Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 665

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.171.639 Cevap: 8.002
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
19 Kasım 2008       Mesaj #6641
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Her gidişine ayrı anlam yüklüyorum, yapma tanrı aşkına!

Sponsorlu Bağlantılar
Ya hep kal benimle söz etme gidişlerden, ya da silinsin ismin de, cismin de...

Oynama benimle, dengemi bozuyorsun.

Aşkı yaşayacak yürek bırakmıyorsun insanda, böyle değildin sen…

Bittiyse heyecanın bileyim ben de.

“Seni çok seviyorum” diye başlayan ve “Ama..” ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım.

Seviyorsan seviyorsundur, aması olmaz bu işin.

Üstelik bir cümlede “Ama” varsa bir önceki yargının hiçbir hükmü yoktur artık.

“Seni çok seviyorum; ama, birlikte olmamız imkansız…” İmkansız diyebiliyorsan eğer sevmiyorsun demektir.

Bahanelerin arkasına sığınma.

İnsanların hayatına sorgusuz sualsiz girip, darmadağın eden, sonra da hiçbir şey söylemeden gitmeye çalışanlardan nefret ediyorum.

Böyle misin sen de?

Gerçekten gitmek mi istiyorsun? Yürekli ol biraz, haydi konuş.

Söyle gitmek istediğini. İki çift sözü hak etmedi mi bu aşk?

Yaşanılan bunca şeye hiç mi saygın yok?

Ah, ben niye yanılıyorum hep? Niye tam “İşte bu” dediklerim sömürüyor aşkımı?

Biraz daha mı katı olmalıyım? Biraz daha mı kapalı tutmalıyım kapılarımı?

Bazen bu dünyadan olmadığımı düşünüyorum. Bu devrin adamı değilim.

Oyun çeviremiyorum, hesap yapamıyorum.

Bana ait olmayan kişiliklere bürünüp bir plan dahilinde hareket edemiyorum.

İnsanız biliyorum, hepimizin zaafları var, hepimiz egolarımıza boyun eğebiliyoruz.

İyi de hep beni mi bulacak bunlar?

Hiçbir kaygıya yer vermeden, hiçbir hesabı düşünmeden açsaydın bana yüreğini işte o zaman görürdün bir aşkın nasıl efsaneye
dönüşebileceğini.

Sen gözlerini kapıyorsun, bir sen varsın, başka hiç kimseye bakmıyorsun.

Her şey senin çevrende şekillenmeli, her şey sana göre düzenlenmeli.

Beceremiyorum, kusura bakma. Aşk tam teslimiyet ister.

Kendini aşkın kollarına ya bırakırsın ya da bırakmazsın.

“Bir yanım dışarıda kalsın” dediğin noktada aşkı boğarsın.Yok edersin o güzelim duyguyu.

Bu yüzden hep cesurların işidir aşk.

Kaçışları, yalanları, aptalca oyunları kabul etmez. Aşk; saf, duru insanları sever.

Kafasında binbir tilki dönenler aşkı yaşayamaz. İsteseler de yaşayamaz. Arınmalısın.

En saf, en duru haline dönmelisin ki yaşayabilesin aşkı.

Kısacası sevgilim, sana göre değil bu iş. Senin yolun açık olsun, bırak aşk bana kalsın


Mehmet Coşkundeniz
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #6642
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Seni İçimden Terk Ediyorum

Binmediğim hiçbir otobüs,
Sponsorlu Bağlantılar
Beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde.
Gittikçe azalıyor hayat.
Neyi erken yaşadıysam,
Hep ona geç kalıyorum.

Sana göçüyorum her sonbahar.
Yolların çıkmıyor aşkıma.
Unuttuğun yağmurların adı saklımda.
Seni içimden terk ediyorum...

Susmaktan yoruldum.
Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri,
Efkar demliyorum gözlerimde.
Yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum.
Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi.
Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp,
Seni içimden terk ediyorum...

Ne unutacak kadar nefret ettin,
Ne hatırlayacak kadar sevdin!
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin,
Biliyorum.
Beni hep bulmamak için aradın.
Yanılgımdın,
Yandığımdın,
Yangındın...

Sensizliğe yenilmek,
Sana yenilmekten zor olsa da,
Ardımda bir sürü belkiler bırakarak
Seni içimden terk ediyorum...

Şimdi
İçimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan
İki yarım kaldık;
Tamamlayamadık bizi.
Elimden tutmadın yalnızlığımın,
Saçlarımı da uzaklarına gömdün.
İçimin mavisi senin okyanusundandı.
Al! Geri veriyorum.
Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun.
Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim,
Sana bensizliği terk ediyorum.

"Yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin.
Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

Ne tuhaf değil mi?
İçimi acıtan da sendin,
Acımı dindirecek olan da...
Ya öldür beni dedim,
Ya da git benden.
İçi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim.

Aldırmadın aldırmalarıma.
Bir gecede yakıp yarini,
Şafaklara sattın ihanetini!
Külüme basanlar bile utandı yaptığından.

İşte soluk bir ömrün
Son nefesi.
Benden,
İçimden
Terk ediyorum...


Kahraman Tazeoğlu

_JaBeSa_ - avatarı
_JaBeSa_
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #6643
_JaBeSa_ - avatarı
Ziyaretçi
TaVsİyE

Uyan;
Kalk
uyanılmamış baharlara..
Bahar,
henüz uykusundayken..

İsyan;
Anlamsız kalabalıklara;
Tarumar kalabalıkta,
nisyanlar hatırlanırken..

Susma;
Ama susacaksan da
fikrini sus,
Çorak umutları yeşert,
Düşünen "faunamız" anırırken..

Dayan,
Bul
sınırlar ardında saklanmış
"Gerçeği"..
Saklananlar bu kadar "Gerçek" iken..

Keşfet,
Yık ve geç
"Kutsanmış" yalanları..
Kutsanmış değer(siz)ler yalancıyken..

Devir tarihi,
devir "Zalim"i..
Ruh "kendi"nden
özgürleşirken..
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #6644
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Açsam Rüzgara

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Magillerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.

Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.

Bir limanda, büyük ve beyaza.

Orhan Veli Kanık
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #6645
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Kızıl sonbaharım
Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi

Ellerimde çoğul bir gölge kuşu
Adının arkasına basmadan yürüdüm
Alnımda birikti çizikler
Adımdan çıkardım aklımı
Aklımsız kaldım
Neylersin
İnsanız
Ne yapsak eksiğiz işte
Ölüme ayarlı saatiz

En fazla içimde ölürsün
Sorarım
Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?
Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?
Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu
Hangi rüzgârlara sattın da Saçlarını!
Devrik cümlelerimin öznesi oldun?

İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim
Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım

En fazla içimde ölürsün
Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana
Kalan gidene denk neyi varsa susuyor.
Ve susmak inceltiyor her yarayı
Ve susmak bakmak oluyor
Gitmediğin her yere

Kim tutuklanmış yalnızlıktan
Gizin içine gizlenen kim
Söyle beni nerene sakladın
Ki şimdi bu kadar sokaktayım

En fazla içimde ölürsün
Karla karışık yağarsın yara Bereme
Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde
Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte
Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde
Sana borcum olsun
Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde

En fazla içimde ölürsün
Yanağında yanar avucum
Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır
Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi
Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar
Gırtlağıma kadar aşka batarım
Yeteri yok. Eksiği fazla.

Neyin kaldı eksilenlerden arta
İçeri doğru kapanan bir kapıydın
Saçlarından geçtim önce
Ve kendimden öylece
Neyim yoksa var bildim
Eğildim
Eksildim
Eridim
Bir seni bitirmedim

Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını
Uğultusuna tutunamadın

Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan
Öyle yaşadım gözlerini
Tenimde itiş kakış
Cebimde depremlerin
Esrarlı gece ayinleri
Volkanik şiirler
Usul usul giymedim mi sözlerini
Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer
Sensizlik seni anlattı en çok
Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti
Söyle saçlarında öldüğüm
Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?

En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri
Açar gibi yaparak açık bir kapıyı
Beni ikiye böldün
Hadi içimi kendine aldın da
Beni nerde bıraktın
Hangisini seçerdin benim için
Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için

Ben yarama çoktan sen bastım
Yaşım kadar gencim
Adın çabuk diye geçti
Ardında aç köpekleri bırakarak
Ezberimden geçtim.
Hızla biten aşk şarkılarından geçtim
Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk
Bildim

Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine
Onurlu bir karanlığı seçtik
Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
Cesurduk çünkü
Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar

Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız
Gerisi hiçlik
Gerisi yokluk
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #6646
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
ben artık küsüm

Beni de kırdılar içimde kırdılar

karanlık camlardan sular akıyordu

şimşekli bir boşlukta saat vurdu

beni de kırdılar belki yalnızdılar

belki onların da çocukluğu yoktu

bütün şarkılara kapalıydılar

bir genç kız değmemişti saçlarına.



Beni de kırdılar ben artık küsüm

yağmurları yağmıyor ağaçlarıma

sularından içmiyorum susadım ama

beni de kırdılar soğuk bir ölüm

çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma

oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm

bütün şarkılara kapalıydılar.

atilla ilhan
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #6647
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
YUREGIMIN YARISI

Kimsenin yokluğu bu kadar korkutmazdı beni. Kendimi zor günlerin adamı görürdüm ya, hiçbir güçlüğün beni, bırak yıkmayı, sendeletmeyeceğini bile düşünürdüm.

Oysa şimdi yarımım. Ve sen böylesine uzakken benden, hiçbir zaman tam olamayacağımı da biliyorum. “Tasalanma” diyeceksin, tasalanmayayım; ama, kendime bakıyorum da birkaç umut kırıntısı dışında hiçbir şey göremiyorum.

Nerede olduğunu bilmek ya da döneceğin umuduyla yaşamak da kandırmıyor beni. Her sabaha sensiz uyanmaktan, her günün sensiz geçmesinden korkuyorum artık. Bu yüzden uyanmak istemiyorum “uyuduğum uykuları”…

Ve geceler… Ne yıldızları görüyorum ne gecenin sesini duyabiliyorum. Saniyelerin ne kadar uzun olduğunu görüp şaşırıyorum.

Bildiğim bütün hasret şarkılarını art arda ekleyip söylüyorum. Sesimi kendim bile duymuyorum.

Senden bir iz göreceğim diye sokaklara çıkmıyorum artık. Bu kentin her yerinde sen varsın biliyorum.

Yokluğunu kabul etmek böylesine zorken hiç olmama ihtimalini düşünemiyorum bile.

Bekleyeceğim seni. Zor olacak, çok zor olacak; ama, bekleyeceğim. Bu yarım yüreğin diğer yarısı, yani sen…Geleceksin değil mi?
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #6648
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sonbaharı ve seni
Sonbaharı severim
Yaprakların dalından
Düşüp süzüle süzüle inmesini
Yapraklar üzerinde yürümesini
Sonbahar yağmurlarında ıslanmayı

Sonbahar hüznü hatırlatır
Kışa yaklaştığımızı, soğuğu
Isınmak için kalın kürkleri
Hasretle bekleriz karlı günleri

Bu günlerde yüreğim vurgun yedi
Mavi gözlü kızıl tenli meleğim
Sonbaharda bizlere veda etti
Hiç gelmemek üzere bizden gitti

Hey düşlerimin kar tanesi
Mavi gözlü kızıl tenli meleği
Gecelerimin kızıl yıldızı
Neden bu yüreğimdeki sızı
Bu sonbahar ayırdı ikimizi


Veysel Karani Tabak
€c€m - avatarı
€c€m
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #6649
€c€m - avatarı
Ziyaretçi
Geçti sayısız ay____içim ürperse de kimi zaman____artık üşümüyorum yâr

"Yaşadığım kadar uzaksın bana.
Tuttuğum kadar kirli.
NeFesim kadar gereksiz,
Sensizlik kadar zorsun.
Sensizlik kadar öldürücü,
Ölümsüzlük kadar berbatsın!
Terkediş kadar acı,
Terkediliş kadar gerçek.
Ve ben'sin işte.."

Esip geçtin ömrümün en güzel yerinden, en güzel yerimden
Yüreğimden...

Kimse bi'şey söylemedi
Kimse bilemedi zamansız akacak yaşları
Kimse hesap etmedi böylesi bir sevdanın yok yere harcanacağını

Sana mı toz konduramadım, sevdama mı... ayırt edemedim
Rotamı sana öyle çevirmişim ki, alıkoyamadım kendimi
Biliyorum;
Hata ettim!!!

Kesmeliydim çığlıklarını içimin, susturmalıydım...
Kanatsa da hücrelerimi söyleyemediğim kelimeler, bakakalsa da gözlerim ardına şişelerce su döktüğüm yollara,
Sonsuz dilsizliğime sığınmalıydım...

Sığındım!!!
Senli sonbaharları bıraktım kuytu bir köşeye
Kalsın o kuytulukta yapraklar, savrulsun
Serilmesinler yüreğime, üşürüm ben...
Peşimde soğuklar, peşimde anılar, peşimde zamansız vedalar
Tüm peşimdeleri bıraktım ben... Sadece sığındım...

Umutsuzluğun kanatlarına takıldı hayallerim
Ve yağmur yüklü kara bulutlara döndu gözlerim...

Git durma bir an bile
Madem ki satılığa çıkarmışsın yüreğini
Ve yitirmişsin sende kalan beni
Şimdi ne rüyalarımın kıyısında
Ne sığındığım dualarımda
Ne içinde kaybolup gittiğin yüreğimde
Yerin yok zaten bende

Kelimlerin anlamlarını tüketmeden
Geçmişteki sevdiğim seni kaybetmeden
Aşkın adını daha fazla kirletmeden
Git artık nereye gideceksen.

"Bir teselli ver
Kırılan gururuma
Bir tebessüm et
Unutursun zamanla
Yine dalmışım aynada
Yüzüm ağlar
Yine dalmışım
Elimde fotoğraflar

Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canım"

Aylardan kasım____dilimde titrek heceler____sığındı bilinmezliğe tüm sesler.
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #6650
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yorgun Şehir Nereye Böyle?



yorgun şehir aç gözlerini
veda etmeden nasıl gideceksin
kime bırakıyorsun güzellğini
gizemini ve içinde gizlediklerini...

iskele sensiz anlamsız kalacak
deniz hırçınlığını azdıracak
bulut gözyaşlarını arttıracak
gitme benden yorgun şehir...

haklısın aslında enine boyuna düşününce
çözüm bulunamadı trafik denilen işkenceye
hasret kaldık denizin muhteşem sesine
bu veda değil bir kaçış hem de gizlice...

aşk denilen duygu senle başladı
rüzgarın aşkla saçımı okşardı
kabullenemem senden ayrılmayı
unutamam yorgun şehir beni yavrun bilip sardığını...

Demet Balcı


Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya