Arama

Dinler ve Hac

Güncelleme: 3 Ocak 2017 Gösterim: 3.980 Cevap: 1
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
26 Aralık 2016       Mesaj #1
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  hac.jpg
Gösterim: 721
Boyut:  67.4 KB

Hac

, dinlerin kutsal saydığı yerlere ibadet amacıyla, şükran ya da kefaret gereğince ya da doğaüstü güçlerden yardım dilemek üzere yapılan ziyaret.

Sponsorlu Bağlantılar

İslamda hac

. Bedensel ve mali gücü yeterli kadın ya da erkek her Müslümanm ömründe en az bir kez yerine getirmesi farz olan Kâbe’yi ziyaret yükümlülüğü İslam’ın beş temel şartından biri sayılır.

Hıristiyanlıkta hac

. Hıristiyanların daha 2. yüzyılda Kudüs’ü hac amacıyla ziyaret ettiklerini belirten kayıtlar vardır. 1940’larda Roma’da San Pietro Bazilikasında yapılan kazılarda 2. yüzyılda Havari Petrus’a adanmış bir anıt üzerinde, 2. ve 3. yüzyıllarda buraya hac ziyareti yapıldığını gösteren yazıtlara rastlanmıştır. 354 yılının Roma ayin takviminde müminlerin her yıl bir araya geldiği 29 ayrı yerel kutsal mekânın bir listesi yer alır. İspanyol rahibe Etheria (İS. y. 400) gezi anılarında Filistin’deki kutsal yerleri zayeret edenlere rehberlik ve barınak hizmeti verildiğinden söz eder. İngiltere’de de kilise tarihçisi Aziz Bede (ö. 735) 5. yüzyıldan 8. yüzyıla değin çok sayıda azizin mezarına yapılmış ziyaretlerin bir listesini çıkarmıştır.

Ortaçağda Hıristiyanlar yolculuğa başlamadan önce bir rahip tarafından kutsanırdı. Özel giysiler giyen hacılar geri dönüşlerinde ziyaret ettikleri kutsal mekânın bir işaretini de şapkalarına takarlardı. Yol boyunca, özel .olarak hacılar için kurulmuş konuk evleri bulunurdu. Ortaçağda Hıristiyan hacılarının en çok ziyaret ettiği yerler Filistin ve Roma ile İspanya’da Santiago de Compostela’ydı. Ama İtalya’da Assisi’de Aziz Francesco’nun (ö. 1226), Fransa’da Tours’ da Aziz Martinus’un (ö. 397), Almanya’da Fulda’da Aziz Bonifatius’un (ö. 754), Ingiltere’de Canterbury’de Thomas Becket’in (ö. 1170), İrlanda’da Downpatrick’de Aziz Patrick’in mezarları gibi daha yüzlerce yerel hac bölgesi bulunuyordu. Din adamları arasında hac ziyaretlerini onaylamayanlarda vardı. Bazılan hacıları aşırılıklara karşı uyarıp bu ziyaretlerin dinsel değerini sorgularken, bazıları da aziz mezarlarındaki kalıntıların gerçekliğini tartıştılar.
Ortaçağın birçok ünlü hac merkezi bugün de Katolik hacılarca ziyaret edilmektedir.

Ayrıca Hindistan’da Goa’da Aziz Francisco Javier’in (ö. 1552) mezarı, İtalya’da Torino’da Torino Kefeni (1578), Kanada’da Azize Anne de Beaupre’nin (1658), Fransa’da Ars’da Aziz Jean-Baptiste-Marie Vianney (ö. 1857) ve Lisieux’de Azize Therese’in (ö. 1897) mezarlan üe Meksika’da Guadalupe’da Meryem Ana Manastın, Fransa’da La Salette (1846) ve Lourdes (1858), Portekiz’de Fatima (1917) gibi Meryem Ana’ya adanmış yerler son dönemlerde gitgide önem kazanmıştır.

Ortodoks Kilisesi üyeleri de kutlu kişilerden yardım dilemek amacıyla ünlü manastırlara hac ziyaretlerinde bulunurlar.
16. yüzyıl Protestan Reformcuların bu konudaki tutumu, hac ziyaretlerinden “çocukça ve yararsız işler” biçiminde söz eden 1530 Augsburg İtikatnamesi’nde anlatımını bulur. Günümüzde Protestanlar, Martin Luther’in Wittenberg’deki mezarı ya da Lincolnshire’da Epworth’deki Wesley Anıtı gibi yerleri ziyaret etmekle birlikte bu ziyaretler ne bir Hıristiyanlık görevi sayılır, ne de manevi bir yararla ilişkilendirilir. Bu yerlerde mucizeler gerçekleştiğine de inanılmaz.

Budacılıkta hac.

Buda’nın yaşamındaki dört büyük olayla ilgili dört merkez Budacıların başlıca hac yerleridir:
1) Lumbini’deki (bugün Rummindei köyü, Nepal) Aşoka Sütunu ve küçük bir tapmak Buda’nm doğum yerini belirtir.
2) Buddh Gaya’da (bugün Gaya yakınları, Bihar eyaleti, Hindistan) Kral Aşoka’nm İÖ 3. yüzyılda inşa ettirdiği tapınma yerinin çevresine İÖ 1. yüzyılda yaptırılan parmaklıklar ve eski bir tapınağın yerinde 2. yüzyılda yapılan Maha- bodhi Tapmağı, Buda’nm Aydınlanmaya erdiği yerde ibadetin sürekliliğini simgeler.
3) Sarnath’ta (bugün Varanasi yakınları, Hindistan) Geyik Parkındaki (Isipatana) Aşoka Sütunu ile bir stupa Buda’nm ilk vaazı “Dhammaçakkapavattanasutta”yı (Doğrunun Tekerleğini Harekete Geçirmek) verdiği yeri gösterir.
4) Kuşinagara’ daki (bugün Gorakhpur’un doğusunda, Hindistan) stupa ile tapmak Buda’nın Nirvana’ya geçtiği (parinirvana), yani öldüğü yer olarak kabul edilir.
Ayrıca ortaçağın din bilimleri merkezi Nalanda’nın yıkıntıları, Buda’nın ilk manastırını kurduğu Racagrha (bugün Racgir), 24 yağmur mevsimini geçirdiği Şravasti ve iki önemli müridinin kalıntılarının korunduğu Şançi, Budacı hacıların Hindistan’daki bellibaşlı ziyaret yerleridir. Seylan’da (bugün Sri Lanka) Kandy’deki Diş Tapmağı ile Birmanya’da Rangoon’daki Shve Dagon Pagodası da barındırdıklarına inanılan kalıntılar dolayısıyla önem kazanmıştır.

Mahayana Budacıları mezhep kurucularına da büyük saygı gösterdiği için Japonya’ da Kamakura ve Nara’daki ünlü Buda tasvirlerinin yanı sıra Şin mezhebinin (Codo Şinşu) kurucusu Şinran’ın tasvirlerini barındıran Honganci Tapmağı da önemli bir hac yeridir. Çin’de bodhisattva'lara (geleceğin Budası) adanmış dağ tapmakları özel ziyaret merkezleridir. Sichuan eyaletinde mutluluk bodhisattva’sı Samantabhadra’ya adanmış Omei Dağı Tapmağı bunlardan birdir.

Kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 3 Ocak 2017 12:26
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
26 Aralık 2016       Mesaj #2
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

Dinlere göre Hac


Birçok dinde ve inanışta hac ve hac merkezleri bulunmaktadır. Büyük hac merkezlerinin dışında daha küçük çaplı olan, hacıların çeşitli amaçlarla (örneğin şifa bulmayı umarak) ziyaret ettiği merkezler de vardır; türbeler, azizlerle ilişkili mekânlar gibi.
Sponsorlu Bağlantılar

Budizm'de hac


Budizmde dört ana hac mekânı vardır: Kapilavastu'daki Buda'nın doğum yeri, Aydınlanmaya eriştiğine inanılan yer Bodh Gaya, Benares'te ilk vaaz verdiği yer, ve Kusinagara'da Parinirvana'ya eriştiğine inanılan yer.

İbrahimi dinlerde hac


İbrahimî dinlerde hac önemli bir yer tutar ve özellikle de Orta Doğu'da bulunan ve Kutsal Topraklar olarak anılan bölge Musevilik, Hıristiyanlık, İslam ve Bahailik gibi inançlarca oldukça kutsal kabul edilir.

İslam'da Hac


İslam dininde Hac ibadeti olarak anılan ibadette İslam'ın en kutsal mekânı olan Kâbe ziyaret edilir

Hac ibadeti bütün dinlerde yer alan bir ibadettir. Tarih boyunca insanlar bazı yerlere çeşitli sebeplerle kutsallık atfetmişlerdir. Dinlerce kutsal sayılan hac merkezleri, ilham veya vahiy yoluyla belirlenmiştir. Hac, bütün dinlerin tarihten günümüze, değişik yer ve şekillerde de olsa taşıdığı önemli ibadetlerden biridir. İnsan ömründe bir defa bile olsa kutsal şehir ve dini ritüellerin ziyareti, kutsal kitaplarda teşvik edilmiştir.

Dinlere göre kutsal yerler ve hac merkezleri nerelerdir?


Hinduizmde Benares (Varanasi)
Budizm’de Bodhi Gaya
Şintoizm’de İse
Yahudilikte Kudüs
Hıristiyanlıkta Kudüs ve Roma
İslam’da Mekke

Yahudilikte Hac:

Tevrat’ta yılda üç defa hac ibadeti emredilmektedir. Hac zamanları: Fısıh, Sukkot ve fiavuot bayramlarıdır. Ancak Yahudiler başlangıçta bu ibadete gerekli önemi göstermemişlerdir. Süleyman Mabedi’nin Babilliler tarafından yıkılmasından sonra milli birliğin sağlanması amacıyla daha çok önem verilmiş, Mabedin Romalılar tarafından yıkılmasından sonra sembolik bir hal almıştır. Mabedin yıkılmasını bahane eden Yahudiler bir çok hükmü askıya almışlardır. Hac da hükmü askıya alınan ibadetlerdendir. Ancak Mesih gelerek Yahudi krallığını yeniden kurduktan sonra bu hükümler yürürlüğe girebilir. Günümüzde Kudüs’teki Ağlama Duvarı hac ibadet yeri olarak kabul edilmektedir. Ancak bu hac zorunlu değil isteğe bağlıdır. Hacılar, Ağlama Duvarı’nın yarıklarına içinde çeşitli dileklerinin olduğu kağıt parçalarını koyarlar. Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Yahudiler, eski zamanlarda hac vasıtasıyla Kudüs’te bir araya gelmiş, hac sonrası yapılan toplantılar ve benimsenen ortak fikirler, hacılar tarafından uygun görülerek, ortak Yahudi dini kültürü oluşturulmuştur.

Hıristiyanlıkta Hac İbadeti:

Hz. İsa birçok konuda Tevrat’ın ilkelerini benimsemiştir. Hac ibadeti de bu ilkelere dahildir.Ancak, MS 70. yılında toplanan ilk Hıristiyan konsülünde dört mesele dışında Tevrat’ın bağlayıcılığının kalmadığına karar verilmiştir. Buna bağlı olarak kurban ve hac ibadetlerine son verilmiştir. Pavlus, yaptığı yorumlarla hac ibadetine batini anlamlar yüklemiştir. Bu nedenle Kudüs bir hac merkezi olmaktan çıkarılmıştır. Daha sonraki dönemlerde Hz. İsa’nın yaşadığı yerleri görme arzusu hac ziyaretini tekrar canlandırmıştır. Ancak, bu ziyaretler hac ibadeti görüntüsünden uzaktır. Günümüzde Hıristiyan kiliselerinde hac ve hac yerleri ile ilgili farklı yaklaşımlar vardır. Hac için tapınağa ya da kutsal mekana gelen Hıristiyan, niyetlenmiş olduğu hac ibadetini birkaç şekilde yerine getirebilir. Bunları maddeler halinde şöylece belirtebiliriz:

Bedenî dua:
Bu dua, yüzüstü yere kapanma, elleri çaprazlama bağlama gibi hareketlerle yerine getirilir.
Sessiz tövbede bulunma: Çıplak ayakla ağır ağır dizler üzerine çökerek yapılır.
Su kullanma: Suya temas ederek ya da değişik şekillerde sudan faydalanarak ibadet yapılmış olunur.
Ayak egzersizlerini çoğaltarak :Tanrı rızasını kazanma amacı güdülür.

Bugün Hıristiyanların gerek Kudüs gerekse Roma’ya yaptıkları hac ziyareti, tam olarak vahyi temele dayandığını söylemek zordur. Bunun için de Hıristiyanlar arasında hac konusunda birlik sağlanamamıştır. Roma Katolik Kilisesi, Hristiyan dünyasında daha çok siyasi nüfuz edebilmek için amacıyla, Roma kentini hac merkezi ilan etmiş, Kudüs’e giden Hıristiyan hacıları buraya çekmek için çeşitli teşviklerde bulunmuştur. M.S. 431 yılında toplanan üçüncü “Eukumenik Meclis”, Meryem Ana’nın oğlu İsa’yı, tanrının oğlu olarak doğurduğu doktrinini onaylamıştır. İlk Meryem kilisesinin Efes’de inşa edilmesi ve söz konusu meclis kararının bu kilisede alınması büyük bir olasılıkla M.S. 1. yüzyılın ikinci dörtlüğünde, Meryem Ana’nın gerçekten bu kentte oturmuş olmasından gelmektedir. Bu nedenle Meryem Ana Kilisesi, Hıristiyanlar için kutsal hac merkezlerinden birisi olmuş, bu nedenle birçok Hristiyan turist ülkemize hacı olmak için gelmektedir.


İslam’da Hac İbadeti:


İslam’ın farz olan ibadetlerinden biri de Hac’tır.
Şartları taşıyan Müslümanın ömründe bir defa hacca gitmesi farzdır.
Hicretin 9. yılında farz kılınmıştır.
Hem mali hem de bedeni bir ibadettir.
Hac, imkanı olan Müslümanların belirlenmiş zaman içinde Kabe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dini görevleri, şart ve usulüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yaptıkları bir ibadettir.

Haccın Yapılışı
Hac niyetiyle yola çıkan müslümanlar, harem sınırlarını belirleyen Mikat bölgelerinde ihrama girerek hac için ilk adımı atarlar.
Kabe’de “tavaf”, Safa ve Merve arasında “say” yapılır.
Arefe günü Arafat’ta “vakfe” yapılır.
Aynı gün Müzdelife’de vakfe yapıldıktan sonra güneş doğmadan Mina’ya gidilir.
Mina’da şeytan taşlandıktan sonra ihramdan çıkılır.
Bayramın 1. 2. veya 3. günlerinde Kâbe’de farz olan ziyaret tavafı yapılarak hac ibadeti tamamlanır.
Hac, İslam’ın evrenselliğini, birlik ve beraberliğini, ırk, renk, cinsiyet, dil, ülke ve kültür ayrımı yapmadan müminlerin kardeşlik ve eşitliğinin temsil edildiği bir ibadettir. Hac, dünya Müslümanlarının kaynaşmasını, birbirlerini ve değişik kültürleri tanımalarını sağlar. İslami bilinçlenmeye, imanın aksiyona geçirilmesine, manevi kirlerden arınmaya, gönlü bütün safiyeti ile Allah’a açmaya vesile olur. Hac bir ibadet olmasına karşın, değişik insanları görmek, farklı kültürleri tanımak gibi işlevleri de bulunmaktadır. Bu nedenle hac, bireyleri eğiten, siyasi ve sosyal ilişkilere katkı sağlayan bir ibadettir. İslam’daki hac, dünyanın farklı yerlerinden, çeşitli ırk ve topluluklardan insanları aynı zaman ve mekanda toplama, hacılar arasında gönül birliği kurma gibi önemli işlevleri barındırmaktadır.

Hint Dinlerinde Hac:


Hac günahlardan arınma ve kurtuluşa ermenin en uygun yolu olarak görülür.
Hindular, tanrı fiiva’nın kutsal kenti Benares’e hac için giderler.
Budistler de başta Bodhi Gaya olmak üzere Buda’nın hayatının geçtiği yerleri ziyaret ederek haclarını yaparlar.
Hindular, özellikle kutsal olarak kabul ettikleri Ganj nehrinde yıkanıp, günahlardan arınmaya çalışırlar. Bütün dinlerde hac ya da buna benzer bir uygulama mevcuttur. Genel olarak kutsal mekan tüm dinlerde haccın ortak noktası olarak kabul edilmektedir. Hepsinde olmasa da bir kısmında haccın, en önemli ortak noktalardan biri de kutsal zamandır. Ancak İslam’daki gibi zamanı ve mekanı vahiyle belirlenmiş, belli ölçüde zengin olma şartına dayandırılarak farz kılınmış, edasının ve kabulünün şartları ortaya konulmuş düzenli bir hac uygulamasına diğer dinlerde rastlanılmamaktadır. İbrahimi kökenli Yahudilik ve Hıristiyanlık’ta bile İslam’daki gibi bir netlik yoktur. Diğer dinlerdeki hac, İslam’daki kutsal yerlerin senenin her gününde ziyaret edilebildiği gibi bir ziyarettir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 28 Aralık 2016 02:16

Benzer Konular

18 Şubat 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
23 Aralık 2011 / Misafir Coğrafya
3 Kasım 2008 / asla_asla_deme Din/İlahiyat
3 Ocak 2017 / Misafir Cevaplanmış
18 Şubat 2016 / Baturalp X-Sözlük