Medya Haber - Sayfa 29

"LÜBNAN'DA NE İŞİMİZ VAR DENİLEMEZ"



İZMİR - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Lübnan'a asker gönderilmesinin, öncelikli olarak hükümetin işi olduğunu söyledi.
Arınç, TARİŞ Genel Müdürü Sabahattin Gazanfer'i ziyareti sırasında gazetecilerin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin dün yaptığı açıklamaları sorması üzerine, şunları kaydetti:
''Sayın Cumhurbaşkanı'nın özgün düşünceleri kendisine aittir. Ben onu değerlendirmiyorum ama bu işler birinci olarak hükümetin işidir. Hükümet buna gerek duyarsa Meclisten talepte bulunur.''
Türk askerinin halen kriz bölgelerinde bulunduğunu hatırlatan Arınç, ''Lübnan'da ne işimiz var denilemez'' diye konuştu.
Arınç, ''Yapılan haksızlıklara, barışı bozma girişimlerine karşı Türkiye varlığını her konuda gösterir, göstermelidir, gösterecektir. Anayasanın 92. maddesi çok açıktır. Kim ne derde desin, sonunda bu maddeye göre işlem yapılacaktır'' dedi.
Arınç, Lübnan ve Filistin'de yaşanan olaylar sonrası BM'nin 1701 sayılı kararıyla bölgede ateşkese benzer bir sükunetin sağlandığını ifade ederek, BM ve AB üyesi bazı ülkelerin Lübnan'daki barış gücünü güçlendirmek amacıyla asker ve teçhizat gönderme kararı aldığını söyledi.
Türkiye'nin, saldırıların durması, mültecilerin evlerine dönebilmesi, Lübnan'ın yaralarının sarılması ve ''İsrail'in savaş tazminatı ödemeye mecbur kalacak düzeyde bu saldırıların sorgulanması'' için çaba gösterdiğini belirten Arınç, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin çok uluslu BM barış gücüne asker göndermesi gerekiyorsa bunun gereğini Hükümet takdir edecektir. Az da kısıtlı da olsa şu kadar sayıda asker, teçhizat gönderme düşüncesinde olursa, bunu planlarsa, bunu programına alırsa ikinci aşamada bu talebini TBMM'ye iletecektir. TBMM toplanacak ve bu talebin yerinde olup olmadığına karar verecektir.''

KONYA'DAKİ PATLAMADAN DEHŞET GÖRÜNTÜLER

Konya-Adana karayolunda bir kamyonun kasası ve yakıt tankında meydana gelen patlamada 7 kişi öldü. Patlamanın olduğu yer savaş alanına döndü.Cesetler etrafa saçıldı.İşte dehşetin görüntüleri...
27 Ağustos 2006 Pazar 11:12
KONYA - Konya-Adana karayolunda bir kamyonun kasası ve yakıt tankında meydana gelen patlamada 7 kişi öldü.




Bir akaryakıt istasyonu içindeki dinlenme bölümüne çekilen bir kamyon, henüz belirlenemeyen bir şekilde alev aldı.
Alev almasının ardından kamyonun kasasındaki çakmak ve maytaplar, büyük gürültüyle patladı. Çevredekiler ne olduğunu anlayamadan kamyonun yakıt tankı da alev alarak patladı.




Patlamanın şiddetli olması nedeniyle aracın yakınlarındaki başka bir kamyon ile çevresindeki 4 minibüs de yandı. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri yanan 6 aracı güçlükle söndürdü.
Kamyon ve minibüsler ile çevrede bulunan henüz kimlikleri belirlenemeyen 7 kişi öldü, 2 kişi de ağır yaralandı. Yaralılar, Konya Numune Hastanesine kaldırıldı.




Akaryakıt istasyonunda bulunan dükkanların camlarının patlamanın etkisiyle kırıldığı görüldü. Yangının, istasyonun yakıt tanklarına sıçramamasının büyük şans olduğu kaydedildi.




*****






YAĞIŞLI HAVA GELİYOR

Yurdun kuzeybatı kesimleri, yarın yağışlı havanın etkisine girecek, hava sıcaklıkları yağışlarla birlikte azalacak.
27 Ağustos 2006 Pazar 12:55
ANKARA - Yurdun kuzeybatı kesimleri, yarın yağışlı havanın etkisine girecek, hava sıcaklıkları yağışlarla birlikte azalacak.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, yarın Marmara, Kuzey Ege ile öğleden sonra ve akşam saatlerinde İç Anadolu'nun kuzeybatısı ve Batı Karadeniz'de yağış bekleniyor. Sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek yağışlar, Trakya ve İstanbul çevrelerinde etkili olacak.
Salı günü ise Marmara'nın kuzeydoğusu, Karadeniz ile öğleden sonra ve akşam saatlerinde İç Anadolu'nun güneydoğusu ve Doğu Akdeniz'in iç kesimlerinde yağış görülecek. Sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklindeki yağışlar, Doğu Karadeniz'de etkili olacak.
Tüm yurtta mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, yağış alan yerlerde azalarak mevsim normallerine inecek, güney kesimlerde ise önemli bir değişiklik olmayacak.
Yarın yurdun kuzeybatı kesimlerinde, salı günü ise Doğu Karadeniz'de görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların oluşturacağı olumsuz şartlara karşı ilgililerin ve vatandaşların tedbirli olmaları istendi.

********



KAHRAMAN TÜRK HACKER

FBI’a çocuk pornocularıyla ilgili istihbarat veren bir Türk hacker, iki küçük kızın hayatını kurtardı, 6 sübyancıyı yakalattı.
27 Ağustos 2006 Pazar 12:48
Çocuk pornocularına savaş açan bir Türk bilgisayar korsanı, ABD’nin kahramanı oldu. New York Times’ın geniş bir haberle duyurduğu, “unknownuser 1069@hotmail.com” e-posta adresini kullanan korsanın, Amerikan polisiyle ilk irtibatı 16 Temmuz 2000’de oldu. Habere göre, Yüzbaşı Polis Kevin Murphy’ye bir elektronik posta atan korsan, Bradley Steiger adlı Alabamalı bir doktorun bilgisayarında açık saçık bir çocuk resmi bulduğu bilgisini verdi. Polis de Steiger’ı eliyle koymuş gibi kıskıvrak yakaladı.

AKSANINDAN ANLAŞILDI
Hacker, pornocuların bilgisayarlarına “Sub7” adlı bir Truva atı yerleştirerek bilgileri elde ediyordu. Bu yöntemle tam 6 sübyancının yakalanıp hüküm giymesini sağladı. Hacker’ın verdiği bir bilgi ise kahramanlığının yolunu açtı. Zira onun ihbarıyla yakalanan bir şebekenin elinden, biri 6 yaşından küçük iki kız çocuğu kurtarıldı. Hacker, aslında başka bilgisayarlara virüs saçıp bilgilerine ulaşarak Amerikan kanunlarına göre suç işlediği için kimliğini asla açığa vurmuyordu. Ama adı Duffy olarak açıklanan FBI ajanıyla telefonda görüşünce aksanından Türk olduğu anlaşıldı.

Ajan Duffy, “Amerikan vatandaşı olmadığın için bizim kanunlarımıza tabi değilsin. Federal savcılar sana herhangi bir suçlamada bulunmayacak. Gönderdiğin bilgiler çok faydalı ve davalarda kullanılabilir nitelikte” diyerek, Türk hacker’ı buna devam etmesi yönünde cesaretlendirdi.

MAHKEME KORUDU
Ancak hacker’ın ilk tutuklattığı ve 17 yıl hapis cezası alan sübyancı Steiger, “FBI, 1069’un kimliğini gizleyerek delilleri saklıyor” itirazıyla davanın yeniden görülmesini talep etti. Fakat mahkeme, “1069’un FBI adına muhbirlik yaptığı sonucunu çıkarmak için makul bir gerekçe yok” diyerek Türk korsanı korudu ve davayı geri çevirdi. New York Times de haberi bu mahkeme kayıtlarından elde etti. Ancak FBI, gizlilik ilkesiyle koruma altına aldığı bu kahraman Türk’ün kimliğini bir sır gibi saklıyor. Korsanın bugünkü durumuna ilişkin hiçbir bilgi verilmiyor.

TRUVA ATI NEDIR?
Mitolojideki Truva atı nasıl bir armağan gibi görünüp, aslında Troya kentini ele geçirecek Yunanlı askerleri taşıdıysa, Truva atı da yararlı gibi görünen ancak aslında zarara yol açan bir bilgisayar programı. Truva atları “güvenlik bültenleri, bilgilendirici e-mailler” gibi kullanıcıların meşru bir kaynaktan geldiğini düşündükleri bir programı açmaya yöneltilmeleri yoluyla yayılıyor. Yerleştiği bilgisayardaki tüm veri ve bilgileri, Truva atı gönderenin bilgisayarına iletiyor.






BU KARAR KADINLARI AYAKLANDIRACAK

SUUDİLER'in yeni kararı: Kâbe'yi tavafta erkek-kadın ayrılacak.
27 Ağustos 2006 Pazar 12:15 SUUDİLER'in yeni kararı: Kâbe'yi tavafta erkek-kadın ayrılacak.

***

Kabe'de kadın yasağı

Suudi Arabistan, 'Hac zamanında Kabe çevresinde izdiham oluyor' diye kadınları buradan uzaklaştırmayı planlıyor. Din Adamları Birliği, tepkili.

'Bu bir ayrımcılıktır'
Suudi Arabistan Hükümeti, kadınları ayaklandıracak bir karara hazırlanıyor. Hükümet, "Hac döneminde Kabe'de izdiham oluyor" diye kadınları kutsal mekandan uzaklaştırmayı planlıyor. Tasarıya göre, kadınlar, erkeklerle birlikte edilen tavaf alanının dışına alınacak ve en alt kattaki 2 yerde dua edebilecek. Yeni yerle Kabe'den uzaklaşacak kadınların, kutsal mekanı görmeleri imkansızlaşacak. Uluslararası Müslüman Din Adamları Birliği yetkilileri ise, "Hacca gelen milyonlarca kadının neler hissedeceğini düşünmemiz gerekir. Bu ayrımcılık" dedi.

*****



İSRAİL'İN PETROL OYUNUNA BAK!..

Muhalif iktisatçı ve stratejist Michel Chossudovsky, Lübnan savaşının görünmeyen yüzünü yazdı.
27 Ağustos 2006 Pazar 13:00 Muhalif iktisatçı ve stratejist Michel Chossudovsky, Lübnan savaşının görünmeyen yüzünü yazdı. Chossudovsky’ye göre savaşın temel sebebi Bakü-Tiflis-Ceyhan’dan gelecek petrolün İsrail tarafından taşınmasının garanti altına almak



Küreselleşme karşıtı cephenin en önemli isimlerinden birisi olan iktisatçı ve stratejist Michel Chossudovsky, İsrailíin Lübnanía saldırması ve sonrasına ilişkin planlamalarının Bakü-Tiflis- Ceyhan boru hattı projesiyle ilgili olduğunu, İsrail ve ABD’nin Doğu Akdeniz’i militarize ederek Çin ve Hindistan’a petrol akışını kontrol altına almayı planladığını öne sürdü. Kanada’da Ottawa Üniversitesi’nde öğretim üyeliği de yapan Prof. Chossudovsky, Ortadoğu’daki gelişmelere farklı yorumlar getirdi. İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi’nin petrol ve doğalgaz ile ilgili düzleminin liderliğine soyunduğunu dile getiren Chossudovsky, Lübnan savaşı ve sonrasına ilişkin gelişmelerin de bu çerçevede ele alınması gerektiğini söyledi. Chossudovsky’nin “globalresearch” adlı internet sitesinde yayınlanan ve Türkiye’de de bianet aracılığıyla duyurulan konuyla ilgili makalesinden bazı bölümler özetle şöyle:

BTC’NİN KONTROLÜ İSRAİL’İN Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı, ABD ve NATO ile ilişkileri iyi olan, İsrail’le de askeri işbirliği anlaşmaları imzalamış olan Azerbaycan ve Gürcistan’ın topraklarından geçiyor. Bu proje, otomatik olarak Rusya’nın Orta Asya’daki gaz ve petrol kaynakları üzerindeki denetimini azaltıyor. İsrail, ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan Azeri petrolleriyle yakından ilgileniyor. BTC boru hattı, İΣsrail’in petrol ithalatında çok önemli rol oynayacak. İstelik projenin Lübnan saldırısıyla doğrudan ilişkili bir boyutu daha var: Rusya’yı zayıflatırken, ısrail’e önemli bir stratejik rol biçiyor: Ceyhan’dan gelecek olan petrol ve gazın Doğu Akdeniz’deki ulaşım koridorlarının denetimini sağlaması...

BİR YOL HARİTASININ UYGULAMASI Lübnan’ın bombalanması, dikkatle hazırlanmış bir yol haritasının hayata geçirilişi... ABD’li ve İsrailli strateji uzmanları, savaşın Suriye ve İran’a yayılacağından söz ediyor. Savaş planları ile stratejik petrol yatakları ve petrol boru hatları arasında yakın bir ilişki olduğu ise kuşkusuz. Batılı dev petrol şirketleri bu planları destekliyor ve İsrail’in Doğu Akdeniz kıyıları üzerinde egemenlik sağlamasını istiyorlar. Bu çerçevede, hisselerinin çoğu British Petroleum şirketine ait olan BTC boru hattı, Doğu Akdeniz yöresini bir enerji koridoruyla Hazar Denizi’ne bağlayarak yörenin jeopolitikasını dramatik bir biçimde değiştiriyor. Kısacası, İsrail artık Batılı petrol devlerinin çıkarlarına hizmet eden Anglo- Amerikan işbirliğinin hatırı sayılır bir oyuncusu oluyor. Resmi raporlar, BTC boru hattının Batı ülkelerine petrol ulaştıracağını açıklarken, bu petrolün bir kısmının doğrudan İsrail’e gideceğinden pek söz etmiyorlar. Ceyhan’ın İsrail’in Akdeniz’deki limanı Aşkelon’dan uzaklığı sadece 400 km. Aşkelon’dan da, İsrail’in ana boru sistemiyle petrolün Kızıl Deniz’e ulaştırılması hiç zor olmayacak. Böylece İsrail, kendi tüketimi için petrol elde etmekle kalmayacak, bu petrolün bir kısmını da Kızıl Deniz’deki Eliat Limanı’ndan tankerlerle Hindistan’a ve diğer Asya ülkelerine gönderebilecek. 2006 yılında, İsrail ve Türkiye, Ceyhan’dan (Suriye ve Lübnan topraklarından geçmeden) İsrail’in Eliat Limanı’na ulaşacak dört adet deniz altı boru hattı inşa edeceklerini açıkladı. Böylece, Orta Asya’nın petrolü ve gazı, Asya ülkelerine bile İsrail denetiminde satılmak üzere İsrail’e ulaştırılabilecek; İsrail küresel enerji pazarında güçlü bir oyuncu olarak ortaya çıkarken, Rusya ve Çin’i Orta Asya ve Uzakdoğu’ya bağlayan sistem zayıflatılacaktı. Ceyhan’dan taşınacak olan petrol ve gazın denetiminin İsrail’e bırakılmasıyla, İsrail’e yörede önemli bir stratejik rol veriliyordu.

MOSKOVA’NIN TEPKİSİ Moskova, Doğu Akdeniz’in ABD-İsrail- Türkiye ekseninde militarize edilmesine, Suriye’de, Lübnan sınırına 30 kilometre uzaklıkta, stratejik konuma sahip olan Tartus Limanı’nda bir deniz üssü kurma planını açıklayarak yanıtladı. Lübnan’ın bombalanmasından önce, Türkiye’den İsrail’e gidecek olan bir su altı boru hattından söz ediliyordu. Bu proje Suriye ve Lübnan topraklarından geçmeyecekti. Ama su altından değil de kara üzerinden geçecek bir petrol ve su boru hattı tercih edilirse, bunun mutlaka İsrail ve Türkiye’nin denetiminde olabilmesi gerekir, çünkü Lübnan ve Suriye topraklarından geçmek zorunda olan bir kara hattı, Doğu Akdeniz kıyılarının denetimini gerektirir. Yani, Ceyhan’dan Aşkelon’a uzanacak bir sualtı boru hattı yerine bir kara hattı yapılabilmesi için Ceyhan’dan Lübnan-İsrail sınırına kadar, Suriye ve Lübnan’ı içine alan yörenin militarize olması, İsrail’in denetimine girmesi, yani, Lübnan sınırından başlayıp, Suriye’den geçerek Türkiye’ye kadar varacak bir alanın İsrail’in kontrolüne girmesi gerekir... Sakın Lübnan saldırısının gizli nedenlerinden biri bu olmasın?

(bugün)

YAŞLI KADIN ERKEK OLDUĞUNU 70 YAŞINDA ANLADI!..

Hastanede yapılan testlerde kromozomların Chan’ın gerçekte bir erkek olduğunu gösterdiği bildirildi.
27 Ağustos 2006 Pazar 00:46
Çin’in güneyindeki Guangşi Cuan özerk bölgesinde 70 yaşındaki bir kadında yapılan genetik testte yaşlı kadının gerçekte erkek olduğu ortaya çıktı.

50 yıldır evli olan Chan’ın 2 yıl önce testis büyümesinden dolayı hastaneye başvurduğu ve yaşlı kadının ilk başta bunun bir tümör olduğunu zannettiği belirtildi.


Hastanede yapılan testlerde kromozomların Chan’ın gerçekte bir erkek olduğunu gösterdiği bildirildi.


******




TÜRKİYE GENELİNDE 4 BİN HEKTAR ALAN YANDI

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, 'Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1570 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda yaklaşık 4 bin hektar alan yandı' dedi.
27 Ağustos 2006 Pazar 10:47 KÜTAHYA - Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, 'Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1570 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda yaklaşık 4 bin hektar alan yandı' dedi.
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde incelemelerde bulunan Orman Genel Müdürü Kahveci, Kuşadası, Bodrum ve Kaş'ta çıkan orman yangınlarının tamamen kontrol altına alındığını, söndürme çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Hava sıcaklıklarının arttığı dönemlerde, Türkiye genelinde günde ortalama 15-16 adet orman yangını çıktığını bildiren Kahveci, 2006 yılının başından beri çıkan yangınlarla ilgili şu bilgileri verdi:
'Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1570 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda yaklaşık 4 bin hektar alan yanarak zarar gördü. Kuşadası, Bodrum ve Kaş'ta çıkan son üç yangın, bugün itibariyle herhangi bir yerleşim merkezine zarar vermeden tamamen kontrol altına alındı. Bu sıcak havalarda her an, her yerde yangın çıkma riski bulunuyor.'
Orman Genel Müdürü Kahveci, özellikle hafta sonları yangın sayılarında çok ciddi artışlar olduğuna dikkati çekerek, bu artışın, vatandaşların serinlemek ve piknik yapmak amacıyla hafta sonlarını ormanlarda geçirmelerinden kaynaklandığını düşündüklerini söyledi.
Kahveci, Antalya'nın Kaş ilçesindeki yangının çıkış nedeninin yıldırımdan kaynaklandığının belirlendiğini hatırlattı.
Diğer iki büyük yangının çıkış nedenlerinin kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı vatandaşların tarlalarından çıktığının sanıldığını ifade eden Kahveci, 'Bunların ihmal ve dikkatsizlik olduğunu düşünüyoruz. Bir tanesinin enerji nakil hatlarındaki tellerin kopmasıyla çıktığı şeklinde ifadeler ve bilgiler var. Bu konudaki araştırmalarda sürüyor' diye konuştu.
Orman Genel Müdürü Kahveci, 'Meryem Ana Evi' yakınlarında çıkan orman yangınına değinirken, 'Biz, yangınlarda o alanın yanmaması için de orada özel bir gayret gösterdik. O binanın yanmaması için arazözlerimizi evin etrafında konuşlandırdık. Helikopterlerimizi de oraya yönlendirerek, havadan ve karadan o binaların yanmaması için özel bir gayret gösterdik. Yaşanan durumun, bizim çalışmamızın ve gayretimizin bir sonucu olduğunu düşünüyorum' dedi.

***



KAŞ'TAKİ ORMAN YANGINI DOKUZUNCU GÜNÜNE GİRDİ

Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarında yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını, dokuzuncu gününe girdi.
27 Ağustos 2006 Pazar 14:45 ANTALYA - Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarında yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını, dokuzuncu gününe girdi.
Orman Bölge Müdürü Ahmet Gedikağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kıbrısderesi mevkiinde 19 Ağustosta çıkan orman yangınının kontrol altında devam ettiğini bildirdi.
Gedikağaoğlu, arazöz ve dozerlerin bölgede yangının büyüme riskine karşı hazır bekletildiğini, ekiplerin de bölgede nöbet tuttuklarını söyledi.
Yangının bir hafta kadar sürmesinin beklendiğini vurgulayan Gedikağaoğlu, havadaki nem oranının yükselmesinin orman yangını bakımından riski azalttığını belirtti.
Nem oranının vatandaşları rahatsız ettiğini belirten Gedikağaoğlu, 'Vatandaş nemden rahatsız, ama biz çok memnunuz. Nem oranı yangının çıkması ve gelişmesinde önemli bir etken' dedi.
Gedikağaoğlu, yangın riskine karşın, ekiplerin ormanlık alanlar çevresinde denetim yaptıklarını söyledi.
Öte yandan, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, nem oranının gün içinde en yüksek yüzde 70'lere ulaştığını, bugün günün en yüksek hava sıcaklığının ise 32 derece olarak ölçüldüğünü bildirdiler.
Yetkililer, hava sıcaklığının gelecek günlerde de değişmeyeceğini, yarın iç kesimlerde yağış beklendiğini belirttiler.

IRAK'TA KAÇIRILAN TÜRK'ÜN ADI BELİRLENDİ

Reuters ajansı, Irak'ta kaçırılan Türk vatandaşının adının 'Yıldırım Tik' olduğunu bildirdi.
27 Ağustos 2006 Pazar 00:00 DUBAİ - Reuters ajansı, Irak'ta kaçırılan Türk vatandaşının adının 'Yıldırım Tik' olduğunu bildirdi.
Habere göre, rehinenin video görüntülerinin yer aldığı Arapça internet sitesinde, Türk vatandaşının kimliğinin 'Yıldırım Tik' olarak verildiği belirtildi.
Türk vatandaşını kaçıranlar, kasette rehinenin 'itiraflarının' bulunduğunu belirttiler.
Rehineciler, bu kişinin çalıştığı firmanın ABD ordusuna hizmet ettiğini ve kapatılması gerektiğini savundular.
Türk vatandaşının 27 temmuzda kaçırıldığı kaydedildi. Türk vatandaşının çalıştığı firmanın adı açıklanmazken, ülkenin güneyindeki Samava'da faaliyet gösterdiği kaydedildi.



******




'SİLAH ZORUYLA İSLAM'I KABUL ETTİK'

Gazze'de kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan gazetecilerden Steve Centanni, kendisine silah zoruyla İslam'ı kabul ettiğinin söylettirildiğini açıkladı.
27 Ağustos 2006 Pazar 15:20
Centanni, Fox News kanalına yaptığı açıklamada, 'Gerçekten iyiyim, sağlıklıyım ve özgür olduğum için çok mutluyum' derken, kendisi ve meslektaşı Olaf Wiig'e, silah zoruyla İslam'ı kabul ettiklerinin söylettirildiğini kaydetti.

Steve Centanni, 'İslam'a büyük saygım var, ancak bu, silahları olduğundan ve ne olacağını bilmediğimizden kendimizi yapmak zorunda hissetiğimiz bir şeydi' diye konuştu.

Filistin Başbakanı İsmail Haniye de Fox News çalışanı gazetecileri kaçıranların El Kaide örgütüyle bağlantısı olmadığını söyledi. Haniye, gazetecileri kaçıranların El Kaide veya başka bir örgütle bağlantısı bulunmadığını belirterek, 'El Kaide örgüt olarak Gazze Şeridi'nde mevcut değil' dedi.

Fox News çalışanı 60 yaşındaki Amerikalı muhabir Steve Centanni ile Yeni Zelanda doğumlu 36 yaşındaki kameraman Olaf Wiig, Gazze kentinde 14 Ağustosta kaçırılmışlardı. Eylemi düzenleyenler, rehineler karşılığında, ABD tarafından tutuklanan tüm Müslümanların serbest bırakılmasını talep etmişlerdi.

Kanalın daha önce yayımladığı bir video kasette, yere bağdaş kurarak oturmuş Wiig'in, 'Amerikan yapımı Apaçi helikopterleri, Gazze sakinlerini öldürüyor' şeklinde yaptığı konuşmanın görüntüleri yer alıyor ve eylemciler, rehinelerin İslam dinine geçtiğini iddia ediyordu.



****




GAZZE'DE KAÇIRILAN GAZETECİLERİN MÜSLÜMAN OLDUKLARI İDDİA EDİLDİ

Kudüs'te yayın yapan Fox News televizyon kanalından bir yetkili, Gazze'de kaçırılan 2 gazetecinin İslam dinine geçtikleri ile ilgili bir video görüntü elde ettiklerini söyledi.
27 Ağustos 2006 Pazar 11:40
KUDÜS - Kudüs'te yayın yapan Fox News televizyon kanalından bir yetkili, Gazze'de kaçırılan 2 gazetecinin İslam dinine geçtikleri ile ilgili bir video görüntü elde ettiklerini söyledi.
Kanal yetkilisi, gazetecileri kaçıran kişilerin, serbest bırakılmaları için verdikleri sürenin dolmasından bir gün sonra bu bilgiyi açıkladı.
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, gazetecilere bugün yaptığı konuşmada, "Yeni vide görüntüleri aldık. Bu görüntülerde gazetecilerin Kuran'dan satırlar okudukları görünüyor" dedi.



GAZZE'DE KAÇIRILAN GAZETECİLER SERBEST BIRAKILDI

Gazze'de kaçırılan Fox News çalışanı iki gazetecinin serbest bırakıldığı bildirildi.
27 Ağustos 2006 Pazar 12:57 KUDÜS - Gazze'de kaçırılan Fox News çalışanı iki gazetecinin serbest bırakıldığı bildirildi.
Gazze'deki Yeni Zelandalı bir diplomat, gazetecilerin serbest bırakıldıklarını ve Gazze'deki bir otele getirildiklerini açıkladı.
Fox News daha önce, kaçırılan 60 yaşındaki Amerikalı muhabir Steve Centanni ile 36 yaşındaki Yeni Zelanda doğumlu kameraman Olaf Wiig'in sağlık durumlarının iyi olduğunu duyurmuştu.
Gazeteciler, Gazze kentinde 14 Ağustosta kaçırılmışlardı. Eylemi düzenleyenler, rehineler karşılığında, ABD tarafından tutuklanan tüm Müslümanların serbest bırakılmasını talep etmişlerdi.

NİKAH HEYECANINA DAYANAMAYIP DOĞUM YAPTI
Doğum yapan Saliha Çetin ile eşini telefonla arayarak tebrik eden Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün, çiftin nikah kıyamadıkları için üzülmemelerini istedi. Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen Toplu Nikah Töreni'nde resmi nikah kıymaya hazırlanan 1 çocuk annesi 9 aylık hamile kadın düğün heyecanına daha fazla dayanamayınca sancılandı. Gelinliğiyle hastaneye kaldırılan kadın bir kız bebek dünyaya getirdi.


Sarıyer Belediyesi, bu yıl ikincisini düzenlediği toplu nikah töreninde maddi imkanı olmayan nişanlı çiftlerle daha önce çeşitli sebeplerle resmi nikah yaptıramamış, hatta bazıları çocuk sahibi olmuş 20 çifti evlendirdi. Çiftler arasında bulunan Saliha Çetin ve Bahattin Eren çiftinin heyecanları ise diğer çiftlerinkinden biraz daha farklıydı. Bir buçuk yaşında Aleyna isminde bir çocukları olan çiftin ikinci çocuklarının doğumuna 15 gün kalmıştı.


Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen Toplu Nikah Törenine katılan çiftin dini nikahlı olarak geçirdikleri 4 yıllın ardından resmi olarak evlenecek olmaları ise çiftin heyecanını ikiye katladı. Toplu Nikah Töreni öncesi gelin başı yapılmak üzere evinden alınan Saliha Çetin, Sarıyer'de bir kuaföre getirildi. Burada saçları yapılan gelinler ve damatlar daha sonra düğün konvoyuna katılmak üzere Sarıyer Belediyesi Kültür Merkezi'ne götürüldü. Burada doğum sancıları artan Saliha Çetin, belediyeye ait bir ambulansla hemen İstinye Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Doğuma 15 gün kalmasına rağmen doktorlar tarafından erken doğum teşhisiyle hemen doğumhaneye alınan Çetin bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çetin, bir yandan çok mutlu olduğunu öte yandan da burukluk yaşadığını söyledi. Kızını resmi nikah olduktan sonra doğurmayı istediğini söyleyen Çetin, "Kızım annesinin nikahına yetişmek istedi. Bir kızım var ama onun nüfus cüzdanı bile yok. Yeni doğan çocuğumun nüfus cüzdanını hemen çıkartacaktım. Doğum oldu nikaha gidemedik" dedi.

Doğum yapan Saliha Çetin ile eşini telefonla arayarak tebrik eden Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün, çiftin nikah kıyamadıkları için üzülmemelerini istedi. Tülün, nikahın her şeye rağmen kıyılacağını belirterek, "Üzülmeyin, gerekirse nikah memurunu evinize gönderirim, nikahınız orada da kıyılır' diye konuştu.

Toplu Nikah Töreni'ne katılan diğer 19 çift ise önce Sarıyer içinde düğün konvoyu yapılarak gezdirildi. Boğaz'da tekne gezisine çıkartılan çiftler, daha sonra Nikah Şöleni'nin yapılacağı Yusuf Ziya Öniş Stadı'na geldi. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun da katıldığı tören Keremcem konseriyle son buldu.

SAPANCA'DA PİRANA VAR

Sapanca Gölü'nde, ikinci kez bir pirana balığı bulunduğu iddia edildi.
27 Ağustos 2006 Pazar 15:00 Sapanca Gölü'nde, ikinci kez bir pirana balığı bulunduğu iddia edildi.
Sapanca Gölü Gölbaşı Yüzevler mevkisinde oltayla balık tutan Salih Yıldız, oltasına takılan balıklardan birinin pirana olduğunu iddia etti.
Ucunda mısır tanesi takılı oltasıyla sudan çıkardığı balığı piranaya benzettiğini kaydeden Yıldız, şunları söyledi:
'Gölde kızılkanat tutmaya çalışıyordum. Aniden oltada güçlü bir baskı hissettim. Balığı yukarı çekince çok şaşırdım. Balık aynı filmlerde gördüğümüz piranalara benziyordu. Burada pirana bulunduğunu duymuştum ama inanmıyordum. Bir şey yapar diye balığı çuvalla tutarak kayığa aldım. 30 yıldır burada balık tutuyorum, böyle bir şeye rastlamadım.' Kılıç, kafes içinde gölde beklettiği balığı jandarma ekiplerine teslim etti.
Olay yerine gelerek incelemelerde bulunan Sapanca Kaymakamı Mehmet Ceylan, balığı İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Üretimi Araştırma ve Uygulama Birimine teslim etti.
Balık, pirana olup olmadığının belirlenmesi için İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ne gönderildi.
Sapanca Gölü'nde, 24 Ağustosta da bir balıkçı ağında pirana balığı bulunduğu iddia edilmiş, yapılan açıklamada bu balıkların 30-35 derece sıcaklıktaki sularda yaşayabildiği, bu nedenle gölde pirana balığının bulunamayacağı kaydedilmişti.


Kompetankedi : Kişisel Görüşüm; Bu balıklar cok güçlü ağız yapılarına ve keskin dişlere sahip yetiştirdiğimden bu konudaki kişisel görüşüm oltaya gelse bile ipi rahatlıkla kopartıcağıdır. Pek inanasım gelmiyor.

BOLU DA YANIYOR...

Bolu'da orman yangını çıktı. Bolu'nun Mudurnu ilçesine bağlı Beyderesi mevkiinde çıkan orman yangınına, Bolu Orman İşletme Müdürlüğü ve Mudurnu Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri müdahale ediyor.
27 Ağustos 2006 Pazar 15:38 BOLU - Bolu'da orman yangını çıktı. Bolu'nun Mudurnu ilçesine bağlı Beyderesi mevkiinde çıkan orman yangınına, Bolu Orman İşletme Müdürlüğü ve Mudurnu Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri müdahale ediyor.
Beyderesi köyü ve Göncek köyü civarındaki yangını söndürme çalışmalarına, köylüler de katılıyor.
Mudurnu Belediye Başkanı Nedim Soygur, yangın bölgesine gelerek yetkililerden bilgi aldı.
Soygur, Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerini arayarak, yangına müdahale için yangın söndürme helikopteri ve uçağı gönderilmesini talep etti.

Habersiz elektrik kesen tazminat ödeyecek

27 Ağustos, 2006
2007 yılından itibaren yılda 14 saatten fazla elektrik kesen dağıtım şirketi kullanıcılara tazminat ödeyecek. Şirketler kesinti yapacaklarını, 48 saat önceden yazılı ve görsel basın aracılığı ile bildirecek.

Elektrik kesintisinden dolayı arızalanan elektronik eşyanın bedelini dağıtım şirketi ödeyecek.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan yönetmelik özelleştirme öncesinde kamu şirketleri, özelleştirmenin ardından da özel şirketler için geçerli olacak.

Dağıtım şirketi vatandaşa yazılı görsel medya aracılığıyla 48 saat önceden kesinti bildirimi yapacak.

Bildirim yapılmadan arıza gibi sebeplerle tüketicinin elektriğini yılda toplam 14 saati aşan miktarda kesen dağıtım şirketi vatandaşa tazminat ödeyecek.

Tazminat talep eden tüketicilerin faturalarının kendi adına olması, dağıtım şirketlerine herhangi bir borçlarının olmaması, usulsüz elektrik kullanımından ceza almamış olması, en son aya ait elektrik faturasını ibraz etmesi gerekecek.

Tazminat, kesinleştikten sonraki ilk elektrik faturasının toplam meblağından indirim yapılarak tüketiciye ödenecek.

Tazminatlar, kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydıyla, teçhizatta ortaya çıkan zararın talep edilmesi yönündeki haklarını ortadan kaldırmayacak.