Arama

Medya Haber - Sayfa 72

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 661.611 Cevap: 1.864
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
21 Temmuz 2007       Mesaj #711
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
YAŞ'ta 5 orgeneral emekli olacak...

Sponsorlu Bağlantılar

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) 22 Temmuz tarihinde yapılacak olan Milletvekili Genel seçimlerin hemen ardından, 1-4 Ağustos tarihleri arasında toplanacak.
Bu yıl yapılacak olan YAŞ toplantısında ikisi kuvvet komutanı 108 general ve amiral durumu ile albayın terfisinin ele alınması bekleniyor. TSK kaynakları 35 civarında general ve amiralin bir üst rütbeye terfi edeceğini, 45 albayın general olmasının beklendiğini ve 35-40 civarında general ve amiralin de rütbe bekleme sürelerinin bir yıl uzatılmasının beklendiğini belirttiler.

DENİZ’E ATAÇ, HAVA’YA BABAOĞLU



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak olan YAŞ toplantısında bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komuta kademesinde bulunan iki orgeneralin emekliye ayrılması öngörülüyor. YAŞ da bu yıl Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları değişirken, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda da üç orgeneral emekliye ayrılacak.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert emekliye ayrılacak. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na Donanma Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç’ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ise Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun getirilmesi bekleniyor.

BEKAR PAŞA EMEKLİ OLACAK



Toplam 109 general/amiralin terfilerinin görüşüleceği YAŞ da 1. Ordu Komutanı Orgeneral Fethi Remzi Tuncel, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık ile EDOK Komutanı Orgeneral Orhan Yöney de emekliye ayrılacak. Tuncel, TSK da üst düzey de görev yapan tek bekar orgeneral olarak tanınıyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ görevlerine bir yıl daha devam edecek. Başbuğ’un, 2008 yılında Büyükanıt’ın yerine atanarak 2010 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı yapması öngörülüyor.

KİMLER ORGENERAL OLACAK?



Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda boşalacak 3 orgeneral kadrosu için 7 korgeneral yarışacak. Şûra’ya dosyaları girecek olan korgeneraller şöyle: K.K.K Denetleme Değerlendirme Başkanı Erdal Ceylanoğlu (temditli), 3. Kolordu Komutanı Mustafa Ethem Erdağı (temditli), EDOK Komutan Yardımcısı Necdet Özel, 7. Kolordu Komutanı Abdullah Cahit Sarsılmaz, 5. Kolordu Komutanı Metin Yavuz Yalçın, 2. Kolordu Komutanı Hayri Güner, 4. Kolordu Komutanı Saldıray Berk.

ÇARŞAFLI 23 NİSAN GÖSTERİSİNE KARŞI ÇIKAN KOMUTAN TERFİ SIRASINDA



Orgeneralliğe terfi etmeyi bekleyen isimler arasında 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Yavuz Yalçın da yer alıyor. Korgeneral Yalçın, Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’ndeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarındaki geçit töreninde bir grup öğrencinin önlerinden kara çarşaf ve fesle geçtiklerini görünce tepki göstermişti. Yalçın, olay sonrası İlçe Milli Eğitim Müdürü Zafer Altunkozaoğlu’nu yanına çağırıp, “Bu çağda kara çarşaf da nereden çıktı? Çok yazık. Sorumlular hakkında gereğini yaparsınız'' demişti.

TANKLARI YÜRÜTEN KOMUTAN TERFİ BEKLİYOR



28 Şubat döneminde Zırhlı Birlikler Tümen Komutanı olarak görev yapan ve Sincan’dan geçen tankları yürüten Korgeneral Erdal Ceylanoğlu da orgeneralliğe terfi etmeyi bekleyen isimler arasında yer alıyor.

PAŞALARI SORGULAYAN SAVCI GÜNDEMDE



Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başsavcısı kıdemli Hakim Albay Saim Öztürk ’ün bu yıl yapılacak olan YAŞ toplantısında emekli olması gündemde. Aralarında Deniz Kuvvetleri eski komutanı emekli Oramiral İlhami Erdil, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı ve çok sayıda paşa hakkında açtığı davalarla gündeme gelen Öztürk’ün yerine kimin atanacağı da merak konusu oldu.

ERDAĞI İÇİN KRİTİK SÜREÇ



Elazığ’daki 8. Kolordu Komutanlığı görevi sırasında baraka inşaat ihalelerinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde yargılanıp mahkum olan Erdağı’nın emekliye sevk edilip edilmeyeceği YAŞ toplantısında belirlenecek.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda bir üst rütbeye terfi etmeyi bekleyen tümgeneraller: Salih Güloğlu (temditli), Hulisi Akar (temditli), Ümit Şahintürk (temditli), Aydemir Cülcüloğlu (temditli), Ahmet Turmuş (temditli), Muzaffer Cengiz Arslan, Zekeriyya Öztürk, Emin Cihangir Akşit, Galip Mendi, Sabri Demirezen, Nuri Ali Karababa, Necdet Soyer, Naci Beştepe, Mustafa Korkut Özarslan ve Abdullah Yaşar Cihansız.

DENİZ VE HAVA’DA KRİTİK TERFİLER



Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda bu yıl bir kişi oramiralliğe yükselecek. Oramiralliğe terfi edecek kişinin 2009-2011 arasında Deniz Kuvvetleri Komutanı olması bekleniyor. Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Eşref Uğur Yiğit (temditli), Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Alev Gümüşoğlu oramiral olmak için yarışacak.
Bir üst rütbeye terfisi için durumu görüşülecek tümamiraller şunlar: Kadir Sağdıç, Nusret Güner, Ali Deniz Kutluk.
Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert’in emekliye ayrılıp yerine Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun gelmesiyle birlikte Hava Kuvvetleri’nde bir orgenerallik kadrosu açılacak. Bu kadro için üç korgeneral yarışacak: Hv.K.K Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Aksay (temditli), 1. Kuvvet Komutanı Korgeneral Bilgin Balanlı, 2. Kuvvet Komutanı Korgeneral Erol Ortaç.
Hava Kuvvetleri’nde korgeneralliğe yükselmek için durumu görüşülecek tümgeneraller şu isimlerden oluşuyor: Erol Özgil (temditli), Bülent Özer (temditli), Sefer Öztürk (temditli), Mustafa Çötüksöken, Osman Yıldırım, Hikmet Çelik, Mehmet Erten.
Jandarma Genel Komutanlığı’nda Korgeneral Mehmet Çavdaroğlu’nun emekli olması, Tümgeneral Fikret Demirtaş’ın korgeneralliğe yükselmesi bekleniyor. (ANKA)

Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
29 Temmuz 2007       Mesaj #712
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Bağış: Türkiye, ABD'ye meydan okumaya ve Irak'a girmeye hazır

Sponsorlu Bağlantılar
AKP milletvekili Egemen Bağış, ABD’nin, Türkiye’nin, Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’a girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini belirterek "Bir saniye bile tereddüt etmeyiz ve hiç kimseden izin istemeyiz" dedi. The Sunday Telegraph da, "Türkiye, ABD’ye meydan okumaya ve Kürt asilerini avlamaya hazır" değerlendirmesini yaptı. Bağış, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak da "Sanıyorum ki Sayın Gül’ü yeni cumhurbaşkanı ilan edebiliriz" de şeklinde konuştu.
İngiltere Pazar günlerinde yayınlanan The Sunday Telegraph gazetesine konuşan AKP milletvekili Egemen Bağış, ABD’nin müdahale etmediği için Türk kuvvetlerinin Irak’taki PKK’lılara karşı operasyonlar yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bağış "Bunu yapmaya mecbur kalmayacağımızı umuyoruz. Müttefiklerimizin bir şeyler yapmaya başlayacağını umuyoruz ancak eğer yapmazlarsa birçok seçeneklerimiz var" şeklinde konuştu.
Müttefiklerin, PKK’nın oluşturduğu "açık ve net" tehdide karşı Türkiye’ye yardımcı olması gereğini vurgulayan Bağış "Eğer bir müttefikiniz size yardımcı olmasa, ya dürüstlüğünü ya da kabiliyetini sorgularsınız" ifadesini kullandı.
ABD’nin, Türkiye’nin, Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’a girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini ifade eden Bağış "Bir saniye bile tereddüt etmeyiz ve hiç kimseden izin istemeyiz" dedi.
The Sunday Telegraph da "Turkey, ABD’ye meydan okumaya ve Kürt asilerini avlamaya hazır" başlığını kullandığı haberinde Bağış’ın açıklamalarına dikkat çekerken "Yeni Türk hükümetinin, Kürt teröristlerinin oluşturduğu tehlikeye karşı koymak için uzun bir süreden beri ABD ile var olan ittifaka sırtını dönmeye hazır" yorumunu yaptı.
Washington’un Türk hükümetine bir operasyon kabul edilemez olacağını açık bir biçimde anlattığını belirten gazete ancak Türklerin ruh haletinin uzlaşmadan pek yana olmadığını öne sürdü.
Gazeteye de değerlendirmelerde bulunan emekli Tuğgeneral Nejat Eslen ise, askerlerin ABD’li müttefiklerinin tutumu konusunda sabırlarının taşmakta olduğunu söyledi. Eslen şunları söyledi:
"ABD, Irak ve Afganistan’da terör ile mücadele adına Atlantik’i geçti. Türkiye de, Afganistan’da ABD’ye yardımcı oluyor. Ancak ABD, bir NATO müttefiki olan Türkiye’ye aynı nedenlerle kendi sınırını geçmesine izin vermiyor. Bu ne biçim dostluk? Düşmanlar böyle hareket eder.ö İngiliz gazetesi, ABD’nin Türkiye’deki popülaritesinin çok düşük bir düzeyde bulunduğunu gösteren Pew araştırmasına dikkat çekerken birçok Türkün ABD’nin Kürtleri desteklediğine inandıklarını da belirtti.


CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ



Operasyon kararının alınması halinde bunun yeni hükümet ile "Yükselen İslamlaşma" olarak gördüğü gelişmelerden mutsuz olan "güçlü ordu" arasında "potansiyel bir çatışmaönın önlenmesine katkıda bulunabileceğini öne süren gazete, Türkiye’deki seçimlerin, ordunun Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı tutum alması üzerine öne alındığını yazdı.
Cumhurbaşkanlığı seçimini konusunu da değerlendiren Bağış ise, "Sanıyorum ki Sayın Gül’ü yeni cumhurbaşkanı ilan edebiliriz. Büyük bir cumhurbaşkanı olacak" dedi. (ANKA)



Sırrı Sakık: Bahçeli'nin duyarlılığı, Baykal'dan daha fazla...

TBMM'ye, 16 yıl sonra ikinci kez milletvekili olarak gelen, DTP destekli Muş Bağımsız Milletvekili Sırrı Sakık, çok heyecan duymadığını ifade ederek, ''Keşke o olay (Meclisten ayrılmaları) olmasaydı...'' dedi.
DTP destekli diğer bağımsız adaylarla TBMM'ye gelerek kaydını yaptıran Sırrı Sakık, daha sonra Parlamento muhabirleriyle sohbet etti.
Sakık, İstanbul'dan bağımsız aday olan ancak seçilemeyen Baskın Oran'ın, gümrük kapılarında kullanılan oy pusulalarında bağımsız adayların isminin yer almamasını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürdüğünü söyledi.
Sırrı Sakık, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde AK Parti ile yarıştıklarını ancak, bu yarışın adil olmadığını kaydetti.
AK Parti'nin, seçim meydanlarında ''mağdur olduğunu söylediğini; Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olamaması konusunu iyi işlediğini ve kullandığını'' söyleyen Sakık, ''Biz de mağdur olduk. Geçmişte bizi Meclisten alıp cezaevine attılar'' dedi.
Sırrı Sakık, seçimlerde parasız, pulsuz çalıştıklarını da ifade etti.


''30-35 MİLLETVEKİLİ ÇIKARIRDIK''
Bağımsız adayların isimlerinin de aynı oy pusulasında yer almasının oylarını düşürdüğünü kaydeden Sakık, ''Sadece Muş'ta böyle 9 bin oy kaybettik. Bağımsız adayların isimleri oy pusulasında olmasaydı 30-35 milletvekili çıkarırdık'' dedi.
''1991'den sonra tekrar Meclise geldiniz, neler hissediyorsunuz?'' sorusuna Sakık, ''Çok fazla bir heyecan yok. Keşke o olay olmasaydı'' dedi.
Sırrı Sakık, ''Kürtlerin demokrasiye önem verdiğini ve sorunların demokratik yollarla çözümlenmesini istediğini'' ifade etti.
Çok sayıda arkadaşlarının yargılandığını, cezaevine konulduğunu kaydeden Sakık, ''Arkadaşlarımız, o uygulamaları hak etmediler. O, antidemokratik yasaların kalkması gerekiyor'' diye konuştu.


''GEÇMİŞ, GELECEĞİN ROLÜNÜ ÇALMAMALI''



Özeleştiri yapıp yapmadıklarının sorulması üzerine ise Sakık, sistemi sorgularken, zaman zaman kendilerini de eleştirdiklerini belirterek, ''Ancak geçmiş, geleceğin rolünü çalmamalı, çok da geçmişe takılmamalıyız'' dedi.
Bir çok kadın adayın milletvekili seçilerek Meclise geldiğini ifade eden Sakık, bunun bir fırsat olarak görülüp değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Mecliste MHP ile çatışacakları yönünde iddialar olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Sakık, şunları kaydetti:
''MHP ile niye çatışalım? Tam tersine, miting meydanlarında çatışan AK Parti ile CHP'yi bile biz ayırmalıyız. MHP de bu ülkenin bir gerçeği, biz de bu ülkenin bir gerçeğiyiz. MHP şimdi daha duyarlı, niye kavga edelim? Bahçeli'nin duyarlılığı, Baykal'dan daha fazla. CHP sorunları çözmek, Baykal iktidar olmak istemiyor. Baykal, kendisine bir grup oluşturmuş, o grupla partisini yönetiyor. Onun, Başbakan olma gibi düşüncesi yok. Başbakanlık, sorumluluk gerektiriyor. Baykal da o sorumluluğu almak istemiyor. CHP, miadına doldurdu.'' Sırrı Sakık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''MHP ile bağımsızların Mecliste çatışacağı açıklamasını'' talihsiz bir açıklama olarak nitelendirerek, ''Başbakan, o gücü silah gibi kullanmamalı'' dedi.


''SORUNLARI, PARLAMENTER SİSTEM İÇİNDE ÇÖZMELİYİZ''



Leyla Zana'nın, ''Türkiye'nin eyaletlere bölünmesi gerektiği'' yönündeki açıklamasının kendisini ilgilendirdiğini kaydeden Sakık, ''Geçmişteki kavgaları biliyoruz. O kavgalar yeniden tetiklenmemeli. Zana'nın söylediğini, Kenan Evren de söyledi. Söylenenlerden ürkmemek lazım. Sorunları parlamenter sistem içerisinde çözmeliyiz'' diye konuştu.
Sakık, Adalet Bakanlığının, milletvekillerinin cezaevi ziyaretleriyle ilgili düzenlemesinin sorulması üzerine de ''Bu ülkede maalesef, hukuk kişiden kişiye değişiyor'' dedi.
Sırrı Sakık, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Parlamentoya girip girmeme konusunu daha görüşmediklerini ifade etti.
''Genel af çağrısı yapacakları'' yönünde, gazetelerde haberler olduğunun anımsatılması üzerine Sakık, ''Daha Meclise yeni geldik. Bazı işler alelacele olmaz. Hiçbirimizin bundan haberi yok. Affın alt yapısı oluşmadan istemek olmaz. AK Parti, tek başına türban sorununu çözebildi mi?'' dedi.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Temmuz 2007       Mesaj #713
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Neden AKP'ye oy verdiler?

Medya Haber
Baykal, "Nerede bu AKP'ye oy verenler?" diye sorup duruyor ya, biz de merak ettik. "Gerçekten utanıp, oy verdiklerini gizliyorlar mı?" diye sokağa çıktık

Her kesimden insanla konuştum üç gün boyunca... Beşiktaş'ta, Mecidiyeköy'de , Gültepe'de, Balat'ta, Zeytinburnu'nda... İçlerinde altı dil bilen bir şirket genel müdürü de vardı, açlık sınırında yaşayan garibanı da... Gördüm ki, insanların AKP'ye oy vermesi için çeşit çeşit sebep var. Kimisi gerçekten muhalefetin dediği gibi yardım aldıklarından oylarını AKP'ye vermiş, ki bu kesim zaten pek konuşmak istemiyor. Kimisi bir işe yerleştirildiği için, kimisi yıkılan duvarını bedelsiz tamir ettikleri için, kimisi kömür, kimisi doğrudan her ay para yardımı aldığı için... Açık açık "Menfaat dünyası" diyenler bile çıktı. Mesela bir çifte rastladım Beşiktaş İskelesi'nde... Pek konuşmak istemediler. "İsim vermeyin, ama neden AKP'ye verdiniz oyunuzu anlatın" dedim başı bağlı hanıma... Yine de konuşmak istemedi, neyse ki MHP'ye oy veren kocası dayanamayıp, "Sana belediyede iş buldukları için oy vermedin mi?" diye araya girdi biraz sitemkâr. Hanım, biraz sıkılarak evetledi; "Ne yapayım Zeytinburnu Belediyesi'nde iş bulmama onlar vesile oldular" dedi. Döndüm eşine, "Peki siz niye MHP'ye oy verdiniz?" diye. Meğer onunki de pek farklı bir sebepten değilmiş: "Gümrükte malım kaldı mı, onlar kurtarıyor da ondan."

AKP de ikiye ayrılmış: Gülcüler ve Erdoğancılar
Bir taksi şoförü de yardım aldığını saklamadı. Üstelik yardıma ihtiyaçlarının olmadığını da söyleyerek. Evinin yıkılan duvarını AKP'liler yaptırmış. "Peki niye yardım aldınız?" diye sorduğumda, "O parayı da düğüne harcayacağım. Fena mı oldu?" diyecek kadar rahattı. Ama bu seçmen kitlesi, konuştuğum 50 kişinin ancak onda biri eder. Yani muhalefetin dediği gibi, bu farklı galibiyetin tek sebebi yardımlar değil. Neyse ki herkes, bu kadar rahat değildi!

Dedim ya her kesimden insana rastladım üç gün boyunca... Bir şeyi fark ettim ki, AKP müthiş bir çimento bulmuş. Eski ülkücüsünden, eski Marksistine herkesten oy almayı becerebilmiş. Aslında Meclis'e soktukları eski solcular, eski ülkücüler de bu seçmen profilinin bir yansıması zaten. Konuştuğum vatandaşlardan öğrendiğim bir şey daha var. Evet, millet asker müdahalesinden de sıkılmış, onun adına düşünen her türlü "bir bilen"den de... Demokrasi, özgürlük ve hoşgörü adına güzel bir sonuç da söyleyelim size, hiç de sandık başında erkek sözü geçmiyor. Hanımlar hiç gizlemeden yanındaki, CHP'li kocasının gözünün içine baka baka neden AKP'ye oy verdiğini anlatıyor. Yani artık öyle ailece tulum oy vakti geçmiş. Herkes inandığını sandığa yansıtıyor. Ve iki kişiden biri öyle ya da böyle AKP'ye inanıyor.

Son bir sonuç daha size; AKP'liler de ikiye ayrılmış. Hemen her konuştuğum bir isime gönderme yaptı oy verme sebeplerini sayarken. Neredeyse yarı yarıya... Bir kısmı başbakancı, hatta "Tayyip'e bayılıyorum" diyen genç kızlara bile rastladım. Bir o kadarı ise Abdullah Gül için AKP'ye vermiş oyunu. En büyük sebep cumhurbaşkanlığı seçimindeki mağduriyeti, ama eklemeden de edemiyorlar; "Efendi adam, hem de çok kültürlü!"

Medya Haber
Çünkü 5 yıl öncekinden daha çok kazanıyorum!

İsmet Tekin (39 yaşında-Amerikan firmasında yönetici): En önemli sebep istikrar. 2001'deki krizde sistem çöktü. Halk bir çıkış aradı. Dolayısıyla parti gözetmeksizin ülkenin menfaatleri gereği bütünleşmek gerekiyordu. En iyi teşkilatlanmayı AKP yaptı ki, 2002'de yüzde 34 oyla geldi. 2007'ye baktığımızda, kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin dolarlar seviyesinden 5.750 dolarlara çıktı. Bir de Başbakanımızın bir tabiri var, "Eğer elinize geçen para 2002'den daha azsa bana oy vermeyin" dedi. Ben kendi adıma söyleyebilirim ki, 2002'den daha fazla para kazanıyorum. Aslında pek çok insan da öyle... Üç fakülte mezunuyum. 6 dil biliyorum. Bir Amerikan şirketinde çalışıyorum. Bir Silahlı Kuvvetler geçmişim var. Uzun yıllar subaylık yaptım. Ama yüzbaşıyken istifa ettim. Çünkü tünelin ucunda ışık göremedim.

Laf yok, icraat var

Nazan Tekin: Ben hizmetlerin devamı için AKP'ye oy verdim. Radyoda bir AKP'li milletvekili adayının söyleşisini dinlemiştim. AKP'nin dört senelik icraatı boyunca 1.250 köye su götürüldüğünü söyledi. Bu beni çok etkiledi açıkçası. Demek ki laf yok, icraat var. Şunu da söyleyeyim; partizanca bir tutum içinde değiliz. Belki dış görünüşümüze baktığınız zaman hemen AKP'li olduğumuz sanılabilir. Ama değiliz. Mesela geçen seçimde oyumuzu verecek parti bulamadık. Bilerek vermedik.

Kızım boşandı, AKP ona her ay maaş veriyor

Fuat Altunay (56 yaşında-emekli): AKP bazı imkanlar sağladı bize. Kızım kocasından ayrıldı. Çocukları var. Onlara her ay belirli bir maaş veriyorlar. Erzak ve kömür yardımı yapıyorlar. Ben SSK'dan emekliyim. Ayda 550 milyon lira maaş alıyorum, 350 milyon da kira veriyorum. Bu maaşla nasıl bakarım hepsine! Hafta ortası nohut-pilav satıyorum. Gönül başka parti isterdi ama olmadı işte... Biz Kırklareliyiz. Daha önce DSP'ye oy verdik. Ecevit fakir babasıydı. Biz de zengin değiliz... Bu sefer CHP'ye oy vermek isterdim ama mecbur Erdoğan'a verdim. Hiç olmazsa bize destek çıkar dedim.

Başka bir lider var mı ki?

Erol Günay (27 yaşında-İstatistikçi): Kime vereceksiniz! Halkın içinden çıkmış başka bir lider var mı? CHP elit kesimin partisi. Hadi bizi geçtik; Avukat Ayşenur Bahçekapılı AKP milletvekili oldu, Zafer Üskül öyle, Ertuğrul Günay da öyle... Bu insanlar dün çıkmadı ortaya. 30 yıldır siyasetin içindeler. Onlar niye AKP dedi? Biz solcu bir aileden geliyoruz. Ama artık sağ sol döneminin atlatıldığını düşünüyoruz. Hem Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlıyız, hem de maneviyatçı duyguları içimizde taşıyoruz. Böyle bir zihniyete sahip oldukları için de AKP'ye oy verdik.

Ilımlı İslam Cumhuriyeti de olabiliriz, neden olmasın!

Seda Tabak (25 yaşında-Vatan Gazetesi web editörü): Ben Tayyip'i çok severim. Bir kere çok zeki olduğunu düşünüyorum. Kılığıma kıyafetime karışırlar diye de kesinlikle düşünmüyorum. Çünkü bu Tayyip'in ilk iktidarı değil. Daha önce 5 yıl başımızdaydılar. Karıştılar mı? Gayet de rahat böyle gezebiliyorum. Namaz da kılıyorum, orucumu da tutuyorum. Etrafıma baktığım zaman hiçbir şeyin
değiştiğini de görmüyorum.

Aksine şimdi daha fazla özgürlük var. Eskiden Ramazan'da kimse yemek yemezdi dışarıda. Şimdi İstiklal'de yürüyorsun, insanların elinde içki kadehleri... Ayrıca biz zaten Müslüman bir ülkeyiz. Ilımlı İslam Cumhuriyeti de olabiliriz. Benim açımdan hiç sakıncası yok.

Ee abla oy verilecek en iyi parti AKP o yüzden!

Abdurrahman Pişirici (33 yaşında-ayakkabı boyacısı): Ben Şanlıurfalı'yım. 7 milletvekili birden çıkardı AKP bizim oradan... Ee abla zaten oy verebileceğin en iyi parti AKP. Zamanında MHP'ye de oy verdim, CHP'ye de... Ama bu sefer Tayyip Bey'e. Tayyip Bey'den başka lider yok çünkü.

Erdoğan'ı beğeniyorum

Hatice Türman (70 yaşında- beyinden emekli): AKP'ye oy verdim. AKP'yi, Başbakanımızı her bakımıyla beğeniyorum. Daha önce de onlara verdim.

5 yıl önce sıvı yağ 15 milyondu, bugün 10.5 YTL'ye aldım

Rasim Uçar (39 yaşında-güvenlikçi): Ben bir iş merkezinde güvenlik görevlisiyim. Eşim de bir iş merkezinde çaycılık yapıyor. İkimiz de ilkokul mezunuyuz, Kastamonuluyuz. 2000'li yılların başına, o kriz yıllarına dönmemek için AKP'ye verdik oyumuzu... Allah'a şükür kriz de yaşamadık. Önceki dönemi hatırlamak bile istemiyorum. Dolar artışları bizi mahvetti. Bundan 5 yıl önce sıvı yağ, 15 milyon liraydı. Bugün 10.5 liraya aldım. Aradaki farkı düşünün. Eğer koalisyon devam etseydi o yağ 30 milyon olurdu...

Hastane kuyruğu bitti

Hatime Uçar (36 yaşında-çaycı): Ben de aynen beyimin görüşündeyim. Eğitim yönünden çok faydalarını gördük. İş bulduk. Hastanede kuyruklar bitti. Çocuklarımız var, bir ayağımız hastanede. Hayatımız kolaylaştı.

AKP'den önce ülkede güven ve istikrar yoktu

Tamer Göde (39 yaşında-vakıf yöneticisi): AKP iktidarından önce ülkenin hali ortadaydı. Güven ve istikrar yoktu. Önümüzü göremiyorduk. Çok tedirgin, çok huzursuzduk.

Fatma Göde (28 yaşında-pazarlama danışmanı): Her iki kesimdeki insanları da yıpratacak ve tahrik edecek bir tutum sergilemiyor Erdoğan. Tam ortada... Bir de yapamayacağı şeyler konusunda söz vermiyor. Bu da bana güven veriyor. Kendi dini inancımıza yakın biri olması yüzünden de tabii AKP... Ayrıca mütedeyyin insanların "Türkiye'ye şeriat gelsin" dertleri yok. Çünkü biz zaten kendi inancımızı özgürce yaşıyoruz...

Sırtımızda küfe değil kaldırıp atarız da!

Hasan Arslan (Lakabı Molla Hasan-Mahmutpaşa'da gömlekçi): Daha önce de oyumu AKP'ye vermiştim. O zaman başlangıçtı. Yeniydiler... Denedim memnun kaldım. Aslında çok memnun da değilim. Çok işsizlik var. Tekstille uğraşıyorum. İşsizliği önleyemediler. Ama sıra oraya gelmiş olabilir. Haa yapamazlarsa, sırtımızda küfe değiller, kaldırıp atarız da... Önümüzdeki sene belediye seçimleri var. İş önemli, icraat önemli bizim için... Şunu da söyleyeyim, Özal mezardan çıksa oyumu ona veririm; Erdoğan'a değil. Özal devrim yaptı bu ülkede. Tayyip onun yolundan gidiyor, Özal'ı taklit ediyor. Eğer başarılı olursa, kalıcı olur.

Tonlarca yalana inanmadığım için...

Zafer Kurtul (38 yaşında-bankacı): Hayatım boyunca duyduğum tonlarca yalana artık inanamadığım için oy verdim AKP'ye. On yıllarca sosyal demokrat olduklarını ve bir gün iktidar olduklarında memlekete demokrasi getireceklerini iddia edenlerin artık hiçbir inandırıcı tarafları kalmadığı için oy verdim. Çünkü zaten asıl amaçları bu tür yalanları ortaya çıkmasın diye iktidar olmamak. Toplumun bütün kesimlerini birbirine düşmanlaştırıp, birbirinden nefret ettirip, birbirlerinden korkutarak kurulu düzenin devamını sağlıyorlar.

AKP'den hiç kötü bir şey görmedik!

Mustafa Bostan (75 yaşında-emekli): Kötü bir şey görmediğimiz için oy verdik AKP'ye... Daha önce Anavatan'a vermiştim. Her işimizi kolaylaştıran, hepimize yardımcı olan bir parti gördük ilk defa. Başka kime oy verecektim?

Gül cumhurbaşkanı olsun diye...

Mürteza Aksu (38 yaşında-esnaf): Bir önceki seçimde MHP'ye oy verdim. Ama Bahçeli ne yaptı? Ecevit'le hükümet kurdu, hakaretlere maruz kaldı. O yüzden cezalandırdım, bu kez AKP'ye verdim oyumu. Ayrıca Baykal'ın kişisel eleştirilerinin karşısında oldum. Yok eşinin türbanıymış falan, bunlar basit şeyler. Ben öz, kendi Osmanlı kültürüyle yaşayan bir Türkiye istiyorum. Eşinin türbanı yüzünden Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı yapmadılar. Mağdur oldu. Onun için de oy verdim.

Tayyip geldi, işlerimiz açıldı

Mustafa Akyol (Alüminyum doğramacı-40 yaşında): Tayyip Erdoğan'ı daha iyi buldum, oyumu ona verdim. Beni en çok etkileyen tarafı Türkiye'ye iyi hizmet etmesi. Eskiden işsizlik vardı. Ben alüminyum doğramacıyım. İş hiç olmazdı. Şu anda işler yoğun. Allah'a şükür çalışıyoruz. Herhangi bir sıkıntımız yok. AKP yokken Refah Partisi'ne verdik oyumuzu. Babamızın zamanında da DYP'ye veriyorduk...

Erdoğan çalışıyor her yer şantiye!

Selim Özdemir (45 yaşında nakliyeci): Tayyip Erdoğan'ın çalışkanlığını görüyoruz. Nereye gidersen git, şantiye halinde. Anadolu'ya gidiyoruz yollar yapılıyor hep. Sağlık hizmetleri çok yerinde. İlla ki cebimize para girmesi gerekmiyor. Türkiye huzur istiyor. Cumhuriyet mitingleriyle, laiklik mitingleriyle olmuyor. Zaten bu oylar da bizim onlara bir tepkimizdir.

Mağdur oldukları için oyum AKP'ye

Erol Ağırman (48 yaşında-emekli): Anayasa Mahkemesi'nin kararının hukuka aykırı olduğuna inanıyorum. Daha önceki seçimlerde de AKP'ye oy vermiştim. Değişim olsun diye... Şu anda benim hayatımda AKP'nin getirmiş olduğu hiçbir artı yok. Ama buna rağmen, AKP'ye mağdur oldukları için oy verdim.

Erdoğan sağlam adam

Mürsel Özdemir (70 yaşında-emekli): Ben Başbakan'ı sevdim... Osmanlı'nın torunu olarak, gittiği masalara yumruğunu vurdu. Onunla iftihar ediyorum. Geçen seçimlerde de aynen ona vermiştim oyumu. Ondan önce Erbakan'a da verdim, Özal'a da verdim... Herkese verdim. Bir sola vermedim. Eskiden nakliyeciydim. Şimdi Bağkur emeklisiyim. Ama Tayyip bize azıcık zam vermedi. Birazcık zam verse daha da çok severiz onu. Şimdi dünya Şampiyonu Hamza Yerlikaya'yı Sivas'tan seçtik, Meclis'e gönderdik. Ben de Sivaslı'yım. Bir de Erdoğan da futbolcu, sporcu... Ben de güreşçiydim gençliğimde. Sporcu adam sağlam olur, evelallah. Erdoğan sağlam adam... Menderes zamanında Hilton Oteli yapılıyordu. Ben de askerdim. "Menderes ülkeyi sattı" dediler. İşte, gördük sonra bir sürü oteller yapıldı. Onları da hep biz kullanıyoruz. En sevdiğim arkadaşım CHP'li. Bak yanımda oturuyor. O "Vatanı satıyorlar" diyor. Türkiye'nin bir çakıl taşı da bir yere satılmaz. Yap-işlet-devret modeli çalışır. Tüm dünyada da bu vardır...
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
30 Temmuz 2007       Mesaj #714
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Washington Post: ABD, PKK liderlerini gizli operasyonla yakalayacak

ABD’de yayımlanan The Washington Post gazetesinde yer alan bir makalede, ABD Başkanı George W. Bush yönetiminin, terör örgütü PKK’ya karşı Türkiye ile birlikte Kuzey Irak’ta gizli bir askeri operasyon düzenlenmesini planladığı ileri sürüldü.
ABD’nin en önemli ve kıdemli köşe yazarları arasında yer alan Robert Novak, bugünkü makalesinde, Pentagon’un "üç numaralı ismi" Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman’ın, yasa gereği geçen hafta Kongrenin bazı üyelerine bu konu hakkında genel bir brifing verdiğini kaydetti.
Yazıda, terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki elebaşılarının yakalanmasını amaçlayan ve ABD özel kuvvetlerinin katılımını öngören gizli ortak operasyon konusunda üst düzey Amerikalı yetkililerin Türk muhataplarıyla birlikte çalıştığı belirtildi.
Novak’a göre Edelman, brifinginde, "planın, ABD özel kuvvetlerinin gizli bir operasyonla PKK’nın elebaşılarının devre dışı bırakılmasında Türk güçlerine yardım etmesini öngördüğünü" söyledi.
Robert Novak, Edelman’ın brifingini izleyen Kongre üyelerinin çok şaşırdığını ve bunun risk derecesini sorduğunu yazdı. Novak’a göre Edelman, başarıdan emin olduğunu ve her durumda ABD’nin rolünün gizli tutulabileceğini ve gerekirse yalanlanabileceğini kaydetti.
Makalede, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki gelişmelerden çok rahatsız olduğu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy’un 11 Temmuzda ilk defa Kuzey Iraklı Kürtleri Türk topraklarına göz dikmekle suçladığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Irak’a Türk ordusunun operasyon yapabileceği uyarısında bulunduğu anlatıldı.
Şensoy, Washington’daki savunma yazarlarına yaptığı söz konusu açıklamasında, Kuzey Iraklı Kürtlerin terör örgütü PKK’ya silah, sığınak ve lojistik desteği sağladığını belirtmiş ve "Iraklı Kürt grupların PKK’nın amaçlarını da paylaşıp paylaşmadığının" sorulması üzerine, "Teröristlere yardım edenler, onun amaçlarını da destekler" demişti.
Türk ordusunun iki ülke sınırına yakın bölgede yaklaşık 250 bin askeri bulunduğu savunulan yazıda, planlanan gizli operasyonla Bush yönetiminin, terörist elebaşılarının yakalanarak PKK’nin başsız bırakılmasını ve böylece Türk ordusunun Irak’a girmesinin önüne geçilmesini amaçladığı ifade edildi.
Konuya ilişkin kendi görüşlerini de yazan Novak, Irak ve Afganistan’daki zorlukların, bu "tehlikeli ve kuşkulu" yeni gizli operasyon konusunda Bush yönetimini yıldırmadığını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanlığınin Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza, geçen hafta Washington’daki bir toplantıda, ABD’nin terör örgütü PKK’ya karşı yeni önlemler planladığını söylemiş, ancak ayrıntı vermemişti.
The Washington Post’un köşe yazarı Novak, ABD’yi sarsan bir CIA ajanının kimliğinin medyaya sızdırılması skandalında önemli rollerden birini oynamış ve bu konudaki ilk yazıyı yazmıştı.

Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
30 Temmuz 2007       Mesaj #715
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
El Cezire'den AKP yorumu: Yeni Osmanlılar

El Cezire, AKP’yi mercek altına alıp, ‘Yeni Osmanlılar’ adıyla belgesel yaptı.
Tespitleri: 11 Eylül yaradı. Söyleminde İslami slogana yer vermedi. Şimdi İslami kesimin dinden uzaklaşma, laik kesimin şeriatçılık suçlamaları arasında sıkıştı Arap dünyasının raytingi yüksek televizyonu El Cezire, AKP’lileri mercek altına aldı. Ve AKP’lileri “Yeni Osmanlılar'' diye niteleyip ilginç tespitler yaptı. AKP’nin siyasi serüvenini anlatan El Cezire, Milli Görüş’ün bölünme nedenlerini, AKP’nin yükselişini izleyicisine özel röportajlarla aktardı. El Cezire televizyonu Ankara Sorumlusu Yusuf El Şerif tarafından hazırlanan ’Yeni Osmanlılar’adlı belgesel AKP’nin entelektüel kökenini, AKP’yi doğuran ve yükselmesini sağlayan şartları işledi. Türkiye’de muhafazakar kesim Adnan Menderes ve Turgut Özal’la sesini yükselttiği vurgulanan belgeseldeki tespitler şöyle:
* Türkiye’de İslami partiler, Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Görüş de dahil olmak üzere tümü şiddetten uzak durdu, demokratik araçları sonuna kadar kullandı.
* AKP de Milli Görüş kökenli olması nedeniyle İslami partiler arasında yer aldı. Ancak AKP diğer İslami partilerden farklı oldu. Siyasi söyleminde İslami sloganlara yer vermedi.
* Özellikle 11 Eylül saldırıları AKP’nin yükselişine önemli bir ivme kazandırdı.
* Türk halkı 2001 ekonomik krizi sonrasında AKP’yi tek başına iktidara taşıdı.
* AKP önderliğindeki Türkiye, ABD’nin demokrasinin İslam’la uyumlu olduğunu kanıtlayan bir model işlevi gördü. Bu da partinin yükselişini etkiledi.
* Ancak AKP İslami kesimin dinden uzaklaşma ile laik kesimin şeriatçılık suçlamaları arasında sıkıştı. AKP’nin Batı ile İslam arasında köprü kurmadan önce Türk toplumu içerisindeki bölünmeyi engellemesi gerekir.


ARAPLAR ‘YENİ OSMANLILAR’ DİYOR...

El Cezire’nin mercek altına aldığı AKP ve Başbakan Erdoğan, seçim çalışmalarında gövde gösterisini İstanbul Kazlıçeşme mitinginde yaptı. Yaklaşık 300-350 bin kişinin katıldığı mitingte, Erdoğan ile eşi Emine Hanım ve Dışişleri Bakanı Gül ile eşi Hayrunnisa Hanım vatandaşları birlikte selamlamıştı...

El Cezire’nin 30 ülkede tam 50 temsilciliği var

“OrtadoĞu’nun CNN'' i olarak nitelendirilen El Cezire televizyonu, 1995 yılında Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife tarafından 150 milyon dolarlık bütçeyle kuruldu. 30 ülkede 50’den fazla temsilciliği bulunan El Cezire’nin hiçbir kanalın ilgi göstermediği bölgelerde büroları bulunuyor. Arap dünyasının açık ara en çok izlenen haber kanalı... 2007’nin başında İngilizce yayınlara başlayarak yelpazesini Türkiye dahil tüm dünyaya genişletti. Arapça versiyonu 80 milyon haneye ulaşıyor. 40-50 milyon kişi tarafından izleniyor. Usame Bin Ladin gibi teröristlerin videolarını yayınlaması nedeniyle zaman zaman teröristlerin yanında saf tutmakla eleştirilse de Irak savaşında CNN ve BBC’nin uzak durduğu haberleri vererek beğeni topladı.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
30 Temmuz 2007       Mesaj #716
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKİYE Medya Haber Medya Haber Yılda 700 kişi kaza kurşunu kurbanı

30 Temmuz, 2007 10:38:00 (TSİ)

Medya Haber
silahhbr3007
Silahlı kutlamaların önüne geçilemiyor
İLGİLİ HABERLER
Bosna'da 'erkekçe' silahsızlanma kampanyası



Tüm Türkiye Haberleri
Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman, meskun mahalde silahla havaya ateş edilmesi nedeniyle yılda ortalama 700 kişinin kaza kurşunu ile öldüğünü söyledi.

Nazire Dedeman, havaya ateş ederek kutlama yapmanın geleneksel kültürün bir parçası olarak ifade edildiğini belirtti.

Dedeman, düğün ve maç sonrasında silahla kutlama yapmanın, sonuçta bir insanın canına mal olabileceği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir bir şey olmadığını söyledi, "Hiç kimsenin bu törenleri kan gölüne çevirmeye hakkı yoktur" dedi.

Dedeman, insanların kaza kurşunuyla ölmesinin önüne geçmek için öncelikle kısa ve uzun vadeli çözüm yolları belirlemek gerektiğini, bu konuda en önemli rollerden birinin kanun yapıcıya, siyasilere ve milletvekillerine düştüğünü belirtti.

Yasaklamaları çözüm olarak gören bir zihniyeti kabullenmelerinin mümkün olmadığını belirten Dedeman, dolayısıyla yasaklamanın ancak daha fazla insanını ölümüne ve yaranmasına engel olacaksa kısa vadeli bir çözüm olarak düşünülebileceğini bildirdi.

Kültür olarak benimsenilen ateşli silahların yalnızca öldürdüğünü; kavga, kaba güç, yaşam hakkımızı elimizden alacak bir araç yerine uzlaşmacılığı, empati kurmayı kültür edinmek gerektiğini belirten Dedeman, eğlenmenin silahla ve ölümle olamayacağını kaydetti.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ağustos 2007       Mesaj #717
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Keneleri kısırlaştırma çalışmaları başladı
KIRIKKALE (İHA) - Atom Enerjisi Kurumu Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Hayvancılık Birimi, pilot bölge seçilen Kırıkkale'ye bağlı Çerikli kasabasında hayvanların üzerinden kene toplayarak kısırlaştırılmaları üzerinde çalışma başlattı.

Son üç yıldır Türkiye'de etkili olan ve Çorum, Tokat, Sivas, Yozgat'ta ölümlere sebep olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü taşıyan kenelerle mücadele etmek için harekete geçen Atom Enerji ve Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, keneleri mercek altına aldı. İlk etapta keneleri incelemek amacıyla Kırıkkale'yi pilot bölge seçerek, kenelerin kısırlaştırılması için çalışma başlatıldı. Kırıkkale'de köy köy gezerek kırım kango virüsü taşıyan keneleri toplamaya çalışan Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Hayvancılık Birimi veteriner hekim Ali Düzgün ve Yusuf Vatansu, ışınlama yöntemiyle keneleri kısırlaştırabilmek için araştırma yapıyor. Çalışmanın başarılı olması halinde projenin hastalık bulunan diğer bölgelerde de uygulanacağı ifade edildi.

Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Hayvancılık Birimi veteriner hekim Ali Düzgün, "Kısırlaştırılan böcekler doğada dişi cinsleriyle çiftleşir, ancak çıkan yumurtalar gelişimini sürdüremeyeceği tezinden yola çıkarak, kenelerin üreyerek çoğalmasını kontrol altına alma yöntemlerini belirlemeye çalışıyoruz" dedi.
Kırıkkale'nin, Ankara'ya yakın olduğu için pilot bölge seçildiğini belirten Ali Düzgün, Kırıkkale'nin yakın illerden de gelebilecek keneleri araştırma imkanlarının olduğu söyledi. İnsanların ve hayvanların kanını emerek yaşamlarını sürdüren kenelerin, renginin kahverenginden kızılımsı kahverengine kadar değişen tonlarda olduğunu belirten Veteriner Sağlık Teknisyeni Yusuf Vatansu ise, kenelerin boylarının 1 milimetreden 1.5 santimetreye kadar değiştiğini belirtti. Yumurtlayarak çoğalan kenelerin, 3 bin yumurta bırakabildiği de açıklayan Vatansu, kenelerin yumurtalarını çayıra, toprağa yada ahırlardaki duvar çatlaklarına bıraktıklarını kaydetti.
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
7 Ağustos 2007       Mesaj #718
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Cehennem sıcağı 10 Ağustos'ta geri dönecek

Hava sıcaklıklarının, 10-15 Ağustos tarihleri arasında, 6-8 derece artacağı bildirildi.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, hava sıcaklığının, kuzey kesimlerde Ağustos ayı normalleri civarında, güney ve iç kesimlerde ise normallerin üzerinde seyrettiği belirtilerek, sıcaklık değerlerinin, Marmara ve Karadeniz kıyılarında 28-30, Güneydoğu Anadolu ile iç kesimlerde 36-39, Güney Ege ve Akdeniz’de de 33-35 derece civarında olduğu ifade edildi.
Hava sıcaklığının, bugün ve yarın kuzey kesimlerde 2-4 derece azalacağı kaydedilen açıklamada, güney kesimlerde önemli bir değişiklik beklenmediği belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"7-9 Ağustos 2007 tarihleri arasında hava sıcaklığı kuzey kesimlerde mevsim normalleri civarında güney kesimlerde mevsim normallerinin üstünde seyredecek. Sıcaklık değerleri kuzey kesimlerde 29-31, iç kesimlerde 33-34, güney kesimlerde 36-39 dereceler civarında olacağı tahmin ediliyor.
10-15 Ağustos 2007 tarihlerinde arasında hava sıcaklığı güney ve iç
kesimlerde artarak, mevsim normallerinin 6-8 derece üzerinde seyredecek.
Kuzey kesimlerinde 33-35, iç kesimlerde 35-37, güney kesimlerde 38-42 derecelerde bekleniyor." Kuzey kesimlerde görülecek yerel sağanak yağışlar dışında, yurdun iç ve batı kesimlerinde önemli sayılabilecek düzeyde yağış beklenmediği ifade edildi.
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
9 Ağustos 2007       Mesaj #719
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
"KURAKLIK VE SUSUZLUK ANKSİYETE VE KAYGIYA YOL AÇAR"

kuraklik 17

ANKARA - Fatma Başok
- Sosyal Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Berksun, kuraklık ve susuzluğun insan ve toplum psikolojisini etkileyeceğini belirterek, ''Kuraklık ve susuzluk anksiyete ve kaygıya yol açar'' dedi.
Ankara'da yaşanan su sıkıntısıyla ilgili olarak değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Berksun, insan için iki şeyin önemli olduğunu, bunların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve bu temel ihtiyaçlarla birlikte günlük yaşamdaki alışkanlıklarını sürdürebilmeleri olduğunu ifade etti.
Su kesintilerinin ve insanın temel ihtiyaçlarından biri olan suyun gelecekte karşılanamayacak oluşunun insanlarda anksiyeteye ve ''gelecekte ne olacak kaygısı''na yol açacağını anlatan Berksun, su kesintilerinin ve kuraklığın henüz tam anlamıyla anlaşılamadığını, yakın zamanda susuzluk ve kuraklığın çocuklar için gelecekte daha çok tehdit olacağını algılamaya başlayacaklarını ifade etti. Berksun, şöyle devam etti:
''Anksiyete çözülebilir sorunlar karşısında hissedildiğinde üstesinden gelinebilinir ama halledilemeyecek bir sorun ise anksiyetenin, kaygının yatışması mümkün olmayacaktır. Bu da insanların günlük hayatlarını bozacak. Kaygı çok derinleşirse, insanın günlük hayatını sürdürmesi çok zor olacaktır. İnsanın eve gittiğinde suyun olmadığını, yarın içecek suyunun olmayacağını düşünmesi ciddi problem.''

a.a.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ağustos 2007       Mesaj #720
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dünya 27 Agustosu bekliyor.
>
> Mars gezegeni Agustostan itibaren geceleri gökyüzünün en parlak cismi olacak.
>
> Mars ciplak gözle dolunay kadar büyük görünecek...
>
> Mars Dünyaya 34,65 milyon mil yaklastığında en büyük göründügü gün olacak.
>
> 27 Ağustos gecesi 00:30'da gökyüzünü izleyin.Dünyanın iki ayı varmış
> gibi görünecek.
>
> Mars'ın Dünyaya bu kadar yakin gececegi bir sonraki tarih 2287...

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww