Arama

Hayata Dair - Sayfa 137

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 267.445 Cevap: 1.657
YagmurTanesi - avatarı
YagmurTanesi
Ziyaretçi
17 Kasım 2008       Mesaj #1361
YagmurTanesi - avatarı
Ziyaretçi
Hayat
Sözüm bayat, sevgim bayat
Sponsorlu Bağlantılar
Bana neden iyi davranmıyorsun hayat.
Seninle ben akran değiliz fakat
Aklım papatya
Aklım sevgilim
Ve aklım sana da sevgilim papatyaya da daha başat
Ey hayat
Beni buradan ya kurtar ya yara at

Karda yürürüm izim belli olmaz
Susarım sustukça sertleşir hayat
Ey hayat
Ya yeni bir sanat yarat
Ya bu yazılanları çöpe at

Işığa güneşe falan gerek yok
Ayağıma gölgemi kendim bağlarım
Sen üzülme hayat
Ben üşüdükçe büyürüm

Üzülme, yalnızca hatırlat
Hatırlat ki içten içe büyüsün
Her gece
Bu gülgün bu başat yürek

Ey hayat
Ya onu bana yar
Ya da beni azad et.
Ahmet Güngör

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #1362
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Üşüyorum

Sponsorlu Bağlantılar


Ağlamak değil hakkım,
Güneşe gönlümü açtım..

Dedim yar üşüyorum sar beni
Olmaz dilber dedin alevim yakar seni
İnat ettim üşüyorum dedim
Mecbur, yakacağını bile bile geldin...

Güneşimdin,alevimdin sadece benimdin
Mutluydum,mutluyduk..öyle olmalıydı da;
Seviyordum,seviyordun..
Yanıyordum çünkü yakıyordun


Münteha Kor

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
19 Kasım 2008       Mesaj #1363
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Duyunca Kızacaksın





Duyunca kızacaksın ben biliyorum.
Saklayamam senden itiraf ediyorum.
...................................................................
Dün akşam, yüklükten uzun bir yastık aldım.
Başına da, ten rengi bir kumaş sardım.
Sonra senin,
Ağzını, burnunu, kulağını kaşını, kirpiğini,
Hatta gözlerinin rengini
Ressam gibi çizdim.
Güya; Sana benzettim.
El, ayak, kol, bacak taktım.
Senden sonra hiç bozmadığım,
Çift kişilik karyolayı da açtım.
Onu da sol yanıma yatırdım.
Öptüm, kokladım, sardım sarmaladım.
Lakin o hiçbir şey yapmadı
Soğudu, dondu kaldı.
Konuşmadı, sarılmadı.
Kollarını boynuma dolamadı.
Anlayacağın, aramızda;
Sandığın gibi sıcak bir ilişki yaşanmadı.
Amacım seni aldatmak değildi.
Küçücük şeylerle avunmaktı belki,
Minicik bir oyundu, oynadığım.
Yokluğunda, varlığını yaşamak gibi.
Lakin o da olmadı.
Olmadı kandıramadım kendimi.
O kadar çabama değmedi gitti.
Öylece yattı yanımda, bir kaya gibi.
Zaten, taşta yosuna ne verebilir ki?
Değil mi?


Süleyman Göktekin
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #1364
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Hayaller Yaşatır İnsanı



Hayaller hatıralardan hoştur
Hatıralar gerçektir, kılıf beğenmez.
Neyse odur.
Oysa hayaller kusursuzluğa özenir.
Gitsen bile mühim değil,
Onca mesafelere rağmen yanımdaysan
Dokunabiliyorsam sana, sorun yok,
Hayaller yaşatır insanı

Odamın kapısı açılmıştır mesela
Sen girmişsindir içeri
Acıkıp acıkmadığımı sormuşsundur
Uykum var demişim
Eğilip saçımı okşamışın
Başım düşmüş dizlerine
Uyumuşum rüyam olmuşsun

Bir çiçek tarlasında koşmuş yorulmuşsun
Yanımdasın, biraz şımarmışsın
Mendilinle alnımı silmişsin
Kuruyan bir noktasına ansızın
Bir öpücük kondurmuşsun
Gözlerin gözlerimdedir
Ansızın yanağımdasın
Öpüp kaçmışsındır
Şen gülmelerle çiçek deryasında kaybolmuşsun

İŞTE HAYALLERDİR
BUNLARI YAŞATAN
Esir adamın özgür kartalıdır hayal
Aç midenin zengin sofrasıdır
Fakirin saray yavrusudur hayal
Mecnun'un Leyla'sıdır
Hayal olmasaydı çekilir miydi hayat.
Hayallerdir insanı yaşatan

Sensizliğin huzurunda
Cehennem bile üşütür bedenimi
En kalabalık şehir bile
Yalnızlığı tattırabilir
Fakat hayalimle ben her gün seni öpüyorum
Saçlarını okşuyorum
Ellerine dokunup dizlerinde uyuyabiliyorum
Yoksa sensizliğin kıyametler kopardığı
Bu ıssız diyarda nasıl gülebilirdim ki
Hayaller yaşatır insanı

Ahmet Çiçek
hadiseyim - avatarı
hadiseyim
Ziyaretçi
22 Kasım 2008       Mesaj #1365
hadiseyim - avatarı
Ziyaretçi
herkesinmekleseyrettiibdf5

siz boğaz semalarında aşkları meze yapıp sarhoşluklara,

yalan tahtında sevdaları tütsülerken,

istavrit yavrusu düşlerini yosunlara teslim ederek,

susmuş bir yürek asılır soluğundan!

tıkanır riyakar bir kalabalıkla trafik...

yaşıyor olmanın kimyası karışmıştır,

bir insan anlatacak çok şeyi varken susmuştur!

soluğunu tutmuştur,

susarak konuşmuştur,

bilmezler düşlerini parselleyenler!

bilmezler ve izlerler...

oysa yaşam trenine biletsiz binmemiştir susan

izin de istemez ve giderken de hesap vermez

susar...

gider...

nefesini izleyenlere teslim eder...

CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
23 Kasım 2008       Mesaj #1366
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Acıtan Bir Gecenin Anatomisi...

Bütün kelimelerin sustuğu bir anda adının ilk hecesi girdi odamdan içeriye.Suskular,okşarcasına sinmişti is kokan duvarlarıma.Ilık bir nisan esintisi pencereme kondu şimdi.Bu zillet gecede satırlarıma işlenmek için;dağınık bir ömür ve bedbin bir sevda bekliyor kalemimin ucunda..



Yar'i beklemeye gücü yoksa insanın,en çok yağmuru bekliyor.Oysa ben ne zaman sevdalansam bu kentte;bulutlar hep transit geçiyor.Bulutlar geçip giderken,ilk görünen yıldızdan düşer mi bir damla yağmur ya da geçmişimde saklı sağanaklar ilişir mi bekleyişlerime?


Kentim;yine acıtan bir iklimde,acınılası imgelerle,yüreğimin iniltilerine uçurumlar döşüyor..Anne,çocuk ve ölüm..Satırlarımın değişmeyen motifleri.İçindeki zehri boşaltmak için bir anne.Bir çocuk,acıyı tatmamış yanı sevdanın.Ve ölüm,gömmek için acıyı..


Sustum;sevgilinin hayali dumanlar gibi dağılıyor gözlerimin önünde.Konuştum;sesimi duyabilecek bir sevda henüz doğmamıştı.Elimi uzattım;nafile!tutunabileceğim sevgili yoktu..


Gözlerim,dokunmayı bilmediği sevdanın,yanaklarla sevişen yaşlarının gece nöbetinde şimdi.Her nöbetin bitimi bütün uykuların başlangıcıdır ve her uyku uyanışla biter..Uyanmak,tüm kainat tek bir ağızdan tek bir kulağa,sevdanın olmayışını fısıldadığı halde uyanmak.Mutlak sonu bilsemde yine de uyuyacağım;ama anne n'olur beni uyandırma.N'olur bir kerecik uyandırmadan al ruhumu ölüm meleği..


Önce bir intihar sonra da bir ağıt yakan kiralamalıyım.Afedersiniz!sizde az kullanılmış bir intihar bulunur mu?Peki ya Kaknüs kuşu..Hani şu çalı çırpı toplayıp,ortasında kanat çırpıp,oluşturduğu ateşin içinde kendi ağıtlarıyla kendi yaşamına son veren kuş..Bulunmaz değil mi?Olsun..Hem zaten ne zaman ölmek istesem,ölümden ürken çocuk yanım;ama sen hiç sevdaya dokunmadınki der.Aldırma satırlarımı süsleyen intihar sevdasına,henüz vaadedilmiş hicrete hazır değilim ölüm meleği..



Ve Hayat!!ne kadar zorlasamda yüreğimi senle barışık olmaya,içinde barındırdıkların,bir mezarda ebedi inzivaya zorlar bedenimi.Biliyorum hep çelişmekteyim kendimle;ama Hayat! ne yapabilirimki;kime savdalansam,marifetmiş gibi acı biriktirir ömrüme.İşte bundadır ömrümün ölüme hasreti..Senden istediğim bir yol değil sadece bir durak..Durakta bekleyen ölüm mü olmalı yoksa sevda mı?Ey Hayat!benimle oynama;durakta bekleyen sevda da olsa,bilirsin bende bütün vuslatlar ölüme çıkar..



Yorgunum..En çokta Senden durgunum.Genç bir bedende gizlenmiş asırlık bir yalnızım.Hüzne bulanmış bir sevdanın,en kara sokağında duran bir deliyim..Vaveyla!!Evet,ben bir deliyim;çığlığım sadece kendi içimi yakar..



Gece bitmeli..Bir yudum güneş..Sevgili!saçlarının karasıyla küstürme güneşi aydınlığıma.Karartılmışlığıma bir mum yak ya da çek saçlarını güneşimden.Aydınlığa tezat olsa da pesimistliğim yine de en çok karadan korkarım.Renkli bir hüzün istesede çocuk yanım,sevgilinin en güzel taşıdığı renktir kara..Ve Beyaz;acıyla kirletilmeye müsait bir kağıttır sadece..



Düşlerim,düşüşlerim oldu bu gece.Sabahı müjdeleyen ilahi çağrı..Uyumalıyım,belki ölüm meleği uykumda ruhuma konar.Bitmeliyim..Önce gözlerinde ölmeliyim sonra telif hakkı sana,telef hakkı herkese ait bu sayfaya gömülmeliyim..



Bütün kelimelerin bittiği bir anda adının son hecesi kanatlandı odamdan..Ölmeliyim sevgili...

Kahraman Tazeoğlu...
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #1367
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Öğretmen




Kırk yıl köle olduk bir harf başına
Yirmi dokuz kırk yıl coştu öğretmen
Bilgiyi yoğurdu kattı aşına
Halil sofrasında aştı öğretmen

İlmin penceresi sizle açılır
Çağdaş muasıra sizle geçilir
İstikbal sizdedir sizle seçilir
Çorak topraklara yaştı öğretmen

Dermansız sineler sizle canlanır
Cehalet silinir ve aydınlanır
Şad olur bayramlar sizle şenlenir
Anaydı babaydı eşti öğretmen

Canlar filizlenir olur tomurcuk
Okulda öğretmen çocukla çocuk
Yavrular koşarlar yaş boncuk boncuk
Yaşlarla yoğrulup pişti öğretmen

Kadrini bilirim vefaya inâd
İlimle yükseliş irfanla âbâd
Muhabbet hal dili söze ne hacet
Aydınlık peşine düştü öğretmen

Eğitim bestesi zümrütten sesi
İrfanı görünür sarar herkesi
Mevlana mürşidi Yunus nefesi
Aşk ile köpürdü taştı öğretmen

Sevdası ölümsüz emekleri ter
Bülbül gibi şakır gül gibi biter
Bilmem ki Micingirt başka ne ister
Zirveye erişmiş baştı öğretmen



Ömer Ekinci Micingirt
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #1368
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
ArAdA

Her sey araya giriyor, aradan cikiyor
Arada cocuklar doguyor, buyuyor, yuruyor
Arada evler, evlenmeler, olumler duruyor
Arada yaz kis bahar, dunya donuyor.

Her sey arada oluyor arada bir, bir arada
Aralarda akla kara, bulmak arayi arayi
Bir eldir aralar, acar bir kapiyi usulca
Aciksa aralar, kapanir ne iyi!

Kara toprak ayaklarimiz altinda
Mavi gok yukarda
Ne bulduksa arada bulduk
Seninle benim arada, onlarla aramizda, arada.

Madem kucuk dunyamiz olumlerle sinirli
Madem kisi bagli ortak yasamalara
Benden sana, senden ona, onlardan bize
Gitmek gelmek arada baska dunyalara.

Nasil teperdik yoksa boyuna ayni yollari
Degisiklik arada
Insanlar degisir, evler degisir
Yeni yeni yuzler, gecilen sokaklarda.

Asklar arada, Tanrinin buyuk bagisi
Ferhat'lar, Kerem'ler collerde, odalarda
Bir anlami var elbet
Bosuna mi yanmislardi?

Hic mi serin ruzgarlar esmiyor
Hep mi kizgin yazlardayiz, baharlar arada
Mevsimi
Yaprak kimildamiyorsa.

Cocuklar arada, nasil birakilir elleri
Donusler tatlidir, telaslidir
Bir bezginlik cokse bile
Ustumuze aksamuzerleri.

Hastaliklar arada
Tehlikeli degilse yararli
Hasta olmamis kimse
Hic halden anlar mi?

Biz unuturuz baska!
Oluler arada, hatirlatir
dunyanin malini toplasak da
Bu dunyanin sonu vardir.

Olumler varsa arada, anilar da var
Sevdiginin miydi, geceleri
Gelir uykulara canli, nemli sabahlara taze
Acmis cicekler kadar.

Zorluklar varsa arada,
Insansin!
Engellere harcanmayan gucler ne gune
Dayat ki, yasadigini anlayasin!
Aranarak yordamlarda bir ara
Yasarsin.
Derken durulur defter, baskasina gelir sira
Sen aradan cikarsin!

B.NECATİGİL
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
26 Kasım 2008       Mesaj #1369
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Çok az şey saklamışım yaşamımda;
ne bir fotoğraf var ilk aşklardan
ne bir mektup,
dostlardan beş on tane;
şunları yazmış Stockholm'den
Demir Özlü 1983'te :
"rahmetli Çiğiltepe'nin oğlunu gördüm
geçenlerde Helsinki'de,
sürüyorum geçmişin izlerini"
Hangi izlerin peşinden gittim ben
içimde bir mahşer beklentisi ?

Çok az şey biriktirmişim yaşamımda ;
hiçbir andaç yok babamdan,
verdigi mineli çakmağı
unutmuşum bir Amerikan Bar'da ;
ah umursamaz gençlik!
Sımsıkı tutsaydım şimdi
avucum ısınır mıydı acaba ?

Yığınla not var ama masamın gözlerinde :
şöyle "Üç Kör" başlıklısı: -Homeros,
Milton, Borges-. İçgörü üzerine bir şiir
yazacaktım belki de. İşte bir başkası :
"Yolculuk" : -Odysseia, Moby Dick,
Karanlığın Yüreği-
Belli : Çıkış ve Varis ya da
Baslangıç ve Son takılmış kafama.
Demek ki yetişemiyor insan
ne yapsa kendi tasarısına.

Kitaplardaki kenar notlarında kalacak
benim ardımda bıraktığım iz,
anonim bir kimlik olacağım ;
bir sahaf dükkânında yıllar sonra
satılmış kitaplarımı karıştıran okur
bilemeyecek
satırların altını benim çizdiğimi,
geçmişe ve geleceğe karışa karışa.

İthaf sayfalarını da yırtmalıyım yavaş yavaş;
yığınla düş kırıklığı, yanılış;
yüzünü görmediklerim var,
yazdıklarını sevmediklerim.
Küskün ölenler oldu bana,
kimlere küskün öleceğim
ben acaba?

AHMET OKTAY
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
26 Kasım 2008       Mesaj #1370
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Kriz Gelmiş Aşkola



fakirin sofrasında kuru ekmek tarhana
onada göz koydunuzya aşkola
fakirin cebinde sen de beş ben diyem on lira
onada göz koydunuzya aşkola

fakirin sofrasında bir kuru ekmek var ise
cebindeki on lira gözüne battı ise
çalmana gerek yok şereflice iste
böler ikiye üçe beşe paylaşır seninle

krizi bahane edim zamları durdurdunuz
bayram ikramiyesine el koyup oturdunuz
cebinizdeki onu ,yermi yapıp kudurdunuz
birde para yok diyorsunuzya aşkola

Mert Uğurlu

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri