Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 9

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 255.163 Cevap: 1.073
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #81
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bilirim elbet gitmesini
Düşüp yollara sitemli, hazin bir yolculuğa çıkmasını.
Sponsorlu Bağlantılar
Gözlerin kadar uzağım şimdi yaşama
Ve gözlerim kadar çaresiz
Kaç zaman geçmiş bilmiyorum üstümden
Kaç hikaye anlatmış beni
Bilirim elbet gitmesini…
Kaldırımlarda şarap eskisi yüzüm
Ve her taşında senden arta kalan hüzün…

Bilirim ki yağmurdur hüznün gözyaşları
Sabah rüzgarı getirir en mağrur bakışları
Yine bir akşam vaktidir
Gitmenin yakıştığı vakit.
Azraille sevişme vaktidir
Ölümün sinsice geldiği vakit…
Bilirim elbet kimvurduya da gitmesini
Faili belli maktul olup
Meçhul bir fail olmasını…
Hangi geceyi toprak kadar içsem, içime çeksem
Çekip gitsem… bitsem… bitirsem
Ve bilsem,iyi bilsem gitmesini....
Bilir(d)im elbet gitmesini
Gittiğim yerde olmasa yüzün…
djturuncu - avatarı
djturuncu
Ziyaretçi
9 Ekim 2006       Mesaj #82
djturuncu - avatarı
Ziyaretçi
gitmek mi zor kalmak mı.....
kalamk her zaman daha zor BENCE
Sponsorlu Bağlantılar
BİLİRİMM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ekim 2006       Mesaj #83
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kalamam...!
Herşey dağınık kalsın...
Küfretsinler,haine çıkarsınlar adımı,yalanlasınlar...Kalamam...!
Sesim nasıldı?
Dilim bir ağıta ne kadar tanıdıktı unuttum...
Kalamam,ben beni öldürürüm;adı intihardan daha soylu olmaz...
Kalamam...!
Serseri bir şarkı bir akşam üstü parçalar beni...
Tutmasın elleriniz,ellerinizdeki şefkat,ellerinizdeki hançer...
Aklım uçar gider;nazlanırım,sızar kalırım kimseler kaldıramaz...
Beni hırpalayın...
Herbiri paslı çivilerinizi sokun dilimin yumuşaklığına...
Kangren olurum,kesin kollarımı ama yine de kalamam...
Dilimde nasır tutacak,dokunduğu her dudağı çizip kanatacak...
Kalamam; kanatırım,kanarım!...Ama Kalamam...!
Bir bekleyenim vardı,bir zamanlar...
Aynı soğuk iklimin,aynı sıcak sesi mi hala?
Aynı suyun aynı yatağı serilmese de ayağıma,gitmeliyim...
Toz gibi dağılmalıyım omzunda...Gitmeliyim...!
Kalamam...!
Beklemekten bahsetmeyin!
Zehir akar içimden kanım değil,bakamazsınız,zehir tutar bayılırsınız...
Altımda çul yok,üşürüm...
Bana deli deli yanmalar düşer,sofranızda ateşiniz yok!
Sığ sular kırmızıya bulandıkça ...
Doğru sözler art arda kullanılınca...
Ben buralarda nefes alamam...
Merhabalar vardı...
Merhabaların heyecanı,telaşı...
Merhabalar vardı;eksik,bazen yalan bazen sahici...
Merhabalarım kırıldı;kalamam!
Gitmeliyim..Vakti geldi...Bağlasanız duramam...
Kalamam...!
Eksilmişim,azalmışım...
Eksilten ,azaltan merhabalara inat...
Selamı çoğaltan,coşturan illerde...
Dillerde...
Ve ellerde...
Son bulsun nefesin diye...
Kalamam artık...
Kalamam...!
Asidir yüreğim, laf anlatamam...
İç kanama gibiyken adın canımda...
İmkanı yok...KaLaMaM...!
kycm - avatarı
kycm
Ziyaretçi
11 Ekim 2006       Mesaj #84
kycm - avatarı
Ziyaretçi
Süper Şiirler Bunları Dosyalarıma aldım Çok teşşekürler
ELA1985 - avatarı
ELA1985
Ziyaretçi
12 Ekim 2006       Mesaj #85
ELA1985 - avatarı
Ziyaretçi
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana.
Konuşamadım...

Gittin...
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözümden.
Ağlayamadım...

Gittin...
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten?!
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım...

Gittin...
bir yıkım gibiydi gidişin.
Sen adım, adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yerde.
Nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kes yenilmişti.
Bu kadar zayıf değildim ben, kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
oysa ben geldiğin gün gideceğini biliyordum.
Hazırdım gidişine.
Kaçak zamanları yaşıyorduk.
Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.
Edemedim...
Başlayamadım...

Gittin...
bir şey söyledin mi giderken?
‘KAL’ dememi istedin mi?
Son bir kez ‘ SENİ SEVİYORUM ’ dedin mi?
‘BEKLE BENİ DÖNECEĞİM’ dedin mi?
Beynim öylesine uğulduyordu ki...
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi.
Binlerce kilometre uzaklarda dahi olsan,
iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluğun duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
unutulanların arasına katılmalıydın.
Anıları bir sandığa koyup hayatı
bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı,
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni...
unutamadım...


Yazan: Oğulcan Yılmaz
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
12 Ekim 2006       Mesaj #86
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sustum;
Gittin.
Anlayamadım;
Yalnızlığım mıydı mayalanan?
Tik tak, tik tak
a
k
t
ı
Zaman,
Tutamadım
Şimdi ardından avuçlarım ağlıyor, ben hala şaşkın; yalnız yollar gördüm; sadece geçilip gidilen. Kesik çizgiler arasında sıkıştım kaldım. Geçen zamana dair hiçbir şey yok aklımda, tutamadım aklımda bana bıraktıklarını ya da hala çok heyecanlıyım.
Yuttum farkında olmadan seninle geçen tüm zamanı.
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
24 Ekim 2006       Mesaj #87
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Bu kadar kolay mıydı gelmek ve gitmek? Oysa beklemek hiç de kolay değildi seni, bir durak kısır döngüsünün kahrında...

Yarınımın kıyısında gözüm korkuyor aşağıya bakmaktan. Düşeceğimin garantisi her an asırlarımı çalan zalim saniyeler. Ve ben cehennem soğukluğunla üşütürken yüreğimi, sen cennet serinliğinde yaşıyorsun beni. Öyle ki varlığımla yokluğum bir senin için. Yani cennet ve cehennem...

Bu kadar kolay mıydı gelmek ve gitmek? Oysa hiç de kolay değildi beklemek asırların bir adım gerisinde...

Hayatı bir ana indirgemenin sınırsız ve sorumsuz vurdumduymazlığını bilir misin sen? Hiç hayat oldu mu bir anın? Oysa kelepçelemiştim kendimi o bir anın sonsuz özgürlüğüne.. Sen beni özgür bıraktın hayatın tutuklanmışlığına. Geldin ve gittin... Ve görmedin senden gayrıyı görmeyen gözlerimi. Hani gidiyorsun ya; sanmıştım ki küçük bir tören icra edecektik gözgözeliğimizin anlık sonsuzluğunda... Olmadı. Bunu bile çok gördün bana. Ama bilseydin sonsuza açılan yanımı böyle olmazdı. Yani o zaman anlamı olurdu çok görmüşlüğünün..!

Bu kadar kolay mıydı gelmek ve gitmek? Oysa kolay olmadı seni beklemek...

Biliyor musun, ben alışamadım alışmaya çalışmaya! O yüzden hiç çalışmadım alışmaya. Gidişine yakılan ağıttır sınıfta kalışımın delili! Ama geçseydim bu sınıfı, kalamazdım sende. Azar yesem de mantığımın koşulsuz başarı ilkesinden, ben geçmeyeceğim bu sınıfı; alışmayacağım gidişinin yetim bırakmışlığına. Ve seni yaşayacağım kendimden çok; sen beni kendinden az yaşasan da..!

Kolay mıydı gelmek ve gitmek; beklemenin zorluğuna nisbet? Bilemezsin tabii, çünkü sen hiç beklemedin. Ve ben hiç gitmedim gelir gelmez! Geldin ve gittin... Bir kez daha beni kendine idam ettin. Ve ben yeniden doğdum sana; bilmedin yar..

Bir gün bileceksin.. Bileceksin yar...

The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
25 Ekim 2006       Mesaj #88
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Bir ilişkinin neden ucundan sürükler insan..?
Ne zaman aynı arkadaşlarımın aynı eşlerindensevgililerinden bir kez daha ayrılmayı düşündüklerini duysam? Bu soru hep kafamda döner durur. Hastalıklı,kısır döngü ilişki dedikleri buydu galiba.
Bu kadar dönmesinin nedeni sorunun tek bir cevabının olmaması. Tıpkı aşk ,sevgi,başarı,güven kavramları gibi.Kişiye göre göreceli, değişiyor hepsi. Hayatına almak istediğin kadarını alırsın..
kendince evirip çevirip uygun bir rafa koyarsın.Onu bildiğin gibi yaşar ve karşı tarafa anladığın şekilde yansıtırsın? Hani sevdiğini gösteremeyen erkekler, yıllarca şairane bir söz bekleyen hanımlar gibi?

Evlilik , ilişki, aşk ;öyle bir türü var ki öldürmüyor ama süründürüyor demek pek de yersiz olmaz…
Hepimizin hayatında,çıkmaz sokaklar, asla olamaz böyle dediğiniz kişiler, ayrılıp barışmalar, adı bir türlü konamayan ama adsız da yaşayan ilişkiler olmuş ya da hala devam etmektedir.?
Öyle değil mi?
İlk başlarda ideal çift havasındaki o aynı anda aynı şeyleri düşünmeleri hatırlayın. Uyumun en iyi seviyede gitmesi geleceğe dair umutlandırıverir.
Ufak tefek değişik huylara ise şu cevabı veririz içimizden
“Ben onu değiştiririm.” “Zamanla azalır” ya da “her şeyi o kadar kusursuz ki başka ne isterim? Varsın o yönü de eksik olsun”
İşte bu büyük misyon sevgimizle güçlenir..

Hayatımızda birileri olmasına duyduğumuz içgüdüsel ihtiyacın sesiyle de bırakırız her şeyi zamana…
Ah o zaman denen hain.. Yıllar geçtikce yakınlaşacağımız yerde daha da uzaklaşırız sanki.
Aramızdaki farklılıklar daha da belirginleşmiş, tablo daha da netleşmiştir görmeye başlayınca..
Önemli olan birlikte aynı yöne ilerlemek iken biz kendi rotamızı bile bulamaz hale gelmişizdir.

“Bu kadar değişik beklentileri nasıl olabilir benden? Eskiden böyle miydi de ben mi göremedim? Hala ısrarla aynı şeyi yapıyor? Of bazen nasıl bu kadar sürdürebilmişim şaşıyorum.. İyi ki iş var. Biraz uzaklaşmak iyi geliyor akşama kadar. Yoksa olmayacak bir şeyi mi sürdürüyorum ben? Yani farklıyız biliyorum ama iyi yönleri de var.. hata yaptım demek istemiyorum ama yaptık galiba.. Biraz benim istediğim gibi olsa hiçbir sorun kalmaz”
belki arada belki her gün bu tip cümleler geçer kafamızdan..
Hata mı,ayrılmalı mı? Peki beni tutan ne? Değişir mi ? Ben elimden geleni yaptım mı..
Ne kadar zor sorular bunlar düşününce. Bir insana ya da sadece bir ilişkiye karar verilmiyor ki..Kavgalar fırtınalar hızlı ayrılıp barışmalar başlamıştır artık.

Gitmek mi zor bu aşkta kalmak mı?


Bir ilişkinin neden ucundan sürükler insan..?
Ne zaman aynı arkadaşlarımın aynı eşlerindensevgililerinden bir kez daha ayrılmayı düşündüklerini duysam? Bu soru hep kafamda döner durur. Hastalıklı,kısır döngü ilişki dedikleri buydu galiba.
Bu kadar dönmesinin nedeni sorunun tek bir cevabının olmaması. Tıpkı aşk ,sevgi,başarı,güven kavramları gibi.Kişiye göre göreceli, değişiyor hepsi. Hayatına almak istediğin kadarını alırsın..
kendince evirip çevirip uygun bir rafa koyarsın.Onu bildiğin gibi yaşar ve karşı tarafa anladığın şekilde yansıtırsın? Hani sevdiğini gösteremeyen erkekler, yıllarca şairane bir söz bekleyen hanımlar gibi?

Evlilik , ilişki, aşk ;öyle bir türü var ki öldürmüyor ama süründürüyor demek pek de yersiz olmaz…
Hepimizin hayatında,çıkmaz sokaklar, asla olamaz böyle dediğiniz kişiler, ayrılıp barışmalar, adı bir türlü konamayan ama adsız da yaşayan ilişkiler olmuş ya da hala devam etmektedir.?
Öyle değil mi?
İlk başlarda ideal çift havasındaki o aynı anda aynı şeyleri düşünmeleri hatırlayın. Uyumun en iyi seviyede gitmesi geleceğe dair umutlandırıverir.
Ufak tefek değişik huylara ise şu cevabı veririz içimizden
“Ben onu değiştiririm.” “Zamanla azalır” ya da “her şeyi o kadar kusursuz ki başka ne isterim? Varsın o yönü de eksik olsun”
İşte bu büyük misyon sevgimizle güçlenir..

Hayatımızda birileri olmasına duyduğumuz içgüdüsel ihtiyacın sesiyle de bırakırız her şeyi zamana…
Ah o zaman denen hain.. Yıllar geçtikce yakınlaşacağımız yerde daha da uzaklaşırız sanki.
Aramızdaki farklılıklar daha da belirginleşmiş, tablo daha da netleşmiştir görmeye başlayınca..
Önemli olan birlikte aynı yöne ilerlemek iken biz kendi rotamızı bile bulamaz hale gelmişizdir.

“Bu kadar değişik beklentileri nasıl olabilir benden? Eskiden böyle miydi de ben mi göremedim? Hala ısrarla aynı şeyi yapıyor? Of bazen nasıl bu kadar sürdürebilmişim şaşıyorum.. İyi ki iş var. Biraz uzaklaşmak iyi geliyor akşama kadar. Yoksa olmayacak bir şeyi mi sürdürüyorum ben? Yani farklıyız biliyorum ama iyi yönleri de var.. hata yaptım demek istemiyorum ama yaptık galiba.. Biraz benim istediğim gibi olsa hiçbir sorun kalmaz”
belki arada belki her gün bu tip cümleler geçer kafamızdan..
Hata mı,ayrılmalı mı? Peki beni tutan ne? Değişir mi ? Ben elimden geleni yaptım mı..
Ne kadar zor sorular bunlar düşününce. Bir insana ya da sadece bir ilişkiye karar verilmiyor ki..Kavgalar fırtınalar hızlı ayrılıp barışmalar başlamıştır artık.

Gitmek mi zor bu aşkta kalmak mı?
Son düzenleyen The Unique; 25 Ekim 2006 16:51 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
25 Ekim 2006       Mesaj #89
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Gideceksen Durma Git

Gideceksen durma git, git geriye bakmadan
Yüreğim kabarmadan, git yaşlarım akmadan

Gözlerinin önünde, sararıp solduğumu
Git ne olur bakıpta, görme kahrolduğumu

Neyleyim gidiyorsan, bir bildiğin var demek
Demek ki ben bu aşka, sarfetmemişim emek

Duysunda sevinsinler, aşk bilmezler yasıma
Şahit olmakta varmış, sevdamın iflasına

Bugünüm dünü özler, sen gidince yanımdan
Yarınım hüzne dalar, senden ayrıldığımdan

Söyleyin ötmesinler, bundan böyle bülbüller
Nasılsa solacaklar, benimle bir bir güller

Beni iyi tanırsın, yanarımda yıkılmam
Perişan olsam bile, namerte muhtaç olmam

Aramam hiç kimseyi, gitsende gönlüm sende
Seni sensiz yaşarım, sarılıp öpmesemde

Birgün komşu oluruz, bakarsın ki bir yerde
Neden olmasın sanki, belkide aynı evde

Gurbet değil mi hayat, eldemi ayrılmamak
Kim demiş ki olmuyor, ayrılıp kavuşmamak

Gideceksen git artık, henüz zaman var iken
Git yollar kapanmadan, git mevsim bahar iken

Yolcu yolunda gerek, bak Güneş yol alıyor
Dağların üzerinden, vakitte daralıyor

Bilmem nasıl geçecek, bilmem sensiz ilk gecem
Eminim kırk, elliye, vuracaktır derecem

Anlımda pul pul terler, sıkıntım depreşecek
Karanlığım zifiri, yaram derinleşecek
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
25 Ekim 2006       Mesaj #90
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Neden gittinki sanki, neden?
Neden gözlerini bende bırakıp gittinki
Her nereye baksam seni görmem için mi,
Yoksa her nereye baksam

Bir kez daha ölmem için mi?

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük