Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 400

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.174.968 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Haziran 2007       Mesaj #3991
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gurbet Akşamları

Sponsorlu Bağlantılar
Hiç istemem yine gelir,
Çatar gurbet akşamları
Yüreğime hançer olur,
Batar gurbet akşamları.

Öldürecek beni dertler,
Bende geçti bini dertler,
Dertlerime yeni dertler
Katar gurbet akşamları.

Bilmiyorum dertten gamdan,
Zevk mi alır intikamdan?
Kanlım gibi şu yakamdan,
Tutar gurbet akşamları

Şimdi akşam bak şu anda,
Zindandayım ben zindanda,
Zindan ne ki zindandan da
Beter gurbet akşamları

Acılara beler beni,
Kesip doğrar diler beni,
Parça parça böler beni,
Yutar gurbet akşamları.

Memleketim ilim obam,
Kavim, gardaş, dost, akrabam,
Gözlerimde anam, babam,
Tüter gurbet akşamları.

Kadir Mevla’m yardım etsin
Ozan Arif yurda gitsin
Bitsin artık bitsin bitsin...
Yeter gurbet akşamları.


Ozan Arif

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
17 Haziran 2007       Mesaj #3992
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Kimbilir hangi nehirin sesidir bu geceler,
Yakılırken dudaklarımdaki güz sevdaları,
Sponsorlu Bağlantılar
Sanki herşey seni yaşamaktı,
Yarım kalan bir aşk'ı sessizliğimden devraldı,
Ay unutuldu kendi yalnızlığında,
Yüreğimde seni tanımanın ilk günü kaldı,
Seninle olmak sanki yüzyıllık bir masaldı,

Masumluğu çizdi bomboş duvarlara ayrılık,
Kimbilir hangi hayal tutup ellerimden,
Beni sabahlarına böyle yorgun bıraktı,
Ne zaman uyandı bu dağlar,bu taşlar,
Ihlamur kokusu ile yıkanan sokaklar,
Ve kavuşabilmek sana gecelerce,
Suretini tanımayan bir şehrin terkinden,
Terkedilmeyen bir ağıttı,

Asfalta düşen yağmurla birlikte,
Kollarımda geçmişin ayakizleri,
Göçebe kesilen yollarda anlamsız bakışlar,
Vitrinlerin sahte yüzleri,
Kimbilir ne zaman unutuldu bu akşamlar,
Tarihime sensizlik düşüren uykusuzluklar,
Virane kurgusu avare dolaşan bulutlar,

Ve ben anlıyorum,
Bu kent bana dokunuyormuş sevdiğim,
Özledikçe figüran kalıyor aşk,
Kapanıyor yokluğuna yüreğimdeki bütün kapılar,
Sensizliği,senden iyi tanıyorum....

Birkan ASKAN

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
17 Haziran 2007       Mesaj #3993
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Ne Sen Bana Mecbur Oldun
Ne sen bana mecbur oldun

Ne ben sana bu ilişkide…

Emanet de değildi sevgimiz

Birbirimize…



Göçmen kuşu değildik

Konup, göçüp gidecek…

Kiracı da olmadık birbirimize…

Sen ben olduğum için beni sevdin

Ben sen olduğun için seni…

Ne sen bana mecbur oldun

Ne ben sana bu ilişkide…



Güçlü kanatlarımız vardı

İstersek uçup gidecek.

Güçlü bacaklarımız vardı

İstersek kaçıp gidecek.

Kendi özgür kararımızdı

Güçlü kollarımızla, güçlü ellerimizle

Kenetlenmek.



Diktiğimiz tohumlar

Önce fide verdi, kök saldı toprakta

Şimdi meyve veren koca bir ağaç var.

Ne sen bana muhtaç, ne ben sana.

Ne sen bana mecbur oldun

Ne ben sana bu ilişkide…


O.Yavuz İnal
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
17 Haziran 2007       Mesaj #3994
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Bu gece gireceksen limana
Acele etme Kaptan,
Yarım yol ver gemiye,
Sonra pruva ışıklarını söndür,
Makinaları sustur tamamen,
Tornistan et dümeni bana doğru,
Bana doğru,
Şimdi, Cihangir'in camlarındayım,
Bütün gönül pencerelerim fora açık sana,
Sen de aç artık yüreğinin düğmelerini,
Sabırsızlanıyorum tutmak için ellerini,
Ama önce izin ver,
Söndürmeliyim şehrin ışıklarını bir bir,
Buluşmamız alaca karanlıkta olsun istiyorum,
Üsküdarda sabah olmadan az önce,
Hattâ mehtabı da Adalara doğru sürüyorum
Sürgüne gönderiyorum,
Şarap renkli bahçelerden geçerek geleceksin,
Ayların hasretinin zincirlerinden geçe geçe,
Ve Cihangir'in camlarında beni göreceksin.
nurdan
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
18 Haziran 2007       Mesaj #3995
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Anlarsın Bir Düş Gördüğünü

Bir kırlangıcın kanadındadır hayat.
Bazen yükseklere alır seni,
bazen umulmaz alçaklara,
beklenti geç doğan güneş gibidir,
gecikmekse yağan bir yağmur...

Bir damla su olursun bazen,
ya da bir hıçkırık boğazlarda yutkunan.
Bir ırmak olur akarsın tepelerden,
durgunlaşırsın hava kararırken...

Sonra susarsın biraz,
rüzgara karşı bir mum yakarsın, hep söner.
Pişman olursun nedense, ağlarsın.
O da eser kendi halince,
silip götürür bütün benliğini.
Belki çok seversin, belki az,
zamanı gelince anlarsın bir düş gördüğünü,
her şey bir kördüğüm olur,
bir ağrı geçer gider yüreğinden,
çok üşürsün sen kalabalıktaki yalnızlığında...

Belki çok düşünürsün, belki az.
Bir ateş düşmüştür önüne,
bir el tutmuşsundur belki istemeden,
belki bir güneş, belki...

Zamanı gelince anlarsın bir düş gördüğünü,
duyguların bulutlardan sıyrılıp önüne düştüğünü...


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Haziran 2007       Mesaj #3996
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutlu Kahraman Yoktur

Mutlu kahraman yoktur...
Ya kahraman olursun,
Ya da mutlu...
Kahraman olmak,
Es geçmektir mutluluğu;
Başkaları için, kendinden
Feragat etmek...
Başkalarına
Mutluluk armağan etmeyi,
Meslek edinmek...
Gülümsetebildiğin her yüze,
Mutluluğum diyebilmek...
Mutlu kahraman yoktur
O yüzden...
Ya kahraman olursun,
Ya da mutlu...
Ben senin için, senden geçtim;
Ben kahraman olmayı seçtim!
Şimdi git onunla; durma...
Kahramanın benim nasılsa!

(Bu da bir çeşidi mutluluğun!)

Burak Zorlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Haziran 2007       Mesaj #3997
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gönlümdeki Gurbet

Dost ülkeler duman duman önümde
Dağların alnında gurbet yazılı.
Göv göcekler firez oldu gönlümde
Çamların dalında gurbet yazılı.

Ilgıt ılgıt yeller eser ovadan
Kuşlar tüm tedirgin kalkar yuvadan
Özümüz gövünür yanık havadan
Sazların telinde gurbet yazılı.

Gene yanar oldu bağrımın başı
Nasıl söner bu sevginin ateşi?
Oğuzlar soyunun savaş yoldaşı
Atların nalında gurbet yazılı.

Bir canım olsa da yurt için versem
Ufka nakış nakış kanımı sersem
Kalk gardaş sılaya gidelim desem
ÖTÜKEN yolunda gurbet yazılı.

Vur Emri(sh.122)


Abdurrahim Karakoç
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
18 Haziran 2007       Mesaj #3998
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Arayı Arayı Bulsam İzini

Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim (ya Muhammet) canım arzular seni

Ali ile Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönüllerde muhabbet canda
Yarın mahşer gününde hak divanında
Ya Muhammet canım arzular seni

Yunus meth eyledi seni dillerde
Dillerde dillerde hem gönüllerde
Arayı arayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim canım arzular seni


RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
18 Haziran 2007       Mesaj #3999
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Yokluğuna adandım,
Bir anlamda,
Mevsiminden tekerrür sabahlarına,
Çivi pasından avuçlarına,
Kırık uçlarında hayatın gözyaşı,
Sırça saraylara gün yüzü,
Mahkumluğumsun,
Varlıkta yokluğum,
Yalnızlığım,
Suyun bekleyiş çarpanı sesinden,
Nehirler doğuran suskunluğumsun,

Ki ben acımasız zamanın,
Yüreğine tutunan yelkovanı,
Kendi gezegenine doğmamış bir sabahtan,
Yaşanmamış bir aşkın arta kalanı,
Çocukluğum,
Masumluğun gibi büyür içimde,
Tomurcuk mevsiminden,
Yoksulluğum kalır dudaklarına,

Ve yazılmamış yitik tarihinden,
Rimbaud'un gözlerinde boğulan,
Gözlerimdir sığınan uykularına,
Deliren bir okyanus renginden,
Acının kıyısız isyanlarına,
Usulca,
Ardarda sahipsizlik dokuyan,
Mazeretsiz bir sevda gibi,
Fırtınalar kaldıran ellerinden,
Kendi aşkını,
Kendi yüreğinde sorgulayan,

Dinle,
Ey tanınmamış sevgilim,
Yalnız ikimiziz burada,
Bu şiirde,
Bu kayıp şehirde,
Şimdinin vaktindeyiz,
Gönlünce,
Birtek sen kaldırıyorsun havanın soğukluğunu,
Hergün artık fırtına,
Eskiyen evlerin çatı katı,
Değmez bendeki uykusuzluğuna,
Ardımsıra,
Ey tanınmamışlığı ile yüzüme gülen sevda,
Yaşamak herşeyi,
Hiçbirşeyden çoğalarak,
Kalandır kanayan bir yara gibi avuçlarına,
Sensiz düştüğüm büyülü uykularda,
Bilesin sevdiğim,
Yaşayamadığım herşeydi,
Seni hatırlatan mevsimlerde,
Yaşadığını sanan,
Yalnız senin uğruna... Birkan ASKAN
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
19 Haziran 2007       Mesaj #4000
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
En Hoş Hediyesin
Seher serinliği bekler yapraklar
Yağmura hasret topraklar misali.
Rüzgarlarla taranırken başaklar
Zülüfler gerdana düşer misali.

Eski bir şarkıdır dudaklarımda
Avuçlarının temmuz sıcaklığı
Gönlümün en hazin doruklarında
Gözlerindir yırtan kör karanlığı.

Verilmez bir söz yarınlardan yana
Yokluğun içimde tufan ertesi
Ah bir varabilsem ufuklarına
Güneş terketmeden al tepeleri.

İlk hayalimdin sevgi mihrabımda
Şebnemler çimlere düştüğü zaman
Seven sultandır benim kitabımda
Kalbinde ihanetler öldüğü an.

Mor bulutlar dönüşürken şimşeğe
Gül yüzün titretir iliklerimi
Yıldızlar ötesi bir geleceğe
Yürek kanımla yazacağım seni.

İsmiyin ak yeşil yokuşlarında
Yürür bıkmadan tozlu ayaklarım
Savaşlar çıkar sevda burçlarında
Senin için dikilir bayraklarım.

Maşallah yazılı senin kaşında
Sulara akseder ceylan nefesin
Yeşil yazma küçük güzel başında
Rabbim'den bana en hoş hediyesin.


Sadullah Çelik

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya