsam başka türlü yapardım.” diyebilecek kadar marjinaldir.

Farkları:
  • Sanat eseri biriciktir; zanaat eseri ise çoğaltılabilir.
  • Sanat eseri alışılmışın dışında özgündür; zanaat eseri alışılmış bilinen tekrar edilendir.
  • Sanatta yaratıcılık ön planda olmasına karşılık zanaatta ustalık ön plandadır.
  • Sanat eseri güzellik amacı güder; zanaat ise yarar amacı.
  • Sanatçı eserini oluştururken para kazanma amacı gütmez; zanaatçı para kazanmak ister.
Benzerlikleri:
  • Her ikisi de el emeği ister.
  • Her ikisi de biçim oluşturur.
  • Her ikisi de bir beceri izlenimi verir.
  • Her ikisinin de temelinde bir tasarım vardır.
BAKINIZ
Sanat Nedir?
Zanaat Nedir?

Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2017 02:19
Rower - avatarı
Rower
VIP MazessezaM
1 Mart 2012       Mesaj #2
Rower - avatarı
VIP MazessezaM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Sanatçı ile Zanaatçı arasındaki fark nedir?


Sanatçı ve zanaatçı kavramları farklı olgulardır. Sırayla tanımlayalım;
Sponsorlu Bağlantılar

Sanatçı
yaratı eyleminin sonucunda ortaya çıkan eserden belli maddi kaygılar güdemez çünkü yaptığı o noktada sanat olmaktan çıkar zanaat alanına girer.


Zanaatçı
ise belli bir ücret karşılığında ürün meydana getirir. işin en başından itibaren zanaatçı maddiyatla başlamıştır işine ve burada sanatçıdan ayrılır.

Şimdi maddi bir kaygı gütmeden herhangi bir yaratı eyleminin sonucunda ortaya konan eser sanat eseri onu ortaya koyan da sanatçıdır. Tabi bunların belli başlı kuralları ve eğitim süreci vardır. Sanatçının sanatçılık derecesini bireyler verebildiği gibi kitlelerde verebilir. Fakat özünde sanatçının sanatkarlığına ve sanat eserinin niteliğine bağlanamaz. Kişiler kendi zevklerine hitap edilene sempati duyabilir. Ama sanatçılar arasında sınıflandırılma olamaz.

Örnek ve Tanımlar:


Zanaat: (marangozluk, ayakkabıcılık, terzilik.. gibi) maddi ihtiyaçları karşılayan işlerin tümü.
Sanatçı: Sanat kollarının birinde başaralı kimse.


Sanat için şu örnekleri verebiliriz: Biraz Allah vergisi,biraz çalışmayla güzelresimler yapan birisi yaptığı resimleri para kazanmak amacıyla yapmıyorsa;resimleri satacaksa bile üzülerek,belki ağlayarak satıyorsa yine sanatçıdır bu ruhtaki insanlar.Gerçek sanatçılardan, ”Eserlerim benim çocuğum gibidir.”sözünü çok duymuşsunuzdur.

Sanatçılık ruhu herkeste yoktur.Sanatçı olunmaz,sanatçı doğulur kısacası.

Yukarıdaki tanıma göre sanatçı, herkesin ortaya koyamadığı bir şeyi kendisine has bir anlatımla otaya koyandır.Toplumunun bağrından çıkmıştır, onun aynasıdır,onun dili,kulağıdır.
Toplumunda olmayan davranışları sergileyerek farklı olunacağını zanneden insanlar ,farklı olmayı,orijinal olmak olarak değerlendiremeyen insanlardır.Hep başkalarının şarkıların söylemekle kalmayıp bir de şarkısını söylediği sanatçıyı taklit edenler, sanaçtı değil, taklitçidirler.

Zanaatçı için de şu örnek iyi gider sanırım:
Güzel duvar ören bir usta ,bu iş için iyi ustalardan duvarcılık hakkında bilgi almıştır.Uygulama yaparak kendisini yetiştirmiştir yani.Yaptığı iş karşılığında mutlaka para alacaktır,çünkü bu onun geçim kaynağıdır..Duvar örmek onun içine doğmamıştır,ilham perisi gelip ona güzel duvarı öğretmemiştir yani. Usta- çırak ilişkisiyle ve taklit yoluyla güzel duvar örebiliyordur. Taklit ettiği usta iyi duvar örüyorsa o da iyi duvar örüyor;öremiyorsa o da iyi duvar öremiyordur.

Sanatçı, içine doğan ilhamla,sanatçı kişiliğiyle,şarkı söyler,resim yapar,şiir yazar. Yaptığı iş taklit değil,kendisinindir.Eserinde üslubu,imzası vardır. Zanaatçı işini geçim kaynağı olarak yapar,yaptığı sevmese bile yapar. Sanat-zanaat benzerliğindeki küçük fark aslında çok da küçük değildir yani.

Zanaatkarlık sadece el becerisi gerektiren bir iştir.belli şablonlar vardır zanaatkarlar için,ve bu kalıba göre eserlerini yaratmış olurlar. Belli bir kalıp kullanmak zorundalardır,çünkü zanaatkarların amacı seri üretime geçip ürünlerini pazarlamaktır. Bir marangozun yaptığı masa çoğu zaman yaratıcılık veya özgünlük ürünü değildir. Bir el becerisinin ürünüdür ve “ticaret” amacıyla yapılmıştır.

Sanatçı ise,eserlerini pazarlama amacı gütmez. Bir zanaatkarın eseri para kazanmak için yapılan bir “araçtır”. Ama bir sanatçı için,yaptığı şey başlı başına bir amaçtır.güdülerini rahatlatır,özgünlüğünü ortaya koyar. Eseriyle kendini ifade eder.pazarlamak için yapmaz,ve de bir sanatkar kabul edilebilmesi için de orjinal olması şarttır.

Bir de şu var: ortalıkta çok fazla manzara resmi yapan var,bi ton ağaç çiçek,dağ tepe çizip duruyo adamlar.bu insanlar da bence bir zanaatkardır,onları diğer insanlardan ayıran sadece güzel resim yapabilme becerisidir. Birbirinin aynısı olan,bir başkasınınkinden farkı olmayan eserler yaratıysa eğer,istediği kadar iç açıcı,zihin geliştirici,ruh aydınlatıcı görevi görsün,zanatkardır. Çünkü sanatçı,”ben bu fili zürafayı beğenmiyorum kardeşim,ben olsam başka türlü yapardım.” diyebilecek kadar marjinaldir.

Farkları:
  • Sanat eseri biriciktir; zanaat eseri ise çoğaltılabilir.
  • Sanat eseri alışılmışın dışında özgündür; zanaat eseri alışılmış bilinen tekrar edilendir.
  • Sanatta yaratıcılık ön planda olmasına karşılık zanaatta ustalık ön plandadır.
  • Sanat eseri güzellik amacı güder; zanaat ise yarar amacı.
  • Sanatçı eserini oluştururken para kazanma amacı gütmez; zanaatçı para kazanmak ister.
Benzerlikleri:
  • Her ikisi de el emeği ister.
  • Her ikisi de biçim oluşturur.
  • Her ikisi de bir beceri izlenimi verir.
  • Her ikisinin de temelinde bir tasarım vardır.
BAKINIZ
Sanat Nedir?
Zanaat Nedir?

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2017 02:30
Gölgen misali yanındayım!Msn Thunder
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Şubat 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye

SANAT – ZANAAT İLİŞKİSİ


Zanaat, insanın maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iştir. Zanaat adı verilen işlerin beceriye, ustalığa, deneyime dayanması, sanatla karıştırılmasına neden olmuştur. Çünkü sanatçının yaptığı İş de sıradan bir iş olmayıp beceri ve ustalık gerektirir. Sanatçı, da zanaatçı gibi bir çıraklık döneminden geçmiş, deneyim kazandıktan sonra ustalığa erişmiştir.

Sanat ile zanaat arasında benzerlikler olmakla birlikte önemli derecede nitelik farkları da vardır. İlk önemli farklılık, sanatın varlık nedeninin güzellik olmasında görülür. Sanatın birinci amacı güzellik, zanaatın ise faydadır. Zanaat eserleri ne kadar güzel olsalar da ekonomik bir değer taşır ve faydalı olma işleviyle hayatımızda bir yer tutar. Sanat eserleri ise bir fayda sağlasalar bile öncelikle güzelliğin amaçlandığı, estetik haz veren eserlerdir.

Sanat eseri yaratıcılık ürünü olup Özgün ve tek olan bir eserdir. Zanaat eserleri ise yaratıcılık değil, ustalık ürünüdür. Dolayısıyla zanaat eserlerinde özgünlükten de söz edilemez. Zanaat eserinin, birbirinden ayırt edilemeyecek ölçüde benzerleri seri olarak üretilebilir. Orijinal ve kopya kavramları zanaat eserlerinde bir anlam ifade etmez.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2017 02:22
julyet - avatarı
julyet
Ziyaretçi
23 Haziran 2015       Mesaj #4
julyet - avatarı
Ziyaretçi
  • Sanatçı maddi beklentiden uzaktır zanaatçı mddi beklentisi vardır
  • Sanat yapıtının eşi benzeri yoktur zanaat eserinin pek çok benzeri vardır
  • Sanatçı yetenegiyle dogar zanaatçı bu becerisini sonradan kazanır
  • Sanat yapıtı estetik ve güzellik amacını güderken zanaat yapıtı fayda amacını güder
Sanatla zanaatın çalıştığı yerler olmakta birlikte ki bunlar yaratıcılık ve ustalıgın bir arada oldugu durumlardır. Genellikle sanat ve zanaat bir birinden rahatlıkla ayrılabilir. Ama nedense insanlar zanaatkar olmak yerine hep sanatkar olmayı tercih ederler. Bu da ayrım yapma içinde sıkıntılara neden olur.
Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2017 02:22

Benzer Konular

30 Kasım 2011 / Misafir Cevaplanmış
11 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
16 Mart 2017 / Misafir Cevaplanmış
3 Mayıs 2015 / Misafir Cevaplanmış
4 Temmuz 2014 / Misafir Cevaplanmış