Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 7

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 255.177 Cevap: 1.073
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Temmuz 2006       Mesaj #61
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ßeLki senin için öLemiyorum ama...

Sponsorlu Bağlantılar

bir çocuk heycanıyla döneceğin günü bekLedim.. biliyordum sen beni bu kadar üzmezdin en masum gülümsemenle gelirdin. istanbul sessiz , istanbul soğuk , istanbul sensiz..
güneş bir kez daha battı ve birgün daha bitti gelmeyişinin ardından . . .
her sabah yeni birgüne yeni bir hayata başlarken hep seni diliyorum ve her battığında güneş seni getirmediği için kızıyorum ...
sonra unutuyorum herşeyi ya yarın gelirse diyorum kendime yeni umutlar bağlıyorum yeni geLen güne...
hiç anlamadın beni oysa kimse kadar küçük sevmedim seni. ya da küçük kalbe sığdırmaya çalışmadım sevgini bütün bedenimle ruhumla sevdim seni..
oysa sen seni en ufak en minik sevenleri gerçek sandın
Gittin...
yokluğun alışırım sanmıştım olmadı başaramadım ...
hiçbirşey yapmasamda en azından bekliyorum ..
ve biliyormusun bebeğim...
ßeLki senin için öLemiyorum ama senin için yaşıyorum...

SweeT-DeWiL - avatarı
SweeT-DeWiL
Ziyaretçi
26 Temmuz 2006       Mesaj #62
SweeT-DeWiL - avatarı
Ziyaretçi
BİR GECE VAKTİ BIRAKIP GİTTİN BENİ

Sponsorlu Bağlantılar
Hazandı mevsimlerden,
Bir yaprağın sararıp, solduğu gibi sende sararmıştın artık...
Ama yine de bırakıp gitmez diyordum,
Yakıştıramıyordum sana bu kara-sarı rengi...
Ve o yaprağın düştüğü gibi,
Sende benden kopup gidecektin...
Belliydi halinden.
Ama bu kadar erken beklemiyordum,
Dedim ya, konduramıyordum.

Güzdü,
Bir gece vaktiydi üstelik.
Ben musıki aşkına bürünmüş,
Şarkılar söylerken bir yerlerde,
Sen beni sessizce bırakıp gitmeye hazırlanıyordun,

Beni sensiz bırakacaktın, kararlıydın..
Hemde bir gece ansızın yapacaktın bunu.
Sinsice belki de...

Savrulup gittin işte...
Tıpkı düşen yaprağın rüzgarda savrulduğu gibi,
Sende savrulup,
Ama yüreğimi kavurup gittin...

Biliyorum, sen tamamladın hayata dair herşeyi...
Şimdi tek derdin derin uykularda olmak sanırım.
Huzur içinde uyumanı diliyorum,
Unutma seni hala seviyorum...


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
27 Temmuz 2006       Mesaj #63
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gitmeler Çok Kolay

Bu gitmeler bu kadar kolaylaştı
Yüreğinden gelen tek bir kelimeye muhtaç kalıyorum bazen
Kendimi bulmak istiyorum gözlerinde kaybolmak değil
Acımazlıklar sarıyor yüzünü ve yanıyor yüreğim
Eriyor bedenim çalan parçaların kemanında
Yaslar süzülüyor gözlerimden akıyor yavaş yavaş ve damlıyor boşluklara
Görülmemeye mahkum kalan gözyaşlarım bitmek bilmiyorum
Nefes almak zorlaşıyor haykıramıyorum o yüreğine duysun beni diye
Olmuyor hayat ve aşk cok zor bu dünyada
Mutluluğu yakalamak başka bir yürekte gözde
....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ağustos 2006       Mesaj #64
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Geride kalmakmış zor olan.
Giden otobüsün soğuk camına başını yaslayıp,gözyaşlarını akıtmak değil... Gidenin ardından ağlayarak el sallamakmış zor olan....
Zor olan geleceğin getireceği kaygılarla sıkışan bir yüreği taşımak değilmiş,göğüs kafesinin altında...
Hasretin ateşiyle yanan bir yüreği gözyaşlarının vuslat masalıyla avutmaya çalışmakmış zor olan...
Gittiğin yerin en tenha postanesinden üç beş satırlık iyi haber namesi atmak değilmiş zor olan...
Zor olan her sabah pencerenin önünde postacının gelişine kurmakmış saatleri... Başını alıp,kendini alıp,anıları valize koyup mavilere gitmek değilmiş zor olan... Zor olan herşeye rağmen,kendine rağmen,yaşama rağmen inadına kalmakmış...Gitmemekmiş... Beklendiğini bilmek,beklenmek değilmiş zor olan... Asıl zor olan beklemekmiş...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Ağustos 2006       Mesaj #65
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
KAL desen kalacaktım...
Demedin oysa...
Kuru bir "bitmesin"den başka hiçbir şey demedin.
Öyle kuru, öyle soğuk, öyle uzaktı ki ondaki anlam!
Bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakın mıydık uçuruma?
Savunmayacak mıydın sevgimizi?
"Kal" diye haykırmayacakmıydın ardımdan?
Düşündüğüm bu değildi...
Hayal ettiklerim, beklediklerim başkaydı senden..
Mücadele beklemiştim oysa, yelkensiz olan gemimizi kıyıya ulaştırırız sanmıştım..
Kıyıya ulaştırırsın sanmıştım...
Oysa O'nu denizin ortasında savunmasız bırakmama göz yumdun...
Bu kadar yıpratıcı olamazsın...
Oysa bir anlam olmalıydı yaşadıklarımızda!
Paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı.
Yüreğimdeki martıların bir anlamı olmalıydı.
Beynimizdeki melodilerin, aramızdaki çekimin,
geçen akşamki sohbetin bir anlamı olmalıydı.
Duygularımızın bir anlamı olmalıydı.
Yüreğimdeki tüm MARTILAR'ı uçurdun şimdi...
hangi yöne gittiler bilmiyorum, geri dönerler mi bilmiyorum.
Dünya boşaldı mı ne!
Neden bu kadar sessizleşti birden yaşam,
neden artık parlamıyor yakamozlar gözlerimde,
neden artık rüzgar esmiyor...
Her şey seninle mi kaldı yoksa...
Mantığım, mantığımı bana bırak lütfen, ona ihtiyacım var.
Bazı şeyleri anlamak için ona ihtiyacım var!
Evet!
Ben istedim ayrılığı,
Çıkmaz yollara yönelen bendim,
Kucağında bir yığın noktayla karşına çıkan bendim...
Kahretsin!
Bunu neden yaptığımı bilmiyorum Ve
Senin buna nasıl göz yumduğunu...
Tıpkı Balkondaki akasyaları sularken,
fazla sudan dolayı sararacaklarını bilmediğim gibi...
su onun için hayat olmalıydı oysa..
ve...sen de benim tutunacak dalım!
Bazı şeyler vardı aramızda biliyorsun,
olmaması gereken ama daima varolan.
Farklı uçlardaydık seninle,
farklı mevsimleri seviyorduk farklı zamanlarda....
sen büyük fırtınalara vardın, bense lodostan bile ürküyordum..
Oysa başardığımız şeyler vardı her şeye rağmen,
daha doğrusu öyle sanıyordum...
Binlerce yıldız arasında,
ayın güzelliğini gösterebilmekti tek amacım...
yıldızları söndürmekti...
sorunları yok etmekti...
"bitti" deyişim öylesine bir şeydi, öylesine
sıradan, şakacıktan...
"hayır" demeliydin!
Hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,
Hendekler açmalıydın yoluma gidemeyeyim diye.
Sahip çıkmalıydın gözlerimdeki ay'a sevgimiz diye...
Beni yolumdan alıkoymalıydın...
"kal" demeliydin...
defalarca "kal" demeliydin...
oysa demedin...
belki de senin çiçeklerin çoktan solmuştu ve ben akasyaları kışın
yaşatmaya çalışmakla hata etmiştim...
belki böylesi daha iyi oldu...
"kal" deseydin kalırdım...
hem de seve seve kalırdım.
Martılarla kalırdım
Yakamozlarla kalırdım
Demedin oysa!
Bilir misin
Kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim giderken...
Bilir misin
Nasıl bir cana hasretti yüreğim, yolumdan döndürecek...
Bilir misin
Nasıl zor oldu ardıma bakmadan çekip gitmek...
"KAL" desen kalacaktım...
DEMEDİN OYSA!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #66
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntıdır:

Gitmek güzeldir. Kalıp bir sirk maymununa dönüşmektense hayatınızda, kalıp suratımızı boyamaktansa, kalıp "geride kalan her şeye" tahammül etmektense; gidilmelidir.
Gitmek güzeldir.
Güzeldir bütün renklerini yeryüzünün, bütün tadlarını, bütün seslerini, bütün iklimlerini, bütün sözlerini, onları bir put belleyenlerin masasına atarak, belirsiz, tarifsiz ve kifayetsiz bir 'gidiş'e gitmek.
Bütün bu renkler, bu tadlar, bu sesler, bu iklimler biraraya gelse dolduramaz, giderken kumda bıraktığımız ayak izlerini. Biz ayak izlerinin vatandaşıyız ve aklımızı atıp dünyanın uçlarına ve o akıl duvarlar içinde sekip dururken, bir çift ayak haline geliriz.
Biz bir çift ayağız bebeğim ve olmamamız gereken yerde olmayız. Sana hatırlamak düşer artık, yüzüme çok çok ender yayılan o müthiş gülümseyişimi. Sana hatırlamak düşer, birdenbire, ansızın, mesela bir kazağa dokunurken, mesela bir şey yazarken, mesela koltuğun kenarlarıyla oynarken, hatırlamak düşer bana ait bir an'ı.
Fakat ben, "bana ait anlar"dan da gitmiş olacağım. Sen "oyalan", dünyanın tadlarıyla, sesleriyle, renkleriyle. Sen başka adamlarda (başka kadınlarda) oyalan. Ve karşına çıkan bütün yolları yürü. Senin yolların gitmek için değil, yürünmek içindir. Biz bir tek, sırtımızı tanıyan yolları biliriz.
Gitmek güzeldir.
Gitmek güzeldir. Size "hayat" diye sunulan ve sizin "hayat" diye bellediğiniz her şey, ama her şey, bizim zihnimizde yeşerttiğimiz, en pis anlarda bile, kırılmasınlar diye üzerine eğilip bedenimizi siper ettiğimiz "hayallerimiz" yanında bir oyuncak dahi olamazlar.
Oyuncaklarınızı seviniz baylar/nayanlar. Oyuncaklarınızla mutlu olunuz. Bu "teneke trampetler" sizin için üretildi ve siz "trampetler"in dünyasında, iki taşın birbirine çarparken
çıkarttığı can yakıcı seslere hasret, bir erkeğin (kadının) kalbini çıkartıp göğe doğru atarken attığı naraya yabancı olarak, yaşayınız yaşayabiliyorsanız. Bu boyalı hayatlar, bu kuklalar, bu maskeler bize gelmez. Biz, maskeleri tutup kopartmak ve onların arkasındaki suratları ilan etmekle yükümlüyüz. Biz yükümlüyüz. Biz hükümlüyüz. Ve kesildi hüküm. Kesilen hüküm gitmemizi gerektirir.
Ve gitmek güzeldir.
Gitmek güzeldir. Kalıp bir sirk maymununa dönüşmektense hayatınızda, kalıp suratımızı boyamaktansa, kalıp "geride kalan her şeye" tahammül etmektense; gidilmelidir.
Ayaklarımızdan öğrendik gitmeyi. Sen koşmayı, hoplayıp zıplamayı öğrenirken, biz nesilden nesile, babadan oğula, anadan kıza, sessizce, nefessizce, usul usul öğrendik, "yolları çatallanan bahçe"leri. Ve her daim, bizi bahçenin dışına atan çatalı tercih ettik. Başını, gitmekten korkan bir omza yaslayarak, dolaş mermer fıskiyelerin gölgesinde dolaşabilirsen.
Biz büyüttük, korkaklar küçültsün seni. Küçültsün seni taklitlerimiz. Söz bizdedir, sözümüzün altına kopya kağıdı koyanların dünyasında uyu sen. Uyu sen sakin uykularda. Uyu sen masalların peşisıra. Burada kal ve uyu. Biz gidiyoruz.
Gitmek güzeldir.
Gitmek güzeldir. Ayırdım ipek hışırtılarıyla yolumu. Kuş tüyü yataklar atılmıştır zihnimden. Zihnimizde, binlerce güvercinin uçlarından tutarak havalandırdığı camiler hışırdar bizim. Zihnimizde, bir kan, kan olmanın bütün halleriyle akar. Zihnimiz kurşunların kardeşidir ve ölüm yakışır ölmeyi bilene. Kalp yakışır sevmeyi bilene. Bilmeyen için organlardan bir organdır yürek. Al yüreğini bir korkunun içine ser. Garantili hayat reklamlarında dolaş biraz. Serinle biraz. Biz ateşe gidiyoruz. Biz cehenneme gidiyoruz.
Gitmek güzeldir.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #67
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yüreğim dayanmıyor
Ne zaman bitecek bu işkence
Kalbim gitgide yavaşlıyor
Üzüntüden bittim ama söylüyemiyorum kimseye
Söylesem de ne fayda edecek ölene çare bulunmuş mu ki gidene bulunsun
Etrafı gözetliyorum her an hayalini karşımda görecekmişim gibi hissediyorum
Ve yine bir slow şarkı derdime derman olacak gibi oluyor ama olmuyor sadece duygularımı bastırıyor
Herşey bitti biliyorum ama halen gidişini kabullenemedim galiba içimden bir ses gelecek diye avutuyor
Gözlerimi kapatıyorum bazen o baldan tatlı hallerin aklıma geliyor ve tebessüm ederek ve üzülülerek
Kendime keşke keşke keşke ayrılmasaydık diye defalarca haykırıyorum.....
Belki acıların en büyüğünü sende hissettim hiç zannetmezdim bu kadar derinden vuracağını gittin ve
Geri dönmemek üzere...
Sensiz hiç yüzüm gülmedi hayattan eskisi kadar zevk alamadım sensiz ne iki paralık ağzımın tadı var
Ne de bu şehrin
Artık dar geliyor her yer bana
Sığamıyorum şu koskoca şehre sokaklara caddelere sıkıldım sensizlikten
İçimi yakan bakışlarını arıyorum her yerde bulamıyorum
Bulamayacağım da biliyorum
Slow şarkılar dinliyordum ya hani
Kalbim daha fazla dinlemeye dayanamayacak mahvolacağımı anladığım için kapattım..
Gerçekten yıkıldım ben..
Yüreğim bedenimin içinde kıvranıp duruyor durmadan ve halende devam ediyor, edecekte,
Bu kıvranışa son verecek sensin aşkım.....

Dön gel be aşkım ben sensiz buralarda nefes alamıyorum.... agla agla agla agla e08

crazylady - avatarı
crazylady
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #68
crazylady - avatarı
Ziyaretçi
offfffff offfffff ne gitmesi kolay ne kalması ayrı ayrı acıtıyo insanın canını gidenmi şikayetçi kalanmı yoksa arada kalanmı?
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #69
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
seni özlüyorum yine o kadar bendesin ki
kaldırımda oturuşumuz geliyor ilk önce aklıma
çocukça şakalar yapardık ya yoldan geçenlere
bize bakıp bakıp gülerlerdi

şimdi yine ordayım ama
sensiz
bu kez geçenler neden bana acır gibi bakıyor
yoksa seni görmüyorlar mı içimdeki seni göremiyorlar mı
yoksa yaşadıklarım bir hayal mi yine
saatler kaçı gösteriyor ki
ay ışığıda olmasa tepemde
sanırım geç oldu
artık şehrin boş sokakları benim
artık geceler benim
artık göz yaşlarım ve bekleyişlerim ise senin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #70
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dönmek ! mümkün mü artık dönmek ? onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek... dönmek ! mümkün mü artık dönmek ? onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek... neresi sıla bize ?... neresi gurbet ? ...al bizi koynuna ipek yolları üstümüzden geçiyor gök kuşağı, sevdalı bulutlar uçan halılar uzak degil dünyanın kapıları... neresi sıla bize neresi gurbet yollar bize memleket... gitmek mümkün mü artık gitmek... onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek, ... gitmek mümkün mü artık gitmek onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek ? neresi sıla bize neresi gurbet... takılı akşamlar gün batımları... çocuk gibi aglar yaz sarhoşları... olmamış yaşamlar, eksik yarınlar... hatırlatır herşey eski aşkları...neresi sıla bize neresi gurbet yollar bize memleket..." ....
... özgür olsan bir martı kadar, dönmekte kolay gitmekte, köklerimiz olmadan bu kadar baglanabilmek nasıl mümkünse kanatlanmadan uçmakta o kadar mümkün... tekrar tekrar düşünmek... gidip kalamamak... giderken götürmek istediklerini yanında götürememek... yalan olsa herşey tüm yaşanmışlar ne çıkar... ne baglar o zaman.. uçmaya ne engel... ne çıkar zülum olsa her yanının gidebildikten sonra istedigin yere... ama hangisi daha zor gitmek mi kalmak mı ? bir gün gelir herşeyin bedeli ödenir, hatta yaşanmamış olanların bile... yalan olsa ne çıkar, yemin olsa ne çıkar... " sanmaki yaralı uçmaz bir daha " ... gitmek mi zor kalmak mı zor ?



Yapmak isteyene her ikiside kolay

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük