Arama

Ağıtlar - Sayfa 6

Güncelleme: 4 Ocak 2012 Gösterim: 43.583 Cevap: 73
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2007       Mesaj #51
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Zavallı

Sponsorlu Bağlantılar


İki nefes arası ya ömrüm.
Nasıl geçti bilmeden,
İlk nefeste nasılsa ağlamıştım
Son nefeste yaptıklarıma ağlamıştım.
Halbuki ben yanmıştım.
Elim boş huzura gidiyordum,
Yalvarıyor yakarıyor ağlıyordum ,
Bir daha son bir daha Allah’ım.
Dünyaya gelmek istiyordum.

isimsiz kral
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ekim 2007       Mesaj #52
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşanası Aşk’a Ağıt

Sponsorlu Bağlantılar
Seni ilk sıkıştırdığım yeri
Ve ilk sözlerimizi
Ve utangaç bir kuş gibi çırpınışını.

Sonra...
Gögüs kafeslerine çarpan kanat çırpışını,
Her günün dakik bir anında
Balkondan sarkan gülücüklerini
Oturduğumuz bankı, parkı, pastane ve okul kantinini
Ve mesire yerlerini
Ve hayalimdekileri...

Uzanıpta canlandırdığım o yirmi sekiz çıkışımızı
Çocukça davranışlarım karşısında sevgili bağışını
hüzünlü bir bekleyiş öncesi
Uzak,
Ve de belki de hiç olmayacak
O mutlu güne ertelediğin ‘he’ deyişini,
Anlamı saklı ansız gülüşlerimizi
Tutkulu tebessümünü
Ve seni özlüyorum...

Tattığımız o ilk
Ve tadacağımız son zorlukları
Ve o ilk mutluluklarla
Gögüs kafeslerine çarpan kanat çırpışını
Son buluşmamızı...

Ardımızdaki kıskançlık dedikodularını
Al şallar kadar temiz sevdamızı,
Buruk ayrılık duygularımızı
Dost sohbetlerinin güldüren fıkralarını
Ortak gülüşlerimizi
Kaldırdığımız ve kaldıracağımız kadehleri
Ve seni özlüyorum...

Bahtiyar Kahraman
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
16 Ekim 2007       Mesaj #53
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
UTANSIN

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa, bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk,
Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!
N.F.K
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2007       Mesaj #54
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşktan Yandık Diye Yalan Söylerler

Aşktan yandık diye yalan söylerler!
Oysa gerçek aşkın serinliği var...
Yakamozlar ile gönül eylerler;
Oysa ufukların derinliği var!

Dünya pazarına girmeyen bilmez;
Ruhunu satmanın bir anlığı var!
Aşkın menzilinde kılavuz olmaz!
Her ışıklı yolun karanlığı var!

Kalbinde aşk varsa, sen ondan söz et!
Servet değil, gönül yapmaktan haz et!
Gençlik sarayını özenle göz et;
Yakında onun da viranlığı var!

Şan ve şeref düşer yiğit payına,
Varlık, yokluk biçim vermez huyuna!
Aldanma cebine kanma boyuna;
İnsanın toprakta derinliği var!

Seni doğruluktan dilden eylerler
Atanın gittiği yolu paylarlar
“Aşktan yandık” diyip yalan söylerler
Oysa gerçek aşkın serinliği var!

Aşkın yollarında Yunus’tur deha,
Bedel var sevgilim bedelden daha!
İstersen varırsın Yüce Allah’a
Emek derler bir yüz görümlüğü var.

isimsiz kral
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
29 Ekim 2007       Mesaj #55
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
AĞIT

Göz gamın ne olduğunu bilseydi,
gökyüzü bu ayrılığı çekseydi,
padişah bu acıyı duysaydı;
göz gece demez gündüz demez ağlardı,
gökler yıldızlara, güneşle, ayla
gece demez gündüz demez ağlardı.
padişah bakardı ününe,
tacına, tahtına, tolgasına, kemerine,
gece demez gündüz demez ağlardı.

Gül bahçesi güzün geleceğini duysaydı,
uçan kuş avlanacağını bilseydi,
gerdek gecesi bu özlemi görseydi;
gül bahçesi hem güle hem dala ağlardı,
uçan kuş uçmaktan vazgeçer ağlardı,
gerdek gecesi öpüşmeye, sarılmaya ağlardı.

Zaloğlu bu zülmü görseydi,
ecel bu çığlığı duysaydı,
cellâdın yüreği olsaydı;
Zaloğlu savaşa, yiğitliğe ağlardı,
ecel bakardı kendine ağlardı,
cellât, yüreği taş olsa, ağlardı.

Kumru, başına geleceği duysaydı,
tabut, içine gireni bilseydi,
hayvanlarda bir parça akıl olsaydı;
kumru selviden ayrılır ağlardı,
tabut omuzda giderken ağlardı
öküzler, beygirler, kediler ağlardı.

Ölüm acılarını gördü tatlı can,
koyuldu işte böyle ağlamaya.
Olanlar oldu, gitti dostum benim.
şu dünya bir altüst olsa, aülasa yeri var.
öylesine topraklar altında kalmışım

Mevlana Celaleddin Rumi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ekim 2007       Mesaj #56
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ağıtı Yaralı Kuşlar Konar Alnıma


Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Beni bir sağucu mu sanırlar
Tünedikleri ömrün kâhinidir onlar
Dökerler kanatlarını rehin bir nehrin avlusuna
Gelir bana konuk olurlar

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Sesini sebil etmiş çeşmeler durulanır
Güvercin uykulardan bir menekşe uyanır
Zamanın aynasında salınır salkım söğüt
Göğün kırlangıcını şu ağaç tanrı sanır

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Baharı firar etmiş bahçelerin imlası dökülür
Bir serçenin düşünü hayra yorar bir bilge
Dalında yaprak çürür
Evren küçülür

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Tanrının üvey çocuğu mudur onlar
Bu yüzden mi şairlere dokunurlar
Göğün yorgun yüzünde düşsüz uyurlar

Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Hüznüme usul usul yağar kar...

Şubat 2001,
Enfield Island Village, Londra
Bülent Özcan
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
9 Kasım 2007       Mesaj #57
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Gülüşün ve unutuluşun resmini çizdim kısa sürede
Gülüşlerde hep beyazı kullandım fırçamda
Unutuluşlarsa kapkara örttü herşeyi
Neydi gülüşleri yok eden bilmiyorum
Sormak isterdim
Mutlulukmu gülüşü var eder
Gülüşlermi mutluluğu
Ama yetmedi ..soramadım..
Şimdi mutlumu acaba ...sanmıyorum..
Oda birşeylerin farkında ama..
Yapamıyor biliyorum
Hüznün resmine başladım..başladım daa..
Hala beyaz renkler var fırçamda
Belki ..belki beyazı kullan diyecek gibi....

dnenkalpler2bh7wzsl1fu0
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2007       Mesaj #58
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne Çıkar




Arılar çiçekten çiçeğe uçuşuyorken,
Bende bir çiçeğe konsam ne çıkar.
Kerem Aslı için tutuşuyorken,
Bende senin için yansam ne çıkar.

Bırak gönlüm çiçek açsın dallarında,
Yürürken kaybolayım yollarında,
Bir gece uyuyup ta kollarında,
Ben de yanın da uyansam ne çıkar.

Dudaklarım susuzluktan çatlarsa,
Acılarım da üst üste katlarsa,
Yüreğim bir volkan gibi patlarsa,
İçip susuzluğa kansam ne çıkar,


Beraber oturup beraber kalksak,
Aşkın ateşini beraber yaksak,
El ele tutuşup göz göze baksak,
Her şeyi öyle, bıraksam ne çıkar.


i.k
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #59
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
AĞIT

En sevdiğin elbisemi giydim bu gece
Kokunu sürdüm, solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm.
Yazdığın mektupları okudum, kana kana su içer gibi
Plâklarını çaldım.
Ah! En çok o şarkıda özledim seni...


siir10182 2

Issızlık kapıyı çaldı,
Açmaya korktum gece yarısı.
Şehir uykuya daldı,
Baktım dışarıya; katran karası.
Rüzgâr telaşla kokunu getirdi bana
Aldım koynuma.
Buseni hafızamdan koparıp iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta.
Tenine dokundum beni hissetsin diye
Ellerimi tut, ısıt diye.
Aç gözlerini...


siir10182 2

Erguvanlarına su verdim
İçerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular.
Soluğun saçlarımı yaladı, sanki bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma.
Yakıştılar...


siir10182 2

Boğuldum karanlıkta.
Yanı başımdasın benden çok uzaklarda
Ellerimi tut, dokun bana
Aç gözlerini...


siir10182 2

Attım kendimi caddelere,
yeşil ceketin sardı beni.
Yürüdüm üstüne karanlığın, korkusuz.
Tuttum elini...




Can Dündar

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #60
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yüküm Sevda

Yüküm sevda yüklüydü
Suç saydılar
Suçum ney ey ***** dünya dedim
Sevmek ama delice sevmek dedi

Beni sorgusuz gönlünün dar ağcına götürdüler
Dar ağcına giderken
Ellerimde ellerin,yüreğimde yüreğin
Aklımda sen vardın

Yüküm sevda yüklüydü
Suç saydılar
Suçun sevmek dediler
Son söyleyeceğin var mı dediler
Ve ben
Titreyerek, ağlayarak, haykıra haykıra
Suçum sevmekse
Son sözümde
Seviyorum,seviyorum
Bir daha seviyorum
Ve yine de SEV . . .

i.k
</B>