Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 667

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.141 Cevap: 8.002
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #6661
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
En Zayıf Halka

Sponsorlu Bağlantılar


Sana sevgimi anlattıkça uzak durdun benden. Ben “Aşk” dedikçe, sen “Dur” dedin. Oysa ben gerçekten seviyordum seni. Bu yüzden içimdeki aşk fırtınasını durdurmam mümkün değildi. Söylemeden duramazdım ki sevgi sözcüklerini….ANLAMADIN…

Hayata dair ne varsa paylaşmak istedim seninle. Güleceksek birlikte, ağlayacaksak birlikte olmalıydı. Önümüze aşkımızın ışığını alıp bizim için aydınlattığı yolda hiçbir engele takılmadan inatla, cesurca, kokusuzca yürümeliydik. Ancak böyle yaşanırdı bir aşk çünkü. YAŞAMADIN…

Herkesin ayrı bir dünyası vardı biliyordum. Ama aşk ayrı dünyaları bir potada toplayıp yeni bir dünya yaratmak değil miydi? Yaratılan o dünyada kimsenin benliğini kaybetmeden ortak tutkuları, duyguları yaşamak değil miydi aşk? Her türlü çatışmaya rağmen, bir küçücük gülümseyiş, bir sıcacık bakışla unutmak değil miydi bütün kızgınlıkları? UNUTMADIN…

Ben seni kaybetme duygusunu taşırdım içimde. İncineceksin diye dokunmaya korkardım. Yokluğunu düşünmenin verdiği iç huzursuzluğuyla uykusuz geceler geçirirdim.sabaha kadar kırpmazdım gözlerimi de, sabah seni gördüğümde sanki saatlerdir uyuyormuşum gibi enerjiyle dolardım. Kıpır kıpır olurdu içim. Tarifi imkansız bir heyecan, bir yürek çarpıntısıyla sarılırdım sana. SARILMADIN…

Bir tohumdun sen yüreğime ektiğim. Kanımın deli akışıyla sulardım seni. Sevdamın ateşiyle ısıtırdım ayazda. Büyüyecek, bir filiz olacak, rengarenk çiçekler açacaktın. AÇMADIN…

Tenlerimizin buluşması bir ayine benzerdi benim için. Sonsuzlukta kayboluştu. Bedenlerimizin aşkın içinde erimesiydi. Yaşadığıma, hele seninle yaşadığıma şükredişti. Her seferinde yeniden doğuştu. DOĞMADIN…
Şimdi yorgun yüreğim…Bunca çabaya rağmen o mutluluk gülüşünü yüzünde göremediğim için yorgun. Cesaretsizliğinle, umursamazlığınla, aşka burun kıvırmanla yorgun. Bu yüzden daha fazla kaldıramayacak seni. Daha fazla yaşayamayacak bu umutsuz aşkı. Yüreğim seni bu aşkın en zayıf halkası seçti…Güle güle
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #6662
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Demlensin Özlem
Demlemeye bırakmalı bazen,
Bulanan manaları-zamanın ocağında
Ateşi de kısmalı…Fazlası acıtıyor aşkları
Yeminleri de sevmem tövbeleri de
Söz ağızdan net çıkmalı-sığınmaz insan
Zayıf değilse duyguları, antlara- isyanlara
Sonuna dek yüreğinin ardında olmalı
Geçer sanmak, kandırmaktır kendini
İz bırakır -an be an- durmaz özlemin kalemi
Çizer gözlerini, ellerini, dilini…
Ağlatır, kanatır, söyletir…
Yazarsın, uzanamayan kolların yerine
İçinde bir yer hep bilir-kimi kez-
Sevgiliye, kelimelerle gidilir
Can da anlar halden-canan da
Sevgi bitmez yaşanmışsa-sadece-bekletilir
Az bırak zamanın ocağına
Demlensin özlem…
Alıntı

Sponsorlu Bağlantılar
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #6663
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Hangi Ayrılık
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?
Bu Nasıl Ayrılık?
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #6664
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yaralı Yüreǧim


hasret gibidir ihanet,
saklıysa eǧ er bir nankörün yüreǧ inde
kar etmez senin sevgin,
akıp gider, buharlaşıp kaybolur
kendi içinde…
birde akarsa yüreǧ ine bir gaddarın,
mutluluǧ a karşı savaş acan bir cellatın
gönlüne düşmüşse
ne önemi var, senin sevginin
aǧ lamışsın, yırtılmışsın, ölmüşsün,
büzülmüşsün, kann akıyorsa da
yüreǧ inden, kim bilecek,
birini sevdiǧ ini içinden…
sen umutla ve temiz hayallerinle,
çifter atlarken merdivenleri,
öbürü düşürür bir tekme ile seni geri,
ukalaca, egoistce aşaǧ ılarsa da
sevginle dalga geçsede,
farketmiyor eǧ er sen seviyorsan,
o bir gün “seni insane olarak,
kaybetmekten korkuyorum“ desede
yine bir tekme ile devirir seni,
kirlenmiş ruhu ile…
sevdiǧ ini bilsede, çünkü
yelken açmıştır başka ihanetlere de
yüreǧ inde sevgiye direnen bir güçle,
ey sevgim, saygı duy şimdi
kendi kendine,
yaralanmış yüreǧ inle,
unutma insan olmanın erdemlerini
insanlıkta gizlidir her şeyin sihiri
neslin tükensede, öǧ renmelisin
ihanetlere karşı direnmeyi
ah sevdam ah, harabeye çevirdin sen
şu temiz duygularala seven yüreǧi.


Hasan Hüseyin Arslan
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #6665
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Gider
Bazen aşk gider ve o çaresizce yalvardığın Tanrı bile gider pesinden...
Sonra sabah olur, güneş doğar...
Aşkın gelmez bir türlü...
Bir gecede değişir ömrün...
O bir türlü inanmak istemediğin kader seninle alay eder gibidir...
Ömrünü adadığın, yıllarını önüne serdiğin aşkın bir gecede bir başka hayata karışmıştır iste...
Bir gecede bir başkasının aşkı olmuştur...
İNANAMAZSIN! ...

Bazen aşk gider...
Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın...
Elin varmaya varmaya boşaltırsın dolapları...
Çekmeceden çıkan her giysi parçası onunla geçirdiğin anıların tarihiyle ağırlaştıkça ağırlaşır...
Onun kollarında geceler boyu cennet uykularına karıştığın yatak sen giderken utancından bakamaz yüzüne...
Doğmamış bebeğin yerine koyup büyüttüğün cam önündeki o küçük mor menekşe
yapraklarına kondurduğun veda öpücüğüyle büker boynunu...
Valizlerini kapının önüne yigip yüzün sirilsiklam son bir sigara için yigilirsin koltuga...
Gidiyorsundur iste...
Aşkını kendi ellerinle bir başka aşka teslim edip...
Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdanı onun sevdasına ekleyip...

Bazen aşk gider...
Ve adresi değişir evinin...
Sesinin tonu değişir, yüzünün rengi...
Yastığının sıcaklığı, yediğin yemeğin tadı uykuların değişir...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #6666
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gibi
Yalnızlığımı alır gibi
Önümde uçuşan kelimeler
Her an çıkıp gelir gibi
Beklediğim sevgili

Her kalışımda
Kalabalığın çok ardında
Bensiz onsuzluğuma ağlarım
Bilmeden

Yanar yanar söner gibi
Özlediğim herşey
Bir daha gelmemecesine gider gibi
Tüm sever gibi gözükenler

21 Kasım 2008
Candan Özdemir
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #6667
kambis - avatarı
Ziyaretçi
KIZIM
*
yıldızlardan medet umma kızım gökyüzünde
vefasız dolmuş dost arama bu yeryüzünde
para gülüşüne takılıp düşme sözünde
menfaat uğruna ballar akmasın dilinde
*
sır verme kimseye dünya ezici değirmen
şerefini satanlar var kendin ol öğretmen
gözü açlar doldu acıma verme ömründen
sevginin tarifi yok seversen ver sevginden
*
mutluluk senin içinde sorma dağ başında
yıllar önce öldü dürüstlük toprak altında
herkes de nefret sirensiz sahtelik yolunda
dünyayı bozan insan kalleşlik kanlarında
*
çok üzdük suçluyuz kızım gelme mezarıma
dolu yaşa hevesin kalmasın hiç yarına
insan çatladı konuşsun gitmesin ağrına
zor günlerde dost arama güven tek tanrına
*
SERDAR SAN - İZMİR , 10.06.2006
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #6668
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bir Gün Gidelim Bu Yerlerden



Bir gün gidelim bu yerlerden sevdiğim
Ağacı omca sı yeşil
Suları serin
Toprağı bereketli
Bir diyara gidelim
Varsın kaçtı desinler namertler bize...

Ellerimizle kuralım yuvamızı
Taş bir yapı olsun evimiz hani
Yeşersin umutlarımız iğde dal gibi
Bir çift öküzüm olsun bir ineğimiz
Bir de güneş başımızda şal gibi...

Sabahları çayırlara ineriz
Bir güzel açarız baharımızı
Akşamları baş başa verir yatarız
Korkusuzca yaşarız düşlerimizi...

Bazen balığa çıkarız çayda çıra yakarız
Bazen orman içlerinde halay kurarız
bazen de kasabaya ineriz ara sıra
Ayağına potin başına yazma alırız
Yeter ki günlerimiz olmasın kara...

Barış daha küçük kuzu otlatır
Özgür yanımızda hayatı tanır
Ben topraktan anlarım sen ev işinden
Çalışır kazanırız ekmeğimizi bir biçimde
Sevgiyi düşünme canım
Sevgi beşik içinde...

Hele mevsim bahar olsun
Hele toprak suya doysun
Bir de mahsul ele gelsin
Sen bu günleri düşün güzelim
Sen güzel günleri düşün
Bak yeni patlamış dalı yemişin...



Fevzi Cahit Çiçek
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
26 Kasım 2008       Mesaj #6669
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Gecenin sessizliğine gömülü umut… Seni mi sevmeliyim sensizliği mi, bilemiyorum. Beynimin içinde dönüp duran sorulara yanıtı kimde, bulamıyorum. Sevdiğim ölüyorum…
Ve sen, uzakta, öyle umursamaz şekilde durdukça ölümümü hızlandırıyorsun. Neden böyle olduk?

Aşka ömür biçilmez demiştik oysa… Biz oldukça aşkımızda yaşayacaktı, söz vermiştik. Şimdi ben buradayım, aşkı yine aynı tutkuyla yaşamaktayım. Ya sen? Hangi gecenin içindesin? Yoksa aynı zamanı yaşıyor muyuz seninle? Bizi birbirimizden ayıran her neyse, dağıtma, yok etme gücümüz kalmadı mı?

Ah sevdiğim, seni özlemekle tüketirken günlerimi ben, ben olmaktan çıkıyorum. Başka bir şeyim artık, başka bir varlık. İradesi olmayan, kontrol nedir bilmeyen, hayattaki güzellikleri görmeyen, nefes alıp vermekten başka hiçbir şey yapmak istemeyen bir varlık. Böyle olmak istemiyorum aslında ama nereye tutunup da kalkacağım, kimden destek alacağım bilmiyorum.

Sen varken böyle değildim ben. Karşılaştığım her güçlükle mücadele etme gücüm vardı ama artık yoksun …Evet yoksun işte bende hiçbir güçlükle mücadele edemiyorum.Elimde olsa zamanı geriye alır ve her şeyi yeniden yaşardım seninle…
Farkında değilsin ama her gün binlerce defa öldürüyorsun beni… Nerdesin kiminlesin hiç bilmiyorum her gece bunları düşünerek yatmak istemiyorum, en azından yaşadığını bileyim daha fazla öldürme beni…
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
26 Kasım 2008       Mesaj #6670
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Aklım,
İpini elinden kaçırmış bir uçurtma
Rüzgarda hırpalanmış, kuyruğu kopmuş
Rüyalarım,
Rengi kaçmış bir tutam yağmur yüklü bulut
Sen nereden esersen o yana gidiyor.
Engel olamadığım bir şey bu
Her rüzgarda sana savruluş…

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya