Arama

Yeryüzü Şekilleri - Göl

Güncelleme: 23 Nisan 2016 Gösterim: 13.669 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Eylül 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Göl
Göl, karalar üzerinde çeşitli nedenlerle çanaklaşmış alanlarda biriken su kütleleridir. Göllerin genellikle deniz ve okyanuslarla bağlantısı yoktur. Göller, yeryüzündeki tatlı suların %87'sini oluştururken göllerin karalar üzerinde kapladığı alan %2'dir.
Sponsorlu Bağlantılar
Göller, yer altı ve yer üstü sularıyla beslenmektedir. Göl suları acı tatlı, sodalı ve tuzlu olabilmektedirler. Bu farklılığın nedenleri; iklim koşulları, beslenme kaynakları, gölün bulunduğu arazinin yapısı, gölün büyüklüğü, derinliği ve gideğeninin (göl ayağı) olup olmamasıdır.
Ad:  göl1.jpg
Gösterim: 1987
Boyut:  13.2 KB

Beslenme kaynağı güçlü olan göller fazla sularını bir gideğen yardımıyla denizlere boşaltır. Sularını dışarıya bir gideğen yardımıyla boşaltan göllerin suyu tatlı, sularını dışarıya boşaltamayan göllerin suyu ise acı veya tuzludur.




Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 03:22
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
9 Eylül 2011       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Göl
Sponsorlu Bağlantılar

Karayla çevrili, az çok geniş ve derin, tatlı ya da tuzlu su alanı.
Ad:  göl3.jpg
Gösterim: 1960
Boyut:  10.2 KB

Yağışlar, ırmaklar ve yeraltı kaynaklarıyla beslenir. Fazla suları ise ya bir ırmakla denize akar ya da kurak mevsimlerde buharlaşır. Genellikle akıntısı olmayan göllerin suları tuzlu ve acıdır.

Göllerin oluş biçimleri çeşitlidir.
  • "Tektonik göller", çöküntü bölgelerinde görülür, boyutları çok büyüktür.
  • "Buzul gölleri", buzul vadileri üzerinde, buzulun aşağı kısımlarının kayalıklar ya da buzultaş setleriyle kapanmasından oluşur. Aralarında küçük boyutlar olduğu gibi, dördüncü zaman boyunca, buzul hareketleri sırasında oluşmuş, dünyanın en büyük gölleri de vardır (Kanada ve ABD sınırındaki beş büyük göl).
  • "Set gölleri", toprak kaymaları, çamur akıntıları ve çığların sık görüldüğü vadilerde oluşur. Boyutları küçüktür. Lav akıntıları ise daha büyük boyutlu set gölleri oluştururlar.
  • "Krater gölleri" lavları su geçirmeyen sönmüş yanardağ kraterlerinde meydana gelir.
  • "Karst asıllı göller", toprakaltı akış yolları tıkanmış ve su emme yeteneğini kaybetmiş karst çukurlarında görülür.
Bu göllerden kimileri geçicidir ve yalnızca yağışların bol olduğu ve su seviyesinin yükseldiği dönemlerde ortaya çıkarlar. Büyüklük açısından göller, birbirinden çok farklıdır. Kimi göller, bir iç deniz niteliğindedir (Asya'da Aral Gölü). Yeryüzündeki göllerin toplam alanı 2,5 milyon km2'ye yakındır. Kimi göllerin alanı değişmez, daha çok kurak bölgelerde yer alan kimi göllerin alanı ise mevsime göre büyük farklılıklar gösterir (Afrika'da Çad Gölü, Türkiye'de Tuz Gölü). Son yıllarda yapılan büyük barajlar, doğal göllerden ayrı olarak birçok yapay gölün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Türkiye'deki doğal göllerin toplam alanı 8.903 km2, baraj göllerinin toplam alanı ise 1.455 km2'dir (bu toplama, alanı 5 km2'den az olan göller katılmamıştır).

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 03:24
DeathGate - avatarı
DeathGate
Ziyaretçi
19 Aralık 2011       Mesaj #3
DeathGate - avatarı
Ziyaretçi
Göl
Göl Nedir
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, Tuzlu veya tuzsuz durgun Su örtüsüne Göl denir.
Göller
Ad:  göl4.jpg
Gösterim: 1453
Boyut:  10.1 KB

GÖL, karalar üzerindeki çanaklarda biriken, Okyanuslarla bağlantısı olmayan durgun su birikintilerine denir.Göllerin büyüklükleri,derinlikleri ve kimyasal özellikleri farklıdır. Yeryüzündeki bütün Göllerin alanı yaklaşık 2.5 milyon km²dir. Bu alan karalar yüzölçümünün %1.8dir. Dünya üzerinde en geniş Göl Hazar Gölü olup,en derin göl ise Baykal Gölü’dür. Deniz seviyesinden en aşağıda bulunan göl;Lût, en yüksekte bulunan göl ise Titicaca Gölü’dür.
Göllerin oluşumu,beslenme şartları ve sularının kimyasal yapıları değişik coğrafi faktörlere bağlıdır. Göllerin su Sıcaklığı ve tuzluluk oranları genellikle enleme bağlanabilir. Çoğunlukla Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe göl sularının tuzluluğu ve sıcaklılığı azalma göstermektedir.
Göl sularının tuzluluk oranları birbirinden farklıdır.Göl suyunu dışarı boşaltıyorsa hem açık havzadır,hem de suları tatlıdır. Eğridir, Beyşehir, Manyas, Ulubat Gölleri gibi. Suyunu dışarıya boşaltamayan gölleri hem acı ( tuzlu )dır, hem de kapalı havzadır. Tuz,Burdur,Acıgöl gibi. Volkanik bölgelerden geçen akarsuların beslediği göllerin Suyu sodalı olur. Van Gölü gibi.
Göle dökülen fazla sular,göl suları göl çanağının bir yerinden akış bulur ve denize açılır.Gölün sularını denize boşaltan akarsuya gideğen ( göl ayağı ) denir.Göl sularının kimyasal özelliği,göl sularında erimiş halde bulunan oksitler,silikatlar,sülfatlar ve karbonhidratlara bağlıdır.
Yeryüzünde büyük ve derin Göller topluca bulunduğu gibi tek tek bulunan Göller de vardır.Yeryüzünde başlıca göl bölgeleri şöyledir:
  • Afrika’nın doğusunda yer alan ve çöküntü hendeklerinde bulunan göller.
  • Asya ‘da Hazar Gölü ve çevresindeki göller.
  • K.Avrupa ve Amerika’da buzul aşındırması sonucu oluşan göller.
Göllerin bu şekilde yaygın olarak görüldüğü yerlere “Göller Bölgesi” denir.Ör->Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi, G.Marmara Bölümü’ndeki göller.
Gölleri içinde bulundukları çanaklara göre iki ana grupta toplanır.
1) Set Gölleri : Bu göller çoğunlukla uzun bir çukurluğun yada vadilerin önünün herhangi bir setle kapanması ve bu setin gerisinde Suyun birikmesiyle oluşurlar.
a) Alüviyal Set Gölleri : Akarsuların taşıdıkları alüvyonları,bir vadi,bir ova ya da körfezin önünde biriktirmesi ile oluşan göllerdir.Ör-> Köyceğiz, Moğan, Eymir,
b)heyelan Set Gölleri : Heyelan sonucu akarsu vadilerini kapanması sonucu ile oluşan göllerdir.Ör-> Sera, Tortum, Abant,Sülük, Yedigöller .
c) Volkanik Set Gölleri : Bu göller patlamalar sırasında çıkan lavların,akarsu ya da çukurlukların önünü kapatmasıyla meydana gelen Göllere denir. Van Gölü çevresinde yer alan Balık, Erçek,Nazik, Bulanık lavlarının vadi önlerini kapatması ile oluşmuştur.
Bununla birlikte D.Anadolu Bölgemiz’de birçok irili ufaklı lav set gölleri bulunmaktadır.Bunlar; Çıldır, Haçlı Gölleri.
d) Kıyı Set Gölleri : Körfez ya da koyların ön taraflarının dalga biriktirmesi sonucu kapatılmasıyla oluşan göllere denir.
Bu tür göller genellikle deltaların gelişimi sırasında oluşurlar.Ülkemizde kıyı set Göllerine en güzel örnekler Marmara Denizi’nin kuzeyinde yer alan Küçük ve Büyük Çekmece Gölleri ile Terkos Gölü’dür. Bu göllere aynı zamanda deniz kulağı ya da lagün de denir.
e) Baraj Set Gölleri : İnsanlar tarafından Elektrik enerjisi elde etmek,sulama ve içme suyu sağlamak ya da su taşkınlıklarını önlemek için akarsu vadilerinin önlerinin çeşitli yapay setlerle kapatılması sonucu oluşan göllerdir.
Ülkemizdeki akarsu vadilerinin derin olması baraj yapımını kolaylaştırmıştır.Buna bağlı olarak ülkemizde hidro elektrik potansiyeli fazla olmuştur.Başlıca Göllerimiz şunlardır:
FIRAT → Atatürk, Karakaya, Keban, Özlice, Sürgü
DİCLE → Deve Geçidi, Kralkızı, Dicle, Batman, Ilısu
ARAS → Arpaçay
KIZILIRMAK → Hirfanlı, Kesikköprü, Kapulukaya, Altınkaya ,
YEŞİLIRMAK → Almus, Hasan Uğurlu, Suat Uğurlu
SAKARYA → Porsuk, Sarıyar, Çubuk- 1,Çubuk- 2, Kurtboğazı, Bayındır
SEYHAN → Seyhan,Çatalan
CEYHAN → Kartalkaya,Menzelet,Aslantaş
TARSUS ÇAYI → Berdan
GÖKSU → Kayraktepe
MANAVGAT → Oymapınar,Manavgat
B.MENDERES → Adıgüzel,Kemer
GEDİZ → Demirköprü
f) Moren Set Gölleri : Akarsu önlerinin morenler tarafından doldurulması sonucu oluşurlar.Kutuplar çevresindeki ülkelerde görülür. ABD, Kanada sınırındaki Superior, Büyük Esir, Büyük Ayı, Erie, Michigan Gölleri örnektir.
2) Yerli Kaya Gölleri : İç ve dış kuvvetlerin etkisiyle oluşan doğal çanakların Suyla dolması sonucu oluşan göllerdir. Bu göller, çanağı oluşturan iç ve dış kuvvete göre isim alır.
a) Tektonik Göller : Yer kabuğundaki kıvrılma,kırılma vb. Olaylarla oluşan çanaklardır.Ülkemizde fay hatları ile çöküntü alanları oldukça yaygın olduğundan bu tür göllere sıkça rastlanır.
Marmara Bölgesi’nde Sapanca, İznik, Manyas, Ege Bölgesi’nde Simav, Göller Yöresi’nde Beyşehir, Eğirdir, Acıgöl, Burdur, Ilgın, Akşehir, Eber, Suğla, Kovada, İç Anadolu Bölgesi’nde Tuz Gölü, Seyfe ve Tuzla, D.Anadolu Bölgesi’nde Van Gölü, Hazar, Hozapin gölleri tektonik göllere örnektir.
b) Karstik Göller : Kireçli,kalkerli ve jipsli kayaların bulunduğu karstik arazilerde suların eritmesi sonucu oluşan çanaklara daha sonra suların dolmasıyla oluşmuş göllerdir.
Ülkemizde karstik göllere daha çok Göller Yöresi’nde rastlanır. Kestel, Avlan, Salda, Suğla ve Obruk Platosunda yer alan Kızılören birer karstik göldür.
Aynı şekilde Göller Yöresi’nde yer alan Eğirdir,Beyşehir,Burdur ve Kovada gibi göllerin oluşumunda karstlaşmanın yanında tektonik hareketler de etkili olmuştur.
c) Krater Gölleri : Volkanizma faaliyetleri sonucunda değişik şekillerde oluşan krater çukurlarının sularla dolması sonucu oluşan göllerdir.
Ülkemizde krater Göllerinin en çok bilineni Nemrut Dağı’nın kraterinde oluşmuş Nemrut Krater Gölü’dür.Isparta’da yer alan Gölcük Gölü de bir krater gölü sayılabilir.İç Anadolu’da yer alan Meke Gölü,volkanik Gazların patlamasıyla oluşan bir maar çukurunun suyla dolması sonucu oluşmuştur.
d) Buzul Gölleri : Buzulların oluşturduğu çanaklarda suların birikmesiyle oluşmuşlardır.Bu tür göllere İskandinav Yarımadası ile Kanada’nın kuzeyinde sıkça rastlanır.Örneğin Finlandiya göller yöresi olarak bilinir.Finlandiya’da yer alan göllerin çoğu buzul gölleridir.
Ülkemizde bu göllere fazla rastlanmaz.Ancak Buzul,Kaçkar,Ağrı,Erciyes ile Toros Dağları’nın yüksek kısımlarında yer yer bu tür küçük göller görülebilmektedir.
Ülkemizdeki Göllerden tarım alanında sulama amaçlı, içme suyu elde etmede, su ürünleri üretiminde,ulaşımda,tuz elde etmede ve turizm faaliyetlerinde yararlanılmaktadır.
Türkiyedeki Göller - Türkiyenin Gölleri - Göllerimiz
1) Karadeniz Bölgesi’ndeki Göller : Bölgedeki irili ufaklı göllerin büyük kısmı heyelan set gölleri grubunda yer alır.Başlıcaları Sera,Tortum Zinav,Abant ve Yedigöller’in tamamı heyelan set gölleridir.
2) Marmara Bölgesi’ndeki Göller : Bölgenin güney ve güneydoğusunda yer alan Kuş,Ulubat,İznik Gölleri tektonik birer çukurluğa yerleşmiş tektonik göllerdir.Bölgenin doğusunda yer alan Sapanca Gölü Sakarya Irmağı’nın taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş alüvyal set gölüdür.Çatalca Yarımadası’ndaki K.Çekmece,B.Çekmece ve Durusu Gölleri birer kıyı set gölüdür.Bursa Uludağ’da Aynalı,Karagöl,Kilimli,Buzlu göl gibi pek çok küçük sirk gölleri yer almaktadır.
3) Ege Bölgesi Gölleri : Göl bakımından fakir bölgelerimiz arasında yer alır.Bölgenin başlıca gölleri Marmara ve Çamiçi Gölleri’dir.Bu göller birer alüvyal set gölüdür.
4)Akdeniz Bölgesi Gölleri : Türkiye’de göl bakımından en zengin bölgedir. Köyceğiz Gölü bölgenin batısında yer alan Alüvyon set gölüdür.Göller Yöresi’ndeki başlıca göller; Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Salda, Suğla, Kestel Gölleri’dir. Burdur suları acı tektonik polye,Acıgöl suları acı ve tuzlu tektonik polye, Beyşehir ve Eğirdir suları tatlı tektonik polye gölleridir. Salda, Avlan, Suğla ve Kestel Gölleri yaz mevsiminde ortadan kalkan birer polye gölleridir.
5) Doğu Anadolu Bölgesi Gölleri : Van Gölü 3878 km²’lik yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük gölüdür.Nemrut ve Süphan Yanardağları’nın çıkardığı malzemelerin Van Çukurluğu’nu tıkamasıyla oluşmuş volkanik set gölüdür.Kapalı havzada yer alan bu gölün suları sodalıdır.Nemrut Gölü, Nemrut Dağı kalderasına yerleşmiş bir krater gölüdür,suları sıcaktır.Hazar Gölü, G.Doğu Toroslar’da bir grabene yerleşmiş Dicle Irmağı’nın doğduğu suları tatlı tektonik bir göldür. K.Doğu’da suları tatlı olan Çıldır Gölü’de bir tektonik göldür.
6) İç Anadolu Bölgesi Gölleri : Türkiye’nin en büyük kapalı havzasında yer alan Tuz Gölü bu bölgededir. Tektonik bir çukurluğa yerleşen bu gölün suları dışarıya akışı olmadığından tuzludur.Türkiye tuzunun %25’i buradan karşılanır.Türkiye’nin en büyük 2.gölüdür. Akşehir Gölü tektonik bir göldür,suları acıdır. Eber Gölü de tektonik bir göldür,suları acıdır.Eymir ve Mogan Gölleri,Ankara yakınlarda alüvyal setleşme ile oluşmuş ve suları tatlı göllerdendir
Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 03:24
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
16 Ocak 2012       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
GÖLLER ve ÖZELLİKLERİ

Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve denizle bağlantısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Bir gölün oluşabilmesi için öncelikle bir çanağa ihtiyaç vardır.Göller yeryüzündeki tatlı suların % 87’sini oluştururken, göllerin karalar üzerinde kapladığı alan % 2’dir.
Ad:  g1.jpg
Gösterim: 1487
Boyut:  11.7 KBAd:  g2.jpg
Gösterim: 1375
Boyut:  12.9 KBAd:  g3.jpg
Gösterim: 1463
Boyut:  8.3 KB

Göllerden faydalanma:

1-Tarım alanlarını sulamada,
2-İçme ve kullanma suyu sağlamada,
3-Taşımacılıkta,
Ad:  g4.jpg
Gösterim: 1308
Boyut:  6.8 KB

4-Elektrik üretimi,
5-Su ürünleri yetiştirme,
Ad:  g5.jpg
Gösterim: 1394
Boyut:  11.7 KB

6-Tuz ve soda üretimi,
7-Turizm açısından önemlidirler.

GÖLLERİN ÖZELLİKLERİ:

Gölün Büyüklüğü: Dünya üzerindeki göllerin büyüklükleri değişkendir. Hazar Gölü Dünya’nın en büyük gölüdür. ( 424.000 km kare)

Gölün Beslenmesi: Göller, yağış suları, akarsular ve kaynaklar tarafından beslenir. Göllerin su seviyeleri beslenmeye bağlı olarak değişir. Bazı göller fazla sularını bir akarsu ile denize boşaltır. Bu akarsulara göl ayağı ya da gideğen denir. Göle su taşıyan akarsulara ise geleğen denir. Örneğin Manyas ve Ulubat göllerli bir akarsu ile sularını Marmara Denizi’ne boşaltır.

Gölün Derinliği: Tektonik ve krater göllerinin derinlikleri genellikle fazladır. Dünya’nın en derin gölü tektonik bir göl olan Baykal Gölü’dür. Göl Suyunun Tuzluluğu: Göl sularının içinde çözünmüş halde madensel tuzlar bulunmaktadır. Buharlaşma nedeniyle göl suyunun tuz yoğunluğu artar. Özellikle kapalı havzalarda yüzeyden akış olmadığı için göl suları tuzludur. Örneğin ülkemizdeki Burdur Gölü ve Tuz Gölü’nün suları tuzludur

Göllerin Sularının Özelliğinde (acı, tuzlu, tatlı olmasında) Etkili Faktörler:

1. Gölün büyüklüğü ve derinliği:Büyüklük ve derinlik arttıkça tuzluluk azalır.

2. Gölün gideğeninin olup olmaması: Göl sularını bir gideğen ile boşaltabiliyorsa suları tatlı olur.

3. İklim: Nemli iklim bölgelerinde göllerin tuzluluğu daha azdır. Genelde tatlı suludurlar.

4. Göl çanağını oluşturan kayaların özelliği
Dünya üzerindeki en büyük göl 424.000 km² yüz ölçümü ile Hazar Gölü’dür.
Dünya’nın en derin gölü ise 1.740 m derinliğindeki tektonik bir göl olan Baykal Gölü’dür.
Göller yer altı ve yer üstü suları ile yağışlar tarafından beslenmektedir. Göllerin suları tatlı, tuzlu, acı ve sodalı olabilir. Göl sularının kimyasal özellikleri, gölü besleyen akarsuların kimyasal özelliğine, iklim özelliklerine ve göl çanağını oluşturan kayaçların özelliklerine göre farklılık gösterir.

Özellikle dışa akışı olmayan kapalı havzalardaki göllerin suları içinde eriyik halde madensel tuzlar bulunmaktadır. Buharlaşmanın şiddeti göl suyunun tuz yoğunluğunu belirler. Tuz Gölü’nün suları tuzlu, Van Gölü’nün suları ise sodalıdır. Açık havzalar içerisindeki göller ise fazla sularını gideğenler vasıtası ile boşalttığı için suları tatlıdır.

Göller, yağışlar, akarsular ve kaynaklar tarafından beslenir. Göllerin su seviyeleri beslenmeye bağlı olarak değişir. Bazı göller fazla sularını bir akarsu ile deniz boşaltır.
Bu akarsulara göl ayağı veya gideğen denir. Gölün beslenmesine ve havzadaki iklim koşullarına bağlı oluşan seviye farkı nedeniyle su seviyesinde değişiklik olur.

OLUŞUMLARINA GÖRE GÖL ÇEŞİTLERİ

A. DOĞAL GÖLLER
Yeryüzünde iç ve dış kuvvetlerin etkisiyle meydana gelen çukurluklarda biriken su kütlelerine doğal göl denir.

Doğal gölleri beş guruba ayırabiliriz.

1. Tektonik Göller: Dağ oluşum hareketleri sırasında kırılarak çöken çanakların sular
tarafından işgal edilmesiyle oluşmuş göllerdir. Yeryüzündeki büyük göllerin neredeyse tamamı tektonik kökenlidir. Asya’daki Hazar, Baykal, Aral ve Balkaş; Afrika’nın doğusundaki Viktorya, Rudolf ve Tanganika; Kuzey Amerika’da ABD ile Kanada arasındaki büyük göller yeryüzündeki başlıca tektonik göllerdir. En fazla Doğu Afrika’da görülür.
Ad:  g6.jpg
Gösterim: 1593
Boyut:  17.0 KBAd:  g7.jpg
Gösterim: 1244
Boyut:  13.6 KB

Yeryüzü Şekilleri - Göl

TUZ GÖLÜ HAZAR GÖLÜ

Marmara Bölgesi’nde; Sapanca, İznik, Ulubat ve Manyas gölleri, Ege Bölgesi’nde; Simav Gölü, Göller Yöresi’nde; Beyşehir, Eğirdir, Acıgöl, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Suğla ve Kovada gölleri, İç Anadolu Bölgesi’nde; Tuz, Seyfe ve Tuzla gölleri, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Hazar, Hozapin ve Van gölleri.


2. Karstik Göller: Karstlaşma sonucu oluşan obruk ve polye gibi erime çukurlarında suların birikmesiyle oluşur. Karstik göller alan ve derinlik bakımından genellikle küçük göllerdir.
Ad:  g8.jpg
Gösterim: 1190
Boyut:  6.0 KB
KESTEL GÖLÜ

Ad:  g9.jpg
Gösterim: 1179
Boyut:  5.1 KB
avlan1k
AVLAN GÖLÜ

Ad:  g21.jpg
Gösterim: 1228
Boyut:  13.1 KB

SALDA GÖLÜ

Karstik göller, ülkemizde en fazla AKDENİZ BÖLGESİ Toros Dağları’nın batı kesiminde bulunur. Buralarda yer alan Kızılören obruk gölü, Kestel, Avlan, Yarışlı ve Salda gölleri tipik birer karstik göldür. Bu göllerimiz sadece, kireçtaşlarının çözülmesiyle oluşan çanaklar üzerinde meydana gelmişlerdir.

Bununla birlikte, bu alandaki bazı göllerimizin ise oluşumu, tektonik çanaklarda başlamış, karstik olaylarla devam etmiştir. Bu göllerimizin başlıcaları, Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada ve Suğla gölleridir.

3. Buzul Gölleri: Buzul aşındırması ile oluşan çanaklarda (sirk), suların birikmesiyle oluşan göllerdir. İskandinavya ve Kanada’da Norveç ,Finlandiya ile yüksek dağlık alanlarda buzul göllerine sıklıkla rastlanılır.

Yurdumuza bazı yüksek dağların üst kısmında görülür (Cilo, Sat, Ağrı, Tendürek, Süphan, Kaçkar, Uludağ, Erciyes, Bolkar, Aladağlar,Bey dağları gibi). Dünya üzerinde en fazla Kuzeybatı Avrupa’da görülür. Ayrıca Kanada’nın güneyi ile A.B.D’nin kuzeyindeki göller buna örnektir.

4. Volkanik Göller: Volkanik faaliyetlerle oluşmuş çanaklarda suların birikmesiyle oluşur. Krater gölü, kaldera gölü ya da maar gölü gibi çeşitleri vardır.
Ad:  g10.jpg
Gösterim: 1223
Boyut:  7.9 KBAd:  g11.jpg
Gösterim: 1203
Boyut:  12.4 KB

MEKE TUZLASI NEMRUT GÖLÜ

dağların ağızlarındaki çukurluklarda suların birikmesi ile krater gölleri oluşur.
Kraterlerin patlama ya da çökme ile genişlemesiyle oluşan çukurluklarda suların birikmesi ile kaldera gölleri meydana gelir. Volkanik patlama sonucunda oluşan çanaklar içerisinde suların birikmesiyle maar gölleri meydana gelir.

Volkanik

Başlıca volkanik göllerimiz, Meke Gölü, Acıgöl, Nemrut ve Gölcük gölleri ile Süphan Dağı’nın yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır Gölü’dür.

5. Set Gölleri: Çöküntü çukurlarının, vadilerin ya da koyların önünün bir setle kapatılması sonucu oluşan göllerdir.

Set gölü çeşitleri

a. Volkanik Set (Lav Seti) Gölü: Volkanik olaylar sırasında çıkan lavların bir çukurluğun önünü kapatmasıyla oluşan göllerdir.
Ülkemizde Van, Erçek, Nazik, Çıldır, Haçlı ve Balık gölleri ülkemizdeki volkanik set gölleridir.
Ad:  g12.jpg
Gösterim: 1214
Boyut:  11.6 KB

VAN GÖLÜ


Ad:  g13.jpg
Gösterim: 1143
Boyut:  8.6 KB
ÇILDIR GÖLÜ

Ad:  g14.jpg
Gösterim: 1174
Boyut:  6.4 KB
ERÇEK GÖLÜ

b. Heyelan Set Gölü:
Heyelanlar sonucu yamaçlardan gelen kütlelerin, vadi
önlerini kapamasıyla oluşan göllerdir.
ÜlkemizdeTortum, Sera, Abant, Zinav ve Sülük gölleri ile Yedigöller bu tür göllerdendir.

Ad:  g15.jpg
Gösterim: 1203
Boyut:  10.7 KB
TORTUM GÖLÜ

Ad:  g16.jpg
Gösterim: 1369
Boyut:  7.8 KB
SERA GÖLÜ

Ad:  g17.jpg
Gösterim: 2197
Boyut:  13.8 KB
ABANT GÖLÜ

c. Alüvyal Set Gölü:
Akarsuların yan kollarının taşıdıkları alüvyonlarla ana
akarsuyun önünü kapatması ile oluşan göllerdir.
Ülkemizde, Marmara, Çamiçi (Bafa), Köyceğiz, Mogan ve Eymir Gölleri ile Uzungöl bu tür göllerdendir.

Ad:  g18.jpg
Gösterim: 1470
Boyut:  11.8 KB
BAFA GÖLÜ

Ad:  g19.jpg
Gösterim: 1183
Boyut:  8.6 KB
MOGAN GÖLÜ

Ad:  g20.jpg
Gösterim: 1305
Boyut:  14.5 KB
UZUNGÖL

d. Kıyı Set Gölü:

Deniz akıntılarının oluşturduğu kıyı kordonlarının koyların
önünü kapatmasıyla oluşan sığ göllerdir. Bu göllere lagün adı da verilir.
Ülkemizde, Büyük ve Küçük Çekmece gölleri, Durusu (Terkos) gölü, Çukurova deltasındaki Akyatan gölü kıyı set gölleridir.


BÜYÜK ÇEKMECE

Ad:  g22.jpg
Gösterim: 1183
Boyut:  7.1 KB
DURUSU(Terkos)

Ad:  g23.jpg
Gösterim: 1166
Boyut:  7.3 KB
AKYATAN GÖLÜ

e. Moren Set Gölü:
Buzullardan çıkan suların önünün moren setleri ile
kapatılması sonucu oluşan göllerdir. En fazla K.Batı Avrupa’da görülür.

B. YAPAY GÖLLER:

Elektrik enerjisi elde etmek, sulama ve içme suyu temin etmek
veya su baskınlarını önlemek amacıyla vadi önlerinin insanlar tarafından çeşitli setlerle kapatılması sonucu oluşan yapay göllerdir.

Barajlardan yararlanma yolları:
1-İçme ve kullanma suyu sağlama,
2-Elektrik enerjisi üretmek,
3-Tarım alanlarını sulamak,
4.Su taşkınlarını önlemek


Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 03:31
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
2 Mart 2012       Mesaj #5
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Göl
Her yandan karalarla çevrili, oldukça derin ve oldukça geniş, durgun su örtüsü. Göllerin kökenleri çeşitlidir.

Göl Çeşitleri
Ad:  göl2.jpg
Gösterim: 1252
Boyut:  10.2 KB

Tektonik Göller

döküntü bakımından yoksul çöküntü bölgelerinde yer alır; boyutları genellikle çok büyüktür; dipleri deniz düzeyinin altına inebilir (Baykal, Tanganyika, Malavi gölleri).

Buzul Gölleri

Buzul vadilerinin aşağı kesimlerinde ters eğimlerle, sürgülerle (buz-yalağı gölleri, bazı tekne gölleri) ya da bu-zultaş setleriyle (buzul seti gölleri) sınırlanmış kesimlerinde yer alırlar. Buzyalağı göllerinin genellikle küçük olmalarına karşılık, büyük buzullarda buzul dillerinin oyduğu yerlerde bulunan tekne göllerinin boyutları büyüktür ve derinlikleri birkaç yüz metreyi bulabilir. Ayrıca bazı göller, Dördüncü Zaman inlandsislerinin geri çekilmesi sırasında ortaya çıkan akaçlama bozukluklarının sonucudur: sözgelimi, Kanada-ABD sınırındaki Büyük göller, buzul dilimlerinin kenarında oluşmuştur.

Set (Baraj) Gölleri

Toprak yuvarlanmaları, çamur akıntıları, hatta çığlar gerçekleşmiş eski vadilerde bulunur. Yüksek setlere pek ender rastlanır; oluştukları bölgeler engebeli, vadiler dik yamaç-lı olduğundan, set gölleri genellikle küçük boyutlu olur. Lav akıntılarının oluşturduğu setlerse, daha büyük göllerin ortaya çıkmasına yol açabilir (Auvergne'de [Fransa] Aydat gölü), insanların çeşitli amaçlarla (sulama, debi düzenlemesi, elektrik enerjisi üretimi) yaptıkları barajların arkasında oluşan yapay göllerse, çok büyük boyutlara ulaşabilir: Mısır ve Sudan'da Nasır gölü, Gana'da Volta gölü.

Krater Gölleri

Kapalı bir çöküntü oluşturan ve lavları çok geçirgen olmayan sönmüş yanardağ kraterlerinde oluşur.

Karst Kökenli Göller

Yeraltı akış yolları kil ve balçıklarla tıkanmış çöküntülerde (do-llnler ve polyeler) yer alır. Bazıları geçicidir ve yalnızca suların yükselme mevsiminde, yeraltı su örtüsü yer yüzeyine yaklaştığı zaman ya da yağmur suları, karst yolları tarafından hemen boşaltılamayacak kadar bol olduğu zaman ortaya çıkar.

Yarı Kurak Bölgelerdeki Göller

Çoğunlukla içakışlı bölgelerde, yayılma örtülerinin taşkın sularının içbükey tatlı eğimlerle ya da rüzgâr süpürmesi çöküntüleriyle karşılaşarak durakladığı alçak kesimlerinde ortaya çıkar. Bu göllerin çoğu geçicidir ve kurudukları zaman dipleri rüzgâr süpürmesinin etkisiyle oyulur (sebhalar). Bir bölümüyse süreklidir ve dünyanın en büyük gölleri arasında yer alır (Çad, Aral, Balkaş gölleri, Lob Nor). Sözkonusu sürekli göller, suyla daha iyi beslenen ama güçlü buharlaşmanın, içinde bulundukları çanaktan suların taşmasını engelleyecek kadar güçlü olduğu bölgelerde bulunur. Aşağı kesimdeki barajı yararak boşaltan ya da deltalar oluşturarak gölgeleri dolduran ırmaklar göllerin varlığını tehdit etmektedir. Göllerin ömrü birbirinden çok farklıdır. Yerli kayaçların oluşturduğu bir setle önü kapatılmış sığ göller en kısa ömürlü, tektonik göllerse en uzun ömürlü göllerdir. Tektonik göllerin çoğu etkin kırılma bölgelerinde (Doğu Afrika gölleri, Baykal) yer alır ve oluşumu uzun zamandır sürmekte olan çöküntülerde bulunduklarından ömürleri olağanüstü uzundur. Doğu Afrika gölleri Miyosen'de ve Pliyosen'de oluşmuştur; Baykal gölününse çok daha eski olduğu sanılmaktadır.

Göl Florası

Göl florası, çepeçevre kıyılar boyunca, bileşimi suyun derinliğine ve özelliklerine (sıcaklık, organik madde, özellikle asitlik ya da bazlık derecesi) göre değişen bir yapı gösterir. En az derin, yani sığ kısımda, sazlar ve kamışlar başta olmak üzere suoku, sarı süsen, düğünçiçeği gibi bitkilerden ve maydanozgillerden oluşan bataklık bitkileri bulunur. Daha derin olan iç bölgede gerek organları tamamen suyun içinde kalan bitkiler (susümbülü, suyosunları, chara, myriophyllum, vb.) gerekse yüzen (yaprakları) bitkiler (susümbülü ve düğünçiçeği gibi karada da çiçek açan türler) dip çamuruna tutunmuş olarak bulunur. Ayrıca suyun yüzünde (su mercimeği, hidrocharis) ya da içinde yüzen (elodea, su-mlğferi) bitkiler bulunabilir.

Oligotrof denen, derin, duru sulu, bol oksijenli göller, biyojen öğeler bakımından fakirdir; bunlarda kıyı, kenar bitkileri de azdır. Buna karşın, az derin, az saydam ve dip kısımları oksijence fakir olan bol besinli göller, besleyici öğeler bakımından zengindir ve bunların çevresinde geniş bir bitki kuşağı vardır; biyokütleleri de önemli miktardadır. Hümik asitçe zengin göller arasında, biyojen öğeler ve oksijence fakir beslemesiz göller (turbalıklar) ve ormanlarla çevrili, özellikle ölü yapraklarla dolu bir dip çamuruyla kaplı az derin ve çürüklü göller sayılabilir.

Göl Faunası

Bir göl genellikle faunasını kendisine dökülen ya da kendisinden çıkan akarsulardan alır. Ancak bunların çok az bir kısmı bataklık kuşlarının ayaklarına yapışık dip çamurlarıyla taşınan küçük su hayvanlarının yumurtalarını alabilir. Çok eski göller (Tanganyika, Baykal) derinliklerinde, kendilerini besleyen ırmaklarda soyu tükenmiş olan bazı kalıntı türleri ba-rındırabilmişlerdir.

Bir göl direyi, genel olarak adalarınkl-ne benzeyen bir mikroevrim geçirebilir; örneğin herhangi bir balık çeşidi yalnız bir gölde bulunabilir. Fakat, bir gölün diğeriyle olan fauna farklılıkları çevre farklılıklarının yansımasından başka bir şey değildir: suyun sıcaklık ve tuzluluk derecesi, derinlik, akıntılar, suların alçalma değişiklikleri, vb. Mevsimlik ya da günlük sıcaklık ve ışık farkları genellikle gök planktonunun düşey olarak yer değiştirmesine yol açar.

Göllerin sıcaklık rejimi, tatlı suyun maksimum yoğunluğa + 4°C sıcaklıkta erişmesi temeline dayanır: bu nedenle de genellikle soğuk sular dipte bulunurlar. Şiddetli bir kış geçiren bölgelerde sıcaklığın düşmesi, su kütlesinde giderek, belli bir zamanda sıcaklığın her noktada + 4°C'ta dengelendiği homotermiye yol açar. Sıcaklık düşmeye devam ederse, yüzey suları donar ve böylece yazın görülen ısı tabakalaşmasına ters yönde bir tabakalaşma izlenir (dimiktik göller). Büyük göller üzerinde esen kuvvetli rüzgârlar ya da göle dökülen akarsular dipten itibaren su yükselmelerine yol açarak suların karışmasını sağlayan akımlara neden olurlar: bu durum donmayı geciktirir ya da engeller. Nispeten ılık büyük su kütlelerinin varlığı kıyı kesimlerinde kışın sertliğini önemli ölçüde yumuşatarak iklimi değiştirir. Örneğin, isviçre'de Leman, Fransa' da Annecy ve ABD'deki Büyük Göller bölgesinin kıyılarında da bu durum görülür.

Bir gölün rejimi, onunla bağlantılı akarsu, yağış, sızma ve buharlaşma rejimlerine bağımlıdır. Bu rejim, mevsimlere göre düzey değişimleri içerir. Gölün beslenme havzasını oluşturan alanın, gölün yüzeyine oranı ne denli küçük olursa, kabarma o denli fazla olur. En fazla seviye değişimleri tropikal bölgeler, çöller ve yüksek dağlık kesimlerdeki göllerde görülür. Gölün, bir nehrin yolu üzerinde bulunması, onun rejiminin dengelenmesinde etkili olur (gideğenle fazla sularının boşaltılması ya da geleğenle su seviyesinin yükselmesi gibi). Göl suları, çevre arazisinin cinsine, buharlaşmaya ya da iklimsel değişimlere bağımlı olarak bazen tuzlu da olabilir.

***

1.
Büyük Larousse, Gelişim Yayınlar, 8. Cilt
Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 03:25
theMira

Benzer Konular

25 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış
23 Şubat 2016 / Daisy-BT Coğrafya
23 Şubat 2016 / ThinkerBeLL Coğrafya
22 Şubat 2016 / ThinkerBeLL Coğrafya
22 Şubat 2016 / ThinkerBeLL Coğrafya