Arama

Medya Haber - Sayfa 27

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 661.939 Cevap: 1.864
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
22 Ağustos 2006       Mesaj #261
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
kamu kurulusu calisan memur

Sponsorlu Bağlantılar
MEMURA YÜZDE 4 ŞOKU!..


Hükümet ve memur konfederasyonları arasında devam eden toplu görüşmelerin 3. turunda Maliye Bakanlığı kamu çalışanlarına 2007 yılı için yüzde 4 zam önerdi.
22 Ağustos 2006 Salı 16:32
YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA - Hükümet ve memur konfederasyonları arasında devam eden toplu görüşmelerin 3. turunda Maliye Bakanlığı kamu çalışanlarına 2007 yılı için yüzde 4 zam önerdi.
Maliye Bakanlığı'nın yüzde 4'lük bu önerisine Kamu-Sen, KESK ve Memur-Sen başkanları sert tepki gösterdi. Kamu-Sen Genel Başkanı Biecan Akyıldız ise yüzde 4'lük bu öneri üzerine salonu terk etti.

evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
23 Ağustos 2006       Mesaj #262
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI ACİL TOPLANIYOR

Sponsorlu Bağlantılar
ab parlamento bina

BRÜKSEL - Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının, Lübnan'da konuşlandırılacak uluslararası barış gücüne katkıları görüşmek üzere 25 Ağustos Cuma günü acilen toplanacağı bildirildi.
AB Dönem Başkanı Finlandiya'dan yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da Brüksel'de yapılacak toplantıya katılacağı belirtildi.
Finlandiya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Susanna Parkkonen, toplantıda, ''ülkelerin gönderecekleri asker sayıları ile görevlerinin ne olacağına'' ilişkin konuların görüşüleceğini söyledi.

385pxdots

haberayrinti DIŞİŞLERİ BAKANI GÜL SURİYE'DEN DÖNDÜ

abdullah20gul 5

ANKARA - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Suriye'den Türkiye'ye döndü.
Gül, Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamada, temaslarını özetleyerek, Suriye'yi barış çabalarına destek olmak ve bu yönde bazı adımlar atmak konusunda istekli gördüklerini belirti.
Abdullah Gül, Suriye'nin, Türkiye'nin Lübnan'a gönderilecek uluslararası güce katılması durumunda lojistik ikmal için kendi topraklarının kullanılmasına hazır olduğunu aktardığını da bildirdi.
Bakan Gül, İsrail ziyareti sırasında Hizbullah tarafından kaçırılan askerlerin aileleriyle otelinde görüştüğünü de söyledi.

GÜL'ÜN SURİYE TEMASLARI
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül,Türkiye Lübnan'a asker göndermeye karar vermesi durumunda, bunun Suriye tarafından da memnuniyetle karşılanacağını duymaktan mutlu olduğunu söyledi.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim ve Dışişleri Bakanı Gül, ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Gül, BM'nin 1701 sayılı kararı çerçevesinde Lübnan'a istikrarın nasıl geleceği ve bölge barışının nasıl korunacağı konularını ele aldıklarını söyleyerek, "Türkiye'ye gerek Lübnan, gerekse BM'den Lübnan'a gönderilecek güce katkı sağlama yönünde ricalar söz konusu olmuştur. Türkiye şayet buna karar verirse bunun Suriye tarafından da memnuniyetle karşılanacağını duymaktan mutlu oldum" dedi.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'dan "bütün bu olup bitenlerden sonra yeni bir barış fırsatının ortada olduğunu ve Suriye'nin bu yönde aktif olacağını duymaktan da büyük mutluluk duyduğunu" söyleyen Gül, Türkiye'nin bölgeyle yakın ilişkileri olan bir ülke olarak barış, istikrar ve huzurun tesisi ve bütün bölgede işbirliğinin yaygınlaştırılması için elinden gelen çabayı göstermeye devam edeceğini bildirdi.
Bir gazetecinin, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın yeni bir Orta Doğu'dan bahseden konuşmasını hatırlatması ve değerlendirmesini istemesi üzerine Gül şunları söyledi:
"Bu konuyla ilgili daha önce de açıklamada bulundum. Bu bölge zor bir bölge. Bu bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüklerinin, siyasi birliklerinin ve sınırlarının korunması esastır. Ayrıca buna bölge halkları karar vereceklerdir. Bölgenin dışardan şekillenmesi hiçbir zaman doğru neticeler vermez.''

a.a.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
23 Ağustos 2006       Mesaj #263
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
cocuklar C3A7ocuk

İŞTE YÜZ KIZARTAN BİLMECELER...


İlkbiz Yayınevi'nin '100 Temel Eser' adı altında ilkokul çocuklarına sattığı 'Türk Bilmecelerinden Seçmeler' kitabında ağza alınmayacak ifadeler var.
23 Ağustos 2006 Çarşamba 10:25

Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim öğrencilerinin ufkunu açmak ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla 2005'te okullara tavsiye ettiği '100 Temel Eser'le ilgili skandalların sonu gelmiyor.
Bazı yayınevlerinin piyasaya sürdüğü '100 Temel Eser'deki yabancı hikâye kitaplarının çevirilerinde İslami söylem kullanılması ve küfre varan argo ifadelerin yer aldığı 'Deyimler Sözlüğü'nden sonra 'Türk Bilmecelerinden Seçmeler' adlı kitap da çocuklar için sakıncalı argo sözcükler içeriyor.

Dilin kemiği yok!
Adem Kaymakçı'nın hazırladığı, İlkbiz Yayınevi tarafından basılan kitaptaki bilmecelerde argo sözcükler, dini motifler ve şiveler kullanılıyor, anlam bütünlüğü bulunmuyor, dil bilgisi kurallarına uyulmuyor. Üzerinde 'Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik tarafından 15.7.2005 tarihinde açıklanan ilköğretim öğrencileri için 100 Temel Eser listesinde yer almıştır' yazan 'Türk Bilmecelerinden Seçmeler' adlı kitapta, sık sık küfürler de yer alıyor.
Radikal'in ortaya çıkardığı skandalda, MEB'in, öğrencilere tavsiye ettiği eserlerle ilgili denetim yapmadığı anlaşılmıştı. Denetimsizlikten yararlanan Damla ve Nehir adlı yayınevleri, kitapların içeriklerini kendi ideolojilerine göre değiştiriyor, bir klasik haline gelmiş yabancı çocuk kitaplarında kahramanlara Türkçe isim veriyor. Yabancı yazarların kitaplarında günler 'hayırlı sabahlar'la başlıyor, Heidi'nin Alm dedesinin adı Alp, Pinokyo'nun marangoz babası Gephetto'nun adı da Galip Dede olarak değişiyor. Pinokyo, 'Allah rızası için' dilenirken, Andersen'in masalları 'Bir varmış bir yokmuş, Allah'ın kulu çokmuş'la başlıyor.
Kitapların aslına sadık kalınmadan çevrilmesine Milli Eğitim Bakanlığı ve çevirmenler tepki göstermişti. MEB, argo ifadeler taşıyan 'Deyimler Sözlüğü'nün okullara sokulmayacağını açıklarken, Müsteşar Prof. Necat Birinci, piyasada sorumsuz yayınlar olduğunu ve Talim Terbiye Kurulu'na bunları incelemesi için talimat vereceğini söylemişti. Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan da, çevirilerde aslına sadık kalınmamasını ve dini söylemle yazılmasını 'Fahiş hata, çok yanlış' diye değerlendirmişti.

Yüz kızartan bilmecelerden bazıları
Aşgalanın fa hişesi .
(Surfa) .
Aldım ele, vurdum yere .
Tu allah belan vere .
(Sümük) .
Karşıda oturur .
S.kini yere batırır .
(Körük) .
Don içinde dik durur .
(Mum) .
Dağdan gelir taştan gelir .
G.tü açık enişten gelir .
(Keçi) .
Ezirganın sürtüği .
(Peynir) .
Garşida gan ayahli .
Gına yahmış gan ayahli .
Bögün bir hekmete vardım .
Üş başli on ayahli .
(Gadın, dana) .
Gel bizim eve koyum k.çına.
(Minder) .
.
Karanlık yerde kadı oturur .
T.şaklarını suya batırır .
(Turşu) .
Vıkka da vıkka .
Yıkka da yıkka .
Ortası hokka ..
Şokka da şokka .
(Hamur) .
Ağzı açık alamet .
İçi kızıl kıyamet .
Yaş koydum kuru çıktı .
Salli ala Muhammed .
(Fırın).
Bir direkli sayvan .
Bunu bilmeyen hayvan .
(Mantar) .
Arddır, urddur, arnavvuddur .
Ağzi yohdur, adam gapar .
(Isırgan) .
Bi guşum var havayi .
Üsgeh yapar yuvayi .
Deyme guşlar yapamaz .
Demirçiler tökemez .
(Örümceh aği) .
Gapgara lillim .
Gupguri lillim .
Gemihsiz lillim .
İlihsiz lillim .
(Sülüh) .
Kara tavuk .
Karnı yarık .
Balta saplı .
K.çı delik .
(Dişler) .
Dağdan gelir gıdacık .
Gömlek belde, k.ç açık .
(Patlıcan, Keçi, Oğlak).


BETÜL KOTAN /Radikal Gazetesi

kesk memur miting gosteri

İLGİNÇ HÜKÜMLER VAR!.. İŞTE YENİ MEMUR TASARISI!..


Hükümet adına toplu görüşmelere katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Memurları Kanun Tasarısı Taslağı'nı görüş için konfederasyon başkanlarına verdi.
23 Ağustos 2006 Çarşamba 00:13
Devlet Memurları Kanun Tasarısı Taslağı'na göre, 'personel ve başarı değerlendirmesi' üst üste iki kez 'olumsuz' sayılan memurlar başka bir personel ve başarı değerlendirme amirinin emrine atanacak. Burada da 'olumsuz' değerlendirme alan memurlar ile değerlendirmesi 10 yıl içinde toplam 4 defa 'olumsuz' olan memurların görevlerine son verilecek.
Hükümet adına toplu görüşmelere katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Memurları Kanun Tasarısı Taslağı'nı görüş için konfederasyon başkanlarına verdi.
Taslağa göre, memurlar toplu olarak göreve gelmeme veya hizmetin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylemlerde bulunamayacak.
Memurların greve karar vermeleri, grev düzenlemeleri, ilan etmeleri ve bu yolda propaganda yapmaları yasak olacak. Memurlar, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılamayacak, grevi destekleyemeyecek veya teşvik edemeyecek.
Memurlar, görev alanlarıyla ilgili olarak gizlilik derecesi bulunmayan bilgileri, basın ve yayın organları ile haber ajanslarına kurum amirinin izniyle verebilecek.

EVLİLİK, ÖLÜM
Memura, eşinin doğum yapması, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, eşinin veya çocuğunun ölümü, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü halinde isteği üzerine 5 iş günü izin verilecek.
Kadın memura çocuklarını emzirmeleri için doğum tarihinden itibaren ilk 6 ayda günde 3 saat, ikinci 6 ayda güde 1.5 saat süt izni verilecek. Süt izninin hangi saatler arasında kaça bölünerek kullanılacağı kadın memurun tercihine bırakılacak.
Kadın memura, doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta analık izni verilecek. Çoğul gebelik halinde doğum öncesi 8 haftalık analık izni süresine 2 hafta daha eklenecek.

EVLAT EDİNENE DE İZİN...
Doğum yapan memura doğum sonrası analık izni sürelerinin bitimi tarihinden itibaren, eşi doğum yapan memura çocuğun doğduğu tarihten itibaren 12 aya kadar istekleri üzerine aylıksız izin verilecek. Bu izin 3 yaşını doldurmamış bir çocuğun evlat edinilmesi halinde de evlat edinmenin kesinleştiği tarihten itibaren evlat edinen memura aynı koşullarda verilecek.

OLUMSUZ NOT ALAN MEMURA NE OLACAK?
Her memura ait bir 'personel ve başarı değerlendirme dosyası' bulunacak. Memurlardan, 100 tam not üzerinden yapılan değerlendirme sonucu 'personel ve başarı değerlendirme' notu ortalaması 0-59 olanlar 'yetersiz', 60-69 olanlar 'geliştirilmesi gerekli', 70-79 olanlar 'yeterli', 80-89 olanlar 'iyi', 90-100 olanlar 'çok iyi' kabul edilecek. Not ortalaması 'yetersiz' olanların değerlendirilmeleri 'olumsuz', diğerleri 'olumlu' sayılacak.
Personel ve başarı değerlendirmesi üst üste iki kez 'olumsuz' sayılan memurlar, başka bir personel ve başarı değerlendirme amirinin emrine atanacak.
Burada da 'olumsuz' olan memurlar ile değerlendirmesi 10 yıl içinde toplam 4 defa 'olumsuz' olan memurların görevlerine son verilecek. Bunlar bir daha memur olarak istihdam edilemeyecek.
Personel ve başarı değerlendirme formunun şekli, içereceği sorular, düzenleneceği haller, düzenleme zamanı, itiraz yollarını gösteren hususlar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak genel yönetmelikle belirlenecek.
Memurlar, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uymak zorunda olacak.

BASAMAK İLERLEMESİ
İlk defa memur olarak atanacaklar, birinci basamaktan göreve başlayacaklar ve basamak ilerlemesine ilişkin esaslar çerçevesinde 10. basamağa kadar ilerleyebilecekler.
Personel ve başarı değerlendirmesi olumsuz olan yıllar hariç, bulunduğu basamakta 3 yıl çalışan memurlar, bu sürenin dolmasını izleyen yılın başından geçerli olmak üzere bir üst basamağa ilerlemiş sayılacak. Basamak ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadığı sonradan tespit edilenlerin bu basamak ilerlemesi, ilerlemiş sayıldığı tarihten geçerli olmak üzere iptal edilecek.

DİSİPLİN CEZALARI
Kamu hizmetlerini, mevzuat hükümlerine uygun şekilde yerine getirmeyen, uyulması zorunlu hususlara uymayan veya yasaklanan işleri yapan memura durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 'uyarma', 'kınama', 'aylıktan kesme', 'basamak ilerlemesinin durdurulması' ve 'memurluktan çıkarma' cezalarından biri verilecek.
Taslakta, memurluktan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında, 'siyasi partiye üye olmak, yetki almadan gizli belgeleri açıklamak, siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek, amirine, mahiyetindekilere, iş arkadaşlarına ve hizmet sunmakla yükümlü olduğu kişilere karşı fiili tecavüzde bulunmak, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun'a aykırı fiilleri işlemek' de sayıldı.
Memurluktan çıkarma cezası alanlar bir daha memur olarak istihdam edilemeyecek.
Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları ile itiraz üzerine verilen kararlara karşı yargı yolu açık olacak.
Kamu hizmetlerinin yürütülmesi bakımından görevi başında kalmasında sakınca görülen memurlar, ihtiyati tedbir olarak görevden uzaklaştırılabilecekler.
Bir disiplin soruşturması nedeniyle alınan görevden uzaklaştırma kararı en çok 3 ay devam edebilecek. Bu süre içinde hakkında karar verilmeyen memur görevine başlayacak.



Medya Haber

TÜRK BASINI MİSYONERLİK YAPTI!.. MERYEM ANA DEĞİL ORMANCILARIN MUCİZESİ!.


Önce Meryem Ana'da bulunan turistler tahliye edildi. Ardından ekipler yangına müdahele etti. Yangın'ın eve sıçramaması için çaba harcayan ormancılar ve itfaiye ekipleri yangının eve ulaşmasını engelledi.
23 Ağustos 2006 Çarşamba 09:41

HABERVİTRİNİ/ÖZEL Hürriyet Gazetesi haberi "Bülbül Dağı’nda çıkan yangının Meryemana Evi’ne 1.5 metre kala durmasının ilahi bir mucize olarak gerçekleşti" diyerek duyurdu.

Aynı mucize haberleri Sabah, Milliyet, Vatan ve diğer gazetelerde yer aldı.

Türk medyası söz birliği etmişcesine yangınların Meryem Ana'nın evine ulaşmamasını ilahi bir mucize olarak okuyucularına takdim etti. Aynı haberler TV'lerde de yer aldı.

Oysa işin aslı çok farklıydı.

Yangınların Meryem Ana'nın evinin bulunduğu yöne yönelmesi üzerine İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekipleriyle itfaiye, Türkiye için çok önemli bir yer olan burasını yangından korumak için olağanüstü bir çalışma içerisine girdi.

Önce Meryem Ana'da bulunan turistler tahliye edildi. Ardından ekipler yangına müdahele etti. Yangın'ın eve sıçramaması için çaba harcayan ormancılar ve itfaiye ekipleri yangının eve ulaşmasını engelledi.

Ormancılar ve itfaiyecilerin yaptığı bu başarılı çalışma, şanlı Türk Medyası tarafından "Meryem Ana" mucizesi olarak okuyucularına duyuruldu.

Bu skandala imza atan Türk medyası, aynı zamanda eşi görülmemiş bir misyoner propogandayı da gerçekleştirmiş oldu.

DİYANET TEPKİ GÖSTERDİ

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Selçuk’ta meydana gelen orman yangınının Meryemana Evi’ne beş metre kala durmasının "mucize" olarak değerlendirilmesine, "Dinlerin ve yüce yaratıcının varlığını, böyle basit olaylarla ilişkilendirmek yanlıştır" sözleriyle tepki verdi. Bardakoğlu, şunları söyledi: "Tabii hadiselerin sebep-sonuç ilişkisi içinde incelenmesi gerekir. Bunlardan hemen mucize çıkarmak, mucize değerlendirmesi yapmak doğru değildir. Hıristiyanlar için önemli bir dini merkezin yangından kurtarılmış olması çok sevindirici bir olaydır."
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #264
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Amazon'da 'bozulmamış' iskelet

23 Ağustos, 2006 09:49:00 (TSİ)

Medya Haber
amazonhbr1212

Çalışmalar 11 yıl önce başladı

Brezilya'nın kuzeyindeki Amazon bölgesinde 800-1200 yılları arasında gömülen bir yerlinin ilk kez bozulmamış halde bulunan iskeleti gün ışığına çıkarıldı.

11 yıl önce 50 kadar arkeolog tarafından başlatılan 'Orta Amazon Projesi' çalışmalarına katılan arkeolog Anne Rapp Py Daniel, Hatahara bölgesinde bulunan iskeletin mükemmel biçimde bulunduğunu belirtti.

Anne Rapp Py Daniel, 1.50-1.60 metre boyundaki yerlinin cinsiyetinin saptanamadığını, ancak bir gence ait olduğunun anlaşıldığını söyledi.

Ekipteki bir başka arkeolog olan Helena Lima, bir metre derinliğinde gömülü olan iskeletin bugüne kadar mükemmel biçimde kalmasını sarı kile gömülmüş olmasına bağladı.

Lima, bugüne kadar sadece dağınık halde kemikler bulunduğunu söyledi.

İskeleti bulunan yerlinin, bilimadamları tarafından 'Paredao' olarak anılan dönemde (8-12'nci yüzyıllar arasında) ve Portekizlilerin Brezilya'ya gelişinden çok önceki bir dönemde yaşadığı belirtiliyor.



Son düzenleyen Hi-LaL; 23 Ağustos 2006 21:01
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #265
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Asker için son karar bekleniyor

23 Ağustos, 2006 18:57:00 (TSİ)


Firat230806hr
Fırat, dünyanın en büyük ordularından birine sahip Türkiye'nin bunun gereğini yerine getirmesi gerektiğini söyledi

En son Milli Güvenlik Kurulu'nda değerlendirilen Lübnan'a asker tartışmasında hükümet son kararını vermeye çalışıyor.

Karar için pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu beklenirken Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün temasları ışığında asker ve sivil bürokratlar asker gönderecekmiş gibi hazırlıklarını sürdürüyor.

Teknik bir heyet geçtiğimiz hafta Lübnan'a giderek Birleşmiş Milletler yetkilileri ve Beyrut yönetimi ile görüşerek görev bölgesindeki şartları yerinde inceledi.

Limanların derinliğinin Türk gemilerine uygunluğuna ve Türk askerinin nerede konuşlanabileceğine kadar tüm ayrıntılar bir rapor haline getirildi.

Dışişleri Bakanı Gül'ün Suriye ziyaretinde de, eğer asker gönderme kararı alınırsa Suriye üzerinden Türk birliğine ikmal yapılabilmesine onay alındı.

Türkiye'nin temel önceliği insani ve lojistik görev alarak İsrail bombaları ile yıkılan Güney Lübnan'ın yeniden inşasında ve sosyal yapının tekrar işler hale gelmesinde aktif görev almak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan, “Hizbullah'ı silahsızlandırmak ya da çatışmaya girmek bizim misyonumuz değil” dedi.

Türk askerinin Müslüman kimliğinin bölgedeki hassasiyetler açısından bir avantaj olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı yetkilileri “amacımız riski Türk askeri için en aza indirmek ancak her halükarda bu görevde bir risk olması kaçınılmaz şeklinde” konuşuyor.

Diplomatlara göre Müslüman Lübnanlılar için Türk askeri dost ama Lübnanlı Ermeniler aynı tepkiyi göstermeyebilir.

Türkiye'nin temel endişesi Birleşmiş Milletler belgelerinde uluslararası gücün görevlerinin tam olarak tanımlanmaması.

Ankara, ABD Başkanı George W. Bush'un açıklamaları çerçevesinde Hizbullah'ı hedef alan yeni Bir BM kararı çıkması durumunda ise Lübnan'a asker göndermeyi gündeminden çıkaracak.

"Dünyanın en büyük ordularından birine sahipseniz..."

Lübnan’a asker göndermeye ilişkin bir açıklama da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan geldi.

Fırat, Mersin'in Tarsus ilçesinde, AK Parti ilçe teşkilatındaki konuşmasında, muhalefetin, Lübnan ile fazla ilgilendikleri yönünde eleştirilerde bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin problemlerinin bilincinde olduklarını, ancak çevresindeki gelişmelerle ilgilenmenin dünya devleti olmasının gereğinden kaynaklandığını söyledi.

Lübnan ve Filistin'de masum insanlar öldürülüyorsa ve sınırsız bir güç kullanılıyorsa, Türkiye'nin bunu görmezlikten gelme lüksü bulunmadığını kaydeden Fırat, ''dünyanın en büyük ordularından birisine sahipseniz, mutlaka bunun gereğini yerine getirmek durumundasınız. Arap ülkelerinin hiçbirisi İsrail'in saldırılarına tepki vermemiştir. Ama, Türkiye bunu yapamaz, Türkiye'nin büyüklüğü de buradan kaynaklanıyor. Artık süper güçlerin, Ortadoğu'daki bir problemin çözümü için Türkiye'nin de desteğini almak gereği hissetmesi, Türkiye'nin büyüklüğünün göstergesidir'' diye konuştu.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
24 Ağustos 2006       Mesaj #266
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Sarıyer'deki 5 fırında insanlık dersi veriliyor.
Sarıyer'deki 5 fırında insanlık dersi veriliyor. Gönüllü müşteri 3 ekmek parası ödeyip 2'sini alıyor. 1'i beyaz tahtaya not ediliyor. Onu da ihtiyacı olan gelip alıyor (21 Haziran 2006 Çarşamba)
İtalya'da başlayan ve birçok Avrupa ülkesinde uygulanan toplumsal dayanışma örneği bir uygulama ülkemizde "Askıda Ekmek" kampanyasına dönüştü. Farklı gönüllü gruplar tarafından 4 yıl önce Manisa'da başlatılan kampanya Isparta, İzmit, Karaman ve Ankara'dan sonra İstanbul'a ulaştı.
Sarıyer'deki 5 fırın kampanyayı 2 aydır uyguluyor.
Öğrenciler başlattı
Projenin mimarları, Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın Koç Üniversitesi'ndeki üyeleri. Üniversiteli abla ve ağabeyleri, Vebhi Koç Vakfı Lisesi'ndeki 40 öğrenciye sosyal sorumluluğun önemini öğretti. 5 fırının desteğini alan öğrenciler çarşıda-pazarda dağıttıkları el ilanları ile dar gelirlilere "Eğer ihtiyacınız varsa askıdaki ekmeği çekinmeden alabilirsiniz" diye çağrıda bulundu. Sarıyer'deki 5 fırında, fırın başına günde ortalama 100 ekmek askıya çıkıyor. Kampanyanın başladığı 20 Nisan'dan bu yana askıdan dağıtılan ekmek sayısı 30 bini buldu. Sadece Şuşoğlu Pastanesi'nde "Askıda Ekmek" kampanyası ile günde ortalama 50 ekmeğin parasını müşteriler ödüyor. Beyaz tahtaya kaç ekmeğin parası ödendiyse yazılıyor. Her gün ihtiyaç sahibi 15 aile gelip ekmeğini askıdan alıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Ekmeği bağışlayan toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor,alansa gururu incinmeden ihtiyacını gideriyor.
Tokuz ama açın halinden anlıyoruz
Kimi 3 ekmek istiyor kimi 5. Suşoğlu Pastanesi sahibi Oğuzhan Kaşıkçı,"Kaç tane istiyorsa veriyoruz, 'Kimsin, necisin' diye sormuyoruz" diyor.Sadece bu pastanede günde ortalama 50 ekmeğin parasını müşteriler ödüyor.İhtiyaç sahipleri "Askıdan ekmek" deyip alıyor. Ev hanımı Hediye Özakalın,"Onlara yardım eli uzatınca mutlu oluyoruz" diyor.
Haber: Tülay ŞUBATLI - Vatan gazetesi
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
24 Ağustos 2006       Mesaj #267
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Uzmanlara göre evrenin yüzde 25'i karanlık maddeden oluşuyor.

Uzmanlar, ışık yaymayan ve ışığı yansıtmayan, bu nedenle de görülemeyen karanlık maddenin varlığına dair ilk somut kanıtı bulduklarını belirtiyorlar.

Vurguladıkları bir diğer nokta da görebildiğimiz kütlelerin oranının sadece yüzde beş olması.

Karanlık madde, adının çağrıştırdığı gibi esrarengiz bir kavram.

Bugüne dek gökbilimciler karanlık maddenin varlığını sadece çıkarım yoluyla belirleyebiliyordu.

Gökbilimciler 1930'lardan bu yana galaksi öbeklerinin görünen kütlelerle açıklanamayacak kadar yüksek çekim gücü olduğunu biliyorlardı.

Ancak öbekler içinden gözle görülmeyen maddeyi ayırmak imkansızdı.

Ta ki gökbilimciler, 100 milyon yıl önce iki büyük galaksi öbeğinin çarpışmasını görene dek.

Uzmanlar somut kanıtı işte burada bulduklarını söylüyorlar.

NASA'nın Chandra ve Hubble teleskopları ile Avrupa uzay ajansı ve macellan teleskoplarını kullanan uzmanlar, çarpışma sonucu galaksilerdeki gazlarla maddelerin ayrıştığını, beklenenin aksine sıcak gaz bulutları çevresinde değil, tamamen boş görünen bir başka kesimde büyük bir çekim gücü olduğunu belirledi.

Arizona Üniversitesi'nden Doug Clowe'a göre, bu "karanlık maddenin hem varolduğunu, hem de evrendeki maddelerin çoğunluğunu oluşturduğunu" kanıtladı.
Bazı uzmanlar bunun büyük patlama teorisinin ortaya atılmasından bu yana en heyecan verici buluş olduğunu söylüyor.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
melish - avatarı
melish
Ziyaretçi
24 Ağustos 2006       Mesaj #268
melish - avatarı
Ziyaretçi
SAHİLLERİMİZ BAKTERİ DOLU


İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Marmara’dan Doğu Akdeniz’e kadar olan kıyı şeridinde tatil bölgelerinin arıtma tesisleri kullanmamaları nedeniyle kıyılarımızın bol miktarda bakteri bulundurduğunu söyledi.

‘Yunus’ adlı araştırma gemisiyle İstanbul’dan yola çıkan İÜ’nün araştırma ekibi Marmara, Ege ve Akdeniz’de incelemeler yaparak İskenderun Körfezi’ne ulaştı. Türkiye’nin kıyı şeridindeki balık çiftlikleri ile Türkiye’deki su kalitesini inceleyerek kıyıların profilini çıkarttıklarını anlatan Prof.Dr. Bayram Öztürk, Türkiye’de ilk kez böylesine kapsamlı bir araştırma yapıldığını bu çalışmanın ileriki günlerde çok önemli veriler olacağını kaydetti.

KIYILAR BAKTERİ DOLU

Akdeniz Bölgesi’nde Mersin’in Anamur İlçesi’nden başlayarak Doğu Akdeniz’de İskenderun Körfezi’ne kadar 10’ar mil arayla 20 noktadan çeşitli derinliklerden deniz suyu numuneleri aldıklarını anlatan Prof.Dr. Öztürk, bunların tahlilinden çıkan sonucun iç açıcı olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Öztürk, şöyle dedi:

“Kıyılarımızın tehlikede olduğunu saptadık. Deniz suyunda bakteri oranları halk sağlığını tehdit edecek oranda yüksek. Plajların bulunduğu bölgelerde betonlaşma artmış. Özellikle belediyeler ve yetkililer arıtma tesisleri konusunda hassasiyet göstererek tedbir alması gerekiyor. Yaptığımız araştırmada, Akdeniz’in küresel ısınmadan nasıl etkilendiği ve tropikalleşmesini saptayacağız. Denizlerdeki canlı türlerini de inceliyoruz. Yaralı, zehirli ve tehlikeli olanları balıkçılara tanıtacağız. Petrol kirliliği ve özellikle Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı ile İskenderun Körfezi’nde artacak gemi trafiği nedeniyle ortaya çıkacak durum için veri toplamayı amaçlıyoruz. Elde edilen bilgilerle Türkiye’nin deniz suyu hakkında bir veri tabanı oluşturulacak, hazırlayacağımız raporu da ilgili bakanlıklara göndereceğiz.”

LÜBNAN TEHDİT ETMİYOR

Prof.Dr. Öztürk, İsrail’in vurduğu Lübnan’daki bir elektrik santralinin tanklarından Akdeniz’e sızan on binlerce varil akaryakıtın Doğu Akdeniz’de henüz tehlike yaratmadığını açıkladı. Kıyılarımızda bu nedenle henüz kirliliğe rastlamadıklarını kaydeden Prof. Dr. Öztürk, “Aldığımız numunelerde herhangi bir kirlilik görmedik. Ama, bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez. Tehlike konusunda hazırlıklı olmak ve devamlı kontrol etmek gerekmektedir” diye konuştu.

İÜ’nün araştırma gemisinde 10 araştırmacı 15 gündür çalışıyor. 15 gün daha sürecek araştırmalarda, halk sağlığı açısından plajların bulunduğu 50 istasyonda da ölçümler yapıldı. Araştırmada yeni balık türlerine de rastlandı. Akdeniz’de Hint Okyanusu’ndan gelen 59 yeni balık türü belirlendi, bunların arasında zehirli deniz analarının da bulunduğu belirtildi.

Hürriyet / DHA
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Ağustos 2006       Mesaj #269
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Plüton artık gezegen değil

2052311eh4

Gökbilimciler Plüton'un gezegen olmadığına karar verdi. Böylece Güneş Sistemi bir gezegenini kaybetti.


Prag'da toplanan 75 ülkeden Uluslararası Astronomi Birliği'nin 2 bin 500 astronomunun yaptığı oylamada Plüton'un aleyhine karar çıktı. Geçen hafta toplanan Uluslararası Astronomi Birliği, yeni bir gezegen tanımı geliştirmişti. Buna göre güneş sistemindeki gezegenlerin sayısı 9'dan 12'ye çıkacak ve Plüton da gezegen statüsünü koruyacaktı. Ancak birçok gökbilimci buna karşı çıktı ve Plüton'un 'cüce gezegen' olarak nitelendirilmesine karar verdi.

Yeni tanıma göre, kendine ait net bir yörüngesi olmayan Pluton, artık gezegen olarak kabul edilmeyecek. Çünkü Pluton'un yörüngesi, Neptün'le belirgin biçimde kesişiyor.
Plüton 1930'da keşfedilerek Güneş Sistemi'nin dokuzuncu ve son gezegeni olarak kabul edilmişti. Bu zamana dek Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen vardı. Bunların Güneş'e uzaklığı mesafe sırasıyla, Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür.
Ancak son dönemde bazı uzmanlar diğer sekiz gezegenden çok daha küçük ve uzak olan, bir buz ve kaya kütlesi durumundaki Plüton'un gezegen kabul edilemeyeceğini savunuyordu.
Eğer söz konusu tanım kabul edilmiş olsaydı üç gökcismi daha gezen olarak kabul edilecekti. Bunlar, şimdiye dek Plüton'un uydusu kabul edilen Charon, üç yıl önce keşfedilen 2003 UB313 adlı gök cismi ve Mars ile Jüpiter arasındaki Ceres adlı dev bir asteroid.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
25 Ağustos 2006       Mesaj #270
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Kaş yangını 7'nci günde kontrol altında

25 Ağustos, 2006 14:34:00 (TSİ)

Medya Haber
kasyangC4B1n2508hbr
Yangın yedinci gününde kontrol altına alındı





Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarındaki Kıbrıs Deresi kanyonunda 19 ağustosta yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını yedinci gününde, kanyon dışına yayılmayacak şekilde kontrol altına alındı.

Yangın kanyon içerisinde yer yer devam ederken ancak kontrol altında tutulabildi. Kanyon çevresinde açılan hatlarla alevlerin kanyon dışına sıçramasının da önüne geçildi.

Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Orman Genel Müdürlüğüne ait bir helikopterle yangın bölgesine giderek, kanyon üzerinde inceleme yaptı.

Yüksel, ''burada söylenecek olan tek söz şudur: Mücadelenin galibi ormancılardır. Yangın, ormancıların zaferiyle sonuçlanmıştır'' dedi.

Yüksel, yangının kontrol altına alınıp soğutma çalışmalarına başlandığını da belirtti. Vali Yüksel, tüm çalışmalar bittikten sonra bölgede meydana gelen hasarın tespit edileceğini belirtti.

Yüksel, "bütün bu çalışmalar yapıldıktan sonra orman teşkilatı ve yöre halkı, elbirliğiyle bu muhteşem doğa yapısını tekrar eski haline getirmek için her türlü gayreti sarf edeceğiz'' diye konuştu.

"Değişik özellikli bir yangın"

Kaş'ta, Türk orman teşkilatının karşısına çok değişik özellikli bir yangın türü çıktığına dikkat çeken Vali Yüksel, ''Akdeniz Üniversitesi'nden ve Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden bölgeye inceleme amacıyla gelen bilim damları belki de dünyada örneğinin olmadığı bir yangınla karşılaşıldığını, Kaş yangınının öğrencilere ders olarak okutulması gereken bir yangın olduğunu ifade etmişlerdir. İlk bakışta arkadaşlarımız bu yangının haftalarca sürebileceğini ifade etmişlerdir. Hatta bundan 30-40 yıl evvel aynı kanyonda çıkan yangın, bölge halkının ifadesine göre, kış aylarında karın yağmasıyla sönmüştür'' dedi.

Helikopterler dönüyor

Bölgede bugün çalışan beş helikopterden üçü öğleden sonra kendi bölgelerine dönecek. Antalya'da konuşlandırılan iki helikopter ise çalışmalarını sürdürecek.
Yetkililer, kontrol altına alınan yangının kanyon içerisinde bir hafta kadar daha sürebileceğine işaret etti ve bu durumun yangının genişlemesi bakımından bir tehlike arz etmeyeceğini bildirdi.

Kaya ve kamyon üzerinde uyudular

Yangının başladığı bir haftadan beri geceli gündüzlü, uykusuz çalışan orman işçilerinin bazıları, yangının kanyon içerisinde kontrol altına alınmasından sonra verilen kısa süreli dinlenme molalarında kayalıkların ve arazözlerin üzerlerinde uyudu.

Yangın sırasında orman işçilerini en çok akrep sokmaları rahatsız etti. Alevlerden kaçan akrepler, çalıların arasında çalışan işçilerden bazılarını soktu. Ancak, bölgede hazır bulunan çok sayıda sağlık ekibi, akrep sokmalarına anında müdahale etti ve akrep sokmasına maruz kalan işçilere panzehir enjekte etti.

Bu işçilerin kısa süre istirahatten sonra çalışmalara yeniden katıldıkları da gözlendi. Çalışmalar esnasında çok sayıda işçi ve orman köylüsü de dumandan etkilendi.

Yangının Türkiye'deki kayda geçmiş yangınlar arasında 'ilk' kanyon yangını olduğunu söyleyen uzmanlar, dünyada en büyük kayıpların kanyon yangınları olduğuna dikkat çekiyor.

Ordu:
Ordu'nun Perşembe ilçesinde dün başlayan ve kontrol altına alınan yangında, yaklaşık 10 hektar orman alanı zarar gördü.

Kırlı beldesi Kurtuluş köyü yakınlarındaki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın, Ordu Orman İşletme Müdürlüğü, Ordu ve çevre ilçe belediyelere bağlı itfaiye ekipleri ve vatandaşların müdahalesiyle kontrol altına alındı.

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww