Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 618

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.171.849 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Eylül 2008       Mesaj #6171
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi Yoksun.........

Sponsorlu Bağlantılar
Aklıma düştün yine
Doldu gözlerim, agladı yüregim
Oysa ne kadar çok sevmişim seni
Keşke hiç bırakmasaydın ellerimi
Ve... beni kahreten o yalnızlıgı
Şimdi üşüyor bedenim
Sonbahar rüzgarlarının etkisi altında
Sende yoksun
Bir başıma bıraktın beni
Dipsiz bir uçurumun kenarına
Dön diyemem...
Ama sensizde edemem...
Düşünüyorum düşünüyorum
Yine bir çıkar yol bulamıyorum

Yine gözlerim aglamaklı galiba..


Tek senmi gittin sanki hayatımdan
Sen gittin..
Hayallerim gitti
Yaşama sevincim gitti
Ve daha birçok şey gitti..

Her saniye seni düşünüyorum
Sen beni hayatından attın ama
Ben seni düşüncelerimden bile atamıyorum

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sensiz belki zor
Ne vakit bir aşk düşünsem
Bana çok uzak bir yol



Ramazan Akbaba

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
4 Eylül 2008       Mesaj #6172
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Bir Savaş

Sponsorlu Bağlantılar


Önce kalbime bi ateş saldı.
Yani ilk ateşi o başlatdı.
Siper alamadım,
Dondum kaldım.
Sonra karşılıklı bakışlar başladı
Bu bakışlarla anladım ki;
Savaşı o başlatdı.
Çektim bütün ordularımı Kale'me
Sessizce pusudaydım.
Aman tanrım!!!
O nasıl bir silahtı öyle
Sadece gözlerinle beni esir aldı.
Konuşamıyordum,
Artık dilim dönmez olmuştu,
Gözlerim de görmüyordu...
Tamam pes!!!
Sen kazandın.
Götürme artık beni o kara zindana
Al götür,dağladığın gözlerimle kalbimi
Yeter ki bırak benim saf ve temiz bedenimi

Erdem Ateş

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
5 Eylül 2008       Mesaj #6173
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Evsizliğin Çocukluğu



kedere bıçak çekip jilet atarlar cehenneme
tinerle ovarak cesaretlerini
mideleri tenha düşleri lâl
acıya sallanmış bir çift zardır gözbebekleri
intihar marşıyla geçerler önümüzden
şiddet emzirir deve dikeni ömürlerini
hayatın ıskartasıdırlar
kan revan okunur tarihçeleri
kazınmış tenlerinden masumiyetleri
umutları alabora olmuş daha açılmadan denize
omuzlarına kimsesizlik kuşları konar
her dilde italik yazılır boyunları
: goncayken çürür evsizliğin çocukluğu






Serkan Engin
TiglonBoYs - avatarı
TiglonBoYs
Ziyaretçi
5 Eylül 2008       Mesaj #6174
TiglonBoYs - avatarı
Ziyaretçi
Benden Herşeyini Sakınırsın

Nasıl ifrit olmayayım?
Nasıl deli olmayayım ben?
Saçlarını okşamak istesem
Okşatmazsın
Gider kuaföre teslim edersin başını.
Elini elimin içine koy desem
Çekinirsin,naz edersin
Yabancınmışım gibi kaçarsın benden
Ama manikürcüye
Yumuk yumuk ellerini az mı oynattın?
Bacakların güzel dedim
Ben kötülük düşünmesem de
Kötülük geldi içine
Sıyrılan eteklerini hışımla
Yüzüme kapı çarparcasına kapattın.
Örttün.
E...artık içimdeki şeytanı dürttün
Yalan mı? Ayakkabı boyatırken
Boyacıya bacaklarını uzattın...

Alper Kürük
B.L.A.C.K - avatarı
B.L.A.C.K
Ziyaretçi
5 Eylül 2008       Mesaj #6175
B.L.A.C.K - avatarı
Ziyaretçi
BaYRaK

Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !

TürkiyemTurkiyeTürkiyemTurkiyeTürkiyemTurkiyeTürkiyem:turkiye :TürkiyemTurkiye

sair ARİF NİHAT ASYA

FeTiH MaRŞı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
kendini
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

TürkiyemTurkiyeTürkiyemTurkiyeTürkiyemTurkiyeTürkiyem

Son düzenleyen B.L.A.C.K; 5 Eylül 2008 13:05 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
5 Eylül 2008       Mesaj #6176
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Kimsesizliğin Dalgası...





Hüzün giydirdi kendini geceye
Yıldızlar rüzgarla dans etti
Dalganın ürkütücü sesiyle
Sahile vurdu yalnızlığın sesi
Yosunlandı aşkın çarmıhı

Uğultu birikti kulak/larda
Bilendi dilde ah’ların süslü kelimeleri
Çaresizlik tam ortasında mavinin
Şefkat sunmuyor karanlığın albenisi düşüncelere

Öfke oturmuş bağıra
Güzel olan ne varsa asılmış ay’ın karanlık yüzüne
Ellere kan bulaştı bu/gece
Döküldü yağmur gözlere
Saç teline asıldı seviler

Konuşmuyor zaman kaderle
Bileklere kelepçe oturmuş
Acıtmıyor gecede
Bir türkü dilde süzülen
Kelime oyunlarına savaş vermekte

Dalgalar alın savurun beni
Kimsesizliğin sahiline
Tek barınağım yüreğim
Tek dostum rüzgâr
Tek yaşım yağmur
Ve tek sevgilim yıldızların ışığı
Mutluluğumsa öldüremediğim çocukluğum olsun


Merve Ören
Master Blue - avatarı
Master Blue
Ziyaretçi
5 Eylül 2008       Mesaj #6177
Master Blue - avatarı
Ziyaretçi
Mutluluk
MUTLULUK

Mutluluk avucunda tutacağın kuş değil
Mutluluk Kafdağınında kuracağın düş değil
Mutluluk, gözlerimde vuracağın düş değil
Ayperi, iki iken, bir olmaktır mutluluk.

Mutluluk, gözlerinde yüreğini bulmaktır
Mutluluk, messafesiz nefesini duymaktır
Mutluluk, itirazsız her emrine uymaktır
Ayperi, vicdanınla uyuşmaktır mutluluk.

Mutluluk, aşka sadık, bir ceylanca sevilmek
Mutluluk, ela gözlü bir yar için delirmek
Mutluluk, yar uğrunda, ömrünü verebilmek
Ayperi, rüyasında görülmektir mutluluk

Mutluluk, haksızlığa isyan edebilmektir
Mutluluk, bazan sözde, çapkın olabilmektir
Mutluluk, bir yürekte, Yağmur kalabilmektir
Ayperi, gözünde, görülmektir mutluluk




Nebi Ünler


Mutluluk dediğin
mutluluk dediğin bir tanrı
başkalarının gözyaşlarından çalıntı
mutluluk dediğin bir ten
ten ten gidip gelmelerin
mutluluk dediğin bir böcek
çirkin bir böcek kanatlarını açması
mutluluk dediğin bir kader çakışması
tanrıların el çırptığı
mutluluk dediğin biraz alkol biraz beyinsizlik
geçmiş gelecek şimdi geçmiş sonraki şimdi gelecek
mutluluk dediğin sözcük ölümü
mutluluk dediğin anlık
bir hastalık kimsenin üzülmediği
mutluluk dediğin bir salıncak kendi kendine sallandığın
mutluluk dediğin
bir avuç balon ellerimde bir avuç hava
tutabildiğimce mutlu olduğum
mutluluk dediğin
son nefesimdeki hava
alıp ta veremediğim
mutluluk dediğin bir acı çimen
üzerinde ağladığım
mutluluk dediğin bir sıkımlık kar
eriyip te sudan beter olan
mutluluk dediğin bir kelebek açması
birde uçması onca renkle
mutluluk dediğin bir inilti
acıya bulaşmış bir zevk
mutluluk dediğin bir bebek uykusu
bir ninni uzaklardan bir ağıt ölüye
gecede ninni ağıt dostluğu
mutluluk dediğin bir savaş
siperdeki düşmana tüm bedeninle koşmak
bir namlu ucuna bir beden coşkusu
mutluluk dediğin bir soğuk ölüm
kar üzerinde beyaz kan
kar üzerinde yalınayak sevişmeler
mutluluk dediğin bir anlık
bir anlık boşalım
sonrası tanrı ölümü
sonrası tanrı yalnızlığı
mutluluk dediğin bir zor ölüm bir zor kalım
mutluluk dediğin bir güzel yüz
mutluluk dediğin bir gölge uykusu
bir gölge rüyası
mutluluk dediğin bir şarap
ağzında dolandırıpta içmeye kıyamadığın
mutluluk dediğin bir yeni yetme öpüşü
mutluluk dediğin bana en uzak olan hüzün
mutluluk dediğin karanlık koylarda dalga itimi sevişmeler
mutluluk dediğin ellerin
hep parlak ellerin
her şeyi yaratmışcasına ellerin
tanrı ellerin

hüzün dediğin ise bunları yazmak
Cevdet Doğan
Son düzenleyen Master Blue; 5 Eylül 2008 20:49 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
6 Eylül 2008       Mesaj #6178
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
ADI YOK

Senin için akacak bir damla yaş
Benim ölümüm olsun
Bundan sonra seversem seni
Bu sevgi benim sonum olsun

Yaşamak sadece sendin
Sevmek sadece sendin
İçimde kalan her şeyi bitirdin
Nasılda sevmiştim anladım ki değmezmişsin

Yazık ettin sevgime
Senin için akan gözyaşlarıma
Sonum oldun
Aldın götürdün ne varsa

Bundan sonra sakın ama sakın dönme bana
Beni bana bırak ve git
bilirim üzülmezsin
bende üzülmem artık çünkü bilirim ki değmezsin!!
alıntı
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
6 Eylül 2008       Mesaj #6179
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Ne Olur Masum Kal



Bana öyle bakma deme
İnan unutmuş şairler yazmayı,
Ben gözlerinde şiir arıyorum.

Bir tek senin israf edilmemiş duyguların
Bir tek senin dokunmamışlar merhametine
Bırak dağınık kalsın saçların
Ben suretinde rüzgar arıyorum

Aldatılmaya aday masumiyetin
İlk aşkını arayan liseli bir sevgili gibi
Sıfır beş uçlu kalemin nezaketiyle
Defterinin arasındaki kalbe, kazısan da Sevdiğinin baş harfini
Senin sandığın gibi değildir bu sevdalar

Unutma! Her ismin yanında soru işareti,
Her kalbin içinden bir ok geçer

Sen daha ilk baharsın, bırak yaz gelmesin gözlerine.
Vazgeçtim
Ben farklıyım desem de inanma benimde sözlerime

Çok erkek tanıdım
Kızlara hususi iltifatlar eden
ama kişiliklerini umumi tuvaletlerin arkasına gizleyen.
Yarı beline kadar çıplak, ellerinde kalem, bir de kapı
Namusu mürekkep, ' bunu yazan tosun 'lafları

İzin verme
Hiçbir sevgili neden olmasın

Biri bitmeden, diğerini yakmana sigaranın
Tiryakisi olursun baş ucundaki kül tablasının
İstesen de söndüremezsin hiçbir aşkı
Çünkü o ciğerini değil, yüreğini yakar.

Nankör olma
Herhangi bir çiçeğe benzetmesinler seni
Onlar, her ayrılıktan geriye kalan, bitkisel bir yalandır sadece..

Sen sakın bağlanma kimselere, boynuna bir ilmik asılır
Geçer Azrail karşına zaferiyle kasılır.

Ölüm gelir aklına

Kaçıncı kattan atlarsan atla, bedenin değil, bir tek ruhun acır
Bir düşün! El alem ne sanır
Çünkü geriye sadece, adı intihar olmayan bir ölüm kalır...

Bana öyle bakma de!
Bırak unutsun şairler yazmayı...



Korkmaz Biçkin
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
6 Eylül 2008       Mesaj #6180
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bir Zamanlar



bir zamanlar
herkes şendi
ne üzülen
ne toprak kapan vardı
bir zamanlar...

bir zamanlar
masallar kaf dağı ardında hayat bulsa da
yaşanılan öyküler
hayattandı
gerçekti hayaller
bir zamanlar...

bir zamanlar
kimse kimseye düşman değildi
zeytin dalları
her evde dalgalanırdı
bir zamanlar...

bir zamanlar
her sokak başı
her kaldırım taşı
yerli yerindeydi
çocuklar oyun oynarken
bir zamanlar...

bir zamanlar
anneler ağlamaz
babalar feryat etmezdi
akan kan için
dağda ovada
bir zamanlar...



Mehmet Selim Çiçek

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya