Arama

Edebiyat Akımları - Gerçekçilik (Realizm)

Güncelleme: 7 Ocak 2012 Gösterim: 4.217 Cevap: 2
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
24 Ağustos 2011       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gerçekçilik (Realizm)
Sponsorlu Bağlantılar

Realizm ya da Gerçekçilik, bir estetik ve edebi kavram olarak 19. yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır.

Nasıl ki romantizm klasizme bir başkaldırı niteliğinde ise gerçekçilik yani realizm, hem klasisizme hem de romantizme bir başkaldırıdır. Amaç, sanatı klasik ve romantik akımların yapaylığından kurtarmak, yenilikçi eserler üretmek ve konularını öncelikle yüksek sınıflar ve temalarla ilgili değil, toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti. Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim adamının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır.

Örneğin, realizmin iki güçlü temsilcisi Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı romanı ile Emile Zola’nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop altında incelenerek olanca çıplaklığıyla ortaya konulmuştur. Realizm felsefesinin altında güçlü bir felsefi belirlenimcilik yatar. Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola’nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya’da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere’de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika’da Theodore Dreiser,Ernest Hemingway,John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir. Realizm, 20. yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir.


19. yüzyılda önce Fransa'da başlayan bu akım, yukardaki tanımı aşan yorumlarla zenginleştirilerek günümüzde de gelişimini sürdürmektedir. Bugün dar bir gerçekçilik tanımı yapılamamaktadır. İlk gerçekçilerden Marksist sanatçılara, yeni romancılara dek değişik gerçekçilik anlayışları söz konusudur. Sanatçının gerçeği kavrayışı, gerçeğe bakış açısı, kısacası dünya görüşü gerçekçilik anlayışını da belirlemektedir.

Edebiyatta gerçekçi yönelişler pozitivizmin gelişimine koşut olarak ortaya çıkmıştır. Bilimin gelişmesi, belirlenimci görüşler gerçekçiliği hazırlamış, deney, gözlem, nesnellik gibi yöntemsel ilkeler, gerçekçilerin de ana ilkeleri olmuştur. Bu ilkelerle yola çıkan gerçekçi akımın Fransa'daki ilk öncüleri Murgar, Champfleury, Duranty adlı ikinci sınıf romancılardır. Gerçekçiliğin babası ise "Madame Bovary" (1857) romanıyla Gustave Flaubert sayılmıştır. Goncourt Kardeşler adıyla anılan Edmond (1822-1896) ve Jules Goncourt (1830-1870) ise gözlemcilik ve tarafsızlık ilkelerini iyice geliştirdiler, bir bakıma sistemleştirdiler. Fransız edebiyat tarihinin bölümlenişinde coşumcu dönem içinde ele alınan Balzac ile Stendhal'in gerçekçiliğin asıl öncüleri olduğunda birleşilmektedir. Auguste Comte'un "Cours de Philosophie Positive" (Pozitif Felsefe Dersleri) adlı altı ciltlik yapıtının yayımlandığı yıllarda (1830-1842) Balzac'ın da "Comédie Humaine" (İnsanlık Komedisi) üst başlığıyla nitelediği yapıtları yayımlanıyordu. Rusya'da ise gerçekçilik başka bir yönde gelişmiştir. Gerçi Turgenyev, "romancı ile roman kahramanları arasındaki göbek bağı kesildi" derken tarafsızlığı vurgulamış, Tolstoy da "Savaş ve Barış"ta Borodino Savaşı'nı anlatmak için elinde genelkurmay haritasıyla savaş alanını gezdiğini söylerken gözlemin önemini belirtmiştir, ama Gogol (1809-1852), Gonçarov (1812-1891), Dostoyevski (1821-1881), Çehov (1860-1904), Gorki (1868-1936) adlarını da ekleyebileceğimiz Rus gerçekçiliği Batı'dakinden değişik bir yol izlemiştir. Bunda Belinski, Dobrolyubov, Çernişevski gibi eleştirmenlerin rolü büyüktür.

Türk edebiyatında gerçekçilik, bir anlatım yöntemi olarak 20. yüzyılda görülür. Tanzimat romancıları içinde coşumculuğa bağlı olmakla birlikte gerçekçiliğe en çok yaklaşan Samipaşazade Sezai'dir. Nabizade Nazım da gerçekçi romana örnek vermek amacıyla "Karabibik"i yazmıştır. Daha sonra Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ebubekir Hazım Tepeyran, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi sanatçılar, gerçekçi tutumu benimsediler. Cumhuriyet dönemi Türk öykü ve romanında ise gerçekçilik, egemen edebiyat anlayışı durumuna geldi.


Realizmin Önemli Temsilcileri
  • Honoré de Balzac
  • Stendhal
  • Gustave Flaubert
  • Fyodor Dostoyevski
  • Lev Nikolayeviç Tolstoy
  • Anton Çehov
  • Maksim Gorki
  • Daniel Defoe
  • Charles Dickens
  • Ernest Hemingway
  • Jack London
  • Mark Twain
  • İvan Sergeyeviç Turgenyev
Vikipedi
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi



Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
7 Ocak 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Realizm (Gerçekçilik)
Sponsorlu Bağlantılar

Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim adamının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır. Örneğin, realizmin iki güçlü temsilcisi Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı romanı ile Emile Zola’nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop altında incelenerek olanca çıplaklığıyla ortaya konulmuştur. Realizm felsefesinin altında güçlü bir felsefi belirlenimcilik yatar. Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola’nın yanısıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya’da Lev Tolstoy, Ivan Turgenyev, Fyodor Dostoyevski, İngiltere’de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika’da Theodore Dreiser, İrlanda’da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir. Realizm, 20. yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir.

Bir estetik kavram olarak 19. yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Nasıl ki romantizm klasizme bir başkaldırı niteliğinde ise gerçekçilik yani realizm, hem klasizme hem de romantizme bir başkaldırıdır. Amaç, sanatı klasik ve romantik akımların yapaylığından kurtarmak, çağdaş eserler üretmek ve konularını öncelikle yüksek sınıflar ve temalarla ilgili değil, toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti.






BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
7 Ocak 2012       Mesaj #3
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
19.yüzyılın ikinci yarısında romantizme tepki ola­rak doğmuş bir sanat ve edebi akımdır realizm. Bu döneme kadar geiinen süreçte, fen bilimle­rinde ve toplumsal bilimlerde önemli gelişmeler olmuştur. Özellikle deneysel bilimlerde gelinen aşama, olguların duygu, hayal ve metafizikle değil, maddi gerçeklerle açıklanması sonucunu doğur­muştur.
Realizmin doğuşundaki ikinci önemli etken, dü­şünsel alanda August Comte’un pozitivizm (olguculuk ) felsefesidir. Pozitivizm, neden – sonuç ilişkisine önem veren, doğayı ve insanları bilimin İki temel aracı gözlem ve deneyle açıklamaya çalışan felsefi bir düşünce sistemidir. Realizmin romantizme üstünlüğü, Gustave Flaubert‘in 1857′de yazdığı “Madam Bovary” romanı ile gözler önüne serilmiştir.
Realizmin Özellikleri:
1. Realist Sanatçılar, anlattıklarında gözleme ve belgeye dayanır. Yazarlar bilgiyi anket yöntemiyle toplamış­lar, sonradan yapıtlarında kullanacakları malzemeyi günlük gözlemler olarak not etmişlerdir.
2 .Realist sanatçılar, yapıtlarda kendi kişiliklerini gizlemişler, toplumu ve insanı bilim adamı nesnelliğiyle, iyi-kötü, güzel-çirkin demeden yansıtmışlardır.
3. Realizm Konuları gerçek yaşamdan alındığından, ola­ğanüstü oiay ve kişilere yer verilmez. Olay ve kişi­ler, günlük yaşamda yaşanma ya da görülme olası­lığı olan nitelikler taşır. Bunlar yapıtlarda ayna ya da fotoğrafçı gerçekçiliği ile yansıtılır.
4. İnsanlar, yaşadıkları çevreyle birlikte ele alınmıştır. İnsan kişiliğinin oluşumunda çevrenin etkisi ve önemi belirtilmiştir. Doğa ve insan betim­lemeleri ölçülüdür. Süs olsun diye yapılmamıştır.
5. Realist sanatçılar,”sanat için sanat” anlayışı­na sahiptir. Sanatı ve edebiyatı toplumu değiştirme, eğitim ve mücadele aracı olarak görmediler.
6. Realist yapıtlarda açık, yapmacıksız, söz sa­natlarından uzak bir üslup kullanılmıştır. Sanatçılar biçim ve güzelliğine, kusursuzluğuna önem vermiş­lerdir,
Realizmin Önemli Sanatçıları:
H. de Balzac…………………. roman, öykü, tiyatro
Stendhal……………………….. roman
Gustave Flauberte………… roman
Dostoyevski………………….. roman
Tolstoy………………………….. roman
A. Çehov……………………….. öykü, tiyatro
M. Gorki…………………………. roman
Danielde Foe………………… roman
Charles Dickens…………… roman
Emest Hemingway……….. roman, öykü
Jack London…………………. roman
Mark Twain……………………. roman
RELİZMİN TÜRK EDEBİYATINDAKİ ETKİSİ:
Realizmden etkilenme İlk, Tanzimat’ın ikinci ya­rısında başlar. Hemen hemen tüm edebi dönemler­de etkisini göstermiştir. Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası”, Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt” romanları realist etkiyi taşıyan ilk ro­manlarıdır. Servet’i Fünun’dan Halit Ziya, Mehmet Rauf realizmden etkilenmiştir. Servet’i Fünun dö­neminin bağımsız yazarları Hüseyin Rahmj ve Ah­met Rasim realist etkiler taşır. Milli edebiyat ve Cumhuriyet döneminden Yakup Kadri, Halide Edip, Ömer Seyfettin, Reşat Nuri, Memduh Şevket Esendal realist etkisiyle yazan diğer yazarlardır.
Realizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Recaizâde Mahmut Ekrem……… roman
Samipaşazâde Sezai………………. roman, öykü
HalitZiya Uşaklıgil……………………. roman
Mehmet Rauf……………………………. roman
Refik Hallt Karay……………………… roman
Yakup Kadri Karaosmanoğlu….. roman
Halide EdipAdıvar……………………. roman


Kaynak
Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..

Benzer Konular

28 Eylül 2011 / Mystic@L Felsefe
26 Ağustos 2009 / ThinkerBeLL Sanat
14 Aralık 2012 / _Yağmur_ Sanat
9 Nisan 2015 / _EKSELANS_ Sanat
27 Mart 2009 / ThinkerBeLL Edebiyat