Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 532

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
19 Kasım 2007       Mesaj #5311
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Vatan için bayrak için

Sponsorlu Bağlantılar
Akan kanlar giden canlar,
Vatan için bayrak için,
Yirmisinde yiten canlar,
Vatan için bayrak için.

Kına yakar anneleri,
Allah için vatan için,
Yaslı şehid anneleri,
Gururludur vatan için.

Şehid olur gazi olur,
Vatan için millet için,
Yaşanan gün mazi olur,
Allah için vatan için.

Ne mutlu Türküm diyene,
Vatana kurban gidene,
Ne mutlu Türküm diyene,
Allah için vatan için milletim için.
Ümüt Güngör

Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
19 Kasım 2007       Mesaj #5312
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Bizim Asker/Uğurlama

Sponsorlu Bağlantılar
Davul zurna yolcu ederiz seni
En büyük asker bizim asker
Emri vazife eyler isen eğer
Melekler seni korur asker

Arınırsın ocakta,sivil esvaptan
Kolaylık dileriz sana Allahtan
Korkma sakın gölgeden,karanlıktan
Nöbetin kolay olsun asker

Çok ararsın annenin aşını
Olmaz bu kadar diye sallama başını
Taşına dikkat et, kırma sakın dişini
Salla kaşığı mercimeğe afiyet olsun asker

Eksik etme bizden nameni
Boşa gitmesin,vatanın emeği
Unutma sakın,dostlarım demeyi
Sigaranı arkadaşın ile böl’de iç asker

Duygu selidir biliriz askerlik
Arkadaş muhabbeti ile olur dirlik
Hangi kıtadasın,birliğin hangi birlik
Şiirine,türküne dökte yaz,gönder asker

Güzel olur askerin izini, çarşısı
Tozdan dumandan görünmez karşısı
Kaş,göz,işmar ederse dişiden birisi
Eve,sılaya kapta gel asker

Biz, kurduk düğünü halay’ı
Davulcu,kemani bekliyor,alayı
Mendil yetişmiyor,bekletme anayı
Tezkere,başına taç olsun asker

Nizamiye çıkışı etrafına bakın
Küfür etme maviye,yeşile sakın
Kutsal emanetidir,ulu ecdadın
Şerefli sancağı,öpte gel asker

M. Akif Gülhan 10.12.2004-
Kıymetli kardeşimiz Serkan Acar’a ve nezdinde tüm asker kardeşlerime ithafımdır
Mehmet Akif Gülhan

miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
21 Kasım 2007       Mesaj #5313
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
UMURUNDA MI SENİN

Sensiz,sevgisiz kalmışım bir başıma,
Hiç aldırmıyorsun döktüğüm gözyaşıma,
Hasretten öldü yazın mezar taşıma,
Acılara boğuldum,umurunda mı senin?

İlk zamanlar seni seviyorum demiştin,
Bırakmam seni deyip yemin etmiştin,
Sonra durup dururken neden dğiştin?
Günlerim sayılıyor,umurunda mı senin?

Ben unutmadım sevda yeminlerimizi,
Tüm günlerden güzel geçen günlerimizi,
Umut nehrinde yüzdürdürdüğümüz gemimizi,
Ama gülmeyi unuttum,umurunda mı senin?

Şimdi tüm denizlerde gemilerim battı,
O çok güvendiğim yarim aşkımı sattı,
Felek beni benden alıp meçhule attı,
Şimdi ben yokum,umurunda mu senin?

Şansım sana şansızlığın bana kaldı,
Kalbim ağır sevdanı taşıyan bir hamaldı,
Gönlün benden alacağını fazlasıyla aldı,
Ve bana dert kaldı,umurunda mı senin?

Tüm bunları hak ettim seni sevdiğim için,
Bunca çektiğim acı senin mutluluğun için,
Hala yaşıyorsam bil ki bir tebessümün için,
Gençliğim son nefesinde,umurunda mı senin?
.................................
Adem GÜRCAN
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
21 Kasım 2007       Mesaj #5314
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Sevgiliye Sitem

Kırmızı beyaz renkler bayrak misali,
Çokta yakışmıştı kıyafeti,
Boş boş bakıp geçti içim cız etti,
Gülüm beni tanımadı.
Kırmızı karanfil takmış göğsüne,
Rengi de canlı mı canlı.
Köşede karşılaştık,
Kalbim duracaktı.
Boş boş bakıp geçti,
Gülüm beni tanımadı.
Yoluna turabolam,
Hiç mi izi kalmadı anıların.
Hikâyelerde böyle bitmez sanırdım, sevdaların.
Hatırladı sandım, sevindim.
Boynunu büktü güldü geçti,
Gülüm yine tanımadı.

Mefail Özbek
Bluesorrow - avatarı
Bluesorrow
Ziyaretçi
21 Kasım 2007       Mesaj #5315
Bluesorrow - avatarı
Ziyaretçi
SAVAŞÇI
Yol uzun ve zorluydu,
Gökyüzü soğuk ve gri,
Beyaz ay donmuş ölü bir parça gibi...
Hırsız ve ******, kral ve asker,
Savaşçı, büyücü, sahtekar ve ozan
Bu yolda benimle geldiler.

Rüzgar, bilenmiş bir bıçak gibi keskindi
Islak, tozlu denizlerden eserken;
Kuru, siyah,
İskelet gibi ağaçlar
Fırtınada hayalete benzerdi...
Yaşam köpüklü bir şarap benim için,
yağma, şehvet ve savaşımdan oluşan,
Ve ben bu şarabı en keskin tortusuna kadar içtim.
Ben vahşi topraklardan,
Görkem ve büyü ülkesine gelen savaşçıyım...
Çelik, ateş ve kanla kazandım
İnsanoğlunun kazanabileceği herşeyi.
Oynadığım kumarda
Şeytanı kendi oynunda yendim...
Görkem, şeref, parıltı ve ün...
Ve ölümün gülen kafatasıyla alay ettim.

Döğüşüp öldürecek düşmanları vardı,
Sevilip güvenilecek arkadaşları,
Karanlık geceleri şenlendirecek şarkılar,
Sabahlara dek içilecek şarap,
Sonunda geçmişe gömülüp yitirilecekse ne çıkar?..
Ben tüm zenginliklerden payımı aldım,
Kazanmak gibi yitirmeyi de tattım.
Yaşamda var olanların en iyilerine alıştım.

Mezar derin ve hava soğuk,
Dünya kokuşmuş küflü beyinle dolu.
Ve ben tüm değerlerinize baş kaldırırken,
Boş inançlarınıza gülüyorum...
Dünyanın karanlık kavrulmuş yüzeyinde
Eğri yolumuz zorlu topraklardan geçiyor,
Ama biz mutlu ve neşeli savaşçılarız
Daha kolay yolları istemeyiz.
Düzenbaz ve nefret verici yaşamın kaderi
Sağ elimdeki kılıcımda çizilir
Ve ölüm benim arkamdan gelir.

Ben bu tozlu, sert yollarda kurudum.
Ben artık yaşlı ve güçsüzüm
Oysa ölüm tüm zamanlar boyunca güçlü.
Fakat bedenler ölümü tatmak üzere doğdu.

Selam tanrılar,
Boş bir gökyüzünün altında
Yanınızda neşeyle yürüyeceğim.
Günahkar ruhların nasıl kıvranıp inlediğini,
Şişko kurnaz papazlardan dinledim...
Yalnız altın için alıp sattıkları o cennette,
Benim gibi acımasız bir barbarın yeri var mı?..
Rahipler ve kutsal kitaplarıyla birlikte,
Alevlere dalacağım.
Cehennemin kızıl boğazından aşağıya yürüyecek
Ve şeytanın tahtına oynayacağım.

Yaşam,
Ölümle benim yorucu, yıllar boyunca
Oynadığımız bir oyundu.
Yaşamı, korkmadan ve cesaretle karşıladım,
Ölüm yaklaşırken kaçmalı mıyım?

Selam savaşçım, yiğit dostlarım,
Köleler, silahşörler ve oynak genç kızlar;
Ayrıldığım yolda gözüm kalmadı.
Burada son bulur yol,
Azrailin kucağında...

Lin Carter & Ali Recan
the_lily - avatarı
the_lily
Ziyaretçi
22 Kasım 2007       Mesaj #5316
the_lily - avatarı
Ziyaretçi
adsız şiir

Gitti gidiverdi
Bir sükenin içinde
bir parçam
Parçam sende kalsın çocuk
Ellerimi bana ver
Bedenimde uzayıp giden gül ağaçları
Oysa ruhumda son sevgi tılsımları
Gitme gel bana
Sesini duymalıyım
Bakire sevgimi alırsan koynuna
Tütün kokusunda dağıt etrafa beni
Ansızın bütün doğa
İsmimi geçirince dudakların
Kaybolup giden zamandı
Sakın ah çekme
Bende sendeyim.
Jale Bektaş
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #5317
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Türkiyem içimde
Vatandan uzakta sanmayın beni
Türkiyem içimde,ayrı değilim
Gurbetçi diyerek, anmayın beni
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Ay-yıldız göğsümde, şanım, gururum
İmanım kalbimde, parlayan nur’um
Vatanım ben sana kurban olurum
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Vatan sevgisini, bildim imanla
Her karış toprağı, yoğrulmuş kanla
Türkiye devleti, kurulmuş şanla
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Atamın, babamın, anamın yeri
Ruhumdur, nur’umdur, gözümün feri
Et kemik misali, daha ileri
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Mikdatî der yoktur başka vatanım
Senin hasretinle, matem tutanım
Türkiyem bendendir, ben de ondanım
Türkiyem içimde, ayrı değilim
Mikdat Bal
*JANSET* - avatarı
*JANSET*
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #5318
*JANSET* - avatarı
Ziyaretçi

Sonsuz olmalıydı seninle her şey
Zamana sıkışıp kalmamalıydı
Saatler değil günler, aylar, yıllar değil
Sonsuz olmalıydı seninle her şey.....

Misal, konuşmalarımız alelacele olmamalıydı
Seni sevdiğimi sonsuzluğa yayıp söylemeliydim
Sıkışmamalıydık zamanın acımasızlığına
Gözümüz saatte değil yüreklerimizde olmalıydı

Tutabilmeliydim zamana inat yüreğini ellerimle
Gözlerine anlatabilmeliydim saatlerce sevdamı
Dokunabilmeliydim zamansızca tenine dakikalara inat
Dudaklarından bal toplamalıydım can özüme katmalıydım seni sonsuz kere

Misal, sevişebilmeliydik zamanın acımasızlığına inat saatlerce
Günlerce hatta aylarca
Doyabilmeliydi tenim tenine
Sınırlama olmadan, dakikalar dörtnala koşmadan

Misal, kokunu çekebilmeliydim korkusuzca içime
Zaman geçiyor telaşı olmadan sarılabilmeliydim sımsıkı sana
Veda hiç olmamalıydı yaşanan sonsuzluklar içinde
Bir sen bir de ben olmalıydık zamanın dar geçidinde

Keşkeler ne kadar anlamsız kalıyor bu boyutta..
Zaman geçiyor durmadan ne yazık..
Oysa ki sonsuz olmalıydı seninle her şey
Zamana sıkışıp kalmamalıydı..


Zamanım sensin benim.
Zamanım yok.
Sen yok.
Hiçbir şeyin tadı yok.


Zamansızlıklar içinde seviyorum seni.....

alinti
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #5319
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Özgür olmalı.
Özgür olmalı ruhum,
Doru tayın yelesine çarpan,
şakacı rüzğarın estiğince.

Özgür olmalı duygularım,
kanat çırpan bulutların,
gökte köpüren beyazınca.

Özgür olmalı sevdam,
Yağmurdan sonra açılan,
gökkuşağının renklerince.

Özgür olmalı ufkum,
Deryada uzaklaşıp giden,
buharlının dumanınca.

Özgür olmalı dilim,
Gecenin ortasına çakan,
şimşeklerin özgürlüğünce.

Özgür olmalı yarınlarım,
Kendini ilah sanan,
savaş lordlarının ipoteği olmadan,
Dört mevsimin sürdüğünce.

Özgür olmalı insanlığım,
İnsanca yaşamayı,
kendilerine hak görenlerin,
yaşamınca.
Ne bir eksik,
Ne bir fazla,
Yaradanın sunduğunca.
İshak Özlü
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #5320
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Vurma Zalim

Arşa çıkar yetimlerin feryadı
Vurma zalim şu zavallı yavruya
Olmadı dünyada hiçbir muradı
Vurma zalim şu zavallı yavruya

Üstü yok, başı yok ayağı yalın
Tadını unutmuş şekerin balın
Sözüne bakıp ta riyakar elin
Vurma zalim şu zavallı yavruya

Bir deri bir kemik kalmış bedeni
Gelen aratırmış, önce gideni
Mevla affeder mi zulüm edeni
Vurma zalim şu zavallı yavruya

Sultan Karataş

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya