Ziyaretçi
Ben senin yüreğini gördüm
Sen istediğin kadar sus şimdi…
Yüreğini gördüm diyorum sana..
Yürek ki ;
Uğruna savaş verdiğim her şeyi
bir gecede ateşe vermeme sebep olan bir yürek
sahip olduğum her şeyi yıkıp geçmeme
bir gülüşün için herkesi ağlatmama sebep olan
bir yürek….
alevlerin arasında gözyaşlarımın beni
bu denli üşütebileceğini ise kestiremedim
hayatımın hatasıydı belki
biliyorum
dokunmaya kalkmamalıydım
ve sen
bu denli susup kaçmamalıydın …
Gülüşünü özledim…
Üşüyorum….
Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca? ...
yüreğinin ağladığını hissedersin, ...
Gönül kanatlarını açtın, varlık ovasına uçtun, gittin. Senin gönlünün o geniş alanında, sonsuzluğunda ova küçüldü, küçüldü kayboldu, yok oldu. Senin gönlün yanında ova nedir ki? yedi gök bile, senin gönül denizine açılmış bir avuç gibidir.
Ey seher rüzgarı! Bize haber ver; sen geçtiğin yolda, o alev alev yanan, o ateş dolu, o sevda dolu gönlü gördün mü? 0 gönül, yüzlerce yalçın kayaları, mermeri, graniti, ateşiyle yaktı, eritti.
İstediğin kadar sus şimdi…
İstemiyorsan gelme, hiç bilme…
Ne fark ederki
Ben senin yüreğini görmüşüm bir kere…
Öyle bir yürek ki…
Bazen bülbül olmuş güle… bazen gül olmuş sevgi bahçesinde..
Fırtına olmuş gecenin kör karanlığında…Sonra…
Güneş olmuş fırtınanın sabahında
Ateş olmuş benim yüreğimde o ateşe su olmuş…
Dert olmuş yüreğime…. Derde derman ilaç olmuş
Öyle bir yürekki…
Bazen senin gözlerine buğu olmuş, hüznü yerleştirmiş gözbebeklerine
Öyle bir yürekki
Dünyadaki cenneti gördüğüm yer olmuş
İstediğin kadar sus şimdi…
İstemiyorsan gelme, hiç bilme
Kapat gözlerini görme….
Ne fark eder ki.
Ben senin yüreğini görmüşüm bir kere
İstediğin kadar sus şimdi
Mehmet Akif!
Sponsorlu Bağlantılar
Sen istediğin kadar sus şimdi…
Yüreğini gördüm diyorum sana..
Yürek ki ;
Uğruna savaş verdiğim her şeyi
bir gecede ateşe vermeme sebep olan bir yürek
sahip olduğum her şeyi yıkıp geçmeme
bir gülüşün için herkesi ağlatmama sebep olan
bir yürek….
alevlerin arasında gözyaşlarımın beni
bu denli üşütebileceğini ise kestiremedim
hayatımın hatasıydı belki
biliyorum
dokunmaya kalkmamalıydım
ve sen
bu denli susup kaçmamalıydın …
Gülüşünü özledim…
Üşüyorum….
Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca? ...
yüreğinin ağladığını hissedersin, ...
Gönül kanatlarını açtın, varlık ovasına uçtun, gittin. Senin gönlünün o geniş alanında, sonsuzluğunda ova küçüldü, küçüldü kayboldu, yok oldu. Senin gönlün yanında ova nedir ki? yedi gök bile, senin gönül denizine açılmış bir avuç gibidir.
Ey seher rüzgarı! Bize haber ver; sen geçtiğin yolda, o alev alev yanan, o ateş dolu, o sevda dolu gönlü gördün mü? 0 gönül, yüzlerce yalçın kayaları, mermeri, graniti, ateşiyle yaktı, eritti.
İstediğin kadar sus şimdi…
İstemiyorsan gelme, hiç bilme…
Ne fark ederki
Ben senin yüreğini görmüşüm bir kere…
Öyle bir yürek ki…
Bazen bülbül olmuş güle… bazen gül olmuş sevgi bahçesinde..
Fırtına olmuş gecenin kör karanlığında…Sonra…
Güneş olmuş fırtınanın sabahında
Ateş olmuş benim yüreğimde o ateşe su olmuş…
Dert olmuş yüreğime…. Derde derman ilaç olmuş
Öyle bir yürekki…
Bazen senin gözlerine buğu olmuş, hüznü yerleştirmiş gözbebeklerine
Öyle bir yürekki
Dünyadaki cenneti gördüğüm yer olmuş
İstediğin kadar sus şimdi…
İstemiyorsan gelme, hiç bilme
Kapat gözlerini görme….
Ne fark eder ki.
Ben senin yüreğini görmüşüm bir kere
İstediğin kadar sus şimdi
Mehmet Akif!

Şiir Nehri -2- [Arşiv]
