Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 559

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.921 Cevap: 8.002
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
30 Ocak 2008       Mesaj #5581
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
GİTTİN

Sponsorlu Bağlantılar

Gittin...
Ben, arkandan sadece baktım.
Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım
Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.
Ağlayamadım...

Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa
Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek,
tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.
Anlatamadım...

Gittin...
Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?
Ürperdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini
Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım.

Gittin...
Bir yıkım gibiydi gidişin
Sen adım adım uzaklaşırken benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yere
Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti
Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine,
Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bense, gidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım...

Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan,
iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni,
Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde,
Bil ki; seni Unutamadım...

Mehmet Coşkundeniz

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Ocak 2008       Mesaj #5582
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir sen kaldın şimdi bende
bir de çocukluğumun eskimeyen yanları.
Sponsorlu Bağlantılar
Gözlerin alabildiğine hırçın,
saçların bir o kadar masum..

Üşümüş duygularım,
sıcacık ateş parçası umudun.
Mumlar yakıyorum yarına,
Soğuğumda kalmasın gülüşün..

Bir ben kaldım şimdi sende
bir de çocukluğunun şımarık yanları.
Ellerim alabildiğine uzak,
saçların bir o kadar yalnız şimdi



gürhan can

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5583
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Söyleyemediklerimi İşitin Lütfen

Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir,
Sizi aldatmasın.
Binlerce maskem var.
Çıkarmaya korktuğum.
Ve, hiç biri ben değilim...
Olmadığımı göstermek
İkinci doğam oldu.
'kendinden emin biri' dersiniz,
sanki güllük gülistanlık
benim için herşey...
adım güven belirtir.
Ve,
Oyunumun adı
Ağırbaşlılıktır.
İçimde ve dışımda denizler sakin,
Herşeyin kumandanı ben...
Fakat, inanmayın bana,
Lütfen!..
Herşey dışta düzgün ve cilalı,
Hiç yıpranmayan, her zaman saklayan
O maske!..
Altta ne güven, ne de rahatlık...
Altta,
Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayan
Gerçek ben!..
Ama saklarım bu gerçeği savunuculukla
Kimsenin bilmesini istemem
Zayıf taraflarımı düşündükçe,
Titrer ve sararırım...
Ve başkaları görürse iç dünyamı...
Gerçek beni ve yalnızlığımı!
İşte, maskelerimi onun için takarım...
Onun için, arkalarına saklanacak maskelerim var.
Onlar, gösterişle kullanabileceğim
Parlatılmış yüzlerim.
Bana,
'sen değerlisin' diyecek,
'maskesizken daha bir insansın'
'daha bir bendensin'
'daha yakın, daha bir dostsun'
diyecek bir bakışa
muhtacım...
benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır!..
uyarırım seni dost!..
uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben,
sana kendini kolayca açmayacaktır...
bütün gücümle tutunacağım maskelerime
ne kadar sokulursan yakınıma
o denli şiddetli geri iteceğim seni...
kim olduğumu merak ediyor musun?
Hiç merak etme...
Ben çevrendeki
Her erkek ve kadınım...
Maske takan her insanım.

Kaynak: İnsan İnsana Doğan Cüceloğlu
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5584
arwen - avatarı
Ziyaretçi
SENDE BAŞLADI SENDE BİTTİ

Rüzgar daha bir sert esmeye başladı sanki
Üşüyorum, yaşımı hissetmeye başladım artık, yorgunum
Zaman hızla akıp geçiyor, hissedecek gücüm yok.

Hayat istediğimiz gibi gitmez her zaman, şans meselesi
Kısmetten öteye geçmez hayallerimiz
Bazı değerler vardır ki unutulmaz değerini bilen için
Ağır gelir ayrılık derinden hisseden kalplere
Gözyaşları yetersiz kalır çoğu zaman içten dışa vuran.

Zaman yaş mesafe giremez araya uzaklarda birleşir gönüller
Bugün olduğu gibi
Doğum günün kutlu olsun birtanesi
Sende Başladı Sende Bitti Tüm Güzellikler..
08-Kasım-2007/02:30
Benim Hayatım Geride, Bıraktığın Sende Başlayan Sende Biten Güzelliklerden İbaret.Benim Gücüm Yetmez Birşeyleri Değiştirmeye..



METİN ÜŞENGEÇ
Fırtına - avatarı
Fırtına
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5585
Fırtına - avatarı
Ziyaretçi
Nesin Sen...?

Nesin sen?
Yağmurmusun
...Rüzgarmısın
......Karmısın
Zamanın akışına bıraksam
Erirmisin?


Nesin sen?
Acımısın
...Kedermisin
......Gammısın
Sabredip dayanmaya çalışsam
Dinermisin?


Nesin sen?
Ateşmisin
...Kormusun
......Buğumusun
Elimi üzerinde gezdirsem
Kaybolurmusun?


Nesin sen?
Kanmısın
...Ekmekmisin
......Sumusun
Boğazım alev alev yanarken
Ellerimden kurtulup
Kayıp gidermisin?


Nesin sen?
Hayalmisin
...Rüyamısın
......Düşmüsün
Beynimi bir kurşunla dağıtsam

BİTERMİSİN? ...


Serkan Çınar
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5586
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
İMKANSIZLIĞIM
Serpildiği zaman gül ağacına goncalar
Seni el değmemiş çocuk yüreğiyle severim
Hayatımın felsefesi,
Uykularımın gülücükleri,
Sevgilim
Anladığın zaman yüreğimdeki sevda kuşlarını
Sana bir daha bağlıyım
İmkansızım,
İmkansızlığım,
Sevincim
Güzelliklerin çoğalan yanıyla severim seni..

Jale BEKTAŞ
WhiTtRicX - avatarı
WhiTtRicX
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5587
WhiTtRicX - avatarı
Ziyaretçi
KENTLER ŞAİRLER İÇİN VARDIR

Düşünce suçum olduğun günlerdi
Ölmeden gömdüğün sevdalarınla gelirdin
Gece çöktüğü her şehri öperdi sonra
Saçlarıma kara yağardı
Zamanında doğmadı mı güneş?
Tomurcuklanan her çiçek ölüme açardı
Ve ben
Bildiğim bütün sokaklarda kaybolurdum
Sense bir ihtilali kuşanırdın
Düşerken tutunduğum
Uçurum gözlerine
Ucu deniz bir ölüm olurdu yaşamak

Şehir çürürdü dalgınlığımdan
Şehir üşürdü
Eminönü’nde sen üşürdün
Bense dalıp dalıp kendime giderdim
Çocukluğum tırnaklarımın arasında
Kaybolurdu
Titreyerek ve
Kusarak yürürdüm kalabalıklarda
Her kavşakta
Eski bir cehennemliğin defterinden
Giderek korkunçlaşan
Bir sayfa koparırdım
Cinayete kurgulu
Çıkmaz sokaklarında bu kentin
Soysuzlaşırdı bütün patronlar

Sen ölürsen bu düşte
Bil ki önce beni gömecekler
Oysa biz hep birbirimizi kaçırırız
Bu kentte ikimize sığınacak tek zindan var
Ve bilmeden sorar şarkılar
“zindanlar neye yarar?”
Arabesk bir hüzün yerleşir yüzüme
Unutkanlığıma pazarlar kurulur
Kavgamı satar birileri

Yazdan kalma bir kış ölüsüyüz ikimiz
Zaman alnımızda bilenen kör bıçak şimdi
Ve bilir misin ayrılmak vazgeçmek gibidir
Çünkü hayat olduğu gibidir
Olması gerektiği gibi değil

Sonra seni terk eder
Beni unutmalara yattığın sinemalar
Kıvrık bir solucan gibi dururken
Adının ilk harfi beynimde
Git gide yalnızlaşan bir Kudüs olurum
İçini boşaltsam ölür kent
İçinde insanları öldürüyorken

Şimdi herkeste sana aşık oluyorum
Küs bakışlı bir intihardan sakınırken seni
Mavi bir vurgun yiyorum

Öfkeme İstanbul musun nesin
Bir asansörden “gitme” bakıyorsun
Bu kentin
Bütün asansör boşluklarına düşüyorum

Zaman rüzgarı
Üstünden geçtiği her şeyi unutturuyorken
Ben seni kendim emrediyorum


kahraman tazeoğlu'nun "ölü bir kentin morg alfabesi adlı kitabından..
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
31 Ocak 2008       Mesaj #5588
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerimin Ferini Aldı Bu Şehir

Siyahı tanıdım renklerden,
Nöbetlere kalkıyorum karşı kıyıda doğan güne,
Buselerini arar oldum dünlerin.
Pencerede kaldı puslu hatıralar,
Bakar dururum güneşe, korluğunda ısınırım.
Güneşle büyüyor ümitlerim, asılıyorum yarınlara,
Tüm güvendiklerim kopuyor ilmeklerden.

Yağmurlardan sonra gelensin,
Gökkuşağıyla renkleri belirleyensin,
Yüreğime açsaydın renklerini
Kırmızı ve maviyi alırdım gülüm.

Ya şimdi!
Menekşeler altında yürüyen düşlerim.
Çınar yaprakları bir de sular dökülüyor gözlerimden.
Sere serpe yatan kır çiçekleri.
Bakışlarındaki ateşine dalıp gözlerimle,
Dokunuşlarına muhtacım,
Küllenen sevişmelerde.

Duydum ki,
Şehirde ölüyormuş aşk!
Ne nisanları yağmur,
Ne martıların çığlıkları, arzularında değildim belki.
Siyah beyaz değil resimler,
İçindeki sarılar söylemekte git diye!



Alaca karanlığına yürüyorum şarkıların
Mumlar bitiyor ve tan ağarıyor,
Gözlerimin ferini aldı bu şehir.
Uykusuzluğuma mı yanayım, bilmiyorum!

Dolunayda erguvan pelerinlerinle el ele dolaştığımız sahillerde.
Gemilerin ah eden sesleri beni sabaha çağıran dumanlar ve sisler,
Rıhtımlarda bekleşen işçiler,
Belki de yalnızlıklarla yürüyecekler.
Esaretim kamplarda zincirli de olsa sana,
Bu şehir gözlerimin ferini alıyor.

Saçlarımı tutacak ellerini aramak geldi içimden,
Uçun kelebekler uçun özgürlükler sizlerle.
Çeşmelerden damlayan yalnızlık,
Kirpiklerimi ıslatan gelen yağmurlar değil.

Bitkinim!
Sesleri duyamıyorum, çekilirken trenler,
Gözlerim kararıyor.
Bak güneşin önüne bulutlardan önce hüznüm geçiyor, gördün mü?
Gözlerimin ferini aldı şehrin!
Yalnızlıktayım.

Yavuz Bayram Çalışkan
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
1 Şubat 2008       Mesaj #5589
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
ÇOCUKLUĞUM

Yakam, bağrım, dağılmışım açılmışım
Bu nasıl ateş yüreğimde, yanmışım
Oh! Bir de şu yağmurlu günler
Ve
Ve şu buz gibi esen rüzgar olmasa
Çayır çimeni savura savura
Çiçek çiçek dalı kıra kıra
En deli nereden esiyorsa rüzgar
İşte ben oradayım
Hiç sipersiz, hedef ediyorum kendimi
Göğsümü, yüreğimi, rüzgara
Bana, üşüyeceksin, diyorlar
Bilmiyorlar, çılgınlar gibi seviyorum
Ben bu rüzgarı
Çünkü benim çocukluğuma kokuyor
Vakit akşamüstü, yağmur sonrası
Çok iyi hatırlıyorum
Durduğum yer bir gelincik tarlası
Ve papatyalar uzanıyor
Göz alabildiğince beyazı, sarısı
Galiba, galiba mevsimlerden Mayıs olmalı
İşte benim çocukluğum
Sevmek ve yıldızlar üzerine bir masal
Ve acılar
Ben rüzgarı seviyorum, yağmur sonrası
Ama mevsim baharsa ve çocukluğuma kokuyorsa
Ve bir köy var anılarımda, çocukluğumdan kalan
Adını söylemeyeceğim, isimler değişiyor
İsimler aynı kalsa da cisimler değişiyor
İnsanlar değişiyor
Nenem ve dedem vardı o köyde bir evde
Sardunyalar, cam çiçekleri
Ve fesleğenler olurdu gömme penceresinde
Boydan boya çatlak, küçük camını
Yıllarca bir düğme tutmuştu
Ve dedemin her gece kurduğu, eski bir saat vardı
Kaç geceler onun tik taklarını dinleyerek uyumuşumdur
Ah! Saf, masum acılara yenik çocukluğum
Öyle de huzur verirdi içime o tik taklar
Öyle elektrik falan yoktu o vakitler
Gaz lambasında oturulurdu
Gece ilerler, ellerinde fenerler
Evlerine giderdi komşular
Ve ben, o saati dinler uyurdum
Ah! Öyle de huzur verirdi içime o tik taklar
Başımı sağa sola çevirdiğimde
İçi saman dolu yastığın çıtırtısı
Uzaklardan, ama çok
Çok uzaklardan, bir köpek havlaması
Ben çocuktum
Uyu artık, diyordu gecenin karası
Baksam da o gömme pencereden
Görünmüyordu dışarısı
Vakit gecenin bir yarısı ve ben dinlemedeyim
Tik tak tik tak tik tak
Ah! Çocukluğum, benim zavallı
Acılara tutsak çocukluğum
Öyle büyüttüm ki yüreğimde
Çocukluğumdan kalan birkaç damla huzuru
Beni hala yaşatıyor
Ve yağmur sonrası rüzgar çocukluğuma kokuyor
Bir fenerin isindeki gazyağı
Gelincikler, papatyalar, fesleğenler
Beni alıp, çocukluğuma götürüyor
Biliyor musun küçüğüm
Ve ben seviyorum hala sevmeyi
Çocukluğum geride kaldı
Ah! Bir de sizi bırakabilsem acılar
Hala benim hayatım sevmek ve yıldızlar üzerine bir masal
Ve ben çok seviyorum şu buz gibi esen rüzgarı
Çünkü benim çocukluğuma kokuyor…


Gürsel İLERİ
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
1 Şubat 2008       Mesaj #5590
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Orda Bir Köy Var Uzakta

Orda bir köy var uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

Orda bir ev var uzakta.
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalmasak da,
O ev bizim evimizdir.

Orda bir ses var uzakta,
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.

Orda bir dağ var uzakta,
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.

Orda bir yol var uzakta.
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.

Kaynak: Türkiye Şiirleri
Ahmet Kutsi Tecer

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya