Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 17

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 255.426 Cevap: 1.073
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #161
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Gitme Kal Yalnız(lığ) ım..

Sponsorlu Bağlantılar
Kaderim
Yalnızlığım

Kimi zaman huzur veren
Kimi zaman elem..
Ve onun koynunda ben
/.
Gurbetteki hazin yanım
Sılada diğer yarım
Al kendimden beni
Götür bir yerlere
Ama..
Sen kal, yazıldığın yerde
Gelme! ..
/.
Efkarı atınca terke
İşte O an, bulursun beni kendinde
Gelirim yine
Tüm Yüreğimle
Işık vermeyen ufukları da
Çekerim karanlık kuyulara
Zindanın koynunda
Bulursun beni..
/.
Hangi gözyaşı mürekkep
..yazdı seni kaderime
Ve, hangi beddua
Musaallat etti başıma seni
/./.
Sana öyle alıştım ki...
Nasıl birşey(di) sahi,
Unuttum sensizliği
/.
Gitme kal şimdi
Yılanım ol
yalnız gecelerime
düştüğüm kuyularda sarıldığım...
Ve..
Öyle akıt ki zehirini,
tükensin...bitsin...
Kalmasın kimselere

Kıskanmasın
..
Benimle olduğunu
Söyleme sevgiliye..


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gittim;
Gidilebilecek neresi varsa
Sponsorlu Bağlantılar
Ve avuçlarım kanayana;
Parmaklarım kısalana kadar
Gittim!
Yüzümdeki son çizgi,
Ömrüme atılan son çentik
Ağlayana kadar;
Ve kördüğüm dünyanın sırtında
Koca bir kamburken
Ömrüm;
Hiç dönmedim arkama
Misafir olmadım hiç
Ve gittim.
Gidilebilecek neresi varsa...
featherSeyithan

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Aralık 2006       Mesaj #163
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gitsem OLurmu...??
Belki en büyük savaslari kendi icimde yasiyorum, Arzularim korkularim ile carpisiyor; özlemlerim kuskularim ile vurusuyor; Hayallerim aci tecrübelerimin bana kurdugu pusulara düsüyor ve Mutluluga dogru coskulu bir kosu tutturma istegi en olmadik anda kacip gidecek huzurun ihanetinden endiseleniyor... özgürlüge kendimi bir bosluga birakir gibi birakma dürtüsü, benim özgürlügümün bir baskasinin esaretine yol acacaginin tedirginligi ile kusatilmis iken „ben özgür olabilir miyim..?“ sorusu büyüyor icimde...
Gecmise olan borcum, gelecegi yaratma gücümü zayiflatiyor... Aliskanliklarim heyecanlarim ile bogusuyor... Kendi kendim ile savasip, cevaplarini bilmedigim sorular ile allak bullak oluyorum...

Benim isteklerim baskasina aci verecek ise, isteklerimden vaz’mi gecmeliyim...?
Vazgecmenin bana cektirecegi aci, sevdigim birinin cekecegi aci’dan daha’mi az yaralar beni...?
Sevdiklerime olan borcum nedir, peki kendime olan borcum...?
Bu hayati nasil yasamaliyim...?
Huzuru'mu aramaliyim heyecani’mi...?
Gelecekte yaptiklarimdan'mi pisman olacagim, yoksa yapmadiklarim'danmi, yarinlar’da hangi soru takilir aklima...?
Mutlulugumun yolu bir baskasinin mutsuzlugundan geciyorsa, degistirmeli miyizm yolumu...?
Isteklerimi, coskularimi, özlemlerimi evcillestirmeli miyim, kendi kendimin avcisi olup kafeslere’mi kapatmaliyim ruhumu...?

Insan en büyük savasi kendi icinde veriyor... Bilinmeyenin bende yarattigi o cildirtici merakin pesinden’mi kosmaliyim, yoksa bilinmeyenden sakli olana duydugum korku ile geri’mi durmaliyim... Birbiri ile celisen duygularim’la hirpalaniyorum, kimsenin görmedigi bir savas alani gibi icim, kendi ölülerim ile doluyor, duygularimdan hangisi galip gelirse gelsin, patlayan duygularim ile birilerinin vurulacagini biliyorum artik...
Ne yapmaliyim, bu hayati nasil yasamaliyim...?
Kendim'den baska bir dostumun, kendim'den baska bir ordumun olmadigi bir savasta bölünen ruhumun hangi tarafinin zaferi icin ugrasmaliyim...?
Hangi tarafi tutarsam tutayim neticede yine de bir tarafima ihanet etmis olmayacak miyim, ihanetsiz yaratilamayacak bir gelecegin yükünü tasiyabilecek kadar güclü müyüz hey Sevgili...?

Kacsam; gidecek yerim yok, kendi kendime tutsagim... Savassam; vuracagim baskalari ile birlikte yine kendim olacagim... Ayaklanmis duygularimin birbiri ile vurustugu bir savas yasiyorum....
Gecmisten gelecege ancak savas ile gecebiliyor ruhumuz, gecmisi olanin gelecegi savassiz yaratilmiyor...

Hem mutlu hem huzurlu, hem coskulu hem korkusuz, hem arzulu hem kuskusuz olamazmiyim, gelecegi baskalarinin hayatlarina dokunmadan, onlarda acinacak yaralarla yaralanmadan yaratamaz'miyim...?
Nedir bu savasin ardindaki sir, hangi büyü beni benim ile vurusturuyor, hangi korkunc KADER gecmisimi gelecegim ile carpistiriyor...?
Huzur; bütün duygularimi baris icinde tutmaksa eger, hic’mi huzurlu olamiyacagim, bir huzursuz’lugami mahkumum ben...?
En korkunc savasi kendi icim'de yasar iken, ne yapmaliyim...?
Kim akil verebilir bana; Kim bana yol gösterebilir...?
Savasa savasa, her savasta bir parcami öldürerek’mi yürüyecegim hayatin icinde...?
Her mutluluk bir acidan’mi süzülecek...?

Pusular ile, ihanetler ile, saldirilar ile, geri cekilmeler ile, mütarekeler ile, kacislar ile, esaretler ile dolu bir savasi yalniz ve tek basima yasiyorum, kim galip gelirse gelsin bir tarafim hep yenilecek daima… Yenilmeden galip gelinmiyor...
Her zafer bir yenilginin izini birakiyor icimizin derinliklerinde... Zaferlerimiz kadar da yenilgilerimiz oluyor... Kendi kendimiz ile savasarak yürüyoruz...
Ve savas, biz bittigimizde bitiyor ancak…..
AY_ISIGI - avatarı
AY_ISIGI
Ziyaretçi
2 Aralık 2006       Mesaj #164
AY_ISIGI - avatarı
Ziyaretçi
Bak Ben Gidiyorum


Bak ben gidiyorum.
Yalnızlığımı, gecenin zifiri karanlığında öldürüyorum.
Kimsesiz bir çocuğun, yalnızlığında bitiyorum.
Bir annenin evlat yarasında ölüyorum.

Bak ben gidiyorum.
Seni Diyarbakır’ın sessiz sokaklarında arıyorum.
Bir yalnızlık türküsü söylüyorum,
Bir karanfil besliyorum.

Bak ben gidiyorum.
Ölümün sessizliğine doğru, ilk adımı atıyorum.
Artık konuşmayacak kalbime, bir hançer saplıyorum.

Bak ben gidiyorum.
Seni yalnızlığıma terk ediyorum.
Seni seviyorum ama artık söyleyemiyorum.
Ani bir kalp krizi geçiriyorum.
Oracıkta bir annenin ölümünde ölüyorum.
Bir evladın annesine olan sevgisinde, büyümeye gidiyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #165
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kendince anlatırmısın hayatı bana
Kendi yaşamını sorgularmısın?
Yorumsuzmu bırakırsın yaşamı?
Konuşmadan sadece bakarak

Ne umdunki hayattan
Kazancın ne oldu?
Artılarını,eksilerini tarta bildinmi?
Hayallerinin peşinden koşa bildinmi sen hiç?

Gerçekten yaşadınmı?
Yoksa sende digerleri gibi
Uzaktanmı seyrettin yaşamı?
Hadi kendince kendine göre anlat

Sen hiç unutmak istedinmi?
Unuta bildinmi?
Hadi dök içini
Bütün çıglıklarını dışa vur

Şimdi sıra sende...

Anlat olumlu,olumsuz yaşamı,hayatı

Hadi seni sana bırakıyorum....
featherKardelen
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Aralık 2006       Mesaj #166
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gitmek Daha Kolay Tabiiki.
Herşeyi Arkanızda Bırakıp, Düşünmeden Çekip Gitmek.

Ama Önemli Olanda Zoru Başarmak Değilmidir...
Zor Olan Herzaman Değerlidir.
O Yüzden Gidecekseniz, Gitmeden Bir Kez Daha Düşünün
"Zoru Başarabilirmiyim Kalabilirmiyim...?" Diye...!


Şimdi git


Şimdi git..
Say ki, seninle içinden sevda geçen
bir türkü söylemedik..
Say ki, gece mektuplarını, en güzel aşk şiirlerini
beraber ezberlemedik..
Say ki, sevda trenini kaçırdığım durakta
bir süre beraber beklemedik..
Sen git..
Ben gelemem bu yürekle..
Ya da kal..
Eylül yağmurlarını bekle..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Saçlarıma ak düşmemiş halimle..
Sen yaşlardayken..
Onsekizimde, yirmimde..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle..
Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Aşksız geçen onca yılı yakacağım..
Sevda alevinde kendi ellerimle...

Şimdi git..
Say ki, seninle sahildeki çardakta
hiç dondurma yemedik..
Say ki, oturup konuştuğun
yaşlı ve yabancı bir adamdı..
Ve sevdadan hiç söz etmedik..
Say ki, hiç gülmedik..
Aynı şeyleri sevmedik..
Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Kimse bilmeyecek, herkesten gizleyeceğim..
Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada..
Seninle gökkuşağının altından geçeceğim..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Ve seni sevdiğimi kimseye söylemeyeceğim..
Belki bu dünya gözüyle gördüğüm son yağmur olacak..
Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüyeceğim..
Ben seni yağmurdan sonra seveceğim..
Ve bir gün ölürsem siyah gözlerinde öleceğim.....

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Aralık 2006       Mesaj #167
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık

Gittin
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı
Dudaklarımızda sıradan sözcükler
Vedalaşmayı bile beceremedik
Son bir bakış kaldı arkanda
Kalabalığa karışan
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü
Gittin.

İçimde
Yığınlarca kitap kaldı uçuşan
Sözcükler beynimin köşelerinden
Çıkıp korkuttular gecelerimi
Peşimden geldi gölgeler
Aynalara bakamaz oldum
Hiçbir oyun avutmadı beni
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı
İçimde.

Kaldı
Yeni bir kent işkenceye hazır
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle
Belleğimi silkeleyip anılardan
Tik tak çaldın uzun zaman
Alışamadım yarımlığa
Düşlerimde intihar tutkuları
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk
Kaldı.

Ayrılık
Çoğalarak giriyor günlerime
Senden başka kim bilebilir
Geçmişin dökümünü yaptığımı
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede
Artık konuk beklemeyen gözlerim
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı
Ayrılık.

A.Kadir Bilgin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Aralık 2006       Mesaj #168
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul

Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım

Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden

Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım

Kim daha çok yalan söndürdü çay
bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım

Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı

Ben...
Yağmur...
Ağladım...
featherYılmaz ERDOĞAN
gizem_mechul - avatarı
gizem_mechul
Ziyaretçi
8 Aralık 2006       Mesaj #169
gizem_mechul - avatarı
Ziyaretçi
Necdet Çobanlı

ALLAHAISMARLADIK



Lütfen sabahları uyandığınızda,
Beni de var sayın aranızda,

Böylece kolaylaşır herşey birden,
Bakarsınız çıkar gelirim aniden.

Güzel olan herşey çabuk biter,
Sanki onlar "Vazodaki çiçekler",

Dostlar ve de mutlu günler,
Benimle her an beraberler.

Haykıracak nefesim kalmasa bile,
Ellerim uzanır olduğunuz yerlere,

Gözlerim görmese de sizi bulurum yine,
Kalbim durmuşsa da çarpar sizlerle
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2006       Mesaj #170
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir şehrin siyah saçlarını örüyorum
beyoğlu kalabalık bir karanlıkta
gözlerimde perdesiz bir gece var
çiçekler son karanfillerini saklamış gözyaşlarımın tuzundan
belli ki aşkın kimyası ağır
belli ki çapraz aşkın yolları dar
yani
yorgun gözlerimin yeşili
yani
besmeleler dudaklarımda yorgun
benden gizli bir tebessüm içinde hayat
yalnızlığım yorgun
kalbim kançanağı sağanaklarında özleminin

seni seviyorum diyorum kendi kendime
seni seviyorum
seni seviyorum
çık gel
kendini al gel bana
her nerdeysen ve ne haldeysen çık gel
sensizliğin acısını başkalarından saklamaktan yoruldum
istemediğim halde gülümsemenin bende yarattığı ihanetten
istemediğim anlarda denizi seyretmekten
istemediğim içkileri içmekten
bana ait olmayan sarhoşlukları yaşamaktan
ve sensiz bir sabaha uyanmaktan yoruldum
çık gel
çık gel ki ellerim ısınsın
çık gel ki başkalarına verdiğim cevaplar güçlensin
çık gel
çık gel ki azrail utansın
çık gel

sensizliğin şehrinde ateşe veriyorum saçlarımın beyazını
sabrımın rengi siyah sanırdım oysa
sanki yüreğim avucumda
sanki her sabah pişmanlığını anlatan
bir mektup atılacak kapımın altından
sanki senin için verdiğim kavgalardan insanlar utanacak
sanki yanılmamışlığımın gecesi sabah olacak
sanki seni sevmemin sonucu
sensizlik olmayacak
çık gel
çık gel akşamlarımın akşam sefası rengince
çık gel aşka inanmayanların yüzünü kızartırcasına
çık gel
bir daha gitmeyecekmişcesine
featherNaşide GÖKTÜRK

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük