Arama

Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

Güncelleme: 17 Şubat 2012 Gösterim: 5.915 Cevap: 2
ocean97 - avatarı
ocean97
Ziyaretçi
23 Aralık 2011       Mesaj #1
ocean97 - avatarı
Ziyaretçi
“Ekmek kızartılınca kalorisi azalır mı?”
Ekmeğimizi kızartmak veya kurutarak gevrek haline getirmek kalorisini azaltmaz, üstelik içermiş olduğu B grubu vitaminlerinin azalmasına neden olur. Ekmeğin kızartılması veya gevrek haline getirilmesi, içermiş olduğu suyun da uçmasına neden olur. Bu nedenle, kızarmış ekmeğin çok fazla tüketilmesini önermem. Diyet yaparken daha az kalori içerir diye de düşünülmemelidir.
Sponsorlu Bağlantılar

“Karbonhidrat ve protein ayrıma metodu doğru mu?”

Gazete ve dergilerde sıkça yer alan karbonhidrat - protein diyetini duymayan kalmadı. Acaba bu diyetin aslı nedir? Gerçekten bu yöntemle sağlıklı kilo verilebilir mi? Yiyecekleri, besin bileşimlerine göre sadece karbonhidrat veya sadece protein kaynağı olarak ayıramayız. Örneğin protein kaynağı olarak bilinen et, karbonhidrat ve yağ da içerir. Aynı şekilde karbonhidrat kaynağı olarak bilinen pirinç pilavı da, hem karbonhidrat hem protein hem de yağ içerir. Diyet yaparken her zaman dikkat edilmesi gereken en önemli nokta vücudun bir günde alması gereken besin öğelerinin (karbonhidrat, yağ, protein gibi) her öğünde bir arada, dengeli olarak tüketilmesidir. Zayıflarken, diyetiniz sizi bazı besinlerden yoksun bırakmamalı, yanlış beslenme alışkanlıklarınızı düzeltme yönünden güçlü olmalıdır. Bu şekilde hazırlanan diyetlerle vermiş olduğunuz kiloları geri almazsınız. Unutmayın, bilinçsizce yapılan diyetlerle sağlığınız tehlikeye girebilir. Ayrıca, dengesiz diyet ile verilen kilolar tekrar ve hatta daha fazlası ile geri alınmaktadır.

“Sabahları aç karnına ılık limonlu su zayıflatır mı?”

Yanlış bir bilgi. Biz beslenme uzmanları, sabah aç karnına su içilmesini tavsiye ederiz. Ancak bunun zayıflama ile bir ilgisi yoktur. Burada amaç, 8-9 saat gibi uykuda geçen vücudu güne hazırlamaktır. Tıpkı sabahları yüzümüzü yıkamak gibi. Limon, tok tutucu bir besindir. Ancak limonlu suyun yağ eritme gibi bir özelliği yoktur.

“Haşlanmış patatesin kilo aldırmadığını duydum, doğru mu?”

Yine yanlış bir bilgi. Haşlanmış bir orta boy patateste 70 kalori bulunur, yani bir dilim beyaz ekmek ile aynı kaloridedir. Eğer patatesi kızartırsak kalorisi daha da artar. Ancak, “haşlanmış patates kilo aldırmaz” demek de doğru değil.

“Fazla yağların idrarla atılması için kekik, sinameki, maydanoz gibi bitkileri kaynatıp, suyunu içiyorum. Bunu yapmak doğru mu?”

Kekik suyu, sinameki, haşlanmış maydanoz suyunun, yağları vücuttan attığına dair yanlış bir inanış var. Maydanoz suyu, sinameki gibi bitkiler bağırsakların çalışmasına yardımcı olur ve diyetlerde sıkça karşılaşılan kabızlığı önler. Ancak, yağları vücuttan idrar yolu ile attığı bilgisi yanlıştır.

“Süt ne kadar çok kaynatılırsa, o kadar çok mikrop ölür!”

Vitamin ve mineral deposu olarak bilinen sütü aşırı kaynatmak, içermiş olduğu vitaminlerin azalmasına neden olur. Bu nedenle pastörize veya sterilize olmayan sütü kaynatırken, kabardıktan sonra 4-5 dakika daha sürekli karıştırılmalı ve hemen soğutmalıyız. Pastörize veya sterilize olan sütleri ise kaynatmaya gerek yoktur.

“Sabahları çiğ yumurta içmek vücuda dinçlik verir!”

Çiğ yumurta tüketimi bilinenin aksine bazı vitaminlerin vücutta kullanılmasını engeller. Bu nedenle, çocuklarınızın sabah kahvaltısı için yumurtayı pişirmenizde fayda var. Çiğ olduğu kadar, fazla pişirerek tüketilen yumurta da pek sağlıklı sayılmaz. Bu nedenle, en sağlıklı yumurta kıvamı kayısı yumuşaklığı dediğimiz, sarısı tok ve etrafında yeşil halka bulunmayanıdır. Sarısı etrafında yeşil bir halka oluşmuş ise yumurtanızı fazla pişirmişsiniz demektir.

“Yoğurdun yeşil suyu zararlı olduğu için tüketilmemeli!”

Yoğurt, zamanla yeşil bir su salar. Bu nedenle kimimiz bu yeşil suyun zararlı olduğunu düşünüp dökeriz. Oysa yoğurtta bulunan vitaminler, özellikle B12 vitamini, bu yeşil suya karışır. Yoğurdun suyunu ayırarak hazırlanan süzme yoğurt da bilinenin aksine, normal yoğurda kıyasla daha az vitamin içerir. Bu nedenle, yoğurdu üzerinde oluşan bu yeşil su ile karıştırarak tüketiniz.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ocean97 - avatarı
ocean97
Ziyaretçi
23 Aralık 2011       Mesaj #2
ocean97 - avatarı
Ziyaretçi
YANLIŞ: Beş duyu organımız vardır –görme, işitme, dokunma, koklama ve tat alma.
DOĞRU:
Aslında çok daha fazla sayıda duyumuz bulunur. Kimileri bu sayıyı 21’e kadar çıkartmıştır. Bunlardan en bariz olanları denge, acı ve ısıdır. Ayrıca 4 tane içsel duyumuz vardır: hayal gücü, hafıza, sağduyu ve değerlendirme gücü.
Sponsorlu Bağlantılar

YANLIŞ: Gökkuşağında yedi renk vardır.
DOĞRU:
Gökkuşağındaki renkler kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi ve mor olarak bilinir.
İşin aslı, gökkuşağında kesintisiz bir renk spektrumu vardır, ancak insanın renk algısı, ortada bir kuşak serisi olduğu yanılgısını yaratır. Kimi gökkuşaklarında ise insan gözünün görebileceği 7’den fazla kuşak bulunur.

YANLIŞ: Alkollü içecekler vücudu ısıtır.
DOĞRU:
Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Yine de filmlerde alkol üşümenin çaresi olarak gösterilmeye ve insanlar, boyunlarında likör fıçısıyla gezen St. Bernard köpekleriyle ilgili efsaneye inanmaya devam ediyor. Oysa alkol aldığınızda vücut ısınız düşer, çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık hissi, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi gerçeğiyle açıklanabilir.

YANLIŞ: Küçük depremler, büyük depremlerin gerçekleşme şansını azaltır.
DOĞRU:
Küçük sarsıntıların meydana gelmesinin büyük bir depreme yol açabilecek basınç birikimini hafiflettiğine dair ortak bir kanı vardır. Fakat bunun doğruluk payı yoktur. Sismologlar, 6 büyüklüğündeki bir depremin 5 büyüklüğünde 10 adet, 4 büyüklüğünde 100 adet, 3 büyüklüğünde 1000 adet vs depremin toplamına eşit olduğunu gözlemlediler. Bu, çok sayıda küçük deprem demek oluyor, ancak büyük bir depremi bertaraf edebilecek kadar fazla sayıda küçük sarsıntının gerçekleşmesi mümkün değildir.
Örneğin 6 büyüklüğündeki bir depremin yarattığı enerjinin oluşması için 32 kere 5 büyüklüğünde, 1000 kere 4 büyüklüğünde, 32000 kere 3 büyüklüğünde deprem olması gerekir. Dolayısıyla, her ne kadar büyükten ziyade küçük sarsıntılar kaydediliyor olsa da bunlar hiçbir zaman arada bir görülen büyük bir depremi saf dışı edemez.

YANLIŞ: Yemek yedikten sonra yüzmek için en az 30 dakika beklenmelidir.
DOĞRU:
Vücudun, kan dolaşımını sindirim sistemine yönelttiği ve kaslardan uzaklaştırdığı, bunun da krampa yol açabileceği gerçeğine dayanan teorik bir endişe olmasına karşın bugüne kadar hiç kimse dolu bir mideyle yüzdüğü için boğulmadı. Büyük bir tabak yemek yedikten sonra yüzmek size rahatsızlık verebilir, ancak boğulmanıza sebep olmaz. Eğer kramp girse bile çoğunlukla, ciddi bir zarar görmeden sudan kolayca çıkabilirsiniz.

YANLIŞ: Dünya nüfusu tehlikeli denebilecek bir yoğunluğa ulaştı veya ulaşmasına az kaldı.
DOĞRU:
Bu söylenti, uzun süredir ortalıkta dolaşıyor – ta 18’inci yüzyılda Malthus isimli bir Anglikan kilisesi rahibi, çevrecilere: “Nüfusun gücü, yeryüzünde insanların rızıklarını verecek güçten çok daha büyüktür” dediğinden beri… İşin aslı, dünya fazlasıyla boş alanı bulunan geniş bir gezegendir. O zaman, 6 milyar insanı yerleştirmek için ne kadar alana ihtiyaç duyulur?
Bir fikir vermesi açısından, Japonya’nın ulusunu ele alalım. Yüzölçümü 377,873 km2 olan Japonya’da kişi başına yaklaşık 62 m2 düşüyor. Eğer dört kişilik aileleri, her katta bir aile olacak şekilde iki katlı binalara yerleştirecek olursak her apartman 492 m2 yer kaplayacaktır. Eğer dört kişiye 743 m2’nin düştüğü A.B.D ortalamasını ele alacak olsak bile, gezegenin tüm nüfusu Teksas ve Nevada eyaletlerinin toplamı kadar bir alana rahatlıkla sığar. Geri kalan tüm topraklar ise üretim ve eğlence mekânlarına kalır.

YANLIŞ: Uçakta cep telefonu kullanmak uçuş emniyetini tehdit eder ve uçağın düşmesine sebep olur.
DOĞRU:
Federal Havacılık Kurulu, 25 senedir her türlü elektronik cihazı radyo frekansının 100 katındaki parazit seviyelerinde test etti, fakat hiçbir sorun meydana gelmedi. Kurum, çalışan elektronik cihazlarla uçağın düşmesi arasında bir bağlantının kanıtlanmadığını açıkladı. Bu nedenle havayolu şirketleri bu konudaki politikalarını kendileri belirliyorlar. Uçuş sırasında cep telefonunuzu kullanırsanız uçuş ekibiyle çatışma riskini almış olursunuz ancak uçak düşmez. Bundan dolayı kimi havayolu şirketleri, uçuş sırasında cep telefonu kullanımını serbest bırakmaya başladılar.

YANLIŞ: İnsanlar yaşlandıkça huysuz ve aksi olurlar.
DOĞRU:
Yeni yapılan bir çalışmaya göre 30 yaşından sonra kişilik çok fazla değişikliğe uğramıyor. Yani eğer 40’lı yaşlarınızda neşeli ve sosyal bir insansanız, 80 yaşınızda da öyle olacaksınız demektir. Bazı yetişkinlerin yaşadığı kayda değer karakter değişiklikleri ise yaşlanmaya değil, bunama veya felce bağlı olarak ortaya çıkar. 30 yaşından sonra evlenmek isteyenler için bu, dikkate almaya değer bir bilgi olabilir, çünkü böylece müstakbel eşinizin size karşı davranışlarının ilerleyen yaşlarında da değişmeyeceğinden emin olabilirsiniz.

YANLIŞ: Suşi, çiğ balıktır.
DOĞRU:
Suşi çiğ balık demek değildir ve tüm suşilerin içinde de çiğ balık bulunmaz. Japonların çiğ balık için kullandıkları terim “sashimi”dir. Suşi terimi ise yemeğin içindeki pilavın ekşi bir sosla birlikte hazırlanması yöntemine gönderme yapar. Pilavda kullanılan malzemelerin arasında geleneksel olarak çiğ balık kullanılıyor olabilir, ancak bu pilavda aynı zamanda pişirilmiş deniz ürünleri, balık umurtası, yumurta veya çeşitli sebzeler de bulunur. Yosuna sarılmış suşi ve diğer malzemelerden oluşan yemekler ise suşi değil “makizushi” olarak adlandırılır.

YANLIŞ: Cep telefonu kansere neden olur.
DOĞRU:
Açılan davalar ve medyada çıkan birtakım haberler, cep telefonunun kansere sebep olduğu -özellikle de beyin kanseri- efsanesini besledi. Tüketiciler daha sonra bu iddiayı yalanlayan haberleri görmemiş olabilirler, çünkü bunlar, cep telefonu tehlikesini vurgulayan haberler gibi baş sayfalardan verilmediler. Bazı çalışmalar, seyrek görülen beyin tümörü oluşumlarıyla cep telefonu kullanımı arasında bir bağlantı olabileceğini gösterdi, fakat beyin kanseriyle ilgili iddiaların geçersizliği, çeşitli çalışmalar sonucu doğrulandı.

YANLIŞ: Christopher Colombus dünyanın yuvarlak olduğunu keşfetti.
DOĞRU:
Bu, milyonlarca insanın inandığı çok eski bir efsanedir. Bize aktarılan hikâyede, çevresinde bulunanların Cenevizli Colombus’un yapacağı yolculuğun başarısızlıkla sonuçlanacağına hüküm verdikleri, çünkü dünyanın sonuna gelerek oradan düşeceğine inandıkları anlatıldı. Bu, 1490’larda oluyordu. Fakat insanoğlu dünyanın yuvarlak olduğunu bundan 2000 yıl öncesinden beri, (henüz dünya üzerinde İspanya diye bir ülke olmadığı zamanlarda) yani Pitagor bu fikri ortaya attığından beri, biliyordu.
Colombus, asıl varmak istediği yeri bulamadı, fakat bu yolculuk sayesinde Amerika’yı keşfetmiş oldu. Bu da, başarısız bir yolculuk için kötü bir son sayılmaz. Dünyanın yuvarlak olduğu teorisi o kadar iyi bir şekilde kurulmuştu ki, tüm navigasyon yöntemleri bu teori üzerine temelleniyordu.

YANLIŞ: On yıl içinde dünyada hiç muz kalmayacak.
DOĞRU:
Aslında bu efsanede bir gerçeklik payı bulunuyor. Şöyle ki; bazı Asya ülkelerinde, Panama hastalığı adıyla da bilinen ve muzları tehdit eden bir hastalık var. Ancak bu durum dünyadaki tüm muzları –hatta Asya’dakileri bile- yok edebilecek kadar etkili değil. Üstelik Asya’da tehdit altında olan bu muz türü, dünyada bulunan ve insanların yemesinde bir sakınca görülmeyen 300 türden yalnızca bir tanesi.

YANLIŞ: Newton, altında oturduğu ağaçtan kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekimi kanununu geliştirdi.
DOĞRU:
İnsanlık tarihine mal olmuş büyük bir buluşun göz kırpar gibi ve tamamıyla tesadüfî bir olay sonucu gerçekleştiği düşüncesi her zaman heyecan vericidir. “Eğer doğru kişi, doğru zamanda, doğru yerde olmasaydı, insanlık çok önemli bir bilgiden mahrum kalacaktı” fikrine inanmak isteriz. Newton’un yerçekimi kanununu, kafasına düşen bir elma sayesinde bulduğuyla ilgili hikâyeyi de bu yüzden severiz. Ancak işin gerçeği şöyle:
Newton’la bir elma arasında kurulan ilk ilişki, bilim adamının ölümünden 60 yıl sonrasına dayanıyor: “Bir bahçede gezinirken, elmayı ağaçtan düşüren yerçekimi kuvvetinin yerden belli bir uzaklıkla sınırlı olmadığı, bu kuvvetin çok daha büyük olduğu düşüncesi aklına geldi.” (John Conduitt)

YANLIŞ: Einstein matematik dersinde başarısızdı.
DOĞRU:
Bu, hemen herkesin inandığı yanlış bir bilgidir. Kaynağı ise 1935 yılında yayımlanan bir makaleye dayanır. Matematik derslerinde başarısız olan pek çok öğrenci bu hikâyeden cesaret alarak kendileri için de bir umut olduğunu düşünseler de, işin aslı Einstein henüz daha çok küçükken dehasını kanıtlamıştı.

YANLIŞ: Margarin, plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.
DOĞRU:
Pek çok Amerikalının bu efsaneye inanmasına rağmen her sene, yedikleri tereyağının dört katı kadar margarin tüketmesi oldukça şaşırtıcı… Her ne kadar margarin hakkında duyduğumuz çoğu negatif iddia doğru olsa da, bu efsane doğru değil. Margarin, bitkisel yağın ısıtılarak hidrojenle sertleştirilmesiyle elde edilir. Bir başka deyişle, oda sıcaklığında katı kalacak noktaya kadar doyurulur. Bundan sonra, yağa benzeyen beyaz bir görüntü vermek için başka malzemelerle karıştırılır. Sarı gıda boyası da eklenerek işlem tamamlanır. Hiçbir maddeden alınan bir molekül, margarine eklendiğinde onu plastiğe dönüştüremez.

YANLIŞ: Katolik papazlar evlenemez
DOĞRU:
Bu durumu aydınlatmak için öncelikle Katolik Kilisesi’nin yapısını anlamamız gerekir. Hıristiyan âleminde farklı kiliseler vardır. Bunlardan en yaygın olanı ise Roma Katolik Kilisesi’dir. Bunun dışında Doğu Katolik Kilisesi vardır. Bu iki kilise de Papa’nın yetki sınırları içinde yer alır ve aynı doktrinlere inanır. İki grup arasında pek çok fark vardır ve bunların hepsi ibadet tarzları ve belli kurallarla ilgilidir. Doğu Kilisesi’nde papazlar evlenebilirler, ancak evli bir papaz piskopos olamaz. Aynı durum zaman zaman Roma Kilisesi’nde de yaşanır. İngiliz Kilisesi gibi diğer dinlerin rahiplerinin (eğer dinlerini reddederek Katolik olurlarsa), evli olsalar bile, papaz olmalarına izin verilir. Dolayısıyla evli papazlar Roma Katolik Kilisesi’nin her kesiminde bulunur.

YANLIŞ: Kahve, sarhoş bir insanı ayıltır.
DOĞRU:
Yanlış! Alkol, vücut tarafından sabit bir oranda (bir birim olan 8 gr.’ı yaklaşık bir saatte) metabolize edilir ve bunu hızlandırmanın hiçbir yolu yoktur. Bir büyük boy birada (yarım litre) iki birim alkol vardır. Dolayısıyla iki büyük bira içerseniz, kanınızdaki alkol seviyesinin sıfırlanması dört saat alacaktır. Kahve yalnızca sizin daha uyanık bir sarhoş olmanızı sağlar. En iyisi alkolün etkilerinin kendiliğinden geçmesini beklemektir.

YANLIŞ: Ispanak insanı güçlendirir – tıpkı Temel Reis gibi!
DOĞRU:
Bu efsane, ıspanağın demir açısından zengin olduğu gerçeğinden ileri gelir. Fakat tam bu noktada bir hata yapılıyor, çünkü aslında ıspanakta sanıldığı kadar çok demir bulunmaz. İster inanın ister inanmayın, bu efsane bir el yazısı hatasından kaynaklanmaktadır. 1870’de bir doktor ondalık işaretini yanlış yere koyduğu için, ıspanağı olduğundan on kat fazla demir içeriyor gibi göstermiş oldu.

YANLIŞ: Adolf Hitler vejetaryendi ve alkollü içki kullanmazdı.
DOĞRU:
Çok yaygın olan bu efsane, inanılmaz derecede popülerdir, çünkü tarihin en korkunç soykırımına sebep olmuş birinin hayvanları sevmesi ve onları yememesi ironik bir durum oluşturur. Burada doğru olan tek şey Hitler’in sebze ağırlıklı bir beslenme tarzını tercih etmiş olduğudur. Ancak alman sosisi ve domuz eti yemeyi de bir o kadar severdi. İçkide ise Hitler’in tercihi bira ve sulandırılmış şaraptı.

YANLIŞ: Alexander Graham Bell telefonu icat etti.
DOĞRU:
Hepimiz Graham Bell’in telefonu icat ettiği ve ilk olarak sekreteri Watson’ı aradığıyla ilgili hikâyeyi duymuşuzdur. Fakat aslında çalışan ilk telefon bundan 15 yıl önce, Alman bir mucit olan Philipp Reis tarafından icat edilmişti. “Reis Telephon” ismini verdiği bu cihazı, ilk olarak 1861’de sunmuştu. Reis Telephon, müzik notalarını oldukça net olarak, ancak insan sesini zayıf bir şekilde iletebiliyordu. İnsan sesinin tel üzerinden ilk iletiminin Reis tarafından üretilen cihazla gerçekleştirildiği su götürmez bir gerçek. Ancak buna rağmen bütün övgüyü Bell alıyor.

YANLIŞ: Zıplayamayan tek memeli hayvan fildir.
DOĞRU:
Öncelikle, yetişkin fillerin zıplayamadığını söylememiz gerek; tabii zıplamaktan kastedilen, hareketsiz pozisyondayken kendini yukarı doğru ittikten sonra bütün ayakların aynı anda havada olması durumuysa eğer… Fakat zıplayamama konusunda tek olduğuyla ilgili popüler efsanenin aksine, bu beceriksizlik yalnızca file ait değildir. Örneğin, Amerika’ya özgü, ismini “tembellik” kelimesinden (sloth) alan bir hayvan, yaşam tarzıyla da uyumlu olarak, zıplayamaz. Ayrıca, gergedan ve su aygırı da zıplayamayan memelilerdir, fakat fillerin aksine, koşarlarken dört ayaklarını birden aynı anda yerden kesebilirler.

YANLIŞ: Bir köpek yılı yedi insan yılına eşittir.
DOĞRU:
Köpek yaşını insan yaşına eşitlemek için yapılan bu hesapta, normalde insanlarda 78 olan ortalama yaşam süresi, köpeklerde –insan yaşı cinsinden- 90’a kadar çıkar. Üstelik farklı köpek türlerinin ortalama yaşam süreleri büyük farklılıklar (6 yıldan 13 ve daha fazlası yıla kadar) gösterir. Ayrıca köpeklerin “çocukluk”ları oldukça kısa sürerken, orta yaş dönemleri oldukça uzundur. Dolayısıyla köpek yaşını insanınkiyle 1’e 7 şeklinde karşılaştırmak yanlıştır.

YANLIŞ: Kutup ayıları solaktır.
DOĞRU:
Bu efsanenin nerden çıktığı tarihin karanlık dehlizlerine gömülmüştür. Hayatlarını kutup ayılarını araştırmaya adamış bilim adamları, bu hayvanların iki ellerini de aynı beceriyle kullanabildiklerini gözlemlemişlerdir. Bu efsanenin yayılma sebebi belki de, kutup ayılarının sol ellerini çok iyi kullanabildiklerini gören fakat sağ elleriyle de aynı şekilde çalışabildikleri gerçeğini göz ardı eden insanlar olabilir.

YANLIŞ: Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülen tek insan yapısıdır.
DOĞRU:
Bu iddia pek çok açıdan yanlıştır. Öncelikle, dünyaya, Çin Seddi’ni görebilecek kadar yakın bir noktada bulunuyorsanız, karayolu ağlarını ve insan yapımı daha birçok objeyi görebiliyorsunuz demektir. Bir başka deyişle yalnızca Çin Seddi’nin göründüğü belli bir uzaklık yoktur. Dünyadan birkaç bin kilometre yüksekte ise insanoğlu tarafından yapılmış hiçbir şeyi görme olanağı yoktur.

YANLIŞ: Köpeğin ağzı insanınkinden daha temiz
DOĞRU:
Hem insan hem de köpek ağızlarında aynı bakteri oranına sahip. Köpeğin ağzının insanınkinden daha temiz olduğu miti, muhtemelen tıp literatüründen geliyor. İlk dönem araştırmalarına göre insan ısırığı ile oluşan yaraların mikrop kapma olasılığının köpek ısırığından daha fazla olduğunu göstermişti. Fakat daha sonra yapılan araştırmalar insanlarla köpeklerin ağzında aynı düzeyde bakteri olduğunu gösterdi.

YANLIŞ: En çok ısıyı başınızdan kaybedersiniz
DOĞRU:
Anneniz muhtemelen evden çıkmadan önce size hep "Bereni almayı unutma" demiştir. Hatta Amerikan Ordusu'nun rehberinde bile vücut ısınızın yüzde 40'i ila 50'sinin başınızdan kaybolduğu yazmakta. Eğer bu doğru olsaydı kış mevsiminde başımıza bir şapka takıp, pantolon giymeden dolaşabilirdik. Muhtemelen bu yanlış bilinen teorinin kökeni ise 50 yıl önce yapılan askeri bir araştırmaya dayanıyor. Kutuplarda hayatta kalmalarını sağlayacak elbiseler verilen deneklerin vücut ısılarını nasıl kaybettikleri ölçülmüş. Tabii deneklerin açıkta kalan tek yeri başları olduğu için en çok ısıyı da başlarından kaybetmişler.

YANLIŞ: Gece yemek yemek insanı şişmanlatır
DOĞRU:
Sağlık dergileri, yeme alışkanlığınızı değiştirmenizi söylüyor. Öncelikli olarak da gece yemek yememeniz gerektiği. Eğer yatağa gitmeden önce yemek yerseniz, pek çok kaloriyi yakmayacağınız ve metabolizmanızın geceleri yavaşladığı anlatılıyor. Yapılan pek çok araştırma, asıl önemli olanın günün hangi zamanında değil ne kadar yediğinizin önemli olduğunu ortaya koyuyor. Mesela İsveç'te yapılan bir araştırmaya göre 86 obez erkek ve ortalama ağırlıktaki 61 kadın arasında, ne zaman yemek yediklerine bakılarak bir fark olmadığı ortaya çıkmış. Aşırı kilolu 2.500 hasta arasında yapılan bir araştırmaya göre de günde üç öğünden fazla yemenin obeziteyle bir ilgisi olmadığı belirlenmiş. Aslında yapmanız gerekn çok basit; vücudunuzun yaktığından daha az kalori alın.

YANLIŞ: Yuttuğunuz sakız yıllarca bağırsağına yapışık kalıyor
DOĞRU:
Sakız, sakız mayası, tatlandırıcı, aroma ve renklendiricilerden oluşuyor. Sakız mayası sindirimi zor bir şey ve mideniz diğer yiyecekleri sindirdiği kadar kolay sindiremiyor onu. Yine de sindirim sisteminizin yuttuğunuz şeylerle başetme konusunda başka bir çözümü var. Sonuçta tam olarak sindiremediğimiz birçok şey yiyoruz. Bağırsaklarınız bu gibi şeyleri dışarı atabileceği hale gelene kadar içeride hareket ettiriyor, Muhtemelen birkaç gün sonra da boşaltım sisteminiz yuttuğunuz sakızı dışarı atmış oluyor. Yine de çok kısa sürede çok fazla ya da devaba boyutlarda sakız yutarsanız (ki bu çok çok nadir görülebilecek bir durum) sindirim sisteminiz tıkanabilir.


Kaynak:
http://haber.mynet.com/dogru-bildigimiz-yanlislar-484936-foto-analiz-13
LaDyGaGa - avatarı
LaDyGaGa
Ziyaretçi
17 Şubat 2012       Mesaj #3
LaDyGaGa - avatarı
Ziyaretçi
Dogru Bildigimiz Yanlislar

Her egzersiz yağ yakar, kan şekeri düşünce çikolata yemek gerekir...



Mitler... Diğer bir deyişle, ağızdan ağıza dolaşarak efsane haline gelen bilgiler, hurafeler... Kısacası doğru bildiğimiz yanlışlar. Pek çok kişinin ilgi alanına giren konu sağlık olunca, doğru bilinen yanlışlar önem kazanıyor. Bazı konularda mitler, gerçeklerin önüne dahi geçiyor... Penis boyunun uzun olması ilişkide zevki artırır, spor yaparken terlemek yağ yakmak demektir, sabahları içilen limonlu sıcak su kilo verdirir... Bunlar gibi pek çok inanış, doğru mu yoksa uydurma mı? Beslenme ve diyet, cinsellik ve spor konusundaki "mitleri" konunun uzmanları yanıtladı...

Dikkat! Doğru bilip hararetle uyguladığınız bazı yöntemler aslında sağlığınıza zarar veriyor olabilir

"Göbek çevresini çalıştırmak illa göbeğinizi eritmez"

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı ve Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Emin Ergen:

Her egzersiz yağ yakar!

Hayır. Yağların organizmada yanabilmesi için belli bir yüklenme şiddeti gerek. Bunun bir formülü var: 220-yaş. Nabız hızının da ortaya çıkan rakamın yüzde 50-80 aralığında olması gerekir ki yağları yakalım. Yağ yakma da en az 15-20 dakika sonra başlar.

Sağlıklı spor koşu yapmaktan geçer!

Koşu uzun süredir uygulanıyorsa problem yok. Ama ilk kez koşanlarda kalp damar hastalıkları, eklem ve kıkırdak bozuklukları gibi sorunlar olabilir. Herkes için en uygunu tempolu yürüyüş.

Çok egzersiz yapmak çok sağlıklı!

Her zaman değil. Genellikle orta yaş üzerindekiler için yüklenme vücudu yıpratıp bazen zarar bile getirebilir. Haftada en az 3 gün olmak kaydıyla, kondisyonlu kişiler 4-5 güne kadar çıkabilir.

Alışverişte yürüyüş, ev işleri zayıflatır!

Vitrin yürüyüşlerinin sağlık açısından yararı yok. Ne kadar yorucu ve hareketli olursa olsun ev işlerinden de sportif anlamda bir yarar beklenemez.

Bölgesel zayıflama için bölgesel egzersizler yapılmalı!

Hayır. Göbek çevresinde yağ varsa oradaki hareket o bölgedeki yağı yakmaz. Ancak karın kasları biraz daha sertleşir, göbeği sarkmışsa toparlar.

Kondisyon aletlerinde harcanan kalori yakılan yağın göstergesidir!

Hayır. Tabii ki egzersiz süresinde yağlar yanıyor ama yaktığınız örneğin 300 kalorinin tamamen yağlardan tüketildiğini söyleyemeyiz. Egzersizden 6-8 haftadan önce sonuç beklemek yanlış. Gerçek sonucu 6 ay sonunda belli olur.

Egzersiz sabah saatlerinde yapılmalı!

Hangi saatte olursa olsun yapılabilir. Sabah açken yapılması yağ yakma açısından biraz avantajlı. Tabii akşamüstü de olsa yine yağ yakılır. Sabahın avantajı; sabaha kadar yemek yemediğimiz için depolarımız en düşük durumda.

Çok terlemek yağ yakmaktır!

Hayır. Terlemek bir ölçüt değil. Hiç terlemeden dahi yağları yakmak mümkün.

Egzersiz sırasında su içilmemeli!

Yanlış, azar azar, mideye ağırlık vermeyecek şekilde su içilmelidir.

"Sadece sıvı tüketerek zayıflamak mümkün değil"

Amerikan Hastanesi Diyetisyeni ve Türk Diyetisyenler Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dilara Koçak:

Tek öğün yemek kolayca zayıflatır!

Kilo almanın nedenlerinden biri, tüm gün aç kalıp sadece akşamları yemek yemek. 18-20 saat aç kalan vücut, bu durumun devam edeceğini düşünür ve savaşa hazırlanır gibi yediklerini depolamaya başlar. Daha sonra ilk yediğinizi aç kalacağım diye yağa dönüştürür.

Akşam yememek kilo vermeye yardımcı olur!

Gün içinde yenilen öğünlerden daha az olması, eğer gün içinde çok fazla yenilmişse akşam hiçbir şey yenilmemesi kilo vermeye olumlu etki yapar.

Sadece sıvı besinlerle zayıflamak mümkün!

Hayır. Çay, kahve, su, bitki çayları ve diyet içecekler hiçbir enerji (kalori) içermedikleri için kilo aldırmaz. Ancak meyve suları ve gazlı içecekler içerdikleri şeker nedeniyle kiloya neden olabilir.

Kilo almamak için 3 öğünden şaşmamak lazım!

Araştırmalar aynı miktarda kalori alsalar da 3 öğüne göre 6 öğün yiyenlerin daha kolay kilo verdiğini gösteriyor. Öğün artırmak mideyi dolu tutarak sonraki öğünde fazla yemeyi engelliyor.

Meyve kilo aldırmaz, diyet yaparken sınırsız yenebilir!

Yanlış. Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek, marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest bırakılır. Ancak karpuz, üzüm, incir vb. sınırlı tüketilmeli.

Kilo vermek için diyet ürünler serbestçe yenebilir!

Tüm diyet ürünlerin enerji değerleri sıfır değil. İçecekler enerji içermezken bisküvilerin enerji, yağ ve karbonhidrat içeriğinde bir değişiklik yoktur.

Kan şekeri düşünce şekerli gıda yemeli!

Hayır. Aksine tatlı, çikolata, meyve suyu vs. yerine ekmek gibi besinler yenmeli. Ne kadar çok tatlı yerseniz tatlıya olan ihtiyacınız o kadar artar.

Sadece protein ağırlıklı diyet zayıflamayı hızlandırır!

Proteinin vücut mekanizmasını hızlandırdığı doğru. Ancak sürekli protein kas dokularını eksiltir, su kaybı yapar. Kilo verdiğinizi sanırsınız ancak metabolizma yavaşladığından diyet sonrası hızlı kilo alınır.

Sabahları aç karına içilen limonlu su zayıflatır!

Yanlış. Suyun veya içine katılacak limon, soda gibi maddelerin, bitki çaylarının yağları eritmek, yok etmek gibi etkisi yoktur.

Benzer Konular

15 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Coğrafya
8 Eylül 2016 / ocean97 Genel Mesajlar
9 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
14 Ekim 2008 / The Unique Taslak Konular