Arama

Japonya'da Müzeler ve Sanat

Güncelleme: 19 Kasım 2007 Gösterim: 16.227 Cevap: 2
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Okyanusya’dan Japonya’ya etnoloji

Sponsorlu Bağlantılar

Osaka’daki Ulusal Etnoloji Müzesi Pasifik halklarının kültürlerini tanıtan renkli bir mekan.


Milliyet Sanat Japonya’nın Ulusal İnsan Bilimleri Enstitüsü alt kuruluşlarından biri olan Ulusal Etnoloji Müzesi, Osaka kentindeki Senri Expo parkının içinde yer alır. Ulusal Etnoloji Müzesi hem etnoloji ve kültürel antropoloji araştırmalarının yapıldığı bir araştırma merkezi hem de bir müze. Müzenin amacı, koleksiyonu ve sergileri vasıtasıyla dünyadaki kültürlerin, toplumların ve insanların anlaşılmasını sağlamak. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen veriler müzede sergileniyor ve sergileme sırasında tamamen tarafsız davranılır. Başka bir deyişle, bir kültürün diğerinden üstün ya da daha önemsiz olduğu değil, hepsinin yeryüzünde eşit olduğu anlatılır ziyaretçiye.

Ulusal Etnoloji Müzesi’nin bugünkü haline gelmesi hem düşünce hem de yapım aşamasında yıllar almış. Müzenin kurulması ilk önce 1935 yılında düşünülmüş, ve çeşitli çalışmalardan sonra 1974 yılında kurulmuş. 1977 yılında 28 bin 778 metrekarelik müze binası ve çevre düzenlemesi tamamlanmış ve açılış töreni yapılmış.

Müzede Okyanus kültürleri, Amerika, Avrupa, Batı Asya, Müzik, Dil, Güneydoğu Asya, Doğu Asya (Japon Kültürü) ile ilgili bölümler açılmış. 1979 yılında var olan sergi salonuna ek olarak bin 272 metrekarelik sergi salonu tamamlanmış ve böylece yeni kültürlere ait bölümler de halka açılmış. İlerleyen yıllarda müzeye yeni sergi salonları eklenmiş, müze içinde yenilenmeler olmuş ve şimdiki haliyle 2004 yılında ziyaretçilerin karşısına çıkmış. Aynı sene araştırma projeleri hazırlayarak ve destekleyerek dünya kültürlerinin anlaşılmasını sağlamayı amaçlayan Kültürel Kaynakları Araştırma Merkezi de müze bünyesinde hizmete girmiş. Yine müzede yer alan Japon Araştırma Merkezi ise, dünyadaki belli başlı bölgelerin kültürünü ve sosyal yapılarını, şu andaki durum ve geleceklerini inceler.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Ağustos 2006       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Müze sergileri

Sponsorlu Bağlantılar
Müze sergilerinin amacı en son tamamlan etnolojik, antropolojik ve onunla bağlantılı diğer bilimsel konularla yapılan araştırmaları değişik sergileme usulleriyle halka sunmak. Bu yolla, ziyaretçilerin farklı kültürleri ve onların arasındaki ilişkileri anlamalarını sağlamak. Sergiler, ana bina sergileri ve özel sergilerden oluşur. Ana bina sergileri bölgesel ve kültürler arası farklılıkları gösteren sergileri içerir. Diğer sergiler ise bazı konuları özel olarak inceler.

Ana bina sergileri içinde yer alan bölgesel sergiler, Okyanusya, Amerika, Avrupa, Afrika, Batı Asya, Güney Asya, Güneydoğu Asya, Orta ve Kuzey Asya, Doğu Asya olmak üzere dokuz bölümden oluşur. Doğu Asya bölümü de kendi içinde Kore yarımadası kültürü, Çin kültürü, Ainu kültür ve Japon kültürü olmak üzere dörde ayrılır.

Sergiler Okyanusya ile başlar ve Japonya ile biter, böylece izleyiciler diğer kültürleri Japonya ile karşılaştırma fırsatı elde ederler. Bütün kültürlerin eşit olduğu ilkesiyle hazırlanan bölümlerde, sergilenen kültürlerin iyi anlaşılması için yiyecekten ev yapma şekillerine kadar çeşitli konular anlatılır.

Okyanusya bölümünde o Pasifik Okyanusu’ndaki adalarda yaşayan kültür gruplarının geleneksel olarak günlük hayatı, kullandıkları aletler, kıyafetleri, süs eşyaları, maskeler ve heykelleri sergilenir. Esas olarak Mikronezya, Polinezya kültürleri tanıtılsa da Hawai, Yeni Zelanda ve Avustralya yerlilerini özellikleri hakkında da bilgi edinebilir. Amerika bölümünde bu bölgede yaşayan grupların tarımını yaptıkları yiyecekler, giysileri, dini inançları ile ilgili objeler, kıyafetleri tanıtılır.

Farklı kültürleri bünyesinde barındıran Avrupa’nın anlatıldığı bölümde günlük hayat, dini bayramlar, tarım hakkında bilgi edinilebilir. Afrika medeniyetlerinin tarihleri, insanların hayat tarzları, dini inançları, sanatı hakkında bilgiler Afrika bölümünde anlatılır. Arap ve İslam dünyasına bir bakış atabilecek yer ise gene burası.

Batı Asya’nın anlatıldığı bölüm, medeniyetlerin doğduğu ve birbirine karışıp dünyaya açıldığı bu bölgeyi ürettikleri ve yaşam biçimleri ile tanıtıyor. Güney Asya bölümünde, Hintlilerin çiftçilik ve balıkçılık adetleri, günlük yaşamları, dini inançları anlatılıyor. Hindistan ve Çin’den etkilenen köklü bir medeniyet gelişimine sahne olmuş Güney Doğu Asya bölgesinin denizcilik, dağ yaşamı, pirinç yetiştirme, Budizm üzerine bilgileri ayrıntılarıyla Güney Doğu Asya bölümünde verilmiş. Orta ve Kuzey Asya bölümünde ise Kazak,Türkmen, Özbek ve Tacikistan ve Sibirya kültürleri tanıtılır, özellikle Sibirya avcılık, balıkçılık metotları ve Şamanizm ayrıntılarla anlatılır.

Doğu Asya’nın anlatıldığı bölüm kendi içinde dörde ayrılıyor. Giysi, yerleşim şekilleri ve Budizm’in tanıtılığı Kore bölümü, günlük yaşam ve özellikle festivallerin anlatıldığı Çin kültürü bölümü, Japonya’nın yerlileri olan Ainuların tanıtıldığı Ainu kültürü bölümü ve nihayet Japon festivalleri, sanatı, yerleşim şekilleri, günlük yaşam ve giysilerinin anlatıldığı Japon kültürü bölümü.

Bağımsız olarak müzede yer alan iki bölüm ise müzik bölümü ve dil bölümü. Kültürün ayrılmaz bir parçası olan müzik, üretildiği etnik grupların kendi hayat stillerini ve geleneklerini yansıtır. Bu amaçla özenle hazırlanmış müzik bölümünün en ilgi çeken müzik alet grupları arasında İran, Hint, Kore, Japon müzik aletleri yer alıyor. Dil bölümünde, bugün dünyamızda konuşulan 5 binin üzerinde dilden 200 kadar dilin özelliklerini farklı yönlerden inceleniyor. Değişik yazı sistemleri, dünya dilleri, dil ailelerinin özellikleri, Japon lehçelerinin burada anlatılıyor.

Müze tam bir eğitim merkezi. Müzeye yakın bir yerde, bölgede yer alan Biwa Göl Müzesi ile ortaklaşa müzecilik dersleri veriliyor. Çalışma alanında bilgisayarlar, CD’ler ve yaklaşık 2 bin kitapla ilgilendiğiniz kültürler üzerine daha fazla okuyup, onların müziklerini dinleyebiliyorsunuz. Video salonunda insan gruplarının yaşam ve materyal kültürlerini gösteren programlar izlenebiliyor.

Obje kütüphanesi müzenin en eğlenceli bölümü. Burada bazı seçilmiş objeler masaların üzerinde bulunuyor. Ziyaretçi istediği objeyi alıyor, dokunabiliyor ve hakkında bilgi almak için aynı salon içinde yer alan Dr. Minapaku adlı robota gidip objenin kodunu okutturuyor ve böylece onun ne olduğunu, kimin yaptığını öğreniyor. Ulusal Etnoloji Müzesi tam anlamıyla öğrenmenin zevk haline geldiği bir müze.

KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
19 Kasım 2007       Mesaj #3
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Müzeler ve Sanat Galerileri

japon sanatmuzesi ukiyoeJaponya’nın uzun kayıtlı tarihi ve engin sanatsal eserleri bir çok ayrıntı içermekte olup çeşitli müzelerde sergilenmektedir.
Gerçekten de bu müzelerde sergilenen arkeolojik eserler, el sanatları eserleri ve sanatsal şaheserler, ülkeyi ve insanlarını bir bütün olarak yansıtan küçük ve zarif simgelerdir.
Belki de Japonya’daki en önemli müzeler ulusal müzelerdir. Ueno Park’taki Tokyo Ulusal Müzesi 1871 yılında açılmış olup bu müzelerin ilki niteliğindedir. Müzenin geniş koleksiyonu, geleneksel Japon sanatının tüm tarihini kapsamlı bir bakış açısından yansıtır. Müzede ayrıca bilimsel ve doğal tarihle ilgili sergiler mevcuttur.
Tokyo’daki Ulusal Modern Sanatlar Müzesi’nde, Japonya’nın modern sanatlarına ait şaheserler, kronolojik olarak sergilenmektedir.
Kyoto Ulusal Müzesi, önceden bölgedeki tapınaklardan toplanan tablolar, heykeller ve diğer hazinelerin sergilendiği bir müzeyken artık tüm dönemlerden Japon sanatı örneklerini gözler önüne sermektedir. Nara Ulusal Müzesi, özellikle Budist heykel koleksiyonu ile ün salmıştır.
Tokyo’daki Müzeler ve Sanat Galerileri
Tokyo’da, Japon geleneksel güzel sanatlarının paha biçilmez çalışmalarını koruma altında bulunduran hem kamuya ait hem de özel sayısız sanat müzesi bulunmaktadır. Yalnızca birkaç tanesinden bahsetmek gerekirse, Gotoh Müzesi, sahip olduğu koleksiyonu arasında, ulusal bir hazine olan “Genji’nin Hikayesi’nin Resimleri” ile övgü toplar. Nezu Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde çay seremonisi eserleri ve Budist sanatına ait koleksiyonlar sergilenir ve Hatakeyama Memorial Güzel Sanatlar Müzesi’nde, yine çay seremonisine ait eserler yer alır. Aynı zamanda ziyaretçiler, güzel sanatlara ait bu eserleri rahatlatıcı bir atmosferde görebilsinler diye, bu üç müzenin Japon tarzı bahçeleri de mevcuttur. Bu müzelerin yanı sıra, gezmeye değer diğer müzeler ise şunlardır:
Hem Japonya hem de Çin’e ait kaligrafi, tablo ve çanak-çömlek koleksiyonu ile Idemitsu Sanat Müzesi; geleneksel yaşama ilişkin güzel antik sanat eserlerinin sergilendiği Suntory Sanat Müzesi; modern ve çağdaş Japon tablolarının yer aldığı Yamatane Sanat Müzesi, çanak-çömlek ile kıyafet gibi günlük yaşamda kullanılan güzel el sanatları parçalarının sergilendiği Japon Folklor Eserleri Müzesi ve Ukiyoe tablolarının yer aldığı Ukiyoe Ota Memorial Sanat Müzesi.
japon sanat edotokyo muzesiGeleneksel güzel sanatlar müzelerinin yanı sıra, farklı türde müzeler de bulunur. Edo-Tokyo Müzesi, büyük maketler ile Tokyo’nun tarihini ve yaşam tarzını yansıtır. 1933 yılında inşa edilmiş olan Tokyo Büyükşehir Teien Müzesi kendi başına gerçek bir sanatsal yapıdır ve ödünç koleksiyonlar sergiler.
Çağdaş güzel sanatlar aleminde yer alan Japonya, seçkin bir yaratıcılığın dünyaya aktarılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu bakımdan, Japonya’daki çağdaş sanatlar müzeleri, ülkenin son yaşam tarzı, düşünce biçimi, ortamı ve diğer özellikleri ile ilgilenenleri beklemektedir. Japonya’da türünün en büyük örneklerinden biri olan Tokyo Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde, hem Japonya’ya hem de diğer ülkelere ait geniş bir yelpazede çağdaş sanat eserleri sergilenmektedir.
Tokyo Opera City Sanat Galerisi, çağdaş sanatların “yeni tasarım” sergilerinde başı çeker. Tokyo’nun Shinagawa semtinde bulunan Hara Çağdaş Sanatlar Müzesi, çeşitli çağdaş sanatlar çalışmalarına ev sahipliği yapan Bauhaus stili zarif bir yapıdır. Tokyo’nun kuzeyinde, Ibaraka Eyaletinde bulunan Sanat Kulesi Mito’daki Çağdaş Sanatlar Merkezi, çağdaş sanatlara ait eşsiz eserleri ile ünlüdür.
Nagoya ve Shizioka’daki Müzeler
Nagoya’daki Tokugawa Sanat Müzesi, Noh kostümleri, kılıçlar, zırhlar ve samurai’lardan kalan diğer eşyalar üzerine ihtisaslaşmıştır.
Shizuoka Eyaleti’nde yer alan Tokaido Hiroshige Sanat Müzesi’nde, Japonya’nın en ünlü Ukiyoe ressamı Hiroshige Utagawa’nın çalışmalarını sergiler. Müzede, 1200’den fazla baskı eser bulunur.
Kansai Bölgesindeki Müzeler
Kansai bölgesindeki geleneksel güzel sanatlardan söz etmek gerekirse, Osaka’daki Fujita Sanat Müzesi, zengin antik güzel sanatlar koleksiyonu ile öne çıkar. Ancak bu müze yalnızca ilkbahar ve sonbahar aylarında açıktır. Diğer ünlü müzeler ise, Çin ve Kore’ye ait paha biçilmez antik seramiklerin yer aldığı Osaka Belediyesi Doğu Seramikleri Müzesi ve Çin ve Japon antik güzel sanatlar çalışmalarına ilişkin zengin koleksiyonu ile Osaka Belediye Sanat Müzesi’dir.
Kyoto’daki Oyamazaki Sanat Müzesi Villası, en güzel çanak-çömlek eserlerinin sakin ve huzurlu bir atmosferde sergilendiği villa tipi, etkileyici bir yapıdır. Bu arada, Osaka’daki Suntory Müzesi Tempozan’da belirli olaylar afişler yardımıyla anlatılır.

Japonya'da bir Osmanlı sergisi

Topkapı Sarayı Müzesi'nden 110, Türk-İslam Eserleri Müzesi'nden de 29 parça eseri "Muhteşem Osmanlı İmparatorluğu" sergisi için Japonya'ya gönderdik


yazortay Japon milleti müze düşkünüdür; gerçi ülkelerinin zengin ve eski bir tarihi var ama bu daha çok tahrip edilmiş bir tarihi çevredir. Japon sanatçılar mimaride de, heykelde de ahşabı çok kullanmışlar. Onun için Çinlilerde olduğu gibi her köşede 2 bin yıllık bir heykel, her tepede bin yıllık bir mabet ve pagoda yükselmiyor.
Japonya dünya tarihinin en eski seramik işlerine sahip. Çömlekçi çarkı kullanılmadan üretilen bu parçalar Çin, Mezopotamya, Mısır'dan daha yaşlı ve ön planda yiyecek saklamak ve pişirilmek için kullanılmış. Japonya daha 18'inci yüzyılda kadın ve erkek nüfusunun aşağı yukarı eşit oranda yüzde 40'ının okuryazar olduğu bir toplum. Onun için güzel yazı sanatının sayısız örneği yanında kitap baskı sanatının da çarpıcı güzellikte başarılı örnekleri var.

"Efendi" ziyaretçiler
Asıl önemlisi Japonlar doğulu bir millet; sabah akşam "Helen-Hıristiyan uygarlığı" diye yapıştırma bir sloganla büyümüyorlar. Etrafa daha soğukkanlı ve mütevazı bir merakla bakıyorlar. İmparator Hirorito'nıun kardeşi olan hanedanın en yaşlı üyesi 92 yaşındaki Prens Mikasa; Osmanlı minyatürlerini, bahusus IV. Murad'ın at üzerindeki tasvirini seyrederken, "Bu atın adım atışına bizdeki imparatorluk törenlerinde de rastlanır" diyor.
Japon için Osmanlı harem, odalık, Müslüman terörü falan değil; belki de atalarının Asya'daki uzak mazilerinden aşina oldukları bir komşu ve bu kültüre yakınlıkla bakıyorlar.
Tokyo Milli Müzesi'nde Zenbudizm ile ilgili bir sergi var. Sergide muhtelif manastırların zengin arşiv ve depolarından toplanan resim, yazı örnekleri ve heykeller teşhir ediliyor. Manastırların ünlü başrahiplerinin ahşaptan yontulan heykellerinin yüzlerindeki ifade ve ölçüler 12 ila 14'üncü asırların İtalyan Rönesans'ıyla mukayese edilebilecek, hatta edilemeyecek ölçüde mükemmel.
Bu Japonların sanatı niçin daha ileri gitmedi ya da öncü olmadı sorusunun cevabı tartışılabilir ama sanat ve edebiyat ürünlerine karşı dindar bir huşu ile yaklaşan bir millet var. Japon müze ve sergi ziyaretçisi, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek ölçüde "çıt yok", "dikkatli", "efendi bir kalabalık" gibi kelimelerle tasvir edilebilir.
Bu kavmin ülkesine Topkapı Sarayı Müzesi'nden 110, Türk-İslam Eserleri Müzesi'nden de 29 parça eseri "Muhteşem Osmanlı İmparatorluğu" sergisi için gönderdik. Sergi altı ay boyunca Tokyo, eski başkent Kyoto ve Nagoya'da ziyarete açık olacak.

Prens gerçek bir dost
Japon imparatorluk hanedanı 40 yıldır ilk defa bir erkek üyenin, prensin doğumuna şahit oldu. Onların bu sevincini kutlamak için hazine dairesindeki beşik de başkentteki sergiye yollandı. Son 10 yılda Batı Avrupa müzelerindeki manasız birtakım sergilere ("Türkler" hariç) göre bunun anlamlı bir faaliyet olduğunu söylemek mümkün, ev sahibi kitlenin ilgisi büyük ve nitelikli. Etrafı iyi gözleyen büyükelçimiz Sermet Atacanlı da bunu söyledi. Serginin en iyi düzen ve telsimle teşhir edildiği görülüyordu. Japonya bu sergiyi Prens Mikasa'nın himayesinde düzenledi.
Prens Mikasa arkeoloji ve sanat tarihi uzmanı. Japon heyetlerinin Türkiye'deki kazıları onun himaye ve ilgisinde yürütülüyor. Kaman'daki Kalehöyük kazıları itina ile yürütülüyor ve çevre koruma şartlarına dikkat ediliyor. Ayrıca kazı alanının yanında arkeolojik koruma ve restorasyon ile ilgili bir seminer teşkil edildi. Prens kazıların yanındaki Mustafapaşa (eski Sinasos) ilçesinde kurulan vakıf yüksek okulunun, Kapadokya Meslek Yüksekokulu'nun teşvikçi ve destekçilerinden. Bu yüksekokulda bir Japonca bölümü kuruldu.
Prens Mikasa'nın Türk dostu diye bilinen ve geçinen birçok yabancı devlet büyüğüne göre gerçek bir dost olduğuna hiç şüphe yok.
Teşhir, ilgi, müze rehberliği ve gelen objelerin çoğaltılmış örneklerinin yani röprodüksiyonlarının pazarlanması mükemmel. Tokyo ve Kyoto'da Osmanlı sergisi bir zevk örneği olacak.
Bizim Topkapı Sarayı'ndan beslenen dış sergilere çok taraftar değilim. Nitekim Batı Avrupa'dan gelen taleplerin kısılması gibi bir politika izleniyor. Ama Japonya'daki serginin, Osmanlı sanatının en iyi teşhir örneklerinden olduğu açık. Tabii Londra'daki "Türkler"den sonra bu tip sergilerin aslında Moskova, Tahran, Kahire, Şam ve Yeni Delhi'de tertiplenmesi gerekir.

Japonya'da Müzeler ve Sanat
Japonya'da Müzeler ve Sanat
Son düzenleyen KENCISii; 19 Kasım 2007 03:28 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi

Benzer Konular

12 Aralık 2008 / asla_asla_deme Sanat
24 Ağustos 2010 / _Yağmur_ Turizm
31 Mart 2010 / _KleopatrA_ Turizm