Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 393

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.174.848 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3921
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yağmurda dolaşmak istiyorum,
Saklamak gözyaşlarımı,
Sponsorlu Bağlantılar
Yağmur damlaları arasında;
Ya da yağmur damlaları kadar
gözyaşlarına sahip olmak...
Yağmurdan kaçışan insanlardan
Kaçmak, yalnız olmak, tek başına.
Ve seni düşünmek sevgilim.

Bir sen , bir ben , bir de yağmur
Gerçek olsa düşler ne güzel olur...

Yağmurda dolaşmak istiyorum
Kaçmak, yalnız olmak, tek başına
Yağmur damlaları düşünce başına,
Kurtulursun istemediğin fikirlerden.
Kafanı uyuşturur damlalara,
Unutursun sorunlarını, çünkü
Seni yalnız yağmur anlar.

Bir sen ,bir ben, bir de yağmur
Gerçek olsa düşler ne güzel olur.
Mehmet Kızılkaya
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3922
arwen - avatarı
Ziyaretçi
aşkım

Sponsorlu Bağlantılar

Geceler çok uzun sabah olmuyor,
Olsa bile gönlüme güneş doğmuyor.
Yardan ayrı kalan huzur bulmuyor
Unutayım desem de olmuyor aşkım.

Yalnızlık sırtıma dağ gibi çöktü.
Durdukça ağırlaştı boynumu büktü.
Zaten her şey bana fazlaca yüktü.
İndirmek istesem de inmiyor aşkım.

Düşüne,düşüne seni içim karardı
Bunalıma girdim aklım bunaldı
Sensizlikten dallar,yaprak sarardı
Aşk bahçeleri meyve vermiyor aşkım.

Asırlar geçse de ömür bitse de
Gönül viran olsa baykuş ötse de
Terk etse de seni herkes gitse de
Her şey bitti desem de bitmiyor aşkım.

Seni düşünmediğim bir an olmuyor
Bir an unutursam da kalbim duruyor
Tüm benliğim,tüm arzum seni soruyor
Seni unutup ta yatmıyor aşkım.

Mahir derki yalnızlığa ne çare
Benim bu sitemim o zalim yare
Yüzün dönsen ölürmüsün bu yane
Seni görmeyince susmuyor aşkım


mahir başpınar

scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3923
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
ACIYI GÖRMEK Mİ İSTİYORSUN? GÖZLERİME BAK

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.

Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? Ve parmakların ince uzun mu?
Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,
Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.
Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,
Sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.
Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim.

Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!
Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku,
Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.

Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık.
Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.
Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü.
Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.
Tek avuntum bu şimdilik.

Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?
Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.
Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,
Benim gibi.

Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.
Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.

Biliyorum beni sevdiğini
Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?
Acı tek taraflı olsaydı,
Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.
Ama yokluk kötü sevdiğim.
Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü.

Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,
Yüzüne hasret kaldığım günlerde
Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.
Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını
Ve eminim ağlayacaksın.
Ağlamak seni ben yapar sevdiğim
Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak.
Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim
Oysa konuşan sendin hep benimle,
Ne martıların vapurlara takılışı,
Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim.
Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim.
Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında.
Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde
Bir gün seninle bir bankta oturup
Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik.

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.
Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
Karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden
Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar tekrar yalvarmalarım.

Seni okyanusların diplerinde
Bir midyenin içinde ki
İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde
Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm?

Dokunamadan tenine,
Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
Seni seviyorum meleğim.

Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.
İnsan yaşamın değerini
Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.
Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.

Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için
İnan bana çok sevdim.

Oysa
Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı
Eğer yanımda olsaydın
Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım..
Şimdi ölüm ne anlam taşıyor?
Yaşamak ne anlam?
Hiç anlayamayacağım
Sensiz bedenim toprağa girmedikçe


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3924
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yağmurda dolaşmak istiyorum,
Saklamak gözyaşlarımı,
Yağmur damlaları arasında;
Ya da yağmur damlaları kadar
gözyaşlarına sahip olmak...
Yağmurdan kaçışan insanlardan
Kaçmak, yalnız olmak, tek başına.
Ve seni düşünmek sevgilim.

Bir sen , bir ben , bir de yağmur
Gerçek olsa düşler ne güzel olur...

Yağmurda dolaşmak istiyorum
Kaçmak, yalnız olmak, tek başına
Yağmur damlaları düşünce başına,
Kurtulursun istemediğin fikirlerden.
Kafanı uyuşturur damlalara,
Unutursun sorunlarını, çünkü
Seni yalnız yağmur anlar.

Bir sen ,bir ben, bir de yağmur
Gerçek olsa düşler ne güzel olur.
Mehmet Kızılkaya
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3925
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Ya Râb Belâyı Aşk İle Kıl Aşina Beni

Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni

Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni

Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni

Fuzuli
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #3926
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ve düştün ten'ime


Ve düştün ten’ime
Suskundu gece, sen kokuyordu Akasyalar
Mevsim gariban, yüreğim darma dağın
Kuşluk vakti, fırından nasibim ekmek, sen kokuyordu
Seni hatırlatıyordu Doğmayan şafak

Nisan yağmurlarında üşüyordu ellerim
Mevsim sanki eylül
Ürkek, Vicdansız, gittiğin gün gibi
Çiğ kokuyordu tenim, Gücendirilmişti

Şimdi,yani şuan veyahut aklına düştüğüm her an
Mapus bir yanım, sende bıraktım
Öküzün buzağısı körün topalı
Hatta bize dokunmayan yılanlar bin yılları devirdi
Bir sana bir seni bir ben – senleydim


Hani unuttuğun saçlarıma dokunuşların vardı ya
Ben sen diye erirken
Dilinden dökülmüştü yanlışlıkla iki kelime
Sen hep beni sevdiğini söylerken, sadece söylemişsin...

Eylül ayının emanetisin gönlüme artık
Gözleri kahve saçları kızıl
Artık sevdaya küstürmüştün be güzelim
Her eylül emanetin rahat ol – ihanetin - ... ben Onu da Yaşarım be Kahve gözlüm...! ! !


versac uzgun
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Haziran 2007       Mesaj #3927
arwen - avatarı
Ziyaretçi
izim kaldı gecede


De-ren daha on dokuzunda.
Yankılanırken eyvah dolu kara denizler dağlarda
yazgının yanlızlığı bulaştı koynuna, annesine, sevgilisine.
Toprağa kısmet seyirler göz ucunda ağarlarken onu
kimsesiz düşleri çıktı göğe, tek kişilik yağdı gözyaşı yağmurlarıyla.
İzi kaldı gecelerde gündüze muazzam özlem kanayan.
Türkçe seslendi defalarca, ahşap ses tonuyla,
dağılmadan köyde çeyiz yayma vakti gelmeliydi.
Deren, deniz ve birçokları düşlerin şahında kalkerken bu gece semaha
tek başına kalmış hiç sırası değiller, votka almış inkarlar.
Gediz'in tembel renkli suyu içimi karartırken, ölüm çoktan razıyken bana
Satır aralarındaki ömrün gerçeği yetişti imdadıma.
yüzüme bakıp söylesinler ben olmasamda, olduramasamda
dar varlıklara, bol yokluklara düşünce çakan üç tekerlekli bisikletim özgürlük
hiç değilseler yol gösterici olamaz, yanıtsız yalanların tamburu bu günde
hava dikilmiş hasta olmuş yüzlerden hesap sorarken, sofradan aç kalktım
Üşüdüm gerçeklerin alevli yellerinde, sordum ana dilimde kendime seslenene kulak verdim
Sıyrıldım yattığım kimsesiz evden ve açtım kendimi izinsiz gece yürüyüşlerine.

Ben daha, ben daha, her gün doğdum...öldüm.
O sırada ilişti, kısık gün gelirler yanıbaşıma
soruyordu sağır beynime, hayat aslında işte bu-mu?
Gözüme çarptı, belki yüreğime, belki yaşamıma
Beyaz eldivenlerini çıkardı, masaya koydu özgürlük
Kuşanmış gelirken boy sırasında efkarlar soğukkanlı
İlk gözüne çarpan dönebilme ihtimalsiz sevdalılar
türkçe katıl bize diyor, sonra sonra
dünden razı hoşçakallara savaş, seviyorum direnmeyi.
Kukladan askerler yolda uzanmış her biri kahverengi kanarken
Mavi özgürlük damlaları süzer her birinin üzerini...arındırır.
İzleyebiliyorum artık ateşlerde yanan gidişleri o yine
türkçe sesleniyor baygın güneşe aldırmadan
Öldürürken insanlar yaşam boranlarını, izni çoçuk edasıyla.
Kefenler militan kokarken, o yumruğu gevşemiş hayat alçaklığında,
bahçe çitleri çığlıkla kin saçar diğer kapalı gözlerde
Düş döken geleceklere aldırmadan, zeytin yaprakları başında
Ve özgürlük türkçe seslenir yılmadan bir kez daha
Çıkar şu bi karar kemik yılgınlığını aç tıknaz dişli kilitleri
Ve rüya bu gece arabacıyı kovalarken
Yaşam süsü verilmiş ömrü-zafiyetler bilmediğim bir dilde
Züğürt düşler kentinin bekçisi koştu soluk soluğa, yetişti özgürlük
Bu özürlü yaşamda, bu gecede icabçıyım laf anlatamadığım yüreksizler için.
Ve özgürlük satenden işlemeli eşitliğiyle seslenir ben yoksunluk nöbetinde
Oturtunca içime serinliğini, saçılırım izinsiz gece yürüyüşlerine.
Yetişemezsem ölümüme yaşam yıllığımın arkasına iliştirin
Geçti benden hiç demedim.


demet ıhkan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Haziran 2007       Mesaj #3928
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Beni Alnımdan Öpmeyecekler beni anlnımdan öpmeyecekler
çünkü kimliğimde yazan herşeyi sildim
bir ananın, bir babanın oğluyum yalnızca
bulutlara yarsıyan gençliğim eyvahla son buldu
dikenli tellerde parçalandı vücudum
uysallığın hattında
yağmura aldırmıyorum artık
karatenli kızların kokularından bıktım
şairliğimle barıştım, sonra gökyüzüne giden
gözlerini öptüm, arasıra parmak uçlarını
ne yana düşer yüzüm, yüreğim orta yerde
parmağımı yak sevgilim
insanlar bakıyorken usulca, şamdanları yak
atları öldür imrahor yokken
bele bebeğini toprağa, yüzü yüreğine dönük
sezgisi zakkum ağaçlarında

1982
İlhami Atmaca
NAIAS - avatarı
NAIAS
Ziyaretçi
9 Haziran 2007       Mesaj #3929
NAIAS - avatarı
Ziyaretçi
mühürledim seni kalbime
ben sen den de kapattım bu kalbi artık yok başka kapı
kilitlisin artık sen ben de
kilitlrim yok kayıp
sen den waz geçmek bana
mümkündeğil istesem de
mühürledim seni kabime
ayrılık acısı bile kazısa da silemez
bir seni hissetti bu can
can sen de war
mühürledim seni kalbime
tutsagım bu aşka
köleler gibi
kimse anlamaz bu aşkı
kilitlendi bu can senin gözlerine
sen sewmesen de mühürledim seni kalbime
zeynep (naıas)
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
9 Haziran 2007       Mesaj #3930
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Adsız Bir Çiçek

Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana "sen bir şairsin" dediğin zaman.

Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.

Ve yazmış olacağım bir de
Her dönemde her çağda
Sevdanın kendine özgü diliyle


Edip Cansever |

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya