Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 109

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1081
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
ACIN BİTMİYOR
Aşık oldum başkalara tamam
Sponsorlu Bağlantılar
Unuttum aşkını
Ama içimdeki acın bitiyor
O ne zaman bitecek
Başkaları canımı yakana kadar
Hep sana mı üzüleceğim ben?

Ceyhun Yılmaz


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1082
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
bakışların

Sponsorlu Bağlantılar

gözlerin mavser
bakışların kurşundu
mevzilenmemiş yüreğim
işte o an
sol bağrından vuruldu

yerlere aktı kanım
toprakla yoğruldu
doğan kızıl güneşle birlik
işte o yerde
kırmızı bir karanfil doğdu

29.05.2003© Cahid Aylar


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1083
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tam da bu noktada başlıyor yalnızlık…
Tek kişilik sabahlara uyandığında,
Hele ki günlerden Pazar
Geceden de demli isen hüzzama
Tam da bu noktada başlıyor yalnızlık…

Alabildiğine uzuyor güneş, soğuk mu soğuk.
Zaman eylül sarısı da, gün karanlık.
Leş kokusunda düşleri deviren şişeler
Kimi çarpık, kimi kırık.

Tam da bu noktada başlıyor yalnızlık.
Şarkılar çekilmiş, şiirler suskun
Bir benim sanırdım sevdaya sancılı.
Sevda dokuz doğumda, aşk kısır.

Alabildiğine kalabalık acılarım, ağır mı ağır
Sen yanımda karabasan, ben yanım sana salık
Çalıp gitmiş takvimdeki dünler çoktan bizi
Kimi yırtık, kimi yanık.

Hiçbir şey yetmez insanoğluna
Dertlerden başka!
Senli ya da sensiz…aşk var da…
Bu noktada başlıyor yalnızlık.

Tam da düşümde düşmüşken koynuna
Şubat on dörtmüş…sevmek günü
Ben her gün seni seviyorum
Bu nasıl iş!

Günlerden Pazar olması bahane
Aslında her güne yalnızlığım.

İşte saçma bir şiir daha dizdim geceye
Gene isyan dilimde katlı kaldı
Kadere lanetliği yüklemem…
Amma….sen anlarsın beni.

Her insan yalnızdır derken
Bilmezsin ne kadar KALABALIĞIM olursun bir anda.

Arzu Altınçiçek
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1084
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Ansızın
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım,seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor,seni kuşatıyorum
Unutmayacağım,seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça,seni kuşatacağım,
Her zamanda,her yerde sen bende yaşadıkça
Sen evreninde sana seni aratacağım

Özdemir Asaf
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1085
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
AĞLAMAK
Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlıyorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlıyorum ağlıyorum diye
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan

Özdemir Asaf

tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1086
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
GÜLÜŞÜN
Gülüşünde bir mana var
Saklayamazsın
Sarılışında ne düşler
Ne düşükler
Sakınamazsın
Aynı yolları,
Kimsesiz mekanları
Birlikte özleme hasreti..
Yalnızlığımın dert ortağı gastrit..
Gülüşünde bir mana var
Saklayamazsın
Bütün iç savaşlaeda
Rehin alındı bu yürek
Kandıramazsın
Hangi çekilişin
Büyük ikramitesi bu,
En uzak sevişmelerin
Yeni yetme utancı
Lakin aşk
Biraz da utanmaktır yaşamaktan...
Sakınamazsın
Yeni yetmelik işine gelince
O zaten hepimizin gizli öznesi
Türkçe'de var
Bazı dillerde yok
Gülüşünde bir mana var
Saklayamazsın
Kime niyet kime felaket bu aşk
Anlayamazsın
Ödümüz patlıyor acı çekmekten
Oysa
Biraz da acıdır
Aşkın mayası
Kaçınamazsın
Gülüşündeki manayı saklayamazsın
Tutunacak verimiz yok
Resmi tutanaklarda
Gülüşünde bin yıllık hasret var
Saklayamazsın
Bu yazık karşılaşmanın
Alnımıza çakılıyor anafikiri:
Aşka cesaretimiz yoksa
Başka zaman görüşürüz!

Yılmaz Erdoğan
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1087
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Git

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

Her darbene tehammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

İlhan Topal
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1088
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKÜLER DOLUSU

Kirazın derisinin altında kiraz
Narın içinde nar
Benim yüreğimde boylu boyunca
Memleketim var
Canıma ciğerime dek işlemiş
Canıma ciğerime
Sapına kadar.
Elma dalından uzağa düşmez
Ne yana gitsem nafile.
Memleketin hali gözümden gitmez
Binbir yerimden bağlanmışım
Bundan ötesine aklım ermez.

Yerliyim yerli olmasına
ilmik ilmik, damar damar
Yerliyim.
Bir dilim Trabzon peyniri
Bir avuç tiftik
Bir çimdik çavdar
Bir tutam şile bezi gibi
Dişimden tırnağıma kadar
Ressamım.
Yurdumun taşından toprağından sürüp gelir nakışlarım
Taşıma toprağıma toz konduranın
Alnını karışlarım.
Şairim şair olmasına
Canım kurban şiirin gerçeğine hasına
İçerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum
Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter
Eğri büğrü, kör topal kabulüm
Şairim
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım
Şairim
Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum
Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim
Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm.

Hey hey, yine de hey hey
Salınsın türküler bir uçtan bir uca
Evelallah hepsinde varım
Onlar kadar sahici
Onlar kadar gerçek
İnsancasına, erkekcesine
"Bana bir bardak su" dercesine
Bir türkü süylemeden gidersem yanarım.

Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
Ah bu türküler,
Köy türküleri
Dilimizin tuzu biberi
Memleket ahvalini onlardan sor
Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen'i
Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni...
Ben türkülerden aldım haberi.

Ah bu türküler, köy türküleri
Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak
Hilesiz hurdasız, çırılçıplak
Dişisi dişi, erkeği erkek
Kası kas, gözü göz, yarası yara
Bıçağı bıçak.
Ah bu türküler, köy türküleri
Karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi
Kiminin reyhasından geçilmez
Kimi zehir, kimi zemberek gibi.

Ah bu türküler, köy türküleri
Olgun bir karpuz gibi yarılır içim
Kan damlar ucundan, mürekkep değil
İşte söz, işte ses, işte biçim:
"Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar"
İliklerine kadar işlemiş sızı
Artık iflah olmaz kavak ağacı
Bu türkünün yüreğinde sancı var.

Ah bu türküler, köy türküleri
Ne düzeni belli, ne yazanı
Altlarında imza yok ama
İçlerinde yürek var
Cennet misali sevişen
Cehennemler gibi dövüşen
Bir çocuk gibi gülüp
Mağaralar gibi inleyen
Nasıl unutur nasıl
Ömründe bir kez olsun
Halk türküsü dinleyen...


Bedri Rahmi Eyüboğlu
iblis1907 - avatarı
iblis1907
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1089
iblis1907 - avatarı
Ziyaretçi
ÖLÜMLÜ AKARSU

Aktığı her yere,
Kırgınlığını götüren bir akarsuyum…
Ellerine saçıldım…
Yüzüne çarpılmak için…

Ayaklarının arasından geçerek,
Su diyen çocuklarına yetişen akarsuyum…
Nice denizlerde kendimi gizledim,
Kızaran yüzümü saklamak için…

Önündeki bentlerden aşamayan,
Asırlık taşları eriten,
Doğumundan çok
denize öldüğü yer önemli olan,
kıvrımlı bir coğrafyayım…
Bir ders kitabında
ölmeden önce,
son isteğim tenine dolanmak,
her bir hücrendeki acıyı yıkamak…

Volkan İPEK
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #1090
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Biliyorum Sana Giden

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni.

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi.

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yanlız seni, yanlız senin gözlerini.

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli.

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki.

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği.

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki.

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri.

Raslaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki.

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki.

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

İlhan Topal

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya