Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 162

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.013 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1611
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Yurtta Sulh Cihanda Sulh

Sponsorlu Bağlantılar
Eh ne yapak hemşerim?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!
Bulgar mı? Allah kerim.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Aman ha aman aman,
Hiç boşuna ağlaman,
Bize umut bağlaman,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Evet Bulgar domuzu,
Asıp kesiyor sizi.
Siz de anlayın bizi!
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Öyle deme be gardaş,
Baş kesiyor Bulgar baş...'
Ne yapalın arkadaş?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Yunan da uzattı dil,
Tutturdu oniki mil.
Fakat önemli değil,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Yahu yirminci asır,
Yamyamlar hür, Türk esir'
Yani bizde mi kusur?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Şimdi desek Türk heder...
Elâlem Turancı der.
Neme lâzım birader.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Özbeöz gardaşız be...
Bulgar vururken darbe,
Hala mı tövbe... tövde...
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Düşmüşsünüz denize,
Ârif ne yapsın size?
Atamız dedi bize,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!
Ozan Arif

tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1612
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
ACI BUDUR

Sponsorlu Bağlantılar
Sen gittin
Herşey yarım kaldı
Herşey değişti
Kuşlar bile uçmaz oldu
Dağlar bile durgun
Ne senden haber ne sesin çıkıyor
Bu koca dünyada kalmışım yalnız
Ne desem değişmiyor
Gözyaşlarım dinmiyor
Acım geçmiyor
Herşeyim gitti
Sen gittin
Bir yanım ölü
Bir yanım kan ağlıyor
Ne kaldı ki
Bu çile benim
Bu keder benim
Ölsem ne fark eder
Ne bu dünyada benim oldun
Ne öbür dünyada benim olursun
Her yerde sensizlik
Oysa nasıl sevmiştim be
Her şeyim dedim
Canım dedim
Ölürüm dedim
Ama gitti
Olmadı benim olmadı
Benim değil o
Kader kısmet derler ya
Benim yazımda bu
Sensizlik.

Zeynep Şahin

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1613
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

* Emanet *

* Emanet *

Emanetse bu can bedende
O zaman nedir ki bu elem üzüntü niye
Mademki terk edecekse seni, bir gün bir yerde
Hazır ol emaneti teslim etmeye

Hüseyin Topçuoğlu
Hüseyin Topçuoğlu
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1614
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Çağırsan Gelirim

Bir zamanlar seni sevmiştim
Üstelik uzaklarda olmana rağmen
Ama seni sevdiğimi söyleyemedim
Kim bilir şimdi sen nerdesin.

Ne yapıyorsun bilmiyorum
Hayatında başkaları vardır belkide
Bense yine kalem elimde
Bembeyaz kağıt ise önümde.

Senin yanımda olduğunu hayal ederek
Bir şiir daha yazıyorum sana
Kim bilir belki bir serap görüyorum
Uyumadığıma rağmen.

Bir hayal görüyorum ne görürsem
Göreyim hep sen varsın aklımda
Biliyorum ki sen nerdesin
Ben nerdeyim ama bunu iyi bilki
Çağırsan gelirim.

Emrah Seyfeli
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1615
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi



Adın Aşk Şimdi Senin

büyük gürültülerin içinde
sessiz sedasız alev alıyorum
aklımı tuz buz ediyor
yalnız bakışların
ve hep kanıyor fotograflar
şimdi ben aşk denilen makamdayım
ağdalı...
ağır aksak...
bir gezegenin adını ezberliyorum
yıldızları daha çok seviyorum
ve hiç kimsenin bilmediği sancının içinde
bazen sen oluyorum
benden habersiz...


içimden geçen tüm şarkılar
önce sana uğruyor
sonra gelip bir güzel...
beni dağıtıyorlar
rüzgarlara küsüm
kokununla sarhoş edip
dalga geçiyorlar
ve hüzzam makamının kapısında
bir kor aşık biliyorum
bazen bana benziyor
bazen sen
oluyor
kimliğini tam bilmiyorum...
ama gülüşü çınlıyor...
martı çığlıkları geçiyor
istanbul sen kokuyor
doğduğum yeri aklıma getiriyor
bütün yolculukar
ve kendi memleketimde
kendi iç yolculuğuma yabancı
ve hiç bir gişede
mutluluk bileti kesilmiyor...
beni bilirsin
yağmur gibi adamım
ağlarsam bütün şehir ağlar
gülersem...
ya kıyamet kopar
....


aldatıyorum kendimi hasretle
bünyem kaldırmıyor ihaneti
ama böğüren bir hayvan var içimde
mutlu mutsuz
kemiriyor beni
sömürüyor
sensiz bir zehir biliyorum
felç ediyor
öldürmüyor
yaşatmıyor aynı zamanda


hangi aydayız
hangi zamanda
saatler çiğniyor diş aralarında
beni
ve seviyorum kahretsin
unutuyorum her saniye
hatırlayarak seni
yine bitiyor
yine başlıyor
yine ölüyorum
ben hangiside yaşıyorum
bilmiyorum...



'haziranın ortasında çığlık çığlığa kar yağıyor... ve ben eriyorum bir kadının içinde...benliğim aranıyor... hükümsüz bir aşık bulunursa tanınır sevgisinden... herşey şimdi sen olmaya hazırlanıyor'


Mustafa Yanardağlı
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1616
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Annem Öldü Mü?

ne hız ellerini üzdün dünyadan
balanı tek koyup nereye gittin?
nasıl yok oluyormuş bir anda insan
sanki bu dünyada hiç yok imişsin..

güneş gurup etti... oda karardı...
bir anda yok oldun sen hayal gibi.
şimdi düşünürüm senden ne kaldı..
gönlünde hatıran kara hal gibi...

beni boya başa yetirdin anne
bize borçlu bildik her zaman seni
sen beni dünyaya getirdin anne
bense yola saldım dünyadan seni...

sen bana beşikte ninni çalmışsın
bugün ninni çalsam sana ben de mi?
senin şirin şirin ninnilerini
sana gaytarayım cenazende mi?

"uykun şirin olsun" diyerdin bana
"uykun şirin olsun" deyim mi sana
gerek ben başına dönüm dolanım,
beni hayat için hep uyutanım,

söyle ölümçün
nasıl uyutayım seni ben bugün?

bu nasıl dünyadır anlayamam ben,
cilvesi cürbecür, rengi cürbecür
dün öz nefesiyle seni isiden
bugün buza dönüp, taşa dönüptür

bu nasıl dünyadır...
insanoğlunun
hayali göktedir kendi yerdedir...
sağken omuzunda hayatın yükü
ölende ceseti çiyinlerdedir...
bu nice dünyadır bu nice dünya
ölüm hakikat hayatı rüya
derdimin gamımın ortağı sendin
niye yüz çevirdin ya niye benden?...
"derdin bana gelsin" hani diyerdin
niye dert ekledin derdime ya sen

annem, kimse seni darıltmamıştır,
ben seni
ben seni darıltan kadar.
şimdi kime açsam derdimi bir bir
kim benim derdime yanar sen kadar?
evin her yerinde görülür yerin
gözüm ahtarcıdır anne ey anne
"ninem" "hani" diyor küçük azerin
ne cevap verem ana ey ana
bilmem bilmem bilmem bu ölüm nedir
hayat var iken
nefesin ey anam hala evdedir
kendin yer altında taşa dönmüşsün

bugün yedin oldu...
annem yedi gün,
bizimle beraber ağlar odalar
sana
yalnız sana
sana demek için
gönlümde ne kadar bilsen sözüm var...

annem ısmarlandın anne toprağa
bu ölüm sineme çekti dağ benim
sen benim arkamda benzerdin dağa
sanki de arkamdan uçtu dağ benim...

ömrü başa vurdun altmış yaşında
altmışın üstünde durup yaşında
artık senin için durudğu zaman
benim çün dolaşır
gün olur akşam...
vakit geçer sen benden uzaklaşırsın
ben sana günbegün yakınlaşırım...

Şubat 1963
Bahtiyar Vahapzade
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1617
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Hepsi Bu

Değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey:

bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak

şimdi ölüm bile yetmiyor
acılarımızı tartmaya
dostlar
alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhabayı bıçaklar gibi artık
selamlaşmalar

değişen ben değilim
dönüşen savaş

artık zaman bile yetmiyor
yaşadığımızı sanmaya

yine de ışıklar bu kenti
güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...

geceler...
yani
Ahmet Haşim in kafiyeleri...

seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus

bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...

işte hepsi bu kadar...
Yılmaz Erdoğan
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1618
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Mutlu musun ?

Mutlu musun yokum artık?
Hiç olmadığım gibi yok ettim kendimi sende...
Yılları derleyip topladım yüreğimde
Kilitler vurdum en derin mahzenine anılarımın
Sessiz sedasız geldin...
Bir enkaza koyup gittin.
Mutlu musun?
Sevgimi sorguladın, katli vaciptir dedin sonunda
Kırdın kalemi....
Ya yüreğimi?
Mutlu musun ey mavi gözlü yalnızlık?
Söylemek istemediklerimi aldın dilimden nihayet
Nihayet isyanlarımı tetikledin
Sessiz sedasız yazıp çizerken sevgini
Bir gök gürültüsüne iliştirdim ben sana nefretimi
Mutlu musun?
Oysa ben bende yaşa istedim
Sen olmasanda sensizliği sevmiştim...
Bir şey istemedim,beklemedim...
Çok mu sustum diyorum kendime şimdi
Ya da çok mu sağır oldum?
Çok mu kör?
Nerde hata ettim?
Çok mu bekledim seni?
Çok mu tükettim yoksa hiç olmadığın halde?
Mutlu musun?
Bak yokum artık...
Gittim...
Gelmeyeceğim, bir daha bekleme!

Çiğdem Selçuk
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1619
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Piknik

Terinos bu Pazar
Hanımı ile beraber piknik yaptı
Bir ağacın gölgesine yattı horladı.
Köfte dumanı ile uyandı

Keliternos mangalı yakıp
Köfte kızarttı
Çayı da piknik tüpte demledi.
Terinos köfte yedi,

Üzerine üç bardak çay içti,
Tekrar ağacın gölgesine uzandı,
Horul horul horladı.
Akşam oldu, evlerine döndüler,

Terinos bu Pazar piknikte
Üzerinden stres attı
Ufak tüpte demlenen tavşan kanı çaydan
Üç bardak içti,
ağacın gölgesinde kendinden geçti.

Amcası Benekliporos’u dinlemedi aksine
Köfte yedi
Kekik suyundan da hiç içmedi.
Tütün tabakasını yanından eksik etmedi.

Terinos iyi dost
Bunları yaparken çok samimiydi.

Mehmet Akif Tiryaki
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #1620
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İnsan bazen güzel sözler duymak ister.
El ele dolaşırken sahil kıyısında,
Duygu dolu bir şiiri dinlemek sevgiliden,
Rüzgarın ılık esintisinde yıldızlara kavuşmak,
Derin bir soluk alırcasına yıldızları avuçlamak yakalamak ister.

Dalgaların savurduğu damlacıkları teninde hissederken,
Kalıcı aşklara dair ne var sa içini dökmek ister.
Deniz de parıldayan ışıltılar da sevdiğinin gözlerinde aşkı okumayı bekler.
Sevenin kalbi kabuğundan sıyrılıp bir dikeni atar gibi deriden kopmak ister.
Bir tatlı gülümseyişte bin umut besler.

Ruhunun derinliklerinde saklı tüm incileri kum tanelerine serpmek,
Arzularını sızılarını çığlıklarını sevgiye dair ne var sa paylaşmak ister.
Ay ın karanlığı güneş gibi yakar tenini aşığın,
Aşk ürkek bir çocuk gibi savunulmak yeni doğmuş bir bebek gibi ilgi ve sevgi ister.
Anlamayana aşk karabasan bir romandan beter.

Bir dokunuş,
Bir bakış,
Bir gülüş aşkı anlatmaya yeter.

Aşık olmak ve aşka layık olmak
Aşkı yaşamak ve sürekli kılmak yürek ister.


tarık sasaoğlu

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya