Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 85

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.639 Cevap: 1.193
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #841
MARLON - avatarı
Ziyaretçi

vicbridetlcornervicbridebutton2 vicbridebutton3vicbridetrcorner
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar
Sponsorlu Bağlantılar


Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün
Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları
Tarih de kekemeleşiyor bazen
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini
Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir
Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan
Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Ahmet Telli

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #842
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Örsün üstünde ses
Ve kıvılcım
Sponsorlu Bağlantılar
Hep gençlik çığlıkları hatırlarım
Ayakları çıplak, göğüsleri yırtık
Yaralarıma umut basmışlar
Bir gülümseme gibi taşıyorlar
Kamcı izlerini ve kederi
Hatırlarım
Daha dün gibi
Yüzyıllar boyunca
Ezilenlerin serüvenini

Dallar suskun ve buruk
Kar türküleri acılı
Koğuşumdan ve tel örgülerden öte
..........

MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #843
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
thevalleyvalley
ozluyorum


Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim.

Yazar:Bilinmiyor
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #844
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerim takıldı özlemlerime.
Bir serçe kalbimi kırdı.
Toprağın gözyaşıydı gözlerinden elime akan. Güçlü ve kutsal, zarif ve tılsımlı... Ruhum sellere mesken... Ellerim yangın yeri... Yüreğim...
Acı aşkın yazısı, aşk acının turası...
Tarifsiz nice karanlıklar geçti gecelerden, nice isyan vazgeçti hecelerden... Görmüyor musun, nice yıldız ölüyor, sebep senden. Takvimlerden gemiler yaptım. Saldım zifirî gidişine. Battı zamanlarım, kayboldu yokluğunda. Ne yaş kaldı, bana; ne yaşamak. Ne yâr oldum; ne ihtiyar...
Şimdi gelsen... Neye yarar...
Tek kelimeydi bende "dünya", "hayat" tek kelimeydi. Sende saklıydı nice anlam, binlerce söz. İki heceydi "yokluk". İki hece "imkân"... Hecelere bağladın ellerimi, ayaklarımı. İki kelimeyle vurdun sol yanıma. Aldın sözlerimi, anlamlarımı savurdun, kuru toprağa. Ölü kelimeler kapadı üzerimi, makberim oldu o son gülümseyişin. Ben seslenemedim, sen ardına hiç bakmadın.
Şimdi gözlerinden akan, yalanıdır vefanın.
Şimdi "anlam" tek kelime...
Şimdi "sen" anlamını bilmediğim bir hece...
Gün akşam... Mevsim hazan...
Yıllar oldu,
"Değiştim" diyorsun.
Aynısın, görmüyorsun.
Adı hâlâ ayrılık;
değişmedi bende zaman.
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #845
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Yine gelmedin kollarıma sevgilim
Kollarım bomboş, sevgisiz
Bir annenin çocuğunu kucaklaması gibi
Beni sımsıkı bedenine, sarmanı bekliyorum
Bekleyip de, beklediğine kavuşamamak
Nasıl bir duygudur, bilir misin?
Beklemek, ama beklediğine kavuşmak
Özlem olan budur, hisseder misin?

Gece simsiyah, çaresiz, mahsun
Ne arzular gizli bu zamanda
Arzu erişildiğinde, sımsıcak
Kaybettiğinde ise kâbus
Beni kâbuslarımdan uyandır, sevgilim
Bitsin bu özlem, gözlerimi açmak istiyorum
Açıp gökyüzünün maviliğini
Sonsuz gizemini, görmek istiyorum.

Seninle yeni bir güne uyanmak ne tatlı
Taptaze bir güne yeni başlamak ne umut
Umutlarım bende bitti, seninle yeni başladı
Benimle beraber yeni bir zamana uyan, sevgilim.
Kollarımda yeni doğmuş bir bebek gibi
Mahsun, sevgi ile büyüyen bir çocuk gibi
Ama sen çocuk değilsin, mahsunluğun da geçti
Yine gelmedin, yine ben mahsun, ben çocuk.....
(20.05.1997)
Nurdane Diken
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #846
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
Bir Özlem Şarkısı

Ne çok özledim seni bilsen
ne çok arıyorum seni solgun palmiyelerin gölgelerinde
ne çok arıyorum seni ifade yoksunu lal sokaklarından
sağır sultanlardan
acıya hüküm giymiş sevdaların ayak izlerinden
kaldırım taşlarına sinen dolunay sessizliğinden çiçeklerden
her tüyünde alacalı umutlar şavkıyan kuşlardan

ne çok özledim seni bilsen
gecenin titrek kanatlarında hüzne çalarken denizin mavisi
yıkıp yalnızlığın acımasız duvarlarını
tutup sana gelmek isterdim.
henüz uyku sersemiyken yıldızlar
doğmamış başakları okşarken bir rüzgar
ak bir güvercin kanadına salıp yüreğimi
nisan yağmuru gibi yağmak isterdim
teninin karanfile çalan kokusuna
ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine
sesinin aksi sedası olmak isterdim
bir meltem esişinde

ne çok özledim seni bilsen

bir görebilsem yüzünü beklenmedik bir şehirde
ne yaprak düşer sonbaharda inan ne yağmur
ne acı kalır yürekte ne gözyaşı
bir değse gözlerin gözlerime
ne hüzün kalır gecemde ne matem
ne asiliği kalır denizin ne hırçınlığı

ne çok özledim seni bilsen
yitirilmiş sevdaların harman alevi
düşlerinde pusudayım
kulağım kirişte ellerim tetikte
gözlerim ufukta dalgalanacak
o kızıl saçlarında

M. Şükrü KAPLAN
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #847
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Uzaklardan geliyorsun, yorulmuşsundur
Gel uzan yanıma sarılalım bir ölümlük
Düzeltme saçlarını dağınık kalsın
Tütün koksun dudakların elerin kadar
Bildiğim en güzel masalları çıkardım çocukluğumun
tozlu sandığından
Dizlerime yasla başını anlatayım usul usul
Sen uyurmuş gibi yap ama uyuma
Yollar bizden daha güçlü kabul et artık
Harab etme kendini boğulsanda hasretten
Düşemediğin için yollarıma
Bilirsin her hikayenin bir kaybedeni birde kazananı
olduğunu
Bizim hikayemizde bizden başka herkes kazandı
Kaybedeni oynamaktır kaderimiz
Şehirler boyu namlulara sürülen bütün kurşunlar bizim
için...

Hasretlik zor derlerdi inanmazdım
Düşeli bu derde nelere heves ettim bir bilsen
Şiir diziyorum gecelerde, ak gerdanına sayfaların
Uzun uzun yazıyorum yüreğimi sınayan sevdayı
Unutmazsam not düşüyorum altlarına
"Ceylan'ıma"
Herkes bilsin istiyorum seni
Gözlerinin boğulduğum derinliğini
Ellerinin maharetini, güzelliğini
Saçlarından çaldığını gecenin karasını
Ağzını her açışında sesinden dökülen incileri
Sevdamızı, hasretimizi
İçimin nasıl kızıma yangınlandığını
Bilsinler istiyorum işte...

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi
Bu yaşlı şehre öğretiyorum sensizliğe nasıl tahammül
edeceğini
Bir şehri mühürledi gözlerin
Tüm kapılarına zincir diye kirpiklerini vurdum
Kilit üstüne kilit zincir üstüne zincir...
Bundan mıdır acaba sana gelemeyişim?
Geceydi, sen uyuyordun, usulca kalkıp yanından
Ruhumu Palandöken'e gömdüm
Buzdan dudakları büzülüp acıyla selamladı bizi
Eğildi önümüzde ayak bastığımız diğer şehirler gibi
Bahar nasılda erken geldi diyordu limon satan genç
Bir ara söyle, bizdendi....

Sevinmelisin
Bir dikili ağacımız yoksa da şu dünyada
Özlemimizle halleşmiş şehirler bırakacağız ardımızda
Olur ya ayırırsa kader bir gün bizimde ellerimizi
Hani nemli gözlerle ve tebessümle izleyemediğimiz
Türk filimlerin de olduğu gibi
Ayrı ayrı her adımladığımızda
Şehirlerimizin caddelerini
Titreyecekler ışığa koşan pervaneler gibi
Kaç gün oldu sesini duymayalı
Kaç gündür tenine hasret saçlarım
Kaç gündür gözlerim arıyor toprağımı
Saymıyorum artık unuttum tüm takvimleri
Sahi nasıl bakardı senin gözlerin
Kırmızı kazağın var mıydı?
Sever miydin limonu bol şehriye çorbasını?
Çayı, sigarayı
Bıraktığım gibimi duruyor eşyalar evimizde
Hoşgör
Senden daha iyi bilidiğim için sensizliği

Kopup bağrından, bu şehre döndüğümde kıştı
Kardan adamlara havuçtan burunlar takıyordu çocuklar
Baktım bu gün bahçeme
Eriğim çiçeğe durmuş nazlı gelin edasıyla
Kış gitmiş bahar dayanmış kapılara
Ve Cemreler dayanamayıp suskunluğunun kahrına
Düşmüşler birer birer sevdiğim
Havaya suya toprağa....

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #848
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
"HASRET TADINDA"
Öyle düşüşün vardı ki yüreğimden,
Bana hüzünden başka ne bıraktın...
Bir hatırına düşebilseydim,
Yokluğuna göz yaşı döktürmezdin...
Şehrimin ışıkları yetmiyor aydınlatmaya karanlığımı,
Gittikçe gömülüyorum,
Yeniliyorum sensizliğe...
Beni erken karanlığa attın,
Bitirdin gülüşlerimi,
Bitirdin özlemim(n)i..!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #849
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mahrem sevdalardı yüreklerimizde sakladığımız, günü gelse dahi açığa çıkmayan yakarışlarımız, gittiğimizde bıraktığımız anılardı geri gelip almaya çalıştığımız. Faydası olmayan bekleyişler uzanıyordu gölgemizin dibinden gökyüzüne, gökkuşağının ardında ansızın beliriyor, yağmurları tekrar ve takrar yanı başımıza topluyor…
Gök gürlemesin artık, karanlıkta yalnız başına ağlayan bir çocuk belirmesin rüyalarımın derinliklerinde bir yerlerde, özlediklerim dindirsin hasretimi, bitmemiş düşüncelerim, nihayete ersin artık… Bulutlar, çekilin artık üstümden, yıllardır geciken güneşim doğsun, sitemlerim savrulun artık, şu bitmeyen çilelerimin günü dolsun…
Sanadır yazılarım. Yıllar boyu cebimde biriktirdiklerim, sanadır! Güvenilmemek yaradır benliğimde, beklemek ise alın yazım. Gitme demeyeceğim bu defa, ama bil ki nereye gidersen git, seninle bende geleceğim. Kalbine yeniden umut koyup, beni sevmeni umut edeceğim…
Kafanı kaldır, gökyüzüne bak! Düşün sonra hayat nedir diye. Sonra hüzünlerin, acıların gelsin aklına, kederlen yine ama devam et düşünmeye, sonra beni düşün. Kapında kaç zamandır beklediğimi düşün, bunca zaman sonra sana dönmemi sağlayan nedir düşün, seni mutlu görebilmek için feda edebileceklerimi düşün.
Ara sor, ama bil ki bulamazsın, senden kopan parçaların bir yarısı bende, uğraşsan da onaramazsın. Zaman her şeyin ilacı derler ya, bir türlü inanamazsın. Eksik bir parçasın yüreğimin derinliklerinde, ne koyarsam koyayım dolmayan koca bir boşluk gibi sanki yokluğun, umut biriktirmeye yer kalmamış yanında, dolmuş taşmış yüreğimin her yeri kederle…
Tanıdık kuş cıvıltıları bile çalmaz oldu kapımı, hüzün dolu gökyüzü benim için ağlıyor artık. Sen yoksun yanımda, özlediğim, beklediğim ve tek sevdiğim, sen yoksun yanımda! Sana gitme demeyeceğim bu defa, bilmiyorum ne olur, bilmekte istemiyorum açıkçası, savrulup bir yaprak gibi rüzgâra, bana sadece kaderimin gösterebildiklerini göreceğim, ama gitme demeyeceğim bu defa…
Mahremdi birlikte nefes alışımız bile ya da almak isteyişimiz. Sonuç yoktu, gelişmesiz sonuçlara ulaşılamıyordu, giriş olmadan gelişmede olmuyordu çünkü. O gitmişti, yine gitmişti. Bunu kaç kere yaptı bilmiyorum. Yarı yolda bırakıp her şeyi, her zaman en iyi yaptığı şeyi yapmış ve gitmişti, bitmeyen günlerimiz, yaşanamayan sevilerimiz vardı oysa ki, ama o gitmişti!
Bugün mü günahkar, yoksa yarınlar mı bundan sonra. Kadehlerin dibini görüp efkarlanmak mı günah yoksa. Günlerini ona adayıp, gecelerinde de onu düşünmek mi günah? Bazı şeylerin anlamını bir kere daha düşünür oldum, mahremiyet mi yoksa deli gibi sevişmek mi günahtı?
Gizliydi belki de her şey, derinlerde yaşanılan ama bir türlü açığa çıkmayan. Yıllar boyu beklemek ya da sevdiğini söyleyemeden her gece yastığını ıslatmak mıydı sevmek? Gözlerini tavandan ayırmayıp, onun sevdiği şarkıları düşünmekti belki de, umudunu yitirmeyip, bir gün her şeyin güzel olacağına inanmaktı belki de, bilmiyorum…
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir derler ya, hiç sağın kalmadığı bir savaştı bu. Yüreklerde oynanılan kışkırtıcı oyunlardı tamamı. Ne bir kazanan ne de bir kaybeden vardı, her şey bir oyundu ve her güzel şey çabuk biterdi. Uzanıp giderken, bir sahil kenarında kumların üzerine, ansızın bir dalganın gelip çarpması gibiydi gidişi. Yine de, yapacak bir şey yoktu, gitmişti…
Söylediklerini düşünmekti en acı olanı, gitmem gerek deyişini duymaktı yakıp kavuran içimi. Oysa onu mutlu görebilmek için feda edebileceklerimi hayal bile edemezdi, çünkü gitmişti…
feather
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #850
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Beyaz güvercin kanadina bağlandı yolcu
Havalandı,kaç kırlangıc yuvasında yavru
Örümceğin ağından sevre doğru
Tekbirlerle hayal ile buluştuğumuz kabe
Sevgiliye özlem,gül kokusuna gün doğdu
Boşanan göz yaşları,onun huzuru
Güllerin efendisine özlem,her rüya, gül dolu

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr