Arama

Hayata Dair - Sayfa 82

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 268.608 Cevap: 1.657
keskin965 - avatarı
keskin965
Ziyaretçi
13 Temmuz 2007       Mesaj #811
keskin965 - avatarı
Ziyaretçi
Küçük oğlum soruyor bana : Matematiği öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden : Ne diye!
Sponsorlu Bağlantılar
İki parça ekmeğin tek parçadan fazla olduğunu
Okumadan da anlayabilirsin sen.



Küçük oğlum soruyor bana : Fransızca öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden : Ne diye!
Bu ülke çökmek üzere.
Sen karnını oğuştur elinle, biraz da inle
Onlar anlarlar derdini.

Küçük oğlum soruyor bana : Tarih öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden : Ne diye!
Başını toprağın altına sokmayı öğren
Böylece hayatta kalırsın belki.

Ve sonra : Evet öğren -diyorum- matematiği.
Öğren Fransızcayı, öğren tarihi!

Hasan Kuruyazıcı
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
13 Temmuz 2007       Mesaj #812
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Insanlar kirmizi güllerin pesinde kosarken, ayaklarinin altinda ezilen papatyalarin farkina varmaz çogu zaman
Dal rüzgari affetse de kirilmistir bir kere Maksat bir sevgili ugrunda ölmek degil, ugrunda ölünecek sevgili bulmaktir….
Sponsorlu Bağlantılar
Sen sevgi nedir bilmezsin ki... Hiç sevmedin. Agla aglayabildigin kadar, bütün güzellikler sende ask bendedir
Askta gösterilmesi gereken saygi, ayrilik gününde ondan nefret etmemektir
Sen seni öyle birine baglaki, sen öldügünde o hiç yasamasin Silgi kullanmadan resim çizme sanatina hayat diyoruz
Hayatta en uzun ask, tek tarafli olandir Küçük insanlarin büyük gururlari olur Ayriliklar küçük sevgileri yikar, büyük sevgileri kuvvetlendirir.
Tipki rüzgarin mumu eritip atesi körükledigi gibi Uzaklardan sevecegim, haberin olmayacak Gülü sev, dikeni batmasin.
Öyle birini sevki asla seni unutmasin
Bir öpücük bir kum tanesi ise sana tüm kumsallari hediye ediyorum
Sevgiyi öldürmek insanin kendi elinde olsaydi, kimse aci çekmezdi
Kimseye gereginden fazla deger verme, degerin
Hayatta en aci sey 'merhaba' diyerek birlesen ellerin 'elveda' diyerek ayrilmasidir
Sevdiklerini elde etmeye degil, elde ettiklerini sevmeye çalis Ayrilik bile aglardi, ayriligi ller bana kalpsizsin diyorlar, dogru çünkü kalbimin sende oldugunu bilmiyorlar
Alip kirsalar sana yazdigim kalemi, kanimla yazarim sana olan sevgimi
Hiç kimse bir arkadas kaybedecek kadar zengin degildir
Ask öyle bir cennetin anahtaridir ki, orada cehennemdekilerden pek az sey eksiktir
Sorunlarini çözmek için kendinden baskasindan medet ummadigin zaman özgürsün demektir
En asil intikam affetmektir Nankör insan her seyin fiyatini bilen, hiçbir seyin degerini bilmeyendir
Vur hançeri kalbime kana bulansin, fakat fazla derine inme orada sen varsin
Asla birilerinin umudunu kirma, belki de sahip oldugu tek sey odur
Sevdiginizi yitirmek sevginin simdi yasanmasi gerektigini ögrenmenin acimasiz bir yoludur
Aglarken acilarin içinden basiniz dik geçin. O zaman ölüm hayatin karsisinda sevgi ile egilir
Sen dudaklarimda hece olsaydin, seni kaybetmemek için hiç konusmazdim
Bitmesinden korkuyorsan, ask degildir duydugun Aski sevene degil, sevipte ayrilana sor
Hatirlanmak dogmak kadar güzelse, unutulmak ölmek kadar acidir
Sen seni seveni degil, sevilmeye layik olani sev Sevgiler çicektir, soldurmayalim
Servetin bütün kudreti aski teslim alamaz Intikam sapsiz bir kilica benzer, kullanani da kurbanida keser
Sevgi insanin yüreginde dogustan varolan bir duygudur
Yalan her an yikilmaya mahkum bir siginaktir
Hiç bir kalp zorla elde edilemez. Sev! Öyle sevki, bulamasin sende bir zerre gurur, gururun oldugu yerde sevgiler son bulur
Basari yolun basinda, ona kosmak için kendini engelleme
Askin en güzel yani, çocukça hatalari bile güzel kilmasidir
Bana asik olmani emredemem, ask kimsenin kölesi degildir
Günes her zaman yeni umutlarla dogar, sönen umutlarla batar
Sigaranin dumani yalnizca gerçeklerin üzerini kapar, birde körpe cigerlerinizi
Her gecenin ardindan yine sabah olur. Bütün gün uyudugum için bana uykucu diyorlar.
Çaktirma bebegim seni rüyamda gördügümü bilmiyorlar
Sana dünyada en sevdigim seyi vermek isterdim, ama seni sana verememki
Durmasini bilin, yoksa degerli olan hiç bir sey size yetisemez
Beni, bir dakika degil, bir saniye degil, bir saniyenin onda biri kadar sev...
Bir yil degil, on yil degil, bin yil mesut olurum. FAZIL ERİKÇİ

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Temmuz 2007       Mesaj #813
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acıya Alışılmaz

Hangi çığlık bir çığ gibi yarıyorsa
gecenin gerilmiş karnını bu saatte
acı tükenip bitmiştir orada artık
çırılçıplaktır tarihin bu sayfası

Fiziğin armağan ettiği bu teller
keçeleştirirken cinsel organımı
haykırıyorum insan olduğumu
ve çatlatıyor alnımın en gergin teli

Ahmet Telli
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
14 Temmuz 2007       Mesaj #814
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
HAYAT

Benden korkuyu mu çalıyorsun?


Yoksa umudumu anlayamadım;

Benden gerçeklerimi çalıyorsun

Yoksa yalnızlığı mı anlayamadım



Bana bazen şarkılar söylüyorsun

Hem gülümsetiyor hem ağlatıyorsun

Avuçlarımın içine ebruliyi bırakıyorsun

Ama diğer ama diğer bütün renklerimi alıyorsun



Hiç kimseye anlatamıyorum

Tanımlayamıyorum senin

Boyunu, gözlerini, saçlarını

Gösteremiyorum seni hayal kuramadıkları için



Bilemiyorum doğrumusun yalan mı

Beni üşütüyor musun, ısıtıyor musun

Korkuyor musun yoksa yem mi veriyorsun beni

Anlayamadım be HAYAT seni. TUFAN ÖCÜNÇ
CyniX - avatarı
CyniX
Ziyaretçi
15 Temmuz 2007       Mesaj #815
CyniX - avatarı
Ziyaretçi
Tıpkı kalabalık bir asansördeymişcesine, birbirimize değmeden yaşıyoruz.
Her birimiz kapıya doğru dönmüş, ellerini ya önünde birleştirmiş ya da iki
yana sıkıca yapıştırmış, kimseye dokunmamaya ve dokunulmamaya çalışarak.

Kat ışıklarını takip eder gibi, tek bir yöne bakarak ve her türlü iletişimin
önüne baştan geçerek. Yalnız kaldığımız nadir anlarda aceleyle asansörün
aynasında kendimize bakar gibi, arada bir içimizi yoklayarak ve her
seferinde kendimizde bir şeyi beğenmeyerek, yalnızlık duygusu daha bir
artarak.

Ara sıra duyduğum tipik asansör müziğini, sokaklarda yürürken de duyuyorum
sanki:
"Yalnızsın, ama korkma, kalabalığın arasındasın. Meraklanma, herkes senin
kadar yalnız. Endişelenme de, kimse dokunmayacak sana. Diğerleri de senin
kadar korkak. Hiç kimsede de; 'Ben geldim. Beni dinler misin? Tanımaya
çalışır mısın?' diyecek cesaret yok. Aman sakın, gözlerini yana kaydırma.
Dümdüz, duygusuz bir ifadeyle sabitle bakışlarını.

Asansör durunca da hızla hareket edip, ayrıl asansörden, veyahut yoldaysan,
sert, kararlı adımlarla yürü yolunda, nereye gideceksen. Sanki çok önemli
bir işin varmış, kime, nereye gideceğini biliyormuşsun gibi.'
(...)
Korkmayın yanlış insanlara rastlamaktan veya incitilmekten. Doğrusu benim de
ödüm patlıyor sizler gibi. Yine de denemek, inanmak istiyorum, çünkü çok
basit bir matematik hesabım var benim. Terapiye başvuran herkes;
'yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan' şikayetçi değil mi?
Evet! İçerideki her başvuruya karşılık, dışarıda yüzlerce insan aynı
şikayetlerden yakınmıyor mu?"

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Temmuz 2007       Mesaj #816
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gör ki; madde aciz, mânâ yücedir, Her ne varsa dönüş, "Mutlak Güç" edir. "Arş" içinde "Arz" dediğin nicedir?
Bir kum tanesine, sor da söylesin...
Sanma, Kainatta bir tesadüf var; Herşey dile gelmiş, mânâ fısıldar. Rabb'imden habersiz dal mı kıpırdar?
Düşen bir yaprağa, sor da söylesin...
Nasıl kurulmuş ki, hayat dengesi, Hiçbir nesnede yok, bir kavga sesi. Neyi bekliyor şu, tohum tanesi?
Yağmur damlasına, sor da söylesin...
Rızkını biçer mi, gayret etmeyen, Oturup miskince, sofra bekleyen.. Bunu sen, dört mevsim açlık çekmeyen,
Küçük karıncaya, sor da söylesin...
İbret denizinde, akıl teknesi.. Gezdikçe paklanır, vicdanın sesi, İman için yeter, ilmin zerresi
Deryâyı damlaya, sor da söylesin...
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
16 Temmuz 2007       Mesaj #817
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Zaman Zaman Zaman

Mutlu musun?
Bekle!
Hemen mutlu olmak yok öyle
Bakalım ne gösterecek zaman
Seviyor musun?
Tanı önce!
Bırak zamana biraz bekle
Değiştirir belki onu da zaman
Haber mi bekliyorsun?
Sakin ol!
Telaşlanmakta neymiş hemen öyle
Öğrenirsin gelince doğru zaman
Terk mi etti seni?
Ah yazık!
Tamam kendini hemen koyverme
İlaç gibidir acılara zaman
Zaman zaman zaman…
Ne Allah aşkına bu zaman
Bilen varsa söylesin aman
İyiye de zaman
Kötüye de zaman
Şu zaman ne de uzun zaman
Bekle bekle giden ömürden ey adam
Ne dünde çare var
Ne yarınlar kahraman
Zamanı beklemek
Boşa kaybedilmiş zaman
Zaman izafi bir kavram
Bir garip yanılgıdır zaman
Anla artık ey hat!
Ertelenecek kadar değersiz değil yaşam... Şule Özgenç
*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
16 Temmuz 2007       Mesaj #818
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
adsz 8
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
16 Temmuz 2007       Mesaj #819
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla, hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır. Öyle bir edebiyat, kelimeleri dizip, onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir. Belki onlar çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilirler. Fakat, ne yazık ki bütün bu sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer. Uzaklığından dolayı bize çok çekici, çok harikulade görünen o meçhul sıcak iklimlerin bu göz kamaştıran ürünleri nasıl açık bir havaya, sert bir rüzgara dayanamazsa, hayat ile ilgisi olmayan böyle bir edebiyat da zamanın sonsuz kasırgaları önünde süpürülüp gitmeye mahkumdur. Halbuki bedii his, hislerimizin en ilahi ve en samimisidir. Akşam rüzgarı ile inleyen bir çam ormanının karanlık hışırtıları ne kadar tabii ise, ruhun güzellik karşısında duyduğu hisler de hayatın en derin ve anlaşılmaz köşelerinden birdenbire fırlayıp çıktığı için, her şeyden çok samimidir. İşte bunun gibi milletler için de "güzel" ve "iyi" telakkilerinden daha "milli" hiçbir şey yoktur. Bir toplumu başkalarından ayırmak isterseniz onun din ve ahlak hakkındaki, güzellik hakkındaki samimi duygularını arayınız. Çünkü bunlar doğrudan doğruya ruhundan koptuğu için hayatının en samimi taraflarıdır.

Yüksek ve hakiki sanat asıl ona derler ki, hayatı bütün genişliği ve bütün samimiliğiyle okuyucuya duyurabilsin. Ancak yapmacığın bittiği yerde sanatın başlayabileceğini, nedense, hala anlayamadık!

Mehmet Fuat Köprülü
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Temmuz 2007       Mesaj #820
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gunes acti, uzun surmedi
gozle gorulmuyor

Cocuk okula basladi, uzun surmedi
bir yerde calisiyor

Ruzgar esti, uzun surmedi
yaprak kimildamiyor
Delikanli oldu
ev gecindiriyor

Kar basladi, uzun surmedi
sular akiyor

Karisi iyilesti, uzun surmedi
timarhanede yatiyor

Agac buyudu, uzun surmedi
sobalarda yaniyor

Emekli oldu, uzun surmedi
kadavrada bekliyor

Süreyya Berfe

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri