Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 361

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.530 Cevap: 8.002
blueeyez - avatarı
blueeyez
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3601
blueeyez - avatarı
Ziyaretçi
YÜREK. .

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana.


ÖMER HAYYAM



NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3602
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Sen Aşk'mısın Sevda'mısın

Çaresi olmayan, yanğındır
Sponsorlu Bağlantılar
Yüreğimi kasıp kavuran
Gönlümü
Damla,damla sevgi diye kanatan
Gönlüm,senin fermanın oldu
Hiç çekinmeden
Beni,gönül gözlerimden ağlatan

Sen,beni ben'de yakıp kavuran
Beni, ben'de sen olarak alev aldıran
Yaktıkça, harlatan ağlatan
Sen, aşk'mısın sevda'mısın
Beni canımdan yakan,sevgimden ağlatan

Sevgi ateşi, ocak kurdu gönlüme
Harlatan sen
Yanan ben
Yandıkça, ağlayan acı çeken, yine ben
Sen, aşk'mısın sevda'mısın
Beni camın'da, canıma ezdiren
Hayata istemeden küstüren


Atıl Kesmen

Tiglon - avatarı
Tiglon
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3603
Tiglon - avatarı
Ziyaretçi
OLMUYOR SENSIZ
Baharı bekleyen çiçekler gibi
Umutla bekliyorum seni
Sevgimden hiç bir şey eksilmedi
Ebediyen seveceğim seni

rüzgarlara savurdum dertleri
terk ettim kederleri
düşünme yaban ellerde beni
bilki hala seviyorum seni
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3604
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Üşüyorum
İnceden kar atıyor
Gece karanlık
Ay sönmüş
Yıldızlar Kayıp
Üşüyorum
Mutlak sabah olacak
Güneş yeniden doğacak
Kollarımı açıp
Güneşi Kucaklayacağım
Geceye inat

Gece karanlık
Ay sönük
Yıldızlar kayıp
İnceden kar atıyor
Üşüyorum..
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3605
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Uzaktan

Alnımı soğuk camlara dayamışım,
Soğuk ve dumanlı camlara.
Soğuk ve dumanlı camlar ötesinde,
Seni düşünüyorum.

Dışarda alabildiğine bir yağmur yağıyor.
Alabildiğine yağan bir yağmur altında,
Seni düşünüyorum.

Sana benzeyen bir kadın geçiyor sokaktan.
Sana benzeyen bir kadınla,
Seni düşünüyorum.

Soğuk ve dumanlı camlar ötesinde,
Alabildiğine yağan bir yağmur altında,
Sana benzeyen bir kadınla,
Seni düşünüyorum.

Çocukluğun geçiyor gözlerimin önünden.
Siyah önlükler içinde çocukluğunu düşünüyorum.
Hoyrat ellere düşmüş çocukluğunu...
Karanlık zamanlar içinden bana sesleniyorsun.
Karanlık zamanlar içinde parıl parıl çağrıalrın.
Karanlık zamanlar içinde seni düşünüyorum.
Seni bahçelerde düşünüyorum.
İlk bakıştığımız yerde düşünüyorum.
Palu'da, Malatya'da, küçük şehirlerde düşünüyorum.
Acı bir duman gibi doluyor hasretin gözlerime.
Rüzgar yüklü denizler gibi kabarıyor göğsüm.
Göğsümün bilinmez bir yerinde seni düşünüyorum.
Şefkatin sarıyor yaralarımı uzak dağ köylerinde.
Uzak dağ köylerinde seni düşünüyorum.
Hep aynı yoldan geliyor hüzünlerimiz.

Nurettin Özdemir
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3606
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden
Ömrümün en uzun
Ömrümün en kısa
Ömrümün en çocuk
Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
Çünkü sonunda annem oluyordun
Babam kokuyordum sonunda
Soğuk ve şehirler arası otobüslerde vaz geçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Vandaki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında
Ben seninle Ağrı dağının mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğu Beyazıt ın herhangi bir toprak damında
Ben senin herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
BEN SENİN BENİ SEVEBİLME İHTİMALİNİ SEVDİM
Yılmaz Erdoğan
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3607
jöly - avatarı
Ziyaretçi
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
ATAOL BEHRAMOĞLU
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3608
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ne çigliklar kaldi, kulagimda yankilanan;
Ne de mat bakislar, görmeden bakisan

En devâsâ tebessümleri eskitti dudaklarim.
En matemli haberleri isitti kulaklarim

Hüzün dograndi yine, geceme, gündüzüme
Ilahî, sendendir medet.. bitsin bu iskence?!

Benim benden utandi.. firarda bu dem.
Âhimla bogdum intikamina sayisiz adem

Mahkûm oldu ömür kabûs uykularina.
Mahzûn ve tesellisiz ölüm oruçlarina

Esir kaldim elemli günlerin kampinda.
Kan kirmizisi karda.. vuslat, ölümün ardinda!

Ahmet Arslan
Tiglon - avatarı
Tiglon
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3609
Tiglon - avatarı
Ziyaretçi
BİR AYRILIK GÜNÜNDE
Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan

Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkânlara, evlere, kahvelere

Hâtıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden

Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken

Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
Unutulur, azizim unutulur

Başka ne yapılır böyle bir günde
Kapanan bavul, çivilenen sandık
Ve sonra kuru bir "Allaha ısmarladık
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #3610
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
On sekiz yaşın nisan günleri
Dünya bir kızın gözlerinden ibaret
Hayat bir tas su içimi
Ne zaman oldu aklımda yoktu
Yağmurlar yağdı hatırladım
Yayıldı içime aşk iklimi

Toprak kokusu bu muydu
Böyle miydi benim insanlarım
Ben hiç yoruldum mu severken
Ah bu uzak ses kimin
Şüpheniz olmasın şimdi bile
Düşüp ardına gidebilirim

Talip Apaydın

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya