Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 579

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.647.389 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
8 Ağustos 2006       Mesaj #5781
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul Bildiğin Gibi I

Sponsorlu Bağlantılar


'Sevilen daima düşünülür.'

İstanbul bildiğin gibi,
'Boğaz' maviliğine mavi,
Dalgalar hürlüğüne hür...

Kıyılar yorgun amma,
Sular gene hovarda.

Gene bahçeli kahvede
Bizim plaklar çalınır.
'Aznif' oynayan çocuklar,
Her nağmeden efkarlanır.
Her nağme hüzün taşır.
Her nağme hasret dolu.
Her nağmedeki hasret
Kırar kanadı-kolu.
Taşlar unutulur elde
Ve bir şarkı dillerde:
'Turna gelmez diyardan.
Haber çıkmadı yardan.'
Partiler gider gelir,
Plaklar tazelenir,
Ve sırasıyla o yerde,
Bizim şarkılar söylenir.
Beni de efkar basar;
Ben de mahzunlaşırım.
El-alem bilmese de
Sen iyi bilirsin ki;
Bu küçücük yürekte,
Ben de bir dert taşırım.

Bir dert, düşmandan uzak!
Bir dert, Allah'a yakın!
Bir dert perişan eder beni.
Bir dert ki; 'Kara gözlüm,
Ne haldeyim, gör beni! '


TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
8 Ağustos 2006       Mesaj #5782
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul
Benden öncede sana aşık olanlar vardı
Sponsorlu Bağlantılar
Benden sonrada oldular.
Ne aşklar yaşandı sende,
Ne aşklar son buldu yine sende.
Hiçbir güzel senin kadar sevdiremedi kendini,
Hiçbir sevgili unutturamadı seni.
Rüzgarın birbaşka eser akşamlarında
Sonbahar bir başka sarıdır yapraklarında
Yedi tepen gelinlik giyer kışlarında
Çiçekler erken açar erik ağaçlarında
Yazı yaşayamaz olsamda kıyılarında
Sen benim ilk ve son aşkımsın İSTANBUL.

Ender ŞAHİN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5783
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Her Gece Bir Baskın Yaşar Yüreğim



Dilimin ucunda sevdan var senin
Desem ben yanarım demesem kalbim
Ben de ne gelgitler ne yangınlar var

Buz tutan dağlardan sesler yükselir
Her gece bir baskın yaşar yüreğim
Üstüme her gece ne akınlar var

Yüreğim sıkışır bir terdir basar
Rüzgar açar kapar kapımı benim
Çevremde ne uzak ne yakınlar var

Seninse sevdanı yasakladılar
Seni köşe bucak hep sakladılar
Ülkemde ne cahil ne çılgınlar var
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5784
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Kızkulesi

Denizin ortasında
Uykusu kaçmış bir gemi
Bütün ışıklarını açıyor
Uzaktan çapkın çapkın
Göz kırpıyor deniz feneri
Ay doğuyor, sandallar toplanıyor bir araya
Kaçın kurası Üsküdar vapuru deniz
Saat başı görücü gönderiyor
Güvertesinden bir kuşu
Onunsa derdi başka bambaşka
Her şairle ayrı
Adı çıktığından beri

Ali Asker BARUT
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5785
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul Bildiğin Gibi II



II
İstanbul bildiğin gibi;
'Boğaz' maviliğine mavi,
Dalgalar hürlüğüne hür...
Gemiler hasret götürür.
Gemiler memnun halinden.
Yolculuk böyle, her giden
Bir şarkı yerleştirir,
Solan dudaklarına:
'Yolculuk var yarına,
Sevenler diyarına.'

Yalnız mahzun benim gönlüm.
Dilimde aynı makamlar,
Aynı plaklar kahvede;
Aşk, ıstırap, gurbet, ölüm...
Ve bir iki yeni mısra
Tutturmuş söyler boyuna:
'Dalım, yaprağım, çiçeğim.
Seni sevdim, seveceğim.'
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5786
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul Türküsü

İstanbul’da, Boğaziçi’nde,
Bir garip Orhan Veli’yim;
Veli’nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde. ist7
Urumelihisarı’na oturmuşum,
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum:

“İstanbul’un mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları;
Edalı’m,
Senin yüzünden bu halim.”
“İstanbul’un orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş, bana ne?
Sevdalı’m,
Boynuna vebalim!”

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim.
Bir fakir Orhan Veli;
Veli’nin oğlu,
Tarifsiz kederler içindeyim.

Orhan Veli KANIK ist4
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5787
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul Bildiğin Gibi III



III
İstanbul bildiğin gibi;
'Boğaz' maviliğine mavi,
Dalgalar hürlüğüne hür,
Dalgalar hırçın görünür,
Dalgalar kızgın bu akşam...

Gene içkili yerlerde,
Bizim şarkılar berdevam.
Bizim şarkılarda sevda,
Bizim şarkılarda hasret,
Ve bizim şarkılarda,
Bitip tükenmez ayrılık
Durmadan tekrarlanır:
'Ne fena talihim var.
Kimi sevsem, el alır.'

Kadehler gelir gider;
Kafalar dumanlanır
Ve her dönen plakta,
Bir hatıra canlanır.
Sesler yayılır koya:
'Derdimi anlatırım,
Issız geceler ay'a.'
Sen şarkılarda yaşarsın.
Şarkılar seni söylerken güzel.
Evde, sokakta, bahçede,
Dalda, yaprakta, çiçekte,
Sanki cümle güzellikte,
Cümle hayatta sen varsın.
Ve ben teselli bulurum,
Şarkıları dinleyerek:
'Severim her güzeli,
Senden eserdir diyerek.'
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5788
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız Ölürüm Bilmezsin



Kar
Üstüme yağar
Saçlarımı rüzgarlar tarar
Gül uzar yağmur olur gelmezsin

Bir bir
Kesilir ikindileri
Çoban ve kaval sesleri
Derin bir yalnızlığa gömülürüm
Bu anlarda ölürüm de bilmezsin

Akşamları
Üstüme karı
Yorgan diye örterim
Etrafta kurt ulumaları
Gözlerim dolar boşanır silmezsin

Sonra
Gece olur
El ayak çekilir hayat durur
Yıldızlar kurulur gökyüzüne
Gözlerimin önüne film seti olur çekilmezsin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5789
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaslı Dudaklarda Tebessüm



Her lâhza bir ayrı bahardır gönlüm
Sen’inle,Yüzüne nûr saçtığın gökkubbenin altında...
Güneşlere tâc giydiren o Kutlu Elinle,
Sır kapısını açtığından beri katında...

Yeryüzü tıpkı bir Cennet varlık harmanıyla;
Tekmil bezmine ermişlerin başları tutkun.
Dünkü şu köhne cihân dahi dörtbir yanıyla,
Sunduğu kadehin sermesti olmuş Sonsuz’un...

Yaslı dudaklarda beliren tebessümlerden,
Artık gök kapılarının açıldığı belli.
Meltemler esiyor amber kokulu günlerden;
Ay kadehini toprağın bağrına dökeli.

Gecenin kıvırcık saçları darmadağınık,
Aklın dizginleri semânın eline geçti...
Sözü Başbuğlar Başbuğu söylüyor uyandık,
Sevinin bir kasvet dolu devir daha geçti!

Geçti geçiyor bir bir önü-sonu olanlar;
Sonsuz’un boyasıyla boyananlarda huzûr...
Ölüm diyarında ölümsüzlüğü bulanlar,
İçlerinde aydınlık ve çevrelerinde nûr.

Onların hiç solmayan baharları yanında,
Sönük bir masaldan farksızdır irem bağları...
Ve gidip sonsuzla bütünleşen ruhlarında,
Birden duyar ve yaşarlar aydınlık çağları.

Eskiyen eskiyip gitti söz eskimeyende,
Ölenlere merasim kalanlara ta’ziye...
Ve artık boynunu kaptırdı ilhâd kemende,
Muştular geleceğe, selâm şânlı mâziye!
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5790
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
İSTANBUL ŞİİRLERİ


kule

İstanbul


Benden öncede sana aşık olanlar vardı
Benden sonrada oldular.
Ne aşklar yaşandı sende,
Ne aşklar son buldu yine sende.
Hiçbir güzel senin kadar sevdiremedi kendini,
Hiçbir sevgili unutturamadı seni.
Rüzgarın birbaşka eser akşamlarında
Sonbahar bir başka sarıdır yapraklarında
Yedi tepen gelinlik giyer kışlarında ist9
Çiçekler erken açar erik ağaçlarında
Yazı yaşayamaz olsamda kıyılarında
Sen benim ilk ve son aşkımsın İSTANBUL.

Ender ŞAHİN
Kızkulesi

Denizin ortasında
Uykusu kaçmış bir gemi
Bütün ışıklarını açıyor
Uzaktan çapkın çapkın
Göz kırpıyor deniz feneri
Ay doğuyor, sandallar toplanıyor bir araya
Kaçın kurası Üsküdar vapuru deniz
Saat başı görücü gönderiyor
Güvertesinden bir kuşu
Onunsa derdi başka bambaşka
Her şairle ayrı
Adı çıktığından beri

Ali Asker BARUT


İstanbul Türküsü

İstanbul’da, Boğaziçi’nde,
Bir garip Orhan Veli’yim;
Veli’nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde. ist7
Urumelihisarı’na oturmuşum,
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum:

“İstanbul’un mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları;
Edalı’m,
Senin yüzünden bu halim.”
“İstanbul’un orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş, bana ne?
Sevdalı’m,
Boynuna vebalim!”

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim.
Bir fakir Orhan Veli;
Veli’nin oğlu,
Tarifsiz kederler içindeyim.

Orhan Veli KANIK ist4


İstanbul’u Dinliyorum


İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı; ist11
Kuşlar geçiyor derken
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık;
Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular,
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu,
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde.
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı. ist12

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan.
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde.
Alnın sıcak mı, değil mi biliyorum;
Dudakların ıslak mı değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.

Orhan Veli KANIK

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya