Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 113

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.561 Cevap: 1.193
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #1121
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
Gitme Seni Özledim

Sponsorlu Bağlantılar
Azaltma baharları
İşletme bana aşk adına günahları
Fırtınalı bir gece gibi esme
Bu son kez, mi bakışın gözlerime
Bu son sözlerin, mi
Sen yüreğimden yol alırken
Silemem izlerini yıllarca.
Gitme seni özlerim....

İliklerime işliyerek esiyorsun.
Keskinliğin çaresizliğim oluyor.
Gitme sabahlarım güneşsiz olur.
Güneşine uzanamaz ince dallarım.
Acılar bedenimi ezer yoğurur.
Dayanmaz yüreğim korkular büyütür.
Uğruna ölecek kadar sevdiğimsin.
Gitme seni özlerim............

Ayrılık girdi, girecek kanıma.
Nasıl anlatırım yüreğimdeki yangınlara.
Ne derim düşen takvim yapraklarına.
Gitme seni şimdiden özledim.
Bittimi vadem doldumu.
Gülermisin şimdi gözümdeki yaşlara.
Gitme uğrunda verdiğim can hatrına.
Gitme seni özlerim.......

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1122
arwen - avatarı
Ziyaretçi
yâr gidiyor
antik bir aşkın katıntıları kalıyor sular altında
Sponsorlu Bağlantılar
“yasu!” (2) diye bağırıyor bir balıkçı
eyvallah çekiyor yan masadakiler
bir kadın derinden “samyotisa’yı” (3) söylüyor,
“sagapo me agapi” (4) diyor
bütün meyhane başını önüne eğiyor
kadın şarkı söylüyor
kadın ağlıyor
yâr gidiyor

ertelenmiş
ve söylenebilecek bütün sözler adına,
derin bir sessizlik birikiyor yüzlerde
şehvetli melodilerin titreyişi bedenlere dokunuyor
sevişmek nasıl da özlem yüklü
sevişmek nasıl da zor özlerken
celladını bekleyen
ama korkularına rağmen tahtını bırakamayan bir kral gibi,
tedirgin bütün duygular
kadın biliyor
herkes susuyor
yâr gidiyor

Nikolas’ın sesi yıkıyor ortalığı,
hala bırakamadığı rum şivesiyle
“canlanin bre yavrularim../ sevdadir bu../..yine gelir..”
kadın ve Niko göz göze geliyor
Niko anlıyor
kadın konuşamıyor
yâr gidiyor

masada kalan bir kaç meze
ve yarım bardak tutarında nefes alan,
bir kadeh rakı geceye kalkıyor
dalgalar yüreklere vuruyor,
yürekler ıslanıyor
balıkçı ağlarına takılıyor bütün hüzünler
“denizden babam çıksa yerim” diyen Manos
ah! Manos
Manos bile konuşamıyor
kadın kadehini dolduruyor
sigarası intihar ediyor
yâr gidiyor

giderek derinleşen bakışlar,
Madam Sophia’nın sesine takılıyor
“hadi ama../..çalsin sazlar../..geldik biz ağlamaya..?”
kör Maryo lyra’sını çalmaya başlıyor
vurulan kadehlerin yankısı duvarlardan dönüyor
herkes müziğe eşlik ediyor
kadının yüreği yanıyor
kadının yüreği kanıyor
yâr gidiyor..




Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1123
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hüzne dolgun dudaktır yaralarım
aralanan gün, şaşkın merak başucumda
bir deli var peşimde, ayna avucunda
güldükçe, ansızın çırılçıplak kalırım
sevdikçe, arsız sarmaşık bacaklarım
normal olan ne varsa dışındayım
ceplerimi kurcalayan bir yük sırtımda
ışığın sonunda, karanlığın başındayım
doğarken bırakmışım güneşi ardımda
vahyin gölgesinde sığıntı yalnızlığım
bilmezler; toprağa değil açlığım
açlığım, bizi çoğaltan zamana
kapansam içime elbet kimse anlamaz
kimse görmez kanımı kaynatan lavı
işte söylüyorum o zor anlamı
hayat yaralı bir göçmen kuşun
varışsız uzaklara kanatlanışı
feather
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1124
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bahar gelse,
Menekşeler açsa,
Eflatuni tan atımını seyretsem...

Zambaklar dile gelse,
Adını fısıldasa,
Elvan kokunu kıskansam...

Akşam rüzgarı esse,
Yağmurlar getirse,
Islak bedenine sarılsam...

Ay dolu olsa,
Yıldızlar saçsa,
Saçlarına sırma işlesem...

Gece maviye çalsa,
Sarhoş olsa,
Adına mavi viyadükte düet yapsam...
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1125
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
~~~~ Özlem..! ~~~~

İlkbahar sabahları
Her dalda kucak dolusu neşe
En güzel çiçekler açmış bahçede
En sevdiğin kokuyu duyuyorum.
Şiirler,şarkılar yalvarıyor
Bir rüzgar esiyor güneyden
Saçlarından...
Bir bahar sabahı
Her dalda bir kuş şakıyor
Bir buruk,
Özlem doluyor içime...
O yeşil,mavi denizlerden
Bir çift göz
Ve seni görüyorum
Bir rüzgar esiyor
Senden bana,
Gel diye...
Bu deniz aşırı kentte
Bir rüzgar
Gel...
......diye fısıldıyor...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1126
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Unutmaya Dair

Her başlangıç bir sonu getirir beraberinde ve her son parçasıdır bir başlangıcın. Ne varsa sonsuzluğa dair bir bir paralanır gözlerinin önünde ve yalanlar bir bir ayyuka çıktığında anlarsın şimdiye dek hiç görmediğin sonsuzluğun koca bir hayal olduğunu... Unutursun. Hafızanın aslında en büyük düşmanın olduğunu görürsün;öyle kolay harcar ki değer verdiklerini ve o kadar kolay siler ki içine sinmiş vazgeçilmezlerini, utandırır insanı kendisinden, bir iğne deliğine girercesine
KÜÇÜLÜRSÜN!

Küstahtır zaman, avuçlarının içerisinden akıp giderken alır ve götürür sana ait olanları habersizce, sonra dalga geçercesine önüne seriverir tüm çaldıklarını, uzatırsın elini yetişemezsin, "sen"likten çıkmıştır sana ait olanlar. Sen kendini sorumlu tutarsın tüm olan bitenden, zamanın günahını üzerine alırsın ve hafızanın yarattığı koskoca bir uçurumda yuvarlanır durursun. unutursun! Unutmak için yaşar, yaşamak için unutursun, şimdi zor gelir biliyorum, kürek kürek alınıp bir eleğe atılmış kum gibi
SÜZÜLÜRSÜN!

Önce çırpınırsın denizden yeni çıkmış oltanın ucundaki bir balık misali. Dudakların büzülür, iki kelimeyi bir araya getiremezsin, bu kadar mı kolaydır unutmak ve bu kadar kısa mı sürer vedalar? Ya korkunç bir rüya ya tozu fazla kaçmış bir şaka olsun istersin gerçek olduğunu bile bile... Tek o değildir unutan, sen de unutursun, şimdi zor gelir biliyorum, bir kasabın kancasına taktığı koyun gibi
YÜZÜLÜRSÜN!

Unutursun gülüm unutursun! Önce bir oyun havası bile acı bir hüzzam şarkısı gibi gelir kulağına, her söylenen söz bir küfür, her teselli bir tokat olur suratına vurulan! Ay Ağustos bile olsa, dışarıda kara kış vardır, fırtına ve kapkara bulutlar... Şimdi zor gelir biliyorum, titrersin iliklerine kadar, karların üzerine düşmüş minik bir serçe gibi
ÜŞÜRSÜN!

Gözlerin artık cep telefonunun ekranında odaklanmıyorsa, her çalan kapı ziline yüreğin hoplayarak koşmaktan vazgeçiyorsan, boş bir kağıdı karalayıp şiir yazma heveslerinden kopuyorsan sonun başlangıcındasındır ve ilk adımların olacaktır bunlar nankörlüğüne!!! Bilirim hiç bir teselli fayda etmez şu an sana, her söylenen söz sadece bir harf yığınıdır aslında. Unutursun, şimdi zor gelir biliyorum. Korkarsın kendi benliğinden, bir köşede iki büklüm olur
BÜZÜLÜRSÜN!

Her başlangıç bir sonu getirir beraberinde ve her son parçasıdır bir başlangıcın. Demiştim sana kolaydır unutmak, küçük bir esinti söker alır hayalini hafızandan. Vazgeçersin karşı koymaktan doğanın kuralına. Küstah olan zamanın aslında tesirini geç gösteren acı bir ilaç olduğunu anlarsın. Haydi şimdi sıra başka bir başlangıçta, bir kısır döngüdür bu, bir gölge oyunu, nasıl ki her başlangıç bir "son"a bağlıysa her son da bir başlangıcın önünde ki halkadır. Tesellilere ihtiyaç duymaz, cep telefonunu kapatır Ağustos`un bir yaz ayı olduğunu anlarsın. Alışırsın canım alışırsın, ne kadar kolay olduğunu unutmanın anlarsın; ve aslında bir hiç uğruna, boşuna boşuna akıttığın yaşlarınla yıkadığın yanaklarına acır,
ÜZÜLÜRSÜN!
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2006       Mesaj #1127
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
ÖZLEM

Adını özlem koydun bu sonsuz sevginin,
Özlemin tek sığınağı oldu bu acı dolu yüreğin,
Bu bitmeyen özlem kaçınılmazlığıydı sensizliğin,
Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizliğin...


sizyildiz1sizyildiz2sizyildiz1

Ayrıldık ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
Her iç çekişte bir göz yaşı, her göz yaşında bir sitem,
Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen...


sizyildiz1sizyildiz2sizyildiz1

Yıllarım seni beklemekle geçti umutla,
Gelişin seni vazgeçilmez kıldı bir anda,
Sensizliğin içimi, yüreğimi yaktığı anlarda,
Özlemin hep vardı, bırakıp gittiğin zamanlarda...


sizyildiz1sizyildiz2sizyildiz1

Adı hep özlem kalacak bu karşılıksız sevginin,
Özlemek tek çaresi olacak sensizliğin,
Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizliğin,
Yaşadıkça vazgeçilmez olacak ismin,
Kaçınılmaz olacak özlemin,
Özlemim...

Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1128
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beni bir hücreye koydular.
Hayallerimin sığmayacağı kadar küçük
Ve gökyüzünü göremeyeceğim kadar derinde…
Her şey yerli yerinde burada.
Yerimde yürüyorum, yerimde koşuyorum
Ve düşleri yine yerimde bırakıyorum.
Bitmek tükenmek bilmeyen hasretim...Hasretim.
En çokta yağmurun bedenimi ıslatmasına
Ve yaprakların avuçlarımda hışırdamasına...
Umutlarımla yaşlandık burada
Ve yerimizde kaçamaz olduk karanlıklardan.
…………………………………………..
Saçlarım, bu sabah yoklar.
Artık güneşin olmaya gitmişler
Ve giderken ellerimi de götürmüşler,
Belki lazım olur diye…
…………………………………………..
Ve artık özgürüm; bedeli ağır olsada...
Belki delicesine belki sözümona
Ama yine de özgürüm.
…………………………………………..
Bisikletime binip bıraktım kendimi yokuştan.
Yağmurun altında;
Çamurlar sıçrattım güneşin saçlarına
Ve güldüm en güzel gözlerimle...
feather
iwosky - avatarı
iwosky
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1129
iwosky - avatarı
Ziyaretçi
ON BEŞ HAZİRAN

Bugün haziranın on beşi
Yalnızlığı iliğime kadar hissettiğim gün
Kalbimi darağacına attığım
Gökkuşağını simsiyah bir buluta benzettiğim gün

Bugün haziranın on beşi
On kere vurulduğum
***** kurşunların hedefi olduğum gün
Bugün yalnızlığı iliğime kadar hissettiğim gün

Bugün haziranın on beşi
Her şey bana O’nu hatırlatıyor
O’nu öptüğüm, sımsıkı sardığım,
Saçlarını okşadığım günü hatırlıyorum
Sinirimden kaskatı kesiliyorum

Bugün cehennemi yaşadığım gün
Kapkara gökyüzünün altında
Çağlayanları kükreyen yanardağlara
Gülü dikene benzettiğim gün
Çünkü bugün sevgiyi ve sevgilimi kaybettiğim gün
Bugün haziranın on beşi

the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #1130
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Seni hatırladığımda

İlkbaharın devşirme çiçekleri gibi albeniliydi gülüşün,
Kapkara bulutlarından akan sağanaklar
Seni Sonbahar sevdasına düşürene değin
Ayazlarla firar ettiğinde
Kırık camların arkasından bakan
Kahve telvesi gözlerinin vedası gibi
Kahır doluydu yüreğim
Üç zamana kadar
Kapımı çalacak kısmet gibi saf hayallerim.
Bedbin zamanların ardında bıraktığı toz bulutları
Yorgunluk olarak çökse de ruhuma
Seni hatırladığımda
Sevdanla sarmaladığını söylediğin çatıların
Küskün aralıklı tavanlarından
Gözyaşların damlıyor
Kalbimin en ücralarına…

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr