Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 87

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.661 Cevap: 1.193
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2006       Mesaj #861
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm kadar zordu gözlerin
Ne benim oldular, ne aklımdan çıktılar.
Sponsorlu Bağlantılar
Son kadehlerim oldun bazen
Bazen yeni bir sigarayı yakış sebebim
Şimdi ellerinden uzak olduğum kadar uzağım kendimden,
Hiç bitmemiş siyah beyaz bir puzzle gibi hayat
Parçaları birleştirmeye korkuyorum
Bitince sen çıkarsın diye titriyor ellerim.
Ölüm kadar zordu ellerin
Ne benim oldular, ne aklımdan çıktılar.
Ayrılık şarkıları oldun bazen
Bazen buralardan kaçış sebebim
Şimdi beyazlar dans ediyor saçlarımda
Seyretmediğim siyah beyaz bir film gibi hayat
Seyretmeye korkuyorum
Bitince sen çıkarsın diye dinmiyor gözlerim
Ölüm kadar zordu gidişin
Ne benim oldun ne aklımdan çıktın.
feather

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2006       Mesaj #862
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sanırım Yine Özlüyorum
yok Romantik bir gece
Sponsorlu Bağlantılar
masamda gaz lambası
güneş görevini üstlenmiş.
Karanlığı yarıyor
Bana seni gösteriyor.
Ya da öyle sanıyorum.

Gizemli bir halin var
Parıltılı siyah elbisenin içinde,
Kara meleğim!
Kapkara gözlerin parlıyor
beni sana çekiyorlar.
Ya da öyle sanıyorum.

Öpüyorum yanağındaki buseden
mutlu gülümsemenle gamzeni gösteriyorsun
çıkık elmacıklar altından.
Denizde belirsiz bir yansıma;
sen, ben ve İstanbul yanyana.
Ya da öyle sanıyorum.

Şahidi olsun İstanbul,
seni kaybettiğim halde
hala sevdiğimin!
Yanımda hissettiğim halde,
çok özlediğimin.
Ya da öyle sandığımın.

nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
2 Kasım 2006       Mesaj #863
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
SENI DÜSÜNDÜM
Bu gün seni düşünüp, daldım yine derine
Hüzün tahtını kurdu, mutluluğun yerine
Yıllar geçti peşpeşe, senden hâlâ haber yok
Beyhûde, rastlanmıyor, nedense benzerine...

Unutmak kolay olsa, bunu herkes yapardı
Avunmak çâre ise, gönül bir pay kapardı
Silinmez izler mevcûd, yüreğime nakşolmuş
Öyle olmamış olsa, belki çoktan kopardı...

Raftan aldım usulca, albümü karıştırdım
Hayâlinin ardından, düşümü yarıştırdım
Çatmışsın kaşlarını, içli, küskün, bakışlar
Yine senden habersiz, kalpleri barıştırdım...

Mor menekşe elinde, ilk sayfadaki resmin
O'nun hemen üstünde, yaldızlı yazan ismin
Hâtırâlar vuruyor, çekemiyorum artık
Kim bilir nerelerde, özlettirdiğin cismin? ..

Son yazdığın mektubu, tuttum, aldım elime
Okumayı istedim, ondan bir kaç kelime
Olmadı, yapamadım, yutkundum da yutkundum
Prangalar vuruldu, sanki bir an dilime...

Orta sayfada bir gül, kurumuş yıllar önce
Dayanamıyor artık, sızlatan bu dirence
Hâlinden memnun değil, mahzûn, boynu da bükük
Besbelli ki acıyor, bana, benden çok, bence...

Ellerimin içine, koydum şöyle başımı
Tutamadım, koyverdim, gözlerimden yaşımı
Daha ne kadar sürer, yokluğunla dostluğum?
Kendimi unutturdun, adım sabır taşı mı?

Veremediğim yüksük, son sayfada duruyor
Sanki o da kederli, sâhibini soruyor
Hıçkırıklarım artıp, yığılıyorum yere
Taşan göz pınarlarım, zannetme ki kuruyor! ..

Kanepeye yaslanıp, hüngür-hüngür ağladım
Erkekler ağlamazmış, seller gibi çağladım
Verem olurcasına, ciğerimi dağladım
Yokluğunda varlığın, zâten tek avunduğum
Bir gün dönersin diye, yine ümid bağladım..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2006       Mesaj #864
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerini değil,
Gözlerinin içinde ki kahverengiyi özlemişim,
Kahverenginin içinde ki sevgiyi...

Ellerini değil,
Ellerinin içinde ki sıcaklığı özlemişim,
Sıcaklığın içinde ki duyguyu...

Sarılışını değil,
Sarılışının içinde ki dostluğu özlemişim,
Dostluğun içinde ki aşkı....

Sözlerini değil,
Sözlerinin içinde ki beni özlemişim,
Benim içimde ki seni.....

Mutluluğu değil,
Mutluluğun içinde ki anıları özlemişim,
Anıların içinde kalan aşkımızı...

Seni özlemişim...
Sadece seni....
Bir daha senden ayırma beni....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #865
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tercümesi yok sessizliğimin
Hiç bir aşk lugatında...
Oysa devrik cümleler kurmama sebep
Kaç yalnızlığım oldu bilemezsin!
Hiçbir zaman sevemedim,
Bu kırık dökük aşk oyunlarını
Çünkü hep ben tamamladım gözyaşlarımla
Yapbozların eksik parçasını
Neden sevdaya dili dönmeyen
Her yürek beni bulur?
Neden gözlerinden bir damla yaş gelmez,
Yüreğim kanadığında...
Cevap katillerin avuçlarında saklı,
Sıkı sıkı sarıl sende yasaklı silahına,
Yalanlarına...
Gözlerinle ateş et,önce gururumu,
Sonra yalnızlığımı tam ortasından vur
Korkma,kan tutar mı hiç kurşununu?
feather
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #866
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Özlemek

Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttugunuzu sandiginiz
ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz
ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini
bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz.

Rüyalariniz, içinizdeki o gizli,
esrarini ele vermez büyücü,
siz çarsaflarinizin arasinda,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattiginizi sandiginiz bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yigilmis cephanelikleri
birer birer atesleyiveriyor.
infilaklarla sarsilarak uyaniyorsunuz.
Hayatinizda olmayan birini hayatiniza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kivranirken
buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakici istek,
bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor.
Özlediginiz ise çok uzaklarda...
Yaninda olmasini istediginiz halde
yaninizda olmayan bir tek kisi,
yaniniza bile yaklasmadan,
hatta onu özlediginizden
ve onu istediginizden haberdar bile olmadan,
bütün hayati,
bütün görüntüleri eritip
baska kiliklara sokuyor...
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #867
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Özlem -1- [Arşiv] Ellerini uzatırsan tutarım
Ardından bakarken ne kadar geç kaldığımı anladım
Benden bir şeyler sürüklenircesine
İstemeden,
ama, özlemenin ucu değerekten gidiyordu, seninle
Ne gidendim
Ne de arda kalan
Öksüzdüm sanki yalnız
Saklamak isterken bakışlarımı
İçinde sende vardın, bende
Senin bakışlarında emanetti bana,
Sen giderken.

Ardından bakarken geç kaldığımı anlamıştım
Senin çektiğin acıyı görmek
İki kat bükmüştü belimi
Martılara gözüm hiç ilişmedi artık
Hayal bile değildi
Onların kanatlarında gördüğüm
İçimdeki duygularım
O kadar huzur vermiyordu artık
Uçamam ardından
Göremem seni
Buralar sensiz
Buralar anlamsız
Ben bir martıysam, iki kanadım kırık
Sen giderken

Ardından bakarken anladım ki
Seninle giden bendim
Ama benimle kalan sen değil
Yorgun akşamlarda
Rüzgârlı sabahlarda, senden kalan
Anıların teselli edecek beni
Sen giderken
Sen giderken bir sıcak bakışım
Uğurlayabilir seni
Bütün sözcükler terk etti beni
Dilim suskun ve yorgun
Beni saran bir hüzün var
sen giderken

Her gidişin bir dönüşü var mı?
Seninkinin yoktu
Beni yıkan işte buydu
Gelincik kırmızısı olmuş gözlerim
Saklarken seni
Ben, dağ başı yalnızlığı yaşıyordum
Sen giderken

Tiryakilik yaratıyordu seni her görüşüm
Gözlerim seni ararken
Gezdiğin yerlerde,
Hep hüzünlü çalacak artık şarkılar
Onun için gözlerimi kapatacağım, sen giderken
Sonsuza kadar, orada kalmalı senli duygular.
Kilit vuracağım kapısına gönlümün
Sen giderken
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #868
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Biraz yeşil
Biraz mavi
Biraz da ben kat düşlerine
Sus, kimseler duymasın
Bu akşam güneşin hüzünlü battığını
Benim sana erken,
Senin bana geç kaldığını..
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #869
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Ne Kalır?

Elinde Dionysos”un sunduğu
Alev rengi bir kadeh şarap
Yüreği yangın yeri
Her yudumda çağlayanlar akmakta içine
Geride kapkara bir örümcek gibi gece
Yalnızlığa örmüş ağlarını
Dilinde/ belki de hiç yazılmayacak bir şiirin
İlk mısraları...
Tüm sevileri
Islanmış çakmaktaşları
Kirpiklerinin ucunda,
Ha düştü ha düşecek son pişmanlıkları...

Şehvetin karanlık koridorlarında
Kol gezinmekte en ucube gece
O kadehindeki son dudak izini düşünmekte
Hangi sunakta kurban vermiş
Adak adamış
Yok, etmiş sevilerini
Kadehindeki şarap mı damarlarında dolaşan
Yoksa alev mi?

Sarmal olmuş/ kördüğüm düşünceler
Kadeh kadeh sorgulamakta
Değer biçtiklerini
Uzaklarda biri son kez ağlamakta
Yalnızlığına.
Gönlünün sırça köşkünü
Tuz buz etmiş kendi elleriyle
Ne çare! ...
Zaman, işlemekte pervasızca
Ay güneşe gebe /güneş doğmayı beklemekte

Kadehte ki şarapta biter, her şey gibi
Kırılgan, biraz umarsız son damla/yudumlanır.
Zamanın girdabında kaybolurken
Kurşuna döner her sözcük
Dudaklarında sadece buruk bir tat…
Ve sadece şiirlerde
Aşk kokusu aramak kalır.
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
3 Kasım 2006       Mesaj #870
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Zalim yollar, zalim deniz
Neden böyle acımasızca ayırdın bizi
Boşa mı gitti yakarışlarım?
Beyhude mi süzüldü gözyaşlarım?

Özlem yiyip bitirirken
Öldürürken bedenimi
Yalvarırım ayrılık
Acı bana..
Ve ne olur ver sevdiğimi….

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr