Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 183

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.165.753 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1821
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar


siir10169 gul
Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.

siir10169 gul
Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.

siir10169 gul
Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.

siir10169 gul
Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.

siir10169 gul
Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.

siir10169 gul
Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.

siir10169 gul
Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.



Nuri CAN

Son düzenleyen Blue Blood; 7 Mart 2007 07:48 Sebep: lutfen bu bolume resim eklemeyiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1822
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
.İyimserlik

Sponsorlu Bağlantılar
hayata doğurulmamın
başlı başına
muhteşem bir bağış olduğunu
biliyorum
ve ama
ana rahmine tutundurulmamdan
günüme
bilinçlim ve gayri ihtiyarilerimi
kerrat cetvelimde mizanlıyorum
verdiklerimin aldıklarımı
fersahladığını
hep farkındalıyorum..
.......
olsun
ele ele baş başayım diyeyim
kırk yıldır çıkmayan
huyum kurusun
iyimserliğim belasına
ne kadarıncaysa kalanımda
çıkana kadar
canım sağ olsun..

Ali Işık
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1823
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
featherrn6Charles BUKOWSKİ
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1824
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Umut
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri

işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
saban koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç

işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür bin dokuzyüz elli sekiz de
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için

işler atom reaktörleri işler
..........
..........

Nazım Hikmet Ran

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1825
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GÜL YARASI



Dün gece yine seni gördüm rüyamda
Önce toz bulutlar sardı etrafı
Sonra sen belirdin gözümde
Bir gül vardı elinde
Bana uzatıyor ve gülümsüyordun
Bense o gülü almak için uzanıyordum
Uzanıyordum fakat yetişemiyordum
O sırada sen arkana dönüp gidiyordun
‘Elveda’ demeyi bile esirgiyordun
O sessiz gidişini görmemek için
Başımı önüme eğmiştim
Zor tutuyordum kendimi ağlamamak için
Birden bana baktığını fark ettim
Evet, iki üç adım sonrasında
Geriye dönüp, bana bakıyor, gülümsüyordun
Ve elindeki gülü bana doğru attın
Tam ayaklarımın ucuna geldi
Eğildim o gülü yerden almak için
Birden fırladım yataktan
Dışarıda yağmur yağıyordu, şimşek çakıyordu
Gece saat 03.30’du.
Su gibi tere basmıştım
Hâlbuki kâbus da görmemiştim
Çok geçmeden elimde bir kanama hissetmiştim
Kesin o gülün dikeni batmıştı elime
Artık bir gül yarası vardı elimde
Unutma ki bu ismi sen vermiştin bana
‘GÜL YARASI’ demiştin adıma
Yine unutma ki yiğidi gül ağlatır, gam öldürür
Ve yiğit yalnızca güle yenilir…



DİLEK ÇAKMAK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1826
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Sana Ne Demeliyim bilmem ki

Sana ne demeliyim, bilmem ki
Dost desem olmuyor
Yaren desem uymuyor
Yar mı desem, ne dersin
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Bir sürec yaşadık birlikte, dost diyerek
Mevsimler birbiri ardına akarak gitti
Sözler sevileşti suskun gönülde
Yürekte zamanlar zay olup gitti

Gömdük düşleri, duyguları
Kül bastırdık üzerine
Ne gönlün ocağı kabullendi
Ne iç yangını yüreğimizin
Umuda el salladık, ufuk yanarken
Diyemedik birbirimize
Dememiz gerekeni
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Soğuklar apansız bastırdı
Kar kapıda, ben yangınlardayım
Bulutlar çöktü üzerime, bulutlar geçti...
Düşmedi bir damlacık olsun, yağmur tenime
Ve ben, senli düşlerin buğusundayım

Sana ne demeliyim, bilmem ki
Dost desem olmuyor
Yaren desem uymuyor
Yar mı desem, ne dersin
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Sana ne demeliyim bilmem ki

KÖMEN
Haydar Okur

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1827
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kör

Hiç bilemedi/n vefa bende ne d/emek
Aşk ne demek dostluk ne d/emek
Kaç kez b/aktı/n da göz bebeklerime
Hiç göremedi/n gönül ne d/emek göz ne d/emek


Hacer TİGUN

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1828
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Usanıp sevişmekten bir ermeni general
Atıvermiş kendini senmişel kulesinden
Bir çocuk ki öperken uzanır annesinden
O çocuğu boynundan asıvermeli derhal

Çünkü sığmıyor çocuk koskocaman adama
Çünkü tuhaftır biraz, çocuk olmak eskiden
Sahi, civcivler vardı-bazen anlatır annem
Ne güzel bükermişim boyunlarını ama

Ve ben o dar büyücü -upuzun kara şapkam
Yeniden doğururken alışkın bir tavşanı
Kendime iğretiyim-yani bir kasabalı

Yani her direnişi çağda kızla sonlanan
En yeni senaryoda en eski esas oğlan
Bir ermeni general -yakası madalyalı

Ataol Behramoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1829
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GECENİN DİBİNDE HÜZÜNLERİM


Gecenin kapısındayım : Önü deniz…
Uzanmış yalnızlığına
Issızlığında pus biriktiren gölgeyim.
Yıllanmış hasreti burcunda asılı
Yolunu gözleyenim.

Kuzguni şairlerin
Ağulu adımlarıyla
Geceyi dikine çıkan gözlerim
Ağıdı yakılmamış
Söz ölüleri saçar;
Gecenin dibine çakılır hüzünlerim.

Mavi diye çıktığım atlaslarda
Sancağımı acıya çeviren
Gündüzlere seslendim:
Ey! Uzaklardan
Mor ufkumun uçsuzuna
Köz kırpan özlemim;
İçime ateş diye dökülen
Azat edilmişlik duygusuna
Boz güvercinler üşüşürken
Ankara bozkırlarında
Kuytuda bozarır sözlerim.

Hey! Misketi elinden düşmüş çocukluğum:
Bak,ışıltısı solmuş düşlerin geçiyor
Son fener alayının gölgesinde
Beni barbar yalnızlığım biçiyor…


Altay Çapan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Mart 2007       Mesaj #1830
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çeker seni, karanlık yanların kokusu
Derin ormanların vahşi güdüleri açlıkla uyanır
Ürkütür avcı, titreyen ellerini hissedersin

Ne kadar gölgede kalsa o kadar iyi
Sakladığı kuşkuların pınarı
Emer ışığı koyu gözlerindeki pusu
Öper isyanı, utanmayı bilmez dudakları

Çeker seni, deli bozuk dikilen bakışları
İner durmaksızın sınırlarına hayali bir kamçı
Kışkırtır avcı, gümleyen kalbini hissedersin

Kadın!
Diz çökmeye değer bir aşk olsun istersin

Çek hadi çek onu
Ağın ucunda varsın sen
Çek hadi çek
Günah mangası bu sokağa gelmeden

Çeker seni, bilinmeyen yanların coşkusu
Kayıp adaların ilkel türleri görkemle uyanır
Gösterir avcı, canındaki gücü hissedersin

Ne kadar söylenmeden kalsa o kadar iyi
Gizlediği cenderenin pası
Sürer atları sıcak nefesindeki koşu
Öper isyanı, kuramları bilmez dudakları

Çeker seni, yalın yürek süzülen yağışları
Yıkar durmaksızın bentlerini doğurgan bir sancı
Çıldırtır avcı, donakalmış aklını çözersin

Kadın!
Hissetmeye değer bir aşk olsun istersin

Çek hadi çek onu
Ağın içinde varsın sen
Çek hadi çek
Ayıp taburu bu sokağa girmeden

Çeker seni, geniş yaşamakların umudu
Masum duygularda gayri resmi bir beden uyanır
Acıtır avcı, dar zamanların güvenliğini özlersin

Kadın!
Elinde kafesle asker adım kime gidersin?


nesrin cansever

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya