Arama

Hayata Dair - Sayfa 2

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 240.169 Cevap: 1.657
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
26 Aralık 2005       Mesaj #11
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat deniyor,
Öylesine güçlü olun ki, hiç bir sey huzurunuzu bozmasın.
Sponsorlu Bağlantılar
Saglık, mutluluk ve zenginlikler hakkında konusun.
Dostlarınıza degerli oldukları hissini verin.
Herseyin iyi yanını görmeye çalısın.
Baskalarının basarılarına kendi basarınız kadar sevinin.
Geçmisin hatalarını unutun ve onlardan yararlanın.
Neseli davranın ve herkese gülümseyin.
Kuskular karsısında çok düzeyli,
Öfke karsısında çok olgun,
Korkular karsısında çok güçlü ve
Sorunlar karsısında çok mutlu olun ki,
silgiye ihtiyaciniz kalmasın...

Ve unutmayın;
Hayat duygularımızı bastırmamıza izin vermeyecek kadar kısa..


c.larson
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Aralık 2005       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HAYATIN ALTIN KURALLARI

Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için dünyayı dolaşman gerekmez.
Sponsorlu Bağlantılar
Bak, aynı zamanda da baktığını gören ol.
Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol.
Her duyduğuna inanma, elindekinin hepsini harcama ve istediğin kadar uyuma.
Seni seviyorum derken inanarak söyle.
Özür dilerken karsindakinin gözlerinin içine bak.
İlk görüşte aşka inan.
Asla başkalarının hayalleri ile dalga geçme.
Derinden ve inançla sev.
Kırılabilirsin belki ama başka türlü de hayatını tam anlamıyla yaşayamazsın.
Anlaşmazlıklarda dürüstçe savaş.
İnsanlar hakkında konuşulanlara inanip, onlar hakkında karar verme.
İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.
İnsanlara beklediğinden fazlasını ver ve bu işi yaparken kibar ol.
Yavas konus ama hızlı düşün.
Şunu daima hatırla ki, büyük aşk veya büyük yatırım daima büyük risk taşir.
Eğer kaybedersen aklını da kaybetme.
Üç S'yi unutma:
Sevgi - herkese,
Saygı - kendine, başkalarına,
Sorumluluk - Tüm hareketlerin için.
Eğer hata yaptıgını farkedersen, hemen onu düzeltmeye bak,
bile bile devam etme.
Konuşmayı sevdiğin biriyle evlen. Yaşin ilerledikçe sohbet her şeyden fazla önem kazanacaktir.
Anneni sev, say, ara.
Şunu bil ki, bazen sessiz kalmak en iyi cevaptır.
Sevdiklerinle tartışırken, o anı önemse, geçmişi kurcalama.
Satır aralarını da oku, bilgilerini paylaş.
Bilgi insani kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlılık korkudan kurtarır.
Dua et. Büyük güç verir.
Düşün. Daha da büyük güç verir.
Öperken gözlerini kapamayan sevgiliye güvenme.
Bazen istedigin bir şeyin olmaması senin için bir şanstir.
En iyi ilişkin, birbirinize olan sevginiz, birbirinize ihtiyacınızdan fazla olduğu zaman olacaktır.
Şunu bil ki; karakterin senin kaderindir.
Sınırsızca sev, her gönülde çiçek olacağina, bir gönülde buket ol.
Sevgi için kollarını kapalı tutma, sonra kendinden başka tutacak şey bulamazsın.
İçinden ne geliyorsa yap. Doğal ol.
Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir.
Gülmek için mutluluğu bekleme, sonra tebessüm bile edemezsin...
Son düzenleyen f.L.y; 26 Aralık 2005 20:10
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
28 Aralık 2005       Mesaj #13
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Eflatun'a iki soru sormuslar...

Birincisi;"Insanoglunun sizi en çok sasirtan davranislari nedir?"

Eflatun tek tek siralamis:

-Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki büyüyünce de çocukluklarini özlerler...

-Para kazanmak için sagliklarini yitirirler ama sagliklarini geri almak için
de para öderler...

-Yarindan endise ederken bugünü unuturlar. Dolayisiyla ne bugünü ne de yarini yasarlar...

-Hiç ölmeyecek gibi yasarlar, ancak hiç yasamamis gibi ölürler..

Sira gelmis ikinci soruya ;

"peki sen ne öneriyorsun?" Bilge yine siralamis;

-Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayin! yapilmasi gereken tek sey, sadece kendinizi "sevilmeye" birakmaktir...

-Önemli olan; hayatta "en çok seye sahip olmak" degil, "en az seye ihtiyaç duymaktir".

-Sizi seven çok kisi vardir ama onlar duygularini nasil ifade edeceklerini
bilmeyebilirler...

-Bazen baskalari tarafindan affedilmek yetmez, siz de kendinizi
affedebilmelisiniz...
nobody34 - avatarı
nobody34
Ziyaretçi
1 Ocak 2006       Mesaj #14
nobody34 - avatarı
Ziyaretçi
Öğrenme çocukken başlar...



İYİ YAPILMIŞ BİR İŞİ TAKDİR ETMEYİ

"Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!!!"


DUALARIN GÜCÜNÜ:

"Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu farketmedi..."


ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI:

"O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın.."


MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ

"Ben öyle diyosam öyledir...!!!"


İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI:

"Çıkmadan önce temiz bi çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına birşey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun."


HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI:

"Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem..."


HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU:

"Kapa çeneni ve çorbanı iç ..!!"


DAYANIKLI OLMAYI:

" O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!"


HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI:

" Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır..."

ABARTMAYI:

"Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye..!!"


DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ:

"Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ..."


OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI:

"Dinleme bakalim anne sözü dinlemee...!!! 'Kafana meteor düşecek kenara çekil" diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!"


KISKANMAYI:

" Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun..."


SABIRLI OLMAYI;

"Baban eve gelsin, sen görürsün''


HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI;

"Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı"


DIYALOG KURMAYI;

"Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!!"

"Ne söyleyeyim anne?"

"Sus!! Bana cevap verme!!!"


TIP BILGİLERİNİ:

"Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin"


OLGUN OLMAYI;

"Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin."


GENETİK BİLGİLERİ;

"Sen de o lanet olası babana çektin."


BİLGELİĞİ

"Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman."


V E ...ADALETİ;

"Bir gün senin de çocukların olacak.. İnşallah onlar da sana senin

şimdi bana yaptıklarını yaparlar..."
nobody34 - avatarı
nobody34
Ziyaretçi
10 Ocak 2006       Mesaj #15
nobody34 - avatarı
Ziyaretçi
GABRIEL GARCIA MARQUEZ'DEN YASAM ICIN 13 SATIR
>>
>>
>> 1. Seni sen olduğun icin değil, seninle birlikte olduğumda ben olduğum için seviyorum.
>>
>> 2. Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan
>> kişi ise seni ağlatmaz.
>>
>> 3. Sen istediğinde sana aşık olmaması, sana aşık olmadığı anlamına gelmez.
>>
>> 4. Gerçek arkadaş, elini tutan, kalbine dokunandır.
>>
>> 5. Birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiç bir zaman ulaşamayacağını bilmektir.
>>
>> 6. Hiç bir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile! Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.
>>
>> 7. Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin fakat bazıları için sen bir dünyasın.
>>
>> 8. Zamanı onu seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biriyle geçirme.
>>
>> 9. Belki de Tanrı uygun kişiyi tanımandan önce yanlış kişilerle tanışmanı, onu tanıdığında minnettar olman için istedi.
>>
>> 10. "Bitti" diye üzülme, "yaşandı" diye sevin.
>>
>> 11. Her zaman seni üzecek birileri olacaktır, yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir.
>>
>> 12. Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven.
>>
>> 13. Kendini çok zorlama, en güzel şeyler onları en az
>> beklediğinde olur.
>
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ocak 2006       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fırsatları sayısız sanıp, hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız birisini, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu?

Karşımıza erken çıkmış insanları yolun dışına sürerken; bir gün geri dönüp, onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?

Hayat her zaman cömert davranmaz bize. Tersine, çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün...

Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz;

Ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir...


Murathan MUNGAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ocak 2006       Mesaj #17
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mahalle

Yaşı yeterince olgun olanlar hatırlarlar
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok güzel bir ülkede mahalleler varmış.
Bu mahallelerin çocukları birbirlerini çok severlermiş.

Dışarıdan gelen parolalı bir ıslığa uçarak aşağı iner, beraber olacakları anları iple çekerlermis.
Kavga etseler de kin tutmaz, her gün yeniden dünyalar kurarlarmış.

Herkeste paylaşma duygusu, sevgi ve arkadaşlarını kollama duygusu yavaş yavaş gelişirmiş.
O zamanlar çocuklar okula servis ile değil, köşe başında buluşarak giderlermiş.

Onların yolunu gözlememiş evdeki bilgisayar, şehrin en iyi dersanesi, hazırlık kursları. Bilmezlermiş; hamburgeri, MTV'yi,Interneti, cep telefonunu, tetrisi, nintendoyu...
Bilirlermiş duvarların üzerinde sohbet etmeyi, hatıra defterleri doldurup sevgileri kesfetmeyi.

Bilirlermiş horoz şekercisini, elleri kirli macuncunun tornavida ile koyduğu rengarenk macunları.
Eve gitmeyi unutmayı, hava kararınca dayak yemeyi, sonra bir ıslıkla tekrar aşağıya kukalı saklambaca kaçmayı.

Bilirlermiş o hakkında türlü şeyler söylenen evdeki garip adamdan korkmayı, küsmeyi, ayni kıza asılmayı, torbalarla misket toplamayı, gıcır köstek ayırmayı, değiş tokuş, kaybedince kapısı, Teksas'ı, Tommiks'i, Konyakcı'nın dişlerini...

İc içe konan naylon topları, taştan kale direklerini. Üc korner bir penaltıyı.
Üzerine apartman yapılan top sahalarını, sonra o apartmana taşınan yeni dostları ve onları kapma yarışını....

Otobüsteki biletçinin lastik silgi sarılı kalemini, yoğurtçuyu, kalaycıyı, hallacı...
Evlerin arkasındaki odun kömur depolarını.
Yakar topun yakışını. Mantarlı gazoz kapaklarını, yaldız kazımayı.
Yandaki mahalle ile alınan kavgayı, her kavganın çıkardığı kahramanı-odleği.
Kan kardeşliğini, ip atlama, lastiğe basma, topaç virtiözlüğünü, çelik çomağı, kırılan camları, toplanan paralari...
Açık hava sinemalarını, frigo buzu...


Sonra zamanla bu güzel ülkede durumlar değişmeye başlamış.
Yaşlar ilerledikçe bu birliktelik, koruma kollama duyguları bu mahallenin çocuklarının başlarına çok işler açmis.
Daha sonra işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon, köşeyi dönme, adamını bulma, malı götürme falan derken, herkes yüzünde soluk bir bakış, içinde hayatın yenilgisi, çaresizlikleri, tatminsizlikleri ile başbaşa kalmiş.

Çocukları mı? Çocukları şimdi koca koca apartmanların arasında, nefes alınmaz bir havada, evlerinde, sanal bir dünyada, emniyet içinde ve yalnız yaşıyorlar.
Anneleri babaları onları çok seviyor.

Beta kapmasınlar diye kalabalık ortamlara hiç sokmuyor.
Hafta sonları hep beraber Karum ya da Galleria'dalar.
Okul servisleri çocukları neredeyse yataklarından alıyor.
Çocuklar trafik kaygısıyla, koşedeki markete dahi gönderilmiyor.
Babalar şirketlerin bilançolarını, çocuklar da dersane reytinglerini izliyorlar.

Hepsi birer test uzmanı, sayısal-sözel yuvarlanıp gidiyorlar.
Seksek oynamayı degil ama taban puanları çok iyi biliyorlar.
Hayata açılan pencereleri Windows 95, 98......
Onlar ekrana, ekran onlara bakıyor ve koca bir hayat dışarıda akıp gidiyor...
Ve şehrin dışında ağaclar; tırmanacak, salıncak kuracak, kalp kazıyacak mahalle çocuklarını bekliyor.
Paylaşmayan, yalnız, bencil, kafesler içinde, gürbüz, güvendeki çocukları...


Hiç sopa yememiş, ağaçtan düşmemiş, topu yandaki bahçeye kaçmamış, dizlerinde yara kabukları olmamış çocukların...

Saygıdeğer dostum şair yazar Sayın Dr. Yalçın ERGİR'e ( düş hekimi ) yazılarını kullanmam için verdiği izin için sonsuz teşekkürlerimi borç bilirim Smiley9
omerve.biz - avatarı
omerve.biz
Ziyaretçi
15 Ocak 2006       Mesaj #18
omerve.biz - avatarı
Ziyaretçi
bir sevdaydı bir zamanlar yaşamak.

ve yaşamaktı bir zamanlar yaşamın peşinden koşmak...
belki kendimiz için yaşamıyorduk.
ama yine de yaşadığımızı sanıyorduk...
bunu yaşamak da güzeldi ama artık oda kalmadı içimizde...
yaşama dair ne varsa aldı götürdü bizden yaşam.
bize kalan sadece yaşama dair yaşama umudu...


ömer imişçi
https://www.msxlabs.org/forum/showthread.php?p=1041#post1041

Moderatör notu : Kuralları okumanız dileği ile
Son düzenleyen Blue Blood; 15 Ocak 2006 10:57
muhlise - avatarı
muhlise
Ziyaretçi
21 Ocak 2006       Mesaj #19
muhlise - avatarı
Ziyaretçi
Çok zaman önceydi.
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı. Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına dün dedi, diğer parcasına bugün, öteki parçasına da yarın. Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düsünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı. Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...

Mutsuz oldu insan. Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
28 Ocak 2006       Mesaj #20
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Hayatta pek çok insanla karşılaşırsın.
Ama sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır.
.
İstenmeyen şeyler bir tehlikeyle ilgilidir.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur.
Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.


Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar.

Normal insanlar sonuçları tartışırlar.
Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Kim para kaybederse çok şey kaybetmiştir.
Kim bir dost kaybetmişse daha fazlasını kaybetmiştir
Ve kim inancını kaybetmişse her şeyini kaybetmiştir.

Başkalarının hatalarından öğren,
Kendi hatalarından öğrenemeyecek kadar kısa bir
ömrün var.
Hiç bir zaman bir başlangıç ya da son yoktur.

Dün geçmiştir

Yarın bir bilmece
Bugün ise bir hediye



Sevgiyle kalın.

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri