Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 44

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 254.724 Cevap: 1.073
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #431
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Şu insan bin türlü hülyaya dalar
Zerreyi katreyi sele çevirir
Sponsorlu Bağlantılar
Kimi de boşboşa fikrini yorar
Harcanıp tükenmiş pile çevirir
Bazıları koşar bir uğraş verir
Her sözü fikriyle çamlar devirir
Kimisi uslanmaz dümen çevirir
Bazısı sırımı tüle çevirir
çicekler dökülür gelinir sona
Dallarda meyvalar can verir cana
Bir gülücük bile yeter insana
Arifler manayı dile çevirir
Vakit gelir yaprak solmaya başlar
Uğraşıp rızkını almaya başlar
Ol deyince yoklar olmaya başlar
Rahmet kesilince küle çevirir
Güz gelir tabiat çulunu soyar
Gökteki yıldızlar duramaz kayar
İnce her taşı da yerine koyar
Koca kainati sala çevirir
Sabit İnce
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #432
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Kıyamam Sana
ismail sarıgene
Sponsorlu Bağlantılar

Sevsen de , hadi git ne olur
Yağmurlarda üşümeni istemem gülüm.
Kıyamam sana , bilirsin.
Senin gözlerine yağmurlarım inmesin.
Kara bulutlarım yüreğini incitmesin.
Ben yağmurlarda yaşamaya alışkınım.
Sen güneşli sabahlara uyanmaya layıksın gülüm.
Hadi koş ne olur aydınlık sabahlara..

Kıyamam sana bilirsin,
Dokunma seni seven yüreğime.
Dikenimle kanamasın narin ellerin,
Acılarımla yanmasın yüregin.
Daha fazla ağlamadan gözlerin,
Hadi git ne olur.
Sen, baharların kınalı çiceği,
Ben, karlı dağların yaralı dikeni.
Ben acılarla yaşamaya alışkınım.
Sen ise baharlara layıksın gülüm.
Hadi koş kırlara, mevsim baharlara

Her sabah,
Sen gözlerinle baharlara uyanırsın.
Ben ise karakışlara...
Kıyamam sana, bilirsin.
Karakışlarda üşümesin ellerin
Ayazlarım üşütmesin yüreğini.
Seni ölümüne sevsem de
Hadi gine olur git.
Ben karakışlarda yaşamaya alışkınım.
Baharlarına hazanlarım erişmeden
Hadi koş kınalı saçlarınla
Güneş huylu yetimlerin pembe düşlerine...

Su, hiç ateşi ağlatabilir mi ?
Yağmur, hic güneşi ıslatabilir mi ?
Hadi git ne olur.
Durma daha fazla karanlıklarımda.
Hadi koş ne olur güneşli sabahlara.
Mutluluklar sadece sana yakışır gülüm.
Merak etme sen beni,
Baharın koynunda gülümsüyorsan,
Gülüşünle ayazlarda ısınırım ben...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #433
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gidiyorsunxg2
gidiyorsun bugün;
arkanda seni hatırlatacak bir resim bile bırakmadan,
isterdim ki;
senden bana hatıra kalsın,
seni her özlediğimde ona bakıp ta avunayım,
sen yanımda olmadığın zamanlarda
senin yerine onu kollarıma sarayım.

Gidiyorsun bugün;
bir elveda bile demeden,
neden? niye ki?
Ben sana ne yaptım
seni ölümüne sevmekten başka,
ölümüne sevmemin bedeli bumuydu?

Gidiyorsun bugün…
Gitmesen olmaz mı ?
Bu mu yani?
Sevenlerin sonu bu mu?
Elbet bir gün gidecektin ama ;

BU KADAR ÇABUK BEKLEMİYORDUM.
SEN YOKSUN YA
BENDE YOKUM ARTIK.
AMA NE OLURSA OLSUN
YİNEDE SEVİYORUM SENİ...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #434
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
ne in
ne cin
ne benî adem

zamanlar içinde
kuşlar uçuyor
kervanlar geçiyor
bir iğne deliğinden

çarşılar kuruluyor
sarayları oyuncak
insanları karınca şehirler
zamanları gördün mü
bir iğne deliğinden

adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
geçip gidenlere bakarak

Asaf Halet Çelebi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #435
vain - avatarı
Ziyaretçi
vazgeçtim gitmek zor mesafeler uzaksa birde gitmek isteyipte gidemiyosan gitmek zor olanı Msn Grin geniş bakıyom olaya
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #436
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Efkarlanırım

Mektup alir, efkarlanirim;
Raki icer, efkarlanirim;
Yola cikar, efkarlanirim.
Ne olacak bunun sonu, bilmem.
"Kazim'in" turkusunu soylerler,
Uskudar'da;
Efkarlanirim.

Orhan Veli
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #437
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Hicrannâme

Aynalarda seni hissediyorum,
Hayal ırmağının çağıltısında
Umutların mecnun parıltısında
Rüyalarda seni hissediyorum...

Ey dost en güzelin nakışındasın,
Nurun karanlığa akışındasın,
Bir denizin şehlâ bakışındasın
Dalgalarda seni hissediyorum...

Şûledar eyleyip sundun elini,
Tayfuna çevirdin sevda yelini,
Tutuşturdun yüreğimin külünü,
Nevalarda seni hissediyorum...

Yürürken gecenin kalbine doğru,
Gönlümden beynime vuruyor ağrı,
Yalnızlık bir çöldür, ayrılık uğru,
Tenhalarda seni hissediyorum...

Akşamın renginde ay ışığında,
Bir gül yaprağının kırışığında,
Bulutta, yağmurda, gökkuşağında,
Semalarda seni hissediyorum...

Hüzün gözlerinden ruhuma düşer,
İçim acılarla yoğrulur pişer,
Ey hicran yıldızı ahsen-i beşer,
Dualarda seni hissediyorum.


Nurullah Genç
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Nisan 2007       Mesaj #438
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acının Duvarı Aşılınca

Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Asmışım sinirini mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum.

Aziz Nesin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Nisan 2007       Mesaj #439
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
elifkendineiyibaklh6

Kendine iyi bak" bir "Veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...

"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım. Olamayacağım. İstesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum."

"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak. Ben olmayacağım. Kendine iyi bak ve beni düşünme. Çünkü ben de seni düşünmeyeceğim artık. Arama sakın beni, yazma, çünkü ben yazmayacağım. Sil beni yüreğinden, çünkü ben sileceğim. Fakat, yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum."

"Kendine iyi bak. Aramızda geçen herşeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim. Aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu varsayacağım ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle başbaşa, yapayalnız bırakıyorum ben. Biliyorum kendini bırakacaksın benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslına bakarsan, çok da fazla umursamıyorum."

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalıyıcıdır. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine "Kendine İyi Bak" gözleriyle ayrılırlar. At ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…At ki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar…

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "Kendine İyi Bak " derler ve giderler. Onlar eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler. Onlar bu acıyı bir kezden fazla kaldıramayacakları nı bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluğa mahkum edip giderler. Seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler. Seni senden alıp giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet. Suçlatmaz kendini. Savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın. Savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın. Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın… Ayrılığın kaçınılmazlığına inandırır seni, "kendine iyi bak" derler ve giderler. Elinden umutlarını, düşlerini, sevgilerini alıp giderler. Bir tek anıları bırakırlar geride, bir de hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler...

Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan, çünkü insafsızlıkları nı görmek istemezler. Herşey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler. "Bitti" diyemedikleri için, "kendine iyi bak" derler. "Kırıldım ve affedemiyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. "Seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç unutmayacağım" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. "Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. Vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktı r, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadır çoğu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin. Sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin. "Kendine iyi bak" deme bana. Nokta koyma...

Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem… Keşke döndürebilsek zamanı geriye. Keşke bugünkü aklımızla yaşasak herşeyi baştan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı? Sen eksikken, ben nasıl tam olurum? Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum? Savaşsak, aramıza giren şeytanla olmaz mı? Hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanırdı? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı? Hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı? Bunların hepsi yalan mı? Sahiden..., gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?……….

Peki o zaman... Senin istediğin gibi olsun... Öyleyse...Sen de "Kendine İyi Bak."

"Kendine Iyi Bak" derler, kurşunu kafana sıkıp giderler!!!

(alıntıdır)
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Nisan 2007       Mesaj #440
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Akşamı geciktirebilirsin belki

- Feride için

Gün batarken sula fesleğenleri
balkonun kokusu sokağa taşsın
sokaklar kayıp çocuklar gibi
hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın

Sular bulutlanır sen susarsın
ve kent çıngıraklı bir yılan kadar
zehirlidir artık sevgilin mahpusken
üstelik kirli bir lekeye döner umutlar

Acılar katlanır mendil yerine
sarışınlaşırsın bu kaçıncı güz
ellerin üşür, çiy düşer çiçeklere
beklediğin mektuplar da gelmez

Bomboş sayfalara dönerken aklın
tecrit’teki kitabı fareler kemiriyor
ve düşlerin sonsuz bir boşluktayken
bir sigara yakıyorsun, tutuşuyor sular

Akşamı geciktirebilirsin belki
suladığın fesleğenlerle, kimbilir
ama vaktin ayırdındadır şimdi
kuşlar, çocuklar ve mahpuslar

Usulca inse de koldemirleri

Ahmet Telli

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük