Arama

Babam - Sayfa 19

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 130.684 Cevap: 756
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ocak 2007       Mesaj #181
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir babanın Duası ;

Sponsorlu Bağlantılar
Zayıf olduğu zamanları bilecek kadar güçlü, korktuğunu kendisine itiraf edebilecek kadar cesur olsun; şerefli bir mağlubiyette mağrur ve dik kalabilsin; zaferde ise mütevazı ve ve şefkatli olabilsin.

Bana öyle bir evlat nasip etki Allah'ım,

Yapması gereken işler sadece birer arzu olarak kalmasın, seni tanıyan bir evlat olsun ve kendini tanımak bilginin temel taşı olduğunu bilsin .

Sana yalvarırım Allah'ım, onu kolay ve rahat yollarda değil, güçlüklerle savaşmanın zevkini duyacağı yollarda yürüt ki, fırtınalarda ayakta kalmayı, ayakta kalamayanlar için de sevgi ve şefkat duymayı öğrensin.

Bana öyle bir evlat nasip etki Allah'ım,

Kalbi temiz olsun, ümitleri yüksek... Öyle bir evlat olsun ki, başkalarına hükmetmeden önce kendine hükmetmesi gerektiğini bilsin, öyle bir evlat ki, geleceğe uzansın ama geçmişi unutmasın.

Ve bütün bunları ona verdikten sonra, yine yalvarırım Allah'ım, yine yalvarırım Allah'ım, ona gülebilme duygusunu ver ki, daima ciddi olduğu halde kendisini fazla ciddiye almasın, ona alçakgönüllülük ver ki daima gerçek büyüklüğün sadeliğini, gerçek zekanın açık sözlülüğünü, gerçek gücün şefkat ve yumuşaklılığını hatırlasın.

Ancak ondan sonra Allah'ım ben, babası !!!boşuna yaşamadım!!! diyebileyim.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Ocak 2007       Mesaj #182
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Işıldayan gözlerinle, güleç yüzünle
Vakitli vakitsiz, öfke selinle
Sponsorlu Bağlantılar
Hiç beğenmediğin, kırk beş yılımla
Bana güç veren kudretsin baba

Anama yarsın, bana kanatsın
Ne zaman sıkışsam, yanımda varsın
İnan ki her zaman, aklımda varsın
Anlatsam da cilt, cilt, sığmazsın baba

Her gün ettiğin dualarında
Her hastalığımda, her sevincimde
Beşimizin de her an yanında
Bize yön veren insansın, baba

Büyütüp, besledin okuttun bizi
İyiye, güzele, doğruya yönelttin bizi
Ana baba olunca anladık sizi
Başımdan eksilmesin gölgeniz baba

Sen bir derya, sen bir ilahsın
Sen bir umut, sen bir çınarsın
Kırk beş yıl yetmiyor sana doymaya
Dilerim sağ esen yaşarsın baba

Çağdaş başlattı seni anlamamı
Ayça’da öğrendim baba olmayı
Kırıp üzdüğüme pişman olmayı
Burktuysam eğer kalbini
Seviyorum seni, bağışla baba.


metin yaltı
AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
17 Ocak 2007       Mesaj #183
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
0311140001091guesswhatimdreami


İnsanın İçinden Baba OLmak GeLiyor... Msn Embarrassed
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Ocak 2007       Mesaj #184
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çiz çizgi üstüne
Resmimin baba

Hayatım sebebi sensin
Kaderim yeniden çiz baba

At sürüsünde manzarası;
En güzel olan,en öndekidir

Ben sürüyü hep arkadan
Seyreden oldum baba.

Mehmet Akif Gülhan
AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
18 Ocak 2007       Mesaj #185
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
05070506565312sm5ni
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Ocak 2007       Mesaj #186
arwen - avatarı
Ziyaretçi
kara bir gece inmekte gözlerine
döner durur medcezirlerin başıboşluğunda
-yüzündeki derin çizgelerde dolaşır zamanın eli-
hangi rüzgar alır götürür seni
hangi zamansızlık çalar
saçlarımı okşayan en sıcak eli

-gitme! -

kim daha uzaktı yarınlarıma
hayalin mi; yoksa yıldızlar mı?
ecelin, gözlerine dokunduğu yerde kalır yüreğim
karagözlerinde kalır ışıklarım
aç ki umutsuz kalmasınlar
aç ki savaşmayı bilsinler
aç ki bir sen daha yok bu dünyada
bu kaçış ki fırtınaya beyaz bayrağı giydirmektir
en acısı da sürülmekti varlığından yokluğuna
bir kasırga olup /devirir içimdeki her şeyi zamansızlık
erken kaybetmenin yıkılmışlığını taşır rüzgar
biraz daha yaklaşırken ölüme
hangi adımın kaçıncı basamağında durur ayakların

-gitme! -

ölümün hissedilir soğukluğunda
yarım kalan gülüşlerin yapışır dudaklarıma
sürgün edilmiş acılarım firari
yokluğun hangi yalnızlığı kapatır
hangi hasretler demlenir içimde
anılarım benden habersiz asılır iplere
kurumaya yüz tutmuş/bekleyişlerimi toplarım ağaç diplerinden
demirlenen hangi gemi götürecek seni bilinmeyene
iskelede sessiz çığlıklarım bağırır avazı çıktığı kadar
soluklanmak için tutulur kelimeler
bir türlü çıkmayı bilmez alfabeden
hiç bu kadar kararmamıştı aydınlık
ıslanıyordu kirpikleri güneşin
o bile ağlıyordu yokluğuna
ölüm konuluyordu bu bilinmezliğin adı

-bekle! -

hayatın yamacından tutuyorum ellerini
hangi aydınlığa sığındıysam
şartellerini indirmekte gecikmedi
boşalır yüreğime tutamadığım gözyaşlarım
yağmur biraz daha fazla dolaşır yanaklarımda
bir kar tanesi düşer gözlerine hayatın
bedenine düşen toprak kadar gerçekçidir yokluğun

-gitme! -

adımı koyduğun /güllerinde mi hatırı yoktu yoksa
yüzüne aksi vurmuş hilalin
ya da birlikte paylaştığımız şiirlerin
üzerine düştüğüm gafletinden miydi bu kadar korkum
yoksa solmasından mı güneşin
oysa binlerce kez katletmiştim ölümü gözlerinde
dokunmasın diye yüreğine
son bir bakışına yakılmıştı onca mumlar
bir yürek sesine
hangi arsız çaldı seni ellerimin arasından
hangi salıya feda edilmeliydi zamanın hoyrat eli

-beni de bekle! -

bu belli ki ölümle yalnızlığım arasında bir savaş
malubiyetin rövanşı yok
ringe attığım havlunun da!
hakem mi suçluydu?
yoksa hile mi yaptı ecel! !
çekti gözlerini gözlerimden
bir damla kan bulaştı düşlerime
biletler ellerimden düştü yere
yaşanmayacak sandığım bir hayat sahnesinde
çok sevdiğin yeşillere sarındın
bir karış toprağı tutarken ellerim
gözlerini kaybettim

ve çok sevdiğim ellerini

gitme baba gitme

daha /yüreğin olacaktım!



gülay morgül
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #187
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Gökyüzün den bir BABA yıldızı kaydı hakkı olma dan...Ama o yıldızın yeri hep orda kalaca...
SENİ ÇOK SEVİYOR,BİR O KADAR DA NEFRET EDİYORUM..

YAŞAMIMIN HİÇBİR SAHNESİN DE ROL OYNAMAYAN BABAM.Msn Cry
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ocak 2007       Mesaj #188
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Babam;
İçimde çocukluk kalıntıları, un ufak mutluluk kırıntıları...
İsten sararmış bir perdenin gerisinden, pespembe bir dünyaya asılı gözlerim.
Pamuk helvalarım, elma şekerlerim, leblebi tozlarım...
Çocukluğumun yırtık ceplerinden bu şehrin tozlu sokaklarına düşürdüklerim.
Hava civa oluveren o bilmediğin gençliğim.
Ah gidenler,gelmeyenler, geri getiremediklerim...
En başta gelen, erken sensizliğim.

yildizlar
Babam;
Hayatın duvarlarına her sabah yeniden vuruyor, vuruyor, bağrıyorum...
"Sobe baba sobe... kimbilir kaç kere... sobeledim işte... ! "
Çıkmalıydın çoktan, gülümsemeliydin,
Oyun sonlarımıza yakışanı tekrar etmeliydin.
Sarılıp öpmeli, kucaklamalı, "Afferin sana" demeliydin.
Akşam kızıllı, sarı sokaklarda, tutmalıydın yine çocuk ellerimden.
"Uzaklara gitme kızım !"
Ben buradayım babam !...
Babam, buradayım ben !...
Ellerimi çürüttüğüm o gri duvar diplerinde...
Yıkık viran kağıttan kalelerin gölgelerindeyim.
Yaralı bereli kollarıma bacaklarıma ilave, yaralı yüreğimle..
Kopuk kollu, kopuk başlı bebeklerimle, gözbebeklerimle...
Umutlarımı darağaçlarına astığım salıncak iplerindeyim.
Dut gölgelerinde, incir diplerinde...
Bakkal Reşat'ın bisküvi kutusu bitişiğindeyim.

yildizlar
Süt çarbası melamin tabaklarda tütüm tütüm...
Naftalin kokulu yorganlar örtüyoruz yine üzerimize....
Yine geceleri tik-taklarını sayıyorum fosforlu saatimizin...
Yıllardır bekliyorum, başucuma gelip
"Ne çabuk uyuyor bu kız" diye gülümseyerek üzerime sevgi örtmelerini.
Alnıma kondurduğun öpücüklerini,
Nasırlı kocaman ellerinle saçlarımı okşayıp,
"İyi ki doğurmuşsun bu kızı hanım" deyişlerinle yumuyorum uykulara yine gözlerimi.

yildizlar
Babam!...
Babam çok özledim !...
Kırmızı eteğim, beyaz fisto buluzum, örgülü saçlarımla,
Uçuk pembe hayallerimi sığdırdığım kapı eşiklerindeyim, görmüyor musun?
Ağazımda "Golden" sakızım, kucağımda plastik torununla,
Bekliyorum ama,
Akşamlar bitiyor babam, akşamlar bitiyor...
Neredesin?

yildizlar
Kumru
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
27 Ocak 2007       Mesaj #189
arwen - avatarı
Ziyaretçi
BABAMA…

Bu kadar mıydı?
Ardına bakmadan çekip gitmek
Bu kadar kolay mıydı?
Çok mu kızdın, çok mu darıldın?
Yalancı dünyanın yalan mavisine
Gittin de ne oldu
Kalbim buram buram, çisil çisil ağlıyor
Yanıyor yüreğim sen yoksun diye alev alev, kor kor
Sen gidince neler gitti ardından bir bilsen
Önce mavilerim uçtu gökyüzünden
Sonra güneşimin sarısı soldu, gecelerimden pamuk ayım kaçtı
Kalbimdeki tüm yeşillikler kurudu, çöl oldu yüreğim
Gözlerim sadece sensiz odalara
Sensiz masalara ve sensiz dünyalara nefret kustu
Gülüşlerim tüm ahengini topladı bir valize
Sen gibi hiç ardına bakmadan terk edip gitti beni

Hani sözün nerede,ya avuçlarımdaki ellerine ne oldu??
Her gece ayın küstüğü küçük kırık penceremde
Seni bekledim dönesin, yine bana “yavrum”diyesin diye
Ama sen ne sözünü tuttun, ne de gittiğin diyarlardan
Uçan kuşlarla, karanlık, nem kokan, rutubetli dünyama selam uçurdun

Ağlamak çözüm değilmiş ardından, anladı parçalanmış yüreğim
Yalvarmak da geri vermedi bana seni, sarı güneşimi, mavi dünyamı
Gelmek istesem de kollarım zincirli boş duvarlara
Hayallerim bitti, gitti gökkuşağımın tüm renkleri
Yarınlarım hep karanlık, hep zindanlarda köle oldu umutlarım

Mahkûm oldum, mahkûm ettin beni çaresizliğin soğuk koynuna
Evde feryatlar, figanlar koptu ardına
Kaldır başını, ne olur bak bana
Ağlıyor senin küçük yüreğin
Ama hani nerde senin gözyaşlarımı silen kuru, çatlak ellerin

Dönüşü yoksa bu gidişinin, durma git boylu boyunca
Beğenmediysen anamın yaptığı döşeği
Düşünme, yat kara toprakta
Ama! Ne olur yalvarırım baba
Yılda bir de olsa…
Bu küçük, senin için çarpan, sen diye gecelere ağlayan
Yavrunun yanına bir öpücük bırak hasret sevdanla

Uğurlar ola baba, uğurlar ola
Toprağın bol, yerin nur dola
Ama unutma,kalbim hep senin yanında,kara toprakta!!!


25.06.2003
Buket ÜLKER
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
27 Ocak 2007       Mesaj #190
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
father

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap