Arama

Medya Haber - Sayfa 84

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.771 Cevap: 1.864
mechul_adam - avatarı
mechul_adam
Ziyaretçi
1 Ocak 2008       Mesaj #831
mechul_adam - avatarı
Ziyaretçi
Hollandali PsIkiyatrist Vander Hoven, hastalarda ve normal insanlarda
uyguladigi yeni deneyi Kur'ân okumanin ve Allah kelimesini tekrar etmenin
Sponsorlu Bağlantılar
etkilerini acikladi..

Hollandali profesor arastirmasinin ve calismalarinin uc yil surdugunu
soyledi. Hastalarindan bazilari musluman degildi, bazilari Arapca
bilmiyordu ve 'Allah' kelimesini soylemeyi ogrendiler; sonuc muhtesemdi,
ozellikle tansiyon ve stres problemi olanlar icin. 'El Vatan' isimli Suudi
gunluk gazetesi, Arapca okuyabilen ve duzenli Kur'ân okuyan insanlarin
psIkolojik hastalariklardan kendilerini rahatca uzak tutabildiklerini
soyledi. PsIkolog 'Allah' kelimesindeki her harfin hastaliklara nasil
tedavi oldugunu acikladi.

'ALLAH' kelimesindeki ilk harf olan ..A... yi soylemek respiratory
sisteminden gelen bir ses ve nefes alisinizi kontrol ettigini belirtti.
Arapcadaki sesli harf ..L..yi teleffuz ederken dil ust dudaga hafifce deger
ve bu bir duraklamadir. Ondan sonra tekrar ayni nefes kontrolunu yapmak
(tekrar (LA) demek) aspiration u rahatlatir. Ayrica, son harf olan ...H...yi
soylerken cigerler ve kalp arasinda baglanti kurulur ve bu baglanti kalp
atislarini duzenler.
Arastirmanin ilginc yani ise, arastirmayi yapan profesorun musluman
olmamasi ve fakat Islâmî ilimleri arastirmasi ve Kur'ân'daki sirlari
ogrenmeye calismasi.
Cenâb-i Hak Kur'ân-i Kerîm'de de [meâlen] 'Kalpler Allah'i zikretmekle
tatmin olur' (42:53) buyurmaktadir.
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
3 Ocak 2008       Mesaj #832
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
49051807ya9

Sponsorlu Bağlantılar

Diyarbakır'da patlama

Diyarbakır'ın Dağkapı semtinde, Dedeman Oteli ve Galeria Alışveriş Merkezi arasındaki otoparkta bulunan bir araç askeri servis aracının geçişi sırasında patladı.
Saat 16.55'te meydana gelen bombalı saldırıda birçok kişinin yaralandığı belirtiliyor. Asker ve polis tarafından güvenlik kordonuna alınan patlama bölgesinde çok sayıda yaralı olduğu ve bazılarının durumunun ağır olduğu belirtildi.


Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne 20'ye yakın yaralı getirildiği belirtiliyor. Patlama sonrasında çevredeki pek çok evin camları kırılırken, bazı araçlar da zarar gördü.
Patlamanın mesai bitimine yakın bir zamanda meydana gelmesi ve bu yolun çok sık kullanılan bir yol olmasının yaralı sayısını artırabileceği ifade ediliyor.
Yanan otobüsün askeri bir araç olup olmadığı ile ilgili bilgiler henüz netleşmedi.
Patlamanın, uzaktan kumandalı bir düzenekli gerçekleştirdiği iddia ediliyor.
Söndürme çalışmaları sürerken, yanan araçta, zaman zaman patlamaların meydana geldiği belirtiliyor.

HASTANELER ALARMDA

Olayın ardından Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerindeki hastaneler alarma geçti. Yaralılar, ambulanslarla Diyarbakır Devlet Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne sevk ediliyor.

İKİ PKK'LI ARANIYOR

Olayla ilgisi bulunduğu öne sürülen iki PKK üyesinin arandığı belirtilirken, patlamanın meydana geldiği yerde ikinci bir bomba ihtimaline karşın güvenlik önlemleri alındı.
Bölgedeki binalar ve yerleşim yerleri de güvenlik gerekçesiyle boşaltılıyor. Patlamanın ardından bölgeye gelen itfaiye ekipleri, yanan araçları söndürmeye çalışırken, Diyarbakır Valisi ve Diyarbakır Emniyet Müdürü’de bölgeye geldi.


BBC: HEDEF ASKERİ ARAÇ

Diyarbakır’da patlama, İngiliz yayın kurumu BBC tarafından flash haber olarak verildi. BBC, “Diyarbakır’daki patlamanın hedefinin askeri araç olduğu"nun bildirildiğini belirtti.
İngiliz yayın kurumu BBC, Diyarbakır’daki patlama ile ilgili son dakika haberinde parlamanın hedefi bir askeri araç olduğu, yaralıların bulunduğunun bildirildiğine dikkat çekti.
BBC “Türk polisi hemen Kürt militanlarından şüphelendiğini söyledi" ifadesini kullandı.

Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
4 Ocak 2008       Mesaj #833
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Van ve İnegöl'de büyük miktarda patlayıcı ele geçirildi!

sontur14

Sebahatin YILMAZ/DHA

Van’da Emniyet Müdürlüğü ekipleri, PKK'lı teröristlerin Diyarbakır'da dünkü bombalı saldırıya benzer bir eylem yapma girişimini son anda önledi. Sabaha karşı şüphe üzerine takibe alınan bir minibüste yaklaşık 50 kilo patlayıcı ile çok ayıda el bombası ve mayın ele geçirildi.
Diyarbakır’daki patlamadan sonra Van’da güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkaran Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saat 03.30 sıralarında İpekyolu Caddesi’nden geçen bir minibüsü şüphe üzerine takibe aldı. Polisin ‘dur’ ihtarına uymayan kişiler, peşlerine takılap ekiplerden kurtulamayacaklarını anlayınca minibüsü Van Kalesi yakınında terkederek izlerini kaybettirdi.
Çevrede sıkı güvenlik önlemleri alan polis, bomba yüklü olduğu tahmin ettiği araca sinyal kesici ‘jammer’ araçla yaklaştı. Ardından da minibüste yapılan aramada 50 kilogram patlayıcı madde ile çok sayıda el bombası ve el yapımı mayın ele geçirildi.
Bomba imha uzman ekiplerinin patlayıcıları etkisiz hale getirmesinden sonra minibüs, Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürülerek daha geniş çaplı incelemeleden geçirildi. Patlayıcılar ile ilgili olarak polis geniş çaplı operasyon başlattı.
Bu arada Diyarbakır’daki patlamanın ardından Van’da Emniyet Müdürlüğü ekipleri kamu kurum ve kuruluşlarının önünde park eden araçları tek tek kaydetti. Özellikle minibüsleri şehir merkezinin giriş ve çıkışlarında durdurarak en yakın karakola götürüp kapsamlı aramalardan geçirmeye başladı.

Diyarbakır'dan gelen araçta C4 patlayıcı ele geçirildi!

Bursa İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen operasyonda, bir araçta C-4’ün de aralarında bulunduğu çeşitli patlayıcılardan oluşan düzenek ele geçirildiği, 1 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Aracın Diyarbakır'dan Bursa'ya geldiği belirtildi.
A.A muhabirinin aldığı bilgiye göre, istihbarat çalışmaları sonucu, Bursa’ya yüklü miktarda patlayıcı madde getirileceği bilgisini alan güvenlik güçleri, dün öğlen saatlerinde İnegöl-Bursa kara yolunun 11.
kilometresinde bir akaryakıt istasyonu yakınında şüphe üzerine 21 DU 093 plakalı aracı durdurdu. Jandarma narkotik ekiplerinin özel eğitimli köpeklerinin de katıldığı operasyonda, istasyona çekilen ve aranan aracın arka bölümünde C-4’ün yanı sıra, başka patlayıcılardan da oluşan düzenek ele geçirildi. Düzenekteki patlayıcının 10 kilogramdan fazla olduğu öğrenildi.
Araçta bulunan 1 kişi gözaltına alındı.
Sorgulaması devam eden zanlının bağlantıda olduğu kişi ya da kişilerin araştırıldığı bildirildi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2008       Mesaj #834
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
2006oss3
Bu Yıl
Sınava Girecekler Daha Şanslı

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 4 yıla çıkarılan ortaöğretimde bazı lise türleri dışında bu yıl mezun verilemeyecek olması nedeniyle ÖSS'ye girecek aday sayısında 400-500 bin azalma beklediklerini belirterek, ''Bu nedenle bu yıl taban puanlarında bir miktar farklılıklar olabilir'' dedi.

Başvuru sayısının azalmasının sınava bu yıl girecek adayların üniversiteyi kazanma şansını artırıp artırmayacağı sorusuna Yarımağan, şu yanıtı verdi:

''Tabii artırır. Geçen yılki kontenjanlar Açıköğretim hariç 430 bin civarındaydı. Bu yıl bu sayının azalmayacağını, hatta bir miktar artacağını söyleyebiliriz. Sınava giren aday sayısı da daha az olacağı için, bu yıl başvuran adayların üniversiteye gitme şanslarının geçen yıla göre ve bundan sonraki yıllara göre daha yüksek olacaktır. Geçen seneye göre yüzde 25 daha şanslılar. Ancak bu sadece bu yıla mahsus bir durumdur.''

Başvuru sayısının azalması nedeniyle taban puanlarında bir yükselme veya düşme olup olmayacağı sorusuna Yarımağan, ''Biz sıralama yaptığımıza göre puanlar da ortalamalara göre belirleniyor. Bu yıl sınava girecek kitle farklı olacağı için aslında bu yılın taban puanları geçen yıllardan bir miktar farklı olabilir. Bu yönde ayrıntılı bir çalışma yapmadığım için şimdiden artar ya da eksilir diye birşey söyleyemiyorum ama önemli olan sıralamadır.'' dedi.
Mynet haber
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ocak 2008       Mesaj #835
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mevlana Müzesi sanal ortama taşındı


UNESCO'nun 2007 Dünya Mevlana yılı aktiviteleri kapsamında, 'Türkiye-İstanbul fotoğrafları grubu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle, Konya'daki Mevlana Celaleddin-i Rumi Müzesi'ni sanal ortama taşıdı.

Grup adına yazılı bir açıklama yapan proje yöneticisi İmdat Demir,''Mevlana'' sitesinde, müzenin 67 noktasından üç boyutlu gezi imkanı sunulduğunu kaydetti. Demir, iki ay önce aynı yöntemle Topkapı Sarayı'nı sanal ortamda ziyarete açtıklarını ve 25 milyon kez ziyaret edildiğini belirterek, Mevlana Projesi için ise 100 milyon ziyaretçi beklediklerini söyledi.

Açıklamada grubunun daha önce de Ayasofya ve Bodrum Sualtı Arkeoloji müzelerini de aynı yöntemle sanal ortama taşıdığı kaydedildi.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
18 Ocak 2008       Mesaj #836
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Bomba uzmanları beyaz minibüste

18 Ocak 2008
LiveImages5CFoto20Haber5CLevent27ten20ilk20gF6runtuler5C01

İstanbul polisinin bir süredir aradığı şüpheli beyaz renkli minibüs Levent'te ele geçirildi. Minibüsü incelemek üzere olay yerine bomba uzmanları çağrıldı. Minibüsün Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kullanacağı güzergâhta olması panik yarattı.


Büyükdere Caddesi Maslak ve Balmumcu istikametine her iki istikametine trafiğe kapatıldı.

Saat: 15.47 DHA muhabiri Ümit TÜRK bildiriyor...
34 ET 8328 plakalı Volkswagen beyaz minibüs 3 gündür aranıyordu. Telsizlerden aynen şöyle deniliyordu:
“Bulunduğu takdirde çevre güvenliği alınıp bomba imha ekiplerine haber verilsin”
Anonslar acil koduyla geçiyordu.
Bugün saat 15.00 sıralarında Jandarma takibi sonucu aranan minibüsün Maslak’tan Beşiktaş istikametine gittiği bilgisi verildi. Büyükdere Caddesi üzerinde polis ekipleri büyük güvenlik önlemi aldı. Araç Özel Levent Hastanesi önünde durduruldu.
İçindeki şüpheli, polisler tarafından etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı. Daha sonra Büyükdere Caddesi hem gidiş hem geliş yönünde tamamen kapatıldı.
Saat 16.00 Ümit Türk olay yerinden bildirmeye devam ediyor...

Polis yaptığı ilk incelemenin ardından minibüste bomba bulamadı. Ancak daha detaylı inceleme için araç Emniyet Müdürlüğü'nün otogarına götürüldü. Minibüsün sürücüsünü ise Terörle Mücedele Şube Müdürlüğü'nde... Araç Başbakan Erdoğan'ın kullanacağı güzargahta olduğu için polis böyle bir refleks gösterdi. Hatta panikledi...

Hürriyet
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
20 Ocak 2008       Mesaj #837
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Şırnak'ta 3 terörist teslim oldu

Şırnak'ın Silopi ilçesinde terör örgütü PKK'dan kaçan 3 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu.
Alınan bilgiye göre, terör örgütü PKK'dan kaçan üç kişi, dün gece geç saatlerde Irak'ın kuzeyinden gelerek Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim oldu.
Teslim olan terör örgütü mensuplarının ilk ifadelerinde, kandırılarak örgüte katıldıklarını ve buldukları ilk fırsatta kaçarak güvenlik güçlerine teslim olduklarını söyledikleri kaydedildi.
Bu arada, son bir ay içerisinde Silopi'de güvenlik güçlerine teslim olan terörist sayısının 24'e ulaştığı bildirildi.

Hakkari'de PKK'ya ait silah ve mühimmat ele geçirildi

HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'nde, terör örgütü PKK'lı teröristlere ait 6 Kalaşnikof marka tüfek, bu silahlara ait 6 şarjör ve 180 fişek ele geçirildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, “Hakkari'nin Şemdinli İlçesi dağlık arazi kesiminde güvenlik güçlerince yapılan arama ve tarama faaliyeti sırasında, terör örgütü PKK'lı teröristlere ait, 6 Kaleşnikof piyade tüfeği, 6 Kalüşnikof şarjörü ve bu silahlara ait 180 fişek ele geçirilmiştir'' denildi.
Öte yandan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin F 16 savaş uçaklarıyla yaptığı hava harekatıyla çözülme noktasına gelen PKK terör örgütüne yönelik operasyonlar da sürüyor. Kuzey Irak sınırında bulunan Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde bugün sabah saatlerinde 2 keşif uçağı sınır boylarında uçarak gözetleme yaptı.

DHA - AA
The_RepLaCeMeNT - avatarı
The_RepLaCeMeNT
Ziyaretçi
23 Ocak 2008       Mesaj #838
The_RepLaCeMeNT - avatarı
Ziyaretçi
ZORUNLU EĞİTİM 9 YIL OLUYOR...

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü'nün 1992 yılında kurulmasının ardından okul öncesi eğitimde büyük mesafe katettiklerini vurgulayarak, Türkiye’de 16 yıl öncesinde yüzde 5 seviyesinde olan okullaşma oranının, bugün yüzde 27,5 olduğunu söyledi.

Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranını yükseltmek amacıyla büyük uğraş verdiklerini belirten İnanlı, 5 yıldır yaptıkları çalışmalarla zoru başardıklarını, ancak henüz istenilen seviyeye ulaşamadıklarını ifade etti.

İnanlı, halen 701 bin öğrencinin eğitim gördüğü okullarda öğrenci sayısını ve okullaşma oranını yükseltmek amacıyla çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Göreve geldiğimiz 5 yıllık süre içerisinde okullaşma oranında yüzde 17,5’lik artış yaşanırken, öğrenci sayısı da 2 kat arttı. Okullaşma oranının şu anda en yüksek olduğu ilimiz, yüzde 65,4 ile Amasya iken, en düşük ilimiz de yüzde 11,4 ile Ağrı’dır. Okullaşma oranının düşük olduğu illerimizde yapacağımız hamleyle ülkemizdeki okullaşma oranını yüzde 30-40 seviyesine çıkaracağız. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor."

OKUL ÖNCESİNDE AVRUPA’NIN GERİSİNDEYİZ

Türkiye’deki okul öncesi eğitimin, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında çok gerilerde olduğunu bildiren Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, en düşük seviyedeki Avrupa ülkesinde bile okullaşma oranının yüzde 70’lerde seyrettiğini, bunun da okul öncesi eğitime verilen önemle ilgili olduğunu söyledi.

İnanlı, okul öncesi eğitim kurumlarında bakıcılık görevi üstlenilmediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avrupa ülkelerinde bu kurumların bir eğitim yuvası olduğu kavranmıştır. Avrupalı ekonomistlerin hazırladığı raporlarda, okul öncesi eğitime 1 liralık yatırım yapıldığı takdirde ekonomiye 7 lira olarak geri döndüğü, bu eğitimi alanların vatanına, milletine bağlı, vatandaşlık görevini yerine getiren insanlar olacağı vurgulanmıştır.

Bunlar özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yaşayan insanlar için önemlidir. Çünkü burada yaşayan insanların dil problemi var. Çocuk dil bilmeden okula geliyor. Dil bilene müfredat uygulanırken, bilmeyen müfredatın gerisinde kalıyor. Biz okul öncesi eğitime ağırlık verirsek tüm çocuklarımızı eşit şartlarda ilköğretime başlatmış oluruz."

ZORUNLU EĞİTİM 9 YIL OLUYOR

Okul öncesi eğitimin 2008-2009 eğitim öğretim yılından itibaren zorunlu eğitime dahil edileceğini bildiren Remzi İnanlı, şunları kaydetti:

"2008-2009 eğitim öğretim yılında pilot il uygulamasına geçerek, okul öncesi eğitimi de zorunlu hale getireceğiz. Pilot uygulamadan alacağımız sonuçlara göre 5 yaşı da zorunlu eğitime dahil etmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bu uygulamaların sonunda 8 yıllık zorunlu eğitim, okul öncesinin de eklenmesiyle 9 yıla çıkmış olacak. Uygulamanın yapılacağı pilot illerimiz henüz belli değil. İl milli eğitim müdürlüklerine yazı gönderdik. O bilgiler ışığında illerdeki okullaşma, öğretmen ve öğrenci sayısına göre pilot il uygulamasını başlatacağız."

KIRMIZI ÖNLÜK BİR MODAYDI

Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü İnanlı, 2 yıl önce aldıkları kararla ana sınıflarında kırmızı önlük uygulamasına son verildiğini kaydederek, bu uygulamadaki temel amacın öğrencilerin daha özgür hareket etmesi olduğunu belirtti.

"Çocuğa resmi bir kıyafet giydirdiğinizde çocuk bir rol üstleniyor." diyen İnanlı, şöyle devam etti:

"Ana sınıfına devam eden çocuk özgür olmalıdır. Çocuklara resmi bir elbise giydirdiğinizde o elbise kirlendiği zaman 'annem kızacak, öğretmenim kızacak' gibi endişeler taşıyorlar. O zaman da bu eğitimin gereğini yapamayız. Bu serbestlik yalnızca öğrencilere değil, öğretmenlere de verildi. Çünkü öğretmen de çocukla beraber yatacak, kalkacak, gerekirse takla atacak. Takım elbise giyen bir öğretmen sınıfa girdiğinde rahat hareket edemez. Bu nedenle hem öğretmen, hem de çocuğun serbest kıyafetle okula gelmesini uygun gördük. Ana sınıflarında kırmızı önlük bir modaydı ve buna son verdik."


The_RepLaCeMeNT - avatarı
The_RepLaCeMeNT
Ziyaretçi
25 Ocak 2008       Mesaj #839
The_RepLaCeMeNT - avatarı
Ziyaretçi
SÜREYYA AYHAN'A ÖMÜR BOYU MEN...

662db72497c42d8fd90f76a3f42e9d51
Doping kullandığı gerekçesi ile Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu'na sevk edilen ve bugün son duruşması yapılan milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a şok ceza. Ceza Kurulu yaklaşık 2 saat 45 dakika süren toplantı sonrasında Süreyya Ayhan'a doping kurallarının 2. ihlali sonrasında ömür boyu yarışmalardan men cezası verdi. Ceza Kurulu ayrıca Süreyya Ayhan'ın antrenörü ve eşi Yücel Kop'u ise 2 yıl yarışmalardan men etti.

Bugün saat 13.00'de başlayan ve 15.45'te sona eren toplantıya Federasyon Ceza Kurulu'ndan Ömer Remzi Arıkan, İhsan Yeşilyurt, ve Hüseyin Serin'in yanı sıra Atletizm Federasyonu Genel Sekreteri Nihat Doker katılırken, Milli atlet Süreyya Ayhan, eşi Yücel Kop ve Avukatı Osman Buldan ile birlikte katıldı.
Dava öncesinde Avukat Osman Buldan'ın esasla ilgili kararın açıklanacağı bölümü görsel ve yazılı medya mensuplarının da izlemesi isteği Ceza Kurulu Başkanı Ömer Remzi Arıkan tarafından reddedildi.
Kararı gözyaşları içerisinde karşılayarak basın mensuplarının karşısına çıkan Süreyya Ayhan, "Ceza sadece bana değil ülkeme verilmiştir." dedi.
Ayhan, "Duruşmanın başından beri böyle bir cezayı beklemiyorduk. Ben hiç ümidimi kaybetmemiştim. Ama ceza sanki suçu işlemeden önce kesilmiş. Bizim hakkımızdaki karar önceden verilmişti. Ülkemizde sporu yöneten insanların art niyetli olduğunu düşünüyorum. Ülke olarak iyi değerleri kaybetmeye devam ediyoruz. Bu karar beni korkutmak için verilmiştir. Belki de hukuk savaşımın dışında ceza almayacağım. Ancak kaybolan yıllarıma yazık olacak." diye konuştu.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ocak 2008       Mesaj #840
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin efsanevi lideri ve kurucusu, Filistin direnişinin onuru Dr. Corc Habaş hayata gözlerini yumdu. Tüm Filistin yasta...
DIŞ HABERLER Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) kurucusu ve eski Genel Sekreteri Dr. Corc Habaş hayatını kaybetti. Filistin ve Arap halkının işgal karşıtı direnişinin en önemli kazanımlarının altında imzası bulunan "El Hakim" lakaplı devrimci lider, arkasında Filistin ulusal mücadelesi içine kök salmış güçlü bir komünist damar miras bıraktı.
Ürdün'ün başkenti Amman'daki bir hastanede dün akşam saatlerinde vefat eden Dr. Habaş, 1967'de kurduğu FHKC'nin 30 yıl boyunca Genel Sekreterliğini yürüttü. 82 yaşındaki Dr. Habaş kalp sorunları nedeniyle 10 gündür hastanede yatıyordu.
FHKC liderlerinden Filistin Ulusal Konseyi üyesi Leyla Halid, dün Amman'dan telefonla acı haberi vererek "Habaş'ın 20:15'te ağır bir kalp krizi geçirdiğini ve yaşamını yitirdiğini" açıkladı. FHKC'nin Suriye'deki sözcüsü Mahir el Tahir de Dr. Habaş'ın öldüğünü doğruladı.
FHKC Merkez Komitesi tarafından yayımlanan bildirideyse Dr. Habaş'ın İsrail işgaline karşı Filistin ulusal mücadelesinin ana simgelerinden biri olduğu ve kurtuluş mücadelesine önderlik ettiği vurgulandı. FHKC bildirisinde Dr. Habaş'ın "Tehditlere asla boyun eğmeyen, emperyalizme karşı daima devrim savaşı veren" bir lider olduğunu ve "Denizden nehre Filistin'in her yeri için mücadele verdiği" belirtildi. Bildiride FHKC'nin tüm Filistin topraklarının kurtuluşuna ve bağımsızlığına kadar direniş eylemlerini sürdüreceği sözü verildi.
Tüm Filistin yasta
FHKC kurucusunun ölümü halkı yasa boğarken, geçmişte görüş ayrılığına düştüğü Filistinli siyasi gruplar ve direniş örgütleri de Dr. Habaş'ı anmak ve saygılarını sunmak için seferber oldu.
Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC) Dr. Habaş'ın anısına Gazze'deki Reşid El Şevva Merkezi'nde ve Batı Şeria'nın güneyindeki Hebron'da birer yas evi açtı.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas 3 günlük yas ilan ederek Filistin topraklarındaki tüm bayrakların yarıya indirilmesini emretti. FHKC liderinin ölümüyle ilgili bir açıklama yayımlayan Abbas "Bu tarihi önderin ölümü Filistin mücadelesi ve uğruna 60 yıl boyunca savaştığı Filistin halkı için büyük bir kayıptır" dedi. Abbas bu akşam Ramallah'taki bürosunda taziyeleri kabul edeceğini açıkladı.
Gazze Şeridi'ndeki Hamas hükümetinin başbakanı İsmail Haniye ise Dr. Habaş'ın "yaşamı boyunca Filistin'i savunduğunu" söyledi. Ölüm haberinin duyulmasının ardından Gazze'de gece boyunca Dr. Habaş'ın anısına havaya sıkılan silahların sesi yankılandı.
Dr. Habaş'ın ölümü bazı İsrail basın organlarınca sevinçle karşılandı. İsrail'in yüksek tirajlı gazetelerinden Yedioth Ahronot, Dr. Habaş'ın ölüm haberini internet sitesinde "teröristbaşı öldü" ifadesiyle yayımladı.
Sağlık durumu nedeniyle 2000 yılında FHKC Genel Sekreterliğini devretmek zorunda kalan ve Ürdün'e yerleşen Dr. Habaş, ileri yaşına rağmen analizleri ve görüşleriyle Filistin soluna ve Filistin halkının emperyalizme ve Siyonistlere karşı direnişine rehberlik ediyordu.
Filistin Kurtuluş Örgütü'nün mücadeleci çizgisinin uzun yıllar boyunca korunmasında belirleyici rol oynayan Dr. Habaş, El Fetih lideri Yaser Arafat'ın uzlaşmacı ve tavizci tutumuna karşı tavır almış, işgalci İsrail'le ilişkilerin "normalleşmesine" karşı çıkmıştı. Özellikle 1993'te Oslo Anlaşması'nın imzalanması konusunda Arafat'la büyük bir ayrışma yaşayan ve mültecilerin İsrail işgali altındaki Filistin topraklarına dönme ilkesinden taviz vermeyi reddeden Dr. Habaş, özerkliğin ilan edildiği 1994 yılından sonra Filistin topraklarına dönmeyi reddetmişti.
internetten alıntıdır

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww