Akşamım yine bir garip bugün
yoksa yine mi yar gelmeyecek
kalbim daha fazla çırpınma ne olur
Anla! o yar seni sevmeyecek!..
Odalar yudum yudum yalnızlığımı içtiniz
Duvarlar acımı gözyaşımı çizdiniz
Mutlu günlerim ne de çabuk geçtiniz.
he bu platonik denilen şey tam baş belası bişey benim tam üç senemi aldı.insan sevince zeka geriliği yaşıyor kör oluyor v.s v.s ama en güzel sevgi örneği bence ve doğal...hiç birşey beklemeksizin sevmek (şimdi merak ettim acaba benide öyle seven oldumu)
Bir hava bilirim, dünyalara değişmem:
Bütün Rossini, Mozart, Weber sizin olsun.
Çok eski bir hava, ağır, hazin, muhteşem;
Yalnız ben duyarım onda ne varsa füsun!
Ne zaman o havayı dinliyecek olsam
Ruhum gençleşiverir birden iki asır.
Onüçüncü Louis devridir, vakit akşam!
Batan günle sararmış bir yamaç uzanır.
Camları kızıla çalan renklerle yanar,
Kiremitten bir şato, köşeleri taştan.
Etrafı çepçevre bağlar, bahçeler, parklar;
Bir dere akıyor çiçekler arasından.
Kömür gözlü bir kumral en üst pencerede;
Eskidir geçmiş zaman esvapları eski.
Görmüşlüğüm var bu kadın, ama nerde?
Hatırlıyorum, başka bir hayatta belki!
Anladım diyemem ki! Suçluyum
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz
Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.
Estin bir anda ,üşüdüm rüzgarında
Kendimi yabancı ettin bana
Resmini asıp duvarıma sana bakarken
Ellerimi ellerinde hayal ederken
Mazi oluyoruz artık zaman böyle akıp giderken…
Hani sözlerde duvaksız gelin gibi dolaşan, Hep kulak ardı ettiğimiz sevgi... Nankör ruhlarımızda yarım,yamalak Pazarlıklara sunduğumuz sevgi, Ne kadar ucuz üretip,allayıp pullayıp Körpelere can değil ruh acıtarak Ömür yakarak sattığımız sevgi... Adını camlara yazdığımız Özünü sandıklara kaldırdığımız, Bir elde kum...bir elde altın sevgi... Lafı oldu mu aslan kesildiğimiz, Kopyasını güzel çıkarttığımız, Atıp tuttuğumuz,bizim sandığımız Aslında ta en baştan yanıldığımız Varlığımızın tek bestesi sevgi Ödünç aldığımız... Göz alabildiğine değil, Akıl alabildiğine büyükken Dilde beş para...un ufak ettiğimiz Şimdi hikaye... Şimdi masal... BİR VARMIŞ...BİR YOKMUŞ SEVGİ...