Arama

Medya Haber - Sayfa 118

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 715.570 Cevap: 1.864
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2010       Mesaj #1171
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
2009'un son ay tutulması yılbaşında yaşandı

Sponsorlu Bağlantılar

2009'un son ay tutulması yılbaşı gecesine denk geldi. Türkiye saati ile 19:15'de başlayan tutulma yaklaşık 4 saat sürdü ve yeni yıla girmeden dakikalar önce sona erdi.

Ay, saat 19.15'te dünyanın yarı gölgesine girmeye başladı. Ayın tamamı, saat 21.22'de yarı gölgenin içine girdi.

Parçalı ay tutulması, Avrupa, Afrika, Avustralya ve Asya kıtalarından seyredilebildi.

Tutulma havanın açık olması nedeniyle İstanbul'da da çıplak gözle izlendi.

Parçalı tutulma saat 21.52'de sona erdi.

ay tutulmasi 2009 ic1 3900 20334

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2010       Mesaj #1172
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Şarapseverlere müjde!

Sponsorlu Bağlantılar

Bugün yağmur gibi gelen vergi artışlarının yanında şarap üreticileri ve şarapseverler için sürpriz bir haber geldi.

Hükümet, şaraptaki nisbi ÖTV'yi tamamen sıfırladı, asgari maktu ÖTV ise 1.75 liradan 1.95 liraya yükseltildi. Bu haber özellikle kaliteli şarap fiyatlarında büyük düşüşler sağlayacak.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Karar'a göre taze üzüm şarabında daha önce yüzde 63 olan nisbi ÖTV sıfırlandı. Şaraptaki asgari maktu ÖTV ise 1.75 liradan 1.95 liraya yükseltildi.

"SIFIR OLACAĞINI TAHMİN ETMEDİK"

Hükümetin şaraptaki vergiyi sıfırlamasını değerlendiren Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman, bir vergi indirimini sektör olarak zaten beklediklerini, ancak sıfıra çekilmesini de çok tahmin etmediklerini açıkladı.

hurriyet.com.tr'ye bir açıklama yapan Basman, şarapta Türkiye'nin de Avrupa gibi bir vergi sistemine geçmesinin sevindirici olduğunu söyledi. Bu vergi indirimi ile özellikle kaliteli şarapçılığın yolunun açılacağını belirten Basman, şunları anlattı:

"KALİTELİ ŞARABIN FİYATI DÜŞECEK"
"Şarapçılık sektörü uzun vadeli finansman gerektirir. Ama bu vergi yükü yatırımları yavaşlatıyordu. Şimdi ise yatırım yapma şansı yükseldi. Özellikle çok pahalı şarapların fiyatlarında ciddi düşüşler olacak. Ancak ucuz şaraplarda önemli indirimler beklemiyorum. Bence vergi indiriminin en önemli tarafı kaliteli şarapçılığa yarayacak olması. Bu durum bizim kaliteli şaraplarımızın ihracatının da yolunu açacak..."

Basman, normal şaraptaki vergi indirimine karşın köpüklü şarapta vergilerin artmasının ise iyi olmadığını ve iki türün arasındaki vergi farkının altı kata yaklaştığını söyledi.

Asgari maktu vergi tutarı, içerdiği alkol derecesine göre köpüklü şarapta 11,25 liradan, 12,40 liraya çıkarıldı.
counthighlightashx?t1262346118386&ampids2870982365610219829


volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2010       Mesaj #1173
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
'Artık 'Allah' diyebilirsiniz'


Malezya mahkemesi, Hristiyanların 'Allah' kelimesini kullanabileceğine karar vererek, hükümetin bu konudaki yasağının kanunsuz olduğunu ilan etti.

Kuala Lumpur Yüksek Mahkemesi, Hristiyanların Allah kelimesini kullanmasının anayasal hakları olduğunu vurgulayarak, hükümetin Müslüman olmayanların Allah kelimesini kullanmasını yasaklamasının yasa dışı olduğunu bildirdi.

Malezya'daki Roman Katolik Kilisesi 2007 sonunda, hükümetin Müslüman olmayanların yayınlarında Tanrı kelimesini Allah olarak çevirmelerini yasaklaması üzerine dava açmıştı.

Hristiyanlar, azınlık gruplarının dini mağduriyetlerinin sembolü haline gelen davadan sonra, mahkemenin kararının Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede dini özgürlük için zafer olduğunu belirtti.

Malezyalı yetkililer, Allah kelimesinin İslami bir kelime olduğunu ileri sürerek, Tanrı'yı ifade etmek için sadece Müslümanlar tarafından kullanılabileceği ve diğer dinlerce kullanımının yanlış olacağında ısrar
ediyordu.

gazete200 1235 334
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1174
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Bakkallar zammı erken yaptı


Hükümetin sigaraya yaptığı vergi zamlarının ardından henüz sigara firmaları zamlı fiyat açıklamadı, ancak bakkallar ve tekel bayileri zamlı fiyatları kendileri şimdiden belirledi. Bazı bayiler eski fiyattan satmamak için 'sigara kalmadı' diyerek satış yapmıyor.

Hükümet yılın son günü tütün mamullerinde vergi oranını yüzde 58'den yüzde 63'e çıkarmış, asgari maktu vergi tutarını da 0,1325 lira olarak belirlemişti.

Hükümetin vergi zamlarının ardından sigara üreticilerinin de zam yapmasını bekleyen bayiler ve bakkallar, üreticilerden önce davrandı. Şu anda birçok bakkalda yasal olmamasına rağmen sigaralar zamlı olarak satılıyor. Bazıları ise müşterileri sigara kalmadı diyerek evine eli boş gönderiyor.

Zamlı tarife
Bayilerin kendileri belirledikleri fiyatlara göre daha önce 5.5 liraya satılan kısa Marlboro 6.5 lira oldu. Uzun Marlboro ve Parlıament ise 6.75 liradan 7.5 liraya çıktı.

Kısa Winston ve Murattı 4.3 liradan 4.8 liraya yükselirken, LM 4 liradan 4.5 liraya, kısa Camel 5 liradan 5.5 liraya, Monte Carlo da 3.5 liradan 4 liraya çıktı.

Tekel 2001'in fiyatı 3.6 liradan 4.1 liraya, Tekel 2000 de 4.75 liradan 5.25 liraya yükseldi.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1175
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Bilecik'te iki yolcu treni çarpıştı


İstanbul-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul seferlerini yapan Eskişehir Ekspresi, Bilecik'in Vezirhan ile Bayırköy istasyonları arasında çarpıştı. Kazada 1 makinist öldü, 2'si personel 14 kişi de yaralandı.

Ulaştırma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, bugün sabah saat 10.10'da İstanbul Haydarpaşa'dan Eskişehir'e hareket eden 11 bin 16 sefer sayılı Eskişehir Ekspresi kırmızı ışığı ihlal ederek Vezirhan İstasyonu'nda bekleyen 11 bin 15 sefer sayılı Eskişehir Ekspresi'ne çarptı.

Kazada ağır yaralı makinist hayatını kaybetti.

46 yaşındaki makinistin emekliliğe hak kazandığı halde çalışmaya devam ettiği, 8 aylık bir kızı olduğu bildirildi.

Olay yerinde incelemelerde bulunan Bilecik Valisi Musa Çolak, 2'si TCDD personeli olmak üzere 14 kişinin de yaralandığını söyledi.

Vali Çolak, kazanın makas değişimi sırasında meydana geldiğini kaydetti.

Trenlerin kafa kafaya çarpıştığını ifade eden Vali Çolak, "Kazada ağır yaralanan makinist Hikmet Koçay hayatını kaybetti. 2'si TCDD personeli olmak üzere 14 kişi yaralandı. Tüm yetkililer olay yerinde. Kaza bölgesinde hızlı trenin deplase çalışması var. Çalışmalar sırasında elektrik kesilmiş. Elektrik olmadığı için trenler birbirini fark edememiş" dedi.

Kazanın ardından trenden tahliye edilen yolcular otobüslerle Eskişehir ve İstanbul'a gönderildi.

Olay yerine gelen iş makineleri çalışmalara başladı. Bu arada, kaza nedeniyle tren seferleri yapılamıyor.

TCDD: Sinyal sisteminde sorun yok
TCDD Genel Müdürlüğü de kazaya ilişkin ilk tespitlerde, bölgedeki sinyallerin faal olduğu, sinyal sisteminin trafiğe uygun çalıştığının belirlendiğini bildirdi.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1176
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
İşte gazetelerin yaş haritası


2007 genel seçimlerine göre Türkiye nüfusunun yarısı 28 yaş altı insanlardan oluşuyor. Gazete okurlarının yaş ortalaması ise 36. Genç bir nüfusa seslenen köşe yazarlarının yaş ortalamasına baktığımızda ilginç bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bugün köşe yazarlarının büyük kısmının yaşı 55'ten yukarı.

Zaman gazetesinden Murat Tokay, yazarların yaşlarını araştırıp yazdı...

Cumhuriyet
Cumhuriyet'te 80'i aşan çok Neredeyse Cumhuriyet'le yaşıt bu gazetenin yazarları arasında yaşı 80'i aşan mesleğin duayeni birçok isim var. Bu köşe yazarlarından İlhan Selçuk 85, Cüneyt Arcayürek 81, Mümtaz Soysal 80, Oktay Akbal 86, Orhan Birgit 82 yaşında. İsimleri Cumhuriyet'le anılan yazarlardan Ali Sirmen 70, Emre Kongar 69, Hikmet Çetinkaya 68 yaşında. Cumhuriyet'in en genç yazarları olarak ise Mehmet Faraç (45) ve Ümit Zileli'yi (50) görüyoruz.

Milliyet
Milliyet'in en kıdemli köşe yazarı Çetin Altan. 82 yaşındaki yazar Şeytanın Gör Dediği köşesinde okura seslenmeyi sürdürüyor. Güneri Civaoğlu 70, üçüncü sayfada yazan Hasan Pulur 77, Nail Güreli 77, Sami Kohen 81, Güngör Uras 76, Melih Âşık 67 yaşında. Milliyet'in en genç köşecileri olarak üç kadın yazar öne çıkıyor. Ece Temelkuran (36) ve yakın zamanda Akşam'dan transfer edilen Aslı Aydıntaşbaş (38), Mehveş Evin (39).

Hürriyet
Hürriyet'te yaşı 60'tan yukarı yazarların sayısı bir hayli fazla. Hürriyet'te 35 yıldır başyazarlık yapan Oktay Ekşi'nin yaşı 77. Özdemir İnce 73, Doğan Hızlan 72, Rahmi Turan 70, Yalçın Doğan 65, Tufan Türenç 64, Ferai Tınç 61, Ertuğrul Özkök 62 yaşında. Hürriyet genç köşe yazarına en kapalı gazetelerden. Bu gazetede en genç köşeciler olarak Kanat Atkaya (41), Ayşe Arman (40), Ahmet Hakan (42) ve Eyüp Can'ı (36) görüyoruz.

Sabah
Sabah, Doğan Grubu gazetelerine göre genç yazarlara kapıyı daha açık tutuyor. İbrahim Kalın, Sevilay Yükselir ve Ayşe Özyılmazel Sabah'ta yazmaya başlayan yeni isimlerden. Sabah'ın kıdemli yazarları ise Mehmet Barlas (67), Yavuz Donat (67), Hıncal Uluç (70), Nazlı Ilıcak (65), Erdal Şafak (65).

Radikal
Radikal'in en kıdemlisi Hakkı Devrim 80 yaşında. Onu Haluk Şahin (68), M. Ali Kışlalı (66), Hasan Celal Güzel (64), Cengiz Çandar (61), Oral Çalışlar (63) takip ediyor. Radikal'in en genç yazarları olarak bir yıldır köşe yazarlığı yapan Akif Beki (38) ve Ayça Şen'i (37) görüyoruz.

Vatan
Vatan'da yaşı elli civarında yazarlar ağırlıkta. Gazetenin en kıdemlileri Güngör Mengi (69), Necati Doğru (65), Zülfü Livaneli (63) ve Asaf Savaş Akat (66). Vatan'ın en genç köşecileri Mutlu Tönbekici, İclal Aydın (39) ve Tuna Kiremitçi (37).

Habertürk
Türk basının en yeni gazetesi Habertürk'ün en kıdemli köşe yazarı "Göbeğini Kaşıyan Adam" yazısıyla büyük tepki çeken Bekir Coşkun (65). Fatih Altaylı'nın (46) yayın yönetmenliğinden çıkan gazetenin en genç köşecileri olarak kadın yazarları görüyoruz. Balçiçek Pamir (36), Nihal Bengisu Karaca (37), Elif Şafak (38).

Akşam
Gençlere en çok köşe açan gazetelerden biri de Akşam. Yayın yönetmenleri İsmail Küçükkaya 1972 doğumlu. Gazetenin en tecrübeli kalemleri Deniz Gökçe 67, Ali Saydam 63, Serdar Turgut 55 yaşında. En gençleri ise Oray Eğin (30), Nagehan Alçı (32) ve Sevim Gözay (37).

Star
Star, birçok genç yazara köşe verdi. 40'lı yaşlarını süren Mustafa Karaalioğlu, Nasuhi Güngör, Ergun Babahan, İbrahim Kiras, Şamil Tayyar gibi isimlerin yazdığı gazetenin en tecrübeli kalemleri Yağmur Atsız 70, Mehmet Altan 56 yaşında.

Taraf
Taraf'ın çok renkli ve genç bir yazar kadrosu mevcut. Yıldıray Oğur, Leyla İpekçi gibi genç köşecilerin yazdığı gazetenin en tecrübeli kalemleri olarak Murat Belge (66), Ahmet Altan'ı (59) sayabiliriz.

Diğerleri
Türk basınının iki duayen ismi Posta'da yazıyor: Üçüncü sayfada yazan Rauf Tamer 73, Mehmet Ali Birand 68 yaşında.

Zaman yazarlarının çoğu 40'lı yaşlarında. En kıdemli yazarlar olarak Hekimoğlu İsmail 77 ve Hilmi Yavuz'u 73 görüyoruz. Zaman'ın en yeni ve en genç yazarı Bejan Matur 41 yaşında.

Yeni Şafak'ın en çok okunan yazarı Fehmi Koru 59, Ali Bayramoğlu 53 yaşında. Gazetenin en genç köşe yazarları olarak Özlem Albayrak, Salih Tuna, Hakan Albayrak'ı sayabiliriz.


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Ocak 2010       Mesaj #1177
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Baba Vanga'nın kehaneti gerçekleşecek mi?

fileqn

Bulgaristan'da halkın büyük bölümü, bu yıl yeni bir dünya savaşı çıkacağına inanıyor. Bulgarların yüreğine üçüncü dünya savaşı korkusunu salan ise öngördüklerinin çoğu gerçekleşen ünlü Bulgar kahin Baba Vanga'nın (Vanga Nine) son kehaneti.


1996 yılında vefat eden ve görme engelli olan Bulgaristan'ın Nostradamus'u ölümünden kısa süre önce, 2010 yılında tüm dünyayı saracak korkunç bir savaş çıkacağını ileri sürmüş ve şöyle demişti:

"2010 yılında aralarında Hindistan'ın da bulunduğu 4 Asya ülkesinin liderlerine suikast düzenlenecek. Bu suikastlar büyük yankı uyandıracak ve 3. dünya savaşının çıkmasına neden olacak. Kasım ayında başlayacak olan 3.dünya savaşı 2014 yılına kadar devam edecek."

Hitler bile akıl danışmıştı
Gerçek adı Vangeliya Pandeva olan Baba Vanga, 31 Ocak 1911'de bugün Makedonya topraklarında bulunan Strumitza köyünde dünyaya geldi.

16 yaşındayken bir fırtına sırasında yıldırım çarpması sonucu görme yeteneğini kaybeden Baba Vanga, bu tarihten sonra Orta Çağın ünlü kahini Nostradamus gibi, sonradan gerçek olan kehanetlerde bulunarak, uluslararası üne kavuştu.

Hayattayken kehanetleri Bulgar hükümeti tarafından kaleme alınarak saklanan Baba Vanga'nın söylediklerinin büyük bülümü doğru çıktı.

Baba Vanga, Bulgaristan'da 1989 yılında devrilen eski komünist diktatör Todor Jivkov dahil çok sayıda devlet adamını kehanetleri ile etkiledi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi lideri Adolf Hitler tarafından bizzat ziyaret edilen, Rus gizli servisi KGB'nin bile tavsiyeler aldığı Baba Vanga, 1996 yılında 84 yaşında hayata veda etti.

Neleri bildi?
Baba Vanga'nın kayıtlara geçen, gerçekleşmiş kehanetlerinden bazıları şöyle:

"İki çelik kuş kulelere çarpacak, gökyüzü aydınlanacak" (11 Eylül saldırıları)

"Kursk su altında kalacak, bütün dünya arkasından ağlayacak" (2000 yılında 118 Rus askerine mezar olan denizaltının adı)

"Vladimir'in (Putin) zaferi dünyada her şeyi etkileyecek"

"İklimler değişecek" (küresel ısınma)

"Amerika'nın 44'üncü başkanı siyah olacak. Siyahi liderin gelmesinden kısa süre sonra ülke büyük bir ekonomik krize girecek, dünyaya barış değil, felaket getirecek"

Gelecekte neler olacak?

Baba Vanga'nın ölümünden önce kayıtlara geçirilen kehanetlerine göre gelecekte insanoğlunu zor günler bekliyor.

Kanserin dalga dalga yayılmasından komünizmin dönüşüne kadar birçok konuda öngörüde bulunan Baba Vanga, 2012'de kıyametin kopmasından korkanlara da iyi haberler veriyor.

Çünkü Baba Vanga'ya göre, dünyanın sonu 3797 yılında gelecek.

Baba Vanga'nın gelecek ile ilgili kayıtlara geçmiş bazı kehanetleri ise şöyle:

"2011 Radyoaktif dalgaların yoğunlaşması nedeniyle hayvan ve bitkiler yok olma noktasına gelecek. Müslüman ülkeler kimyasal silahlar kullanacak"
"2014 İnsanlığın yarısı kanserle boğuşacak"
"2016 Avrupa'nın nüfusu azalacak"
"2018 Dünyanın yeni hakimi Çin olacak"
"2043 Müslüman bir devlet Avrupa'ya hükmedecek"
"2046 Hastalıklı her organın yerine yenisi yapılacak"
"2076 Bütün dünyada sınıfsız bir komünizm sistemi yerleşecek"
"2088 Bütün hastalıklar birkaç saniyede tedavi edilecek"
"2097 Kimse yaşlanmayacak"
"2167 Yeni bir din gelecek"
"2304 Ay'ın tüm sırları çözülecek"
"3797 Dünyanın sonu gelecek. İnsanoğlu başka bir gezegene göçecek ve yeni bir hayat başlayacak"

(CNN Türk)
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1178
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Ailesinden kaçmak için soygun yaptı


İtalya’da yılbaşı gecesini karısı ve karısının ailesiyle geçirmek istemeyen bir adam geceyi hapiste geçirmek için soygun yaptı.

Sicilya’da yaşayan 35 yaşındaki adam, perşembe günü karakola gidip, “yılbaşına ailesiyle girmektense hapiste girmeyi tercih ettiğini” söyleyerek polislerden kendisini tutuklamalarını istedi.

Ancak polisler, ismi açıklanmayan adamı suç işlemediği gerekçesiyle tutuklayamayacaklarını söyledi. Adam, bunun üzerine karakolun yanındaki mağazaya girerek sahibini maket bıçağıyla tehdit etti. Sakız ve şeker çalan adam, polisin gelmesini bekledi. İhbar üzerine mağazaya gelen polis tarafından tutuklanan adam böylece amacına ulaşmış oldu.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1179
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Bardakoğlu'ndan Bartholomeos'a yanıt


Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, “Türkiye’de inancı, dini ve mezhebi sebebiyle kimsenin horlanmaya maruz kaldığını düşünmüyorum” diyerek, Patrik Bartholomeos’a üstü kapalı yanıt verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu Türkiye’deki din özgürlüğü anlayışını değerlendirirken Ruhban Okulu sorununun da din özgürlükleri kapsamında çözülmesi gereken bir konu olarak gördüğünü belirtti. Patrik Bartholomeuos’un “Kendimizi çarmıha gerilmiş hissediyoruz” sözlerine üstü kapalı yanıt verdi. Bardakoğlu şöyle konuştu:

HOŞGÖRÜLÜYÜZ: Dileyen dilediğine inanır ve bunun hesabını da Allah’a verir. Ama biz İslam’ın hak ve yegane hak din olduğuna inanırız. Ama diğer din mensuplarına karşı da saygı ve anlayış içinde olmuş, onların özgürlüklerini tanımışızdır. Osmanlı’dan bu yana milletimizin hayat tarzı da budur. Bu bakımdan ben Türkiye’deki dini azınlıkların hep bu özgürlüklerden bugüne kadar yararlandığını ve Türkiye’de inancı, dini ve mezhebi sebebiyle kimsenin bir horlanmaya maruz kalmadığını görüyorum.

EŞİT HAKLARA SAHİPLER: İncinme, incitme, horlanma farklı dine farklı inanca mensup olduğu için farklı muamele görme bizim inancımızda hiç yoktur ve olmamalıdır da. Böyle olduğu için Türkiye’deki Hristiyan ve Yahudilerin eşit haklara sahip vatandaşlar olarak yaşadığını açık bir şekilde görüyoruz, onlar kendi dini hizmet ve eğitimlerini yapıyor, kendi din adamlarını kendi seçiyor.

EKSİKLİK GİDERİLİR: Türkiye’deki dini azınlıklar eşit vatandaşlar olarak eşit haklara sahiptir. Din ve inanç özgürlüklerine elbette saygılı olmalıyız, bu alanda eksiklik varsa giderilmelidir. Din adamlarının eğitimi ve tayini, din hizmetlerinin ve ibadetlerinin ifası açısından hiçbir inanç grubunun sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum ama varsa giderilmeli. Bir yerde Hristiyan bir toplum var da kilise yapmak istiyorsa ona yardımcı olmalıyız.

HEYBELİADA: Ruhban Okulu da din özgürlükleri kapsamında çözülmesi gereken bir konudur. Din özgürlükleri bağlamında bu konular rahatlıkla konuşulup çözülebilir.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #1180
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Bizans sokaklarında ayı oynatılıyormuş


Marmaray metro projesi kapsamında Yenikapı’da sürdürülen arkeolojik kazılarda atlardan ayılara, köpek balığından ‘caretta caretta’ya kadar pek çok hayvan kemik ve iskeletine ulaşıldı Kemikleri inceleyen İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Vedat Onar, verilere göre Bizans sokaklarında eğlence amaçlı ayı oynatıldığını söylüyor.

Yenikapı’da sürdürülen arkeolojik kazılarda Neolitik (Cilalı Taş Devri) ve Bizans dönemine ait kemiklerin de bulunduğu 8 kamyon dolusu hayvan kemiği çıkarıldı. Avcılar’daki İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde koruma altına alınan kemiklerden şu na kadar sadece Bizans dönemine ait olanlar incelendi. Bizans hayvan kemiklerinin incelemesinden çarpıcı sonuçlar elde edildi. Bulunan kemikler arasında at, eşek, katır, kedi köpek en bol olanı. Ama bunun yanında ayı, fil, deve, akbaba, turna, yaban kazı, yaban keçisi, Afrika kedi balığı, orfoz, yunus, köpek balığı, palamut, levrek, çipura, deve kuşu, caretta caretta ve bir maymuna ait kemiklere ulaşıldı.

Prof. Dr. Onar, maymunun limandaki bir çalışana ait olabileceğini belirtiyor. Onar, tek filin de, dönem itibariyle yakınlardaki bir sirk için getirildiğini düşündüğünü söylüyor. Kazılarda bulunan ‘caretta caretta’ların kabuklarında delici alet izi olduğunu tespit ettiklerini anlatan Onar, bu hayvanların o dönemde avlandığının anlaşıldığını belirtiyor. Onar, buranın liman olmasından yola çıkarak uzun deniz yolculuklarında carettaların etinin gemilerde saklanmasının kolay olacağını vurguluyor. Onar, “Caretta kabuklarının çokluğu Marmara’da bu türün yaşadığını göstermez” diyor.

‘Bizans’ta at eti yeniyordu’
Prof. Dr. Onar için at kemiklerinin yeri ayrı. Dünyada Bizans atları üzerine en geniş bilgiye sahip olduklarını iddia eden Onar, ellerinde şu anda yaklaşık 10 binden fazla Bizans atına ait veri olduğunu söylüyor. At kemiklerinin üzerinde satır izlerine rastlayan Onar’a göre bu dönemde atlar yeniyormuş.

Atların ortalama yaşlarının 5 ile 10 yaş olmasının dikkat çekici olduğunu belirten Onar, şöyle devam ediyor: “Genç yaşta ölen atların ölümlerinin temel sebebi gem vurulmaları. At kafataslarının hemen hepsinde gem vurulan demir çubuk, ağız yapısında ve damakta korkunç yaralanmalara neden olmuş. Hatta pek çoğunun damağı delik. Bu da atların genç yaşta ölmelerine neden oluyor. Atların ağır işçilikte çalışmalarından dolayı da kemik yapıları ve omurgaları kaynamış durumda.”

‘Ayılar vahşi değil’
Araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuçlar arasında en önemlilerinden biri de Bizans sokaklarında da eğlence amacıyla ayı oynatıcılığının bulunuyor olması... Kazılarda 4 ayrı ayı kemiğine ulaşıldığını, ayı kafataslarında, burun kemiklerine takılan halkadan dolayı yıpranmalar tespit edildiğini ancak bu ayıların hiçbirinin vahşi olmadığını söyleyen Onar, “Ayı oynatıcılığı Bizans’ta yaygın” diyor.

İklimlendirmeli depoya ihtiyaç var
Fakültede küçük bir depoda saklanan atların kafatasları için acil olarak sıcak ve soğuk iklimlendirmeli bir depoya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Prof. Dr. Onar, şöyle devam ediyor: “Fakültede yer sıkıntımız var. Sponsor bulabilirsek eldeki veriler ve malzemelerle büyük bir laboratuvar ve müze oluşturmamız mümkün. Dünyada bir başka örneği yok. Bizans atları için Avrupa’dan araştırmacılar geliyor. Öğrencilerin uğrak yeri oldu. Ancak bir an önce sağlıklı bir ortama ihtiyaç duymaktayız.”


vedatoner 3144 334


Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww