Ziyaretçi
Asya Kıtası
ASYA kıtaların en büyüğüdür. Kuzey Buz Denizi'nden ekvatora kadar uzanan bir alanı kaplar. Doğusunda Büyük Okyanus, güneyinde Hint Okyanusu vardır. Güneydoğuda Sumatra, Borneo, Yeni Gine ve çok sayıdaki küçük ada Asya'nın parçasıdır. Asya, batıda içinden Süveyş Kanalı geçen bir kıstakla (dar kara şeridi) Afrika'ya bağlanır. Kıtanın batı sınırları, Ural Dağlan ile Ural Irmağı boyunca uzanır. Bu sınırlar, Kafkas Dağlan ile Karadeniz arasında yer alan ve Transkafkasya diye adlandırılan bölgeyi de içine alır. Ama, bu sınır tartışılmakta ve bazen Avrupa ile Asya, Avrasya adlı tek bir kıta sayılmaktadır.
YÜZÖLÇÜMÜ: SSCB'nin Asya'da bulunan yaklaşık 17.301.089 km2'lik topraklanyla birlikte 44.614.399 km2.
DOĞAL KAYNAKLAR: Çay, pirinç, şekerkamışı ve baharat; kömür, demir, bakır, kalay, tungsten, grafit, petrol, kauçuk ve seramik kili; kürk, pamuk, yün, ipek, kenevir ve jüt.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan; Everest Dağı'nın (8.848 metre) da aralarında olduğu dünyanın en yüksek 20 doruğu; dünyanın en büyük üçüncü gölü olan 65.000 km2'lik Aral Gölü ile dünyanın en uzun ırmaklarından üçü olan Obi, Yangtze (Yang-çe) ve Amur.
Aralannda Everest'in de bulunduğu dünyanın en yüksek tepeleri, en uzun ırmaklar ile karaların en alçak yeri olan Ölü Deniz kıyıları Asya'dadır. Yeryüzünün en yağışlı yerlerinden biri olan Hindistan'daki Çerrapunci ile en az yağış alan çöllerin bazıları da bu kıtadadır. Sibirya'daki Verhoyansk ve Oymyakon dünyanın en soğuk yerleri arasındadır; gene dün yanın en yüksek hava sıcaklıkları Arabistar Yarımadası'ndaki Aden'de saptanmıştır. Ma kao, Hong Kong, Cava ve Japonya ile Çin v< Hindistan'ın bazı bölgeleri gibi dünyanın nü fus yoğunluğu en yüksek yerleri de Asya'da dır. Bazı bölgelerinde ise hemen hemen hi' kimse yoktur. Asyalılar'dan bazıları, yüzyı lardır neredeyse hiç değişmeyen bir yaşar sürerken, bazıları ise sanayileşmenin gelişme si ve batı kültürünün etkisiyle çok kısa bi sürede ülkelerinin tanınmayacak kadar değiş tiğine tanık oldular.
Günümüzde Asya kıtası dünya nüfusunun yüzde 60'ını barındırmaktadır. Asyahlar'ın çoğu küçük köylerde yaşayan çiftçilerdir. Nüfusun yaklaşık yüzde 90'ı kıtanın doğusunda ve güneyinde yaşar. Bu yoğun nüfuslu bölge, Pakistan'dan Çin'in kuzeyine ve Japonya'ya doğru bir yay çizer. Bu bölgelerdeki gelenek, din ve kültürlerin Asya'nın öteki bölgelerinde yaşayan insanlar üzerinde önemli etkileri olmuştur. Tarım, Asya'nın doğusu ve güneyinde bugün de en önemli etkinliktir. Bununla birlikte artık daha çok insan, kesitlerde ve fabrikalarda iş bulmak için köylerini terk etmektedir.
Asya ülkelerinin çoğunda yeni sanayiler ülkelerin görünümünü ve insanların yaşamını değiştirdi. Ama, yalnızca Japonya'da sanayileşme batılı ülkelerin düzeyine ulaştı ve hatta geçti. Asyahlar'ın büyük çoğunluğu yoksuldur. Onların yaşam düzeylerini yükseltmek için çaba harcanmaktadır.
Asya'da doğum oranı her zaman yüksek oldu. Ama bu oran, hastalık, kıtlık ve doğal afetlerin sonucu olan yüksek ölüm oranıyla yüzyıllar boyu dengelendi. Çağdaş bilimsel gelişmeler ölüm oranını büyük ölçüde düşürünce, Asya bir nüfus sorunuyla karşılaştı; çünkü beslenmesi gereken pek çok insan vardı ve besin maddeleri yetersizdi. Günümüzde Asya'da birçok hükümet, halkı daha az çocuk sahibi olmaya özendiriyor. Tarımsal yöntemleri geliştirmek için de çok çaba harcandı; artık Asyalı çiftçilerin bir bölümü gübre ve ilaç kullanıyor; çağdaş tarım makineleriyle eskiye göre daha çok ve daha iyi tahıl üretebiliyor.
Asya'nın doğal yapısı üçe ayrılabilir. Kuzeyde kışın şiddetli soğukların görüldüğü, rüzgâra açık düzlükler ve sık ormanlarda yaşam koşullan çok güçtür. Eski Hint, Mezopotamya ve Çin uygarlıklannın geliştiği güney ve doğuda ise iklim daha ılık ya da sıcaktır. Güney ve doğudaki bu bölgeler, kuzeydeki bölgelerden ve Avrupa'dan, büyük sıradağlar, çöl ya da yarı çöllerden oluşan geniş bir doğal engelle ayrılır. Aşılması çok güç olan bu doğal engeller kuzeyde ve batıda yaşayanları, güneyde ve doğuda yaşayanlardan ayırmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
ASYA'YA İLİŞKİN BİLGİLER
NÜFUS: 2.665.412.000 (1981).
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan; Everest Dağı'nın (8.848 metre) da aralarında olduğu dünyanın en yüksek 20 doruğu; dünyanın en büyük üçüncü gölü olan 65.000 km2'lik Aral Gölü ile dünyanın en uzun ırmaklarından üçü olan Obi, Yangtze (Yang-çe) ve Amur.
Aralannda Everest'in de bulunduğu dünyanın en yüksek tepeleri, en uzun ırmaklar ile karaların en alçak yeri olan Ölü Deniz kıyıları Asya'dadır. Yeryüzünün en yağışlı yerlerinden biri olan Hindistan'daki Çerrapunci ile en az yağış alan çöllerin bazıları da bu kıtadadır. Sibirya'daki Verhoyansk ve Oymyakon dünyanın en soğuk yerleri arasındadır; gene dün yanın en yüksek hava sıcaklıkları Arabistar Yarımadası'ndaki Aden'de saptanmıştır. Ma kao, Hong Kong, Cava ve Japonya ile Çin v< Hindistan'ın bazı bölgeleri gibi dünyanın nü fus yoğunluğu en yüksek yerleri de Asya'da dır. Bazı bölgelerinde ise hemen hemen hi' kimse yoktur. Asyalılar'dan bazıları, yüzyı lardır neredeyse hiç değişmeyen bir yaşar sürerken, bazıları ise sanayileşmenin gelişme si ve batı kültürünün etkisiyle çok kısa bi sürede ülkelerinin tanınmayacak kadar değiş tiğine tanık oldular.
Günümüzde Asya kıtası dünya nüfusunun yüzde 60'ını barındırmaktadır. Asyahlar'ın çoğu küçük köylerde yaşayan çiftçilerdir. Nüfusun yaklaşık yüzde 90'ı kıtanın doğusunda ve güneyinde yaşar. Bu yoğun nüfuslu bölge, Pakistan'dan Çin'in kuzeyine ve Japonya'ya doğru bir yay çizer. Bu bölgelerdeki gelenek, din ve kültürlerin Asya'nın öteki bölgelerinde yaşayan insanlar üzerinde önemli etkileri olmuştur. Tarım, Asya'nın doğusu ve güneyinde bugün de en önemli etkinliktir. Bununla birlikte artık daha çok insan, kesitlerde ve fabrikalarda iş bulmak için köylerini terk etmektedir.
Asya ülkelerinin çoğunda yeni sanayiler ülkelerin görünümünü ve insanların yaşamını değiştirdi. Ama, yalnızca Japonya'da sanayileşme batılı ülkelerin düzeyine ulaştı ve hatta geçti. Asyahlar'ın büyük çoğunluğu yoksuldur. Onların yaşam düzeylerini yükseltmek için çaba harcanmaktadır.
Asya'da doğum oranı her zaman yüksek oldu. Ama bu oran, hastalık, kıtlık ve doğal afetlerin sonucu olan yüksek ölüm oranıyla yüzyıllar boyu dengelendi. Çağdaş bilimsel gelişmeler ölüm oranını büyük ölçüde düşürünce, Asya bir nüfus sorunuyla karşılaştı; çünkü beslenmesi gereken pek çok insan vardı ve besin maddeleri yetersizdi. Günümüzde Asya'da birçok hükümet, halkı daha az çocuk sahibi olmaya özendiriyor. Tarımsal yöntemleri geliştirmek için de çok çaba harcandı; artık Asyalı çiftçilerin bir bölümü gübre ve ilaç kullanıyor; çağdaş tarım makineleriyle eskiye göre daha çok ve daha iyi tahıl üretebiliyor.
Asya'nın doğal yapısı üçe ayrılabilir. Kuzeyde kışın şiddetli soğukların görüldüğü, rüzgâra açık düzlükler ve sık ormanlarda yaşam koşullan çok güçtür. Eski Hint, Mezopotamya ve Çin uygarlıklannın geliştiği güney ve doğuda ise iklim daha ılık ya da sıcaktır. Güney ve doğudaki bu bölgeler, kuzeydeki bölgelerden ve Avrupa'dan, büyük sıradağlar, çöl ya da yarı çöllerden oluşan geniş bir doğal engelle ayrılır. Aşılması çok güç olan bu doğal engeller kuzeyde ve batıda yaşayanları, güneyde ve doğuda yaşayanlardan ayırmıştır.
"Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica"