Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 670

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.653.009 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6691
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TutSak düŞmüŞ çIgLIkLarIm vAr

Sponsorlu Bağlantılar
kırılgan adımlar atıyorum
parçalanmış topuklar inadına...
bakışların kuytulanıyorken yüreğimde
düşlerim düşer gecenin koynundan
düş (le)mek acı
yokluklar tenhasında...
en baştan harlanmış yangınlarım var
üşümüşlüğünde yüreğimin
talan görmüş şehirlerim
mağlup...
kırılgan adımlar atıyorum
parçalanmış topuklar inadına
sen gidiyorsun...
ben susuyorum....

küsüyorum her anına gençliğimin
yumruklar sınıyorum sonra
sensizliğin duvarlarında
tutsak düşmüş çığlıklarım var
feryadında ömrümün
karanlıklarda (d)üşüyorum
yangın yeri sokaklar inadına
sen gidiyorsun...
kan kusuyorum...

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6692
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kime?

Sponsorlu Bağlantılar

Gelene mi, gidene mi?
Kime yanam, kime dönem?
Ağlayana, gülene mi?
Kime yanam, kime dönem?

Şu dünyanın haline mi?
Tabiatın katline mi?
Şu beşerin cehline mi?
Kime yanam, kime dönem?

Riya ile gezene mi?
Para ile düzene mi?
Dost Engin’ i üzene mi?
Kime yanam, kime dönem?

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6693
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yüreğin Komşu Kapısı



Mavide düşüyorsun aklıma hep.
Bulutu oluyorsun yüreğimdeki semanın.
Bir bahar kokusu çöküyor genzime,
ılık esintiler sarmalıyor tenimi,
kulağımda kuş bağırtıları
− sesin yerine...

Koca yüreğim hüznüme dar geliyor,
çünkü yoksun,
çünkü yokluğun kara kış.

Boşluğa bakarak söyleniyorum
en güzel şiirlerin
en gizli dizelerini yineler gibi:
'Zaman geçecek! '

Ah, ne yapsam da sevemiyorum kışları.
Yüreğimi buzul kılıp da
kırılganlığımda eriyorlar
birer birer kar kuşları.

Nasıl da dilsizleşiyor sevda evsiz kalınca, bilemezsin.
Nasıl da suskun isyanlarla yutuyorum sızılarımı.

Hükmü yok uzaklığın.
Yüreğin yüreğimin komşu kapısı.
Sevdanın mekânı yok, kuralı yok;
hudut tanımaması gibi kelebeklerin,
tel örgüleri sessizce aşıvermesi gibi çimenlerin,
her toprakta aynı kokuyu kuşanması gibi gelinciklerin
ve hangi ırktan olursa olsun
aynı yumuşaklıkta olması gibi bebek ellerinin...
sevdanın memleketi yok.

Ah, teninin gizli kokusunda yatak düşleri...
Ah, hiç öpülmemişçesine özleyiş acemi öpüşlerini...
Ah, gözlerinde batan güneşe selam durarak yudumlamak
Pierrelotti'nin demli çay tadındaki akşamüstlerini...
Ah, seni bıkmadan özlemek...
Ah, geçmiş baharlar gibi beklemek seni...

Şiirlere de küsülürmüş; öğrendim bunu.
Dizeler seni barındıramıyor;
kafiyeler tamamlanamıyor;
teninde gezinmeyen şiirler şiir gibi kokmuyor.
Denedikçe gördüm ki hiç bir şiir İstanbul'a getiremiyor seni.
Eski masallarda gizlenmeye meraklı periler gibisin;
her gece yeni bir masalda anlatılmazsan belki de silineceksin.
Ne çare ki dilim sustukça yüreğim,
yüreğim yoruldukça düşlerim,
düşlerim ıradıkça gerçekliğim çağırıyor seni.
Öğrendim ki,
ben yaşadıkça sen ölmeyeceksin.

Bir şarkı dilimde kendini tamamlıyor.
Efsunlu bir birikim taşıdığım, seninle yoğrulan,
adına sevda deniyor.
Var kendine aynalarda bak;
gör ki sen, sevdanın gözlere görünen halisin;
gör ki sen, tarihin tanıdığı-tanıyacağı en maharetli el işçisisin
(hiç temas etmeden yüreğimi biçimledin):
gör ki sen, binlerce yıldır sabırla beklenensin ve
gör ki sen, her gün biraz daha,
her saat bir öncekinden daha fazla,
her dakika nefeslerime ortak olurcasına
'ben'sin, bendensin.

Ey, yüreğimin ılıman mevsimi!
Ey, ülkesini çeviren denize
çocuk atlaslarında
yürek armalı karakalem gemiler çizdiğim
uzak sevda!
Ey, beklenen!
Sen, yüreğime nasıl bu kadar yakın?
Sen, gözlerime nasıl bu kadar uzak?
Sen...
Sen... hangi masaldan kopup da yüreğimi kendine mesken ettin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6694
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ismimi unuttuğun zamanlardı
kimbilir
belki de sadece ismimi
kaç gece uykusuz kaldı düşlerim
yarı uyanık sarıldım bende bıraktığın kelimelerine
kimbilir
bilebilir..?
hem de bir çok gece

beni anladığını sandığım bir sen vardı oysa
beni herkesden çok duyumsadığını sandığım
özgeleceğim vardı mesela,
özgeçmişim değil
nasıl da uzaklaşıyorum senden
utanarak
ama
tahmin edemeyeceğin kadar
sıkılarak
beni bağışla diyemem sana
diyemem yüreğimi ben yangınlara attım
sensin beni senden ayrı tutan
beni suskunluğunla
sen kaçışlara attın

kelimeleri araladığımda,
gözlerimi alan her boşlukta ayrılık yatıyor
ayrılık çıkıyor karşıma
yazmak istemediğim her satırda
bir zaman geliyor,
unutmalıyım diyorum
unutmalıyım avuçlarımda biriken gözyaşlarını
uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya
biraz daha uzaklaşırsam,
sol yanım hep uzak düşecek sevdana..

ne kadar ayrı kaldın oysa yazmaktan
bir doğum günü geçti bu yalnızlıkta
kimbilir kaç gece yağmurlar birikti kirpiklerimde
kimbilir kaç gece
sen hiç bilmedin
bir düşünce var ki kemiriyor beynimi
belki de hiç bilmek istemedin
ne güller geldi
ne sevgi dolu telefonlar
oysa istediğim bir tek sendin
yetişemedin..

eskiden sen baktığında görebiliyordum düşlerimi
şimdi
kim gözlerime baksa,
sensizliğin intihar sahnelerinde buluyor kendisini
sen hiç bir çift gözün içinde öldürüldün mü..?
ben senin gözlerinde şahadet getiriyorum
dudaklarıma akıt nefesini

oysa umarsızlığından taşıyor bekleyişlerim
nasıl bir bıçak gibi kesip atabilirim..?
-miş’li geçmiş zamanların küllerinde şehvetimiz var
sabret diyorsun
sabrediyorum lakin,
her gün artan acılarımda
senin mutlak parmağın var
susmaktan bıkmayan bir ben
bir daha olmayacak diyebilir misin.?
bende tutunduğun yer kadar
benim de tutunmaya ihtiyacım var..

ismimi unuttuğun zamanlardı
kimbilir
belki de sadece ismimi
kaç gece sığındım bende bıraktığın sözlerine
yarı üşür bir halde küfürler yağdırdım
rüyalarımın kesilişine
kimbilir
bilebilir..?
hem de her gece

hatırlayabildiğim
senden daha çok sevilmem
daha çok ben
içimden..
şimdi aynaya son kez bak kendin için
göreceğin yüz
sende bıraktığım son eserim..
goksu18 - avatarı
goksu18
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6695
goksu18 - avatarı
Ziyaretçi
! ! İşte BuDuR ! ! !

Ne vaadler le kandırıldım .
Ne vaadler le dolandırıldım .
Söylenen şeyleri hep gerçek sandım . Güvendim , aslında herkese güvenilmeyeceğini bilemeden . Sevdim ama , sevgiye layık olmayanları .
Ne sözler almıştım oysa , o vefasızdan . Ölüm bile ayıramaz ve sonlandıramaz dı sevgimizi ve aşkımızı . Öyle sıkı , öyle kopmaz iplerle bağlıydık ki birbirimize , bir gün gelip te ayrı dünyaların insanları olabileceğimiz aklımıza bile gelmezdi . Sanki güzel olan her şey yanıbaşımızda , kötü olanlar ise erişemeyeceğimiz kadar uzaktaydı bizim için .
Ama bunlar sadece etrafa pembe gözlüklerle baktığım içinmiş . Geç te olsa anladım ki bütün suçum , her tatlı dile kanıp , her yalancıya güvenmekmiş .
İnanmıyorum artık , verilen vaadlere . Hiç bir yemin ve laf , bir lakırtıdan öteye gitmiyor benim için . Yıktılar bütün iyi yanlarımı . Güvencimi ve sevincimi alıp götürdüler kalbim le beraber ..
Affedin beni Ey güzel azınlık ..
Ayırt edemez oldum kötüleri iyilerden ..
Şimdi inkar etmek zorundayım , doğruluk adına bilinenleri ..
İnkar Ediyorum .. Bu dünya da aşklar ve sevgiler sahteleşmiş , yalan dolan olmuş . Sevda adı altında işlenir olmuş tüm *****likler ... İnkar ediyorum Böyle aşkı , böyle sevdayı ..
İtiraf Ediyorum .. Bu alemde ve sırlar aleminde yegane sevgili , beni yaratan ve kimseye muhtaç etmeyen yüce allahımmış ..
Bundan sonra Tek Aşkım O
Tek Sevdam O .
GERİSİ YALAN ! . .
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6696
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Benzin uçuk,duyguların pek buruk
Yine gözlerinde hüzün var senin...
Ne yaparsak güler yastaki hüzün?
Çözün şu bilinmez sırları çözün...

El değmedik hülyaların pörsümüş,
O derin bakışlar hayata küsmüş...
Çocuk sana kimler haksızlık etmiş?
Daha baharında çürümüş özün...

O lekesiz yüreğinde pasın var,
Zannederler lüzumsuz bir nazın var...
Çocuk senin silinmedik yasın var,
Oysa daha yaşanmadık yazın var...

O kadar müşkil mi önündeki hayat?
Çile yumağını sadı mı kat kat?
Çok haksızlık ettik,bizde kabahat
Onun için bir gülmedik yüzün var...

El ele aşalım bütün yolları
Hadi yavrum sende sıva kolları...
Kof düzeni yıkmak için ahdın var,
Bana göre açılacak bahdın var...
LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6697
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
Sen ve Ben
Uzun bir yol var aramızda.
Bir ucunda sen, bir ucunda ben.
Bir ateş var bağrımda.
Ateşi sen, külü ben.

Ümit ışığı parlayacak gözlerimde.
Ağlayan ben, ağlatan sen.
Hasretin sarkısınısöyleyecek diller.
Söyleyen ben, söyleten sen.

Sevgimiz gelecek dile mektuplarda.
Kağıdısen, kalemi ben.
Bekledik, bekleyeceğiz yıllarca.
Orada sen, burada ben.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6698
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu bir tükeniştir
Kalbe anlatılamayan esrarlı yangınların küllenişidir
Seherine doyulamayan sabahın güneşidir

Bu serzeniştir
Çığlıkları uzaktan duyulan şeyda ateşidir
Bitmeyen gecelere inat şafağın garip sökmesidir

Renklerim deliliği hiç bu kadar sevmemişti
Beyaz'a ölüm yakıştırdığım vakit
Kırmızılar kıskandı durdu da
Gözlerim hep maviyi aradı
Derken pembe gülüşler yerini aldı
Oysa ikinde vakti anladım
Mavi kadar hasretsin içimde

Caddelerden geçen insanlar kadar
Kalabalık değildir bu gönlüm
Yüreğim gökyüzü kadar kandil değildir
Sahillerde efkarlanınca her gece
Mavi kadar hasretsin içimde
LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6699
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
SEN GİDİNCE
503bar

sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
saçlarını, gözlerini, ellerini
neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
termometrede yükselen çizgi
kimbilir nerelerde soğuyorsun

senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
insan insan bakan gözbebeklerin
beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

ne gelirse onlardan gelir bana
çalışma gücü yaşama direnci
mutluluk gibi kazanılması zor
mutluluk gibi yitirilmesi kolay

bir açarsın ki mutluyum
bir kaparsın ki herşey elimden gitmiş..

LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #6700
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
KİMİ SEVSEM SENSİN
503bar

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor
* * *

kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya