Arama

Babam - Sayfa 47

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 130.958 Cevap: 756
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #461
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Yillar gecti baba, büyüdüm artik...
Saniyeler gibi gelip gecti Baba..
Sponsorlu Bağlantılar
Bakamadik bir daha ardina doya doya.
Aktik hayatin telasiyla bir yana..

Büyüdüm Baba, savruldum ordan oraya.
Bu dünyadaki gül bahcelerinde,dikenler batti hep ayaklarima...
Sarilinca o bükülmeyen boynuna,huzura kavustum herzaman baba...

Kirilan Kalbimi, gülüsün tamir etti baba...
Büyüdüm Baba, cekilmez cileler yasatti hayat bana..
Üstüme üstüme yürüdü yokuslar.
Deprem oldu titredi yüregim..

Bakinca gözlerine, güclendim hep baba...

Büyüdüm Baba...

Babamsin, o yüzden sakin üzülme, yansa da tutussada prensesin, babasinin kizidir o.

Asla yenilmez bu yalan dünyaya.....

Bunu bilesin Baba....

Sidem Güngören

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #462
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Babam

Sponsorlu Bağlantılar
Hani bir gün ansızın
çıkıp gitmiştin ya baba.
Hani çocuktum ya ben.
Hani amansız bir kış vardı ya
Dağların oymaklarında ayaz çatlardı
sanki bir fısıltıya yıldırım çakar gibi.
Sanki bir çığ düşer gibi gözyaşına
göz kapakların hapsederdi düşecek damlaları.

Düşüncelerin sultada
tetikte bekliyordu
sessiz baba.
Dam evlerde mertekler
kerpiç duvarlar üstüne oturmuş uçları.
Buz sarkıtları bir kılıç gibi.
Beyaz karlarla örtülü dağların kıvrımından
bir oymağı geçince ilk yaz dilleniyordu.
O ilk yazda çiçek açtı yeni diktiğin fide.
Issızlıklar gömülmüştü vadiye
biz hala seni bekliyoruz baba.

Emeğini yüreğine yüklemiş babam !..
Koskoca şehirde yalnızdı çaresizdi.
Çocuklarının düşü uyandırırdı
çalar saatten önce işe.
Sabah sessiz ve soğuk kaldırımlara düşerdi
uykusuz gecelerinin mahmurluğu.
Ve buz keserdi parmak uçları
su alan ayakkabıları içinde.
Ya plastik eldiven içindeki
sızlayan elleri
nefesine tutardın ısınsın diye.
Sonra kaldırımlarda ateş yakardınız değil mi baba.
Dudaklarınız titrerdi çaresiz kelimelere.
“Şimdi bir çay olsa
içilir” derdiniz demli.

Bir göçmen işçiydin bu koskoca şehirde
Bir göçmen işçiyi aydınlatırdı
Gecenin odalara sinen karanlığını kovarken
yaktığın lamba.
Uyanır mıydın şimdi bir tatlı nefese
Unuttum diyordun kadınımın yüzünü
unuttum çocuklarımın gülüşünü.
ve çomarın havlamasını olur olmaz sese

Bu koskoca şehrin sokaktan damarları
Dolup dolup boşalıyordu insanlarla ve dertle
Asfalta siydiren delik su borusunun
tamiratı için ordaydılar
Sen hıncını kazdığın toprakta
sabah ayazını içiyordun mutluluğu için çocuklarının
Kiminin içine yel girmiş gibi
gurbet çeken sevişmenin düşünde
sarı saman tınazında mevsimin
aşklarını düşündün çocukluğunun.
“Aşkımız kuşluk vaktinde güzeldir” dedin.
Ya mahmur dudaklarda öpüşmenin tadı
bir hayal görür gibi.
kaldırıldığın hasta hanenin yatağında
başın dönüyordu hala
düşüp bayılışından bu yana.

Bir gelini bezer gibi papatya.
Güneşe selam durur gibi ay çiçekleri
gerdan kırarlar boyunlarını büküp.
Çiğ taneleri yaprak uçlarında
damlalarını döküp
birazdan buhar olacaklar
yazdan kalma güneşin tortusundan.
Ve sonra üşüyecek sıcaklar içinde
bir zemheri ayazında.
Dokunacak doğanın elleri gizli
belki de bir pastırma yazında.
Kendine geleceksin babam.
Yalnızca hasret nöbet tutacak
yanı başında.

Ahmet Canbaba
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #463
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Cemal Süreya - Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #464
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
evimizin direğisin
gözümüzün bebeğisin
sen bizimsin
benim canım babacığım


her gün her yerde,
ben seni anıyorum
babasız her5 anımı
öksüzlük sanıyorum


akşamları sen gelince
kapılırız hep sevince
gündüz olur bize gece,
benim canım babacığım


koca bir dağ gibi
içimde sevgilerim
başardığım işlerde
yatıyor öğütlerin
benim canım babacığım


:naz birgül
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #465
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Baba Diyordu Baba….!

Unuttum sanma seni, her duada adın var;
Dün oğlum, babasına, “baba” diyordu Baba! ..
Duvardaki resimde, bakışın var, yâdın var;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sarılırken oğluma, aklıma geliyorsun;
Gözlerimde yaş olup, sinemi deliyorsun;
Özlemez olurmuyum, özledim, biliyorsun;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

“Baba” diyen kim varsa, gördüğümde ağlayıp;
Başa geldi ayrılık, karaları bağlayıp;
Sensiz olan gönlümü, yokluğunla dağlayıp;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sen bulunmaz efsane, sen gönlümün sultanı;
Sen şu fâni dünyada, ömrümün tutar yanı;
Senden bir emanettir, taşıyorken bu canı;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Gidişin, emânetin, teslimiyet vaktiydi;
Gidişin, Yaradan’ın “tamam” diyen aktiydi;
En büyük mirasındı, ak alnımın naktiydi;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

14/02/2006 - Saat: 00:58
Ali Altınlı
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #466
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Çocukça Yaşamak

El ele tutuşmuş yürüyorlardı
Baba ve oğul, İstanbul'un sokaklarnı
Gelenektir devam eden onlarınki
Ata erkil,yani erkek egemenliği provası

Baba düşünceli.endişeli ve dertli
İçindeki duygu; 'yıkılmalı.değişmeli'
Kızlarıda vardı,bir dahaki sefere
Onları da beraberinde getirmeli

Nereye...?
Yaşama,yaşamı zorlaştıran sisteme
Karşı koyma eğitimini geliştirme
Gelenekleri,tabuları yıkma seminerine

Korkmadan katılarak; bak,oğlum-kızım
Bu yaşadığımız dünya çok çok tatlı
Çoğul toplumlu,bir okadar kültürlü(lü)
Hanoi'li Almanı,Afrikalı Zulu'lu

Beraber yaşamasalar da onlar dünyalı
Kimi avrupalı,kimi kara afrikalı ve diğerleri
Bizce ne rengine nede diline bakılmalı
Beyazı,karayı,sarıyı ve kızılı ayırmamalı

Hayat bir film şeridi gibi sardığı
Gözlerin gördüğü,kulakların işittiği
Düşüncelerin daldığı libidolu karkuyu
Acımasızca her şeyi çekip nakışlıyor(du)

Çocuklarla el ele tutunmuş baba istanbul
Ellerin de,hep beraber yürüyorlardı
Gözlerdeki bakışlar çok şeyler anlatıyordu
Babaya,belliki teselli edeceklerdi o'nu

Belki de şöyle diyeceklerdi; 'baba korkma,
Seninle beraberiz,bizlere bir sey alma!
Satın alma gücünü biliyoruz,sakın ha!
Alınma babaciğim,biz çocuk değiliz,anla!

Çocukça yaşamak,çocukça düşünmek
Ne güzel şey,safça ayrımsız bir dünya
Onlarınki; berrak bir su kaynağı ışıl ışıl
Parıldar,harıl harıl akan zamana direnerek

Ey dünya çocukları!
Çocuklarımı sevdiğim kadar sizleri de
Çok çok seviyorum,sizinle hep el ele
Tutuşuyorum, sizinle yaşamak ne güzel!

Süleyman Kaya
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #467
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ramazan demir ailede tektir
Herkes ondan razi emindir
ibadetinde namazinda ömrü gecmistir
Tüm ecdadda buna sahittir. BABAM

Övülmek pekte hosuna gitmez
Sabah aksam ibadetlerin hic bitmez
Tatli hos sohpetlerin incitmez
Sirrinada akil ermez.BABAM

Cok aci cektin dünyada
Bu imtihandir diyorsun bana
Mümin olmali mesakkatta
Hamd ediyorsun daim yüce ALLAH a BABAM

Ciziyorum dogrulari gündüz gece
Devam ediyor hayat derinden sesizce
Besir demir im yazdigim son hece
Olamadik senin gibi olur halimiz nice. BABAM


besir demir almanya iskenderun

mardin savur kayatepe harisi
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #468
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Hayatın Gölgesi

Yalın ayak yürürü iken
Ayağıma battı diken
Soğuktan titrer iken
Yalnızlığa sarılırım

Anam babam size ömür
Abi kardeş başka yoktur
Ecel gel benide götür
Ben yalnız kaldım Allahım

Anne baba hasretini
Onlardaki özlemimi
Onların eksikliğini
Allah kimseye vermesin

Dertler bende katar katar
Dert girdabı beni yutar
Beni sokaklara atar
Yalnızlığa ağlıyorum

Sular gibi akar oldu
Hayat beni hep yoğurdu
Dağ bile fare doğurdu
Yalnızlığa ağlıyorum

Anne baba arar oldum
Onları arayıp durdum
En sonundada umudum
Mekanları cennet olsun

Bunca yükü omuzuma
Taşıyorum bir başıma
Bakma benim yaşıma
Neler çektim bilki neler

Hayat öyle çekilmezki
Bir defada çizilmezki
Tek başına gidilmezki
Acılara gididyorum

Benim aldığım nefesi
Tüketti hayat gölgesi
Buradan gayri ötesi
Ne olursa olsun artık

Dertlerimi paylaşacak
Karşılıklı konuşacak
Dertlerimi boşaltacak
Bir arkadaş arıyorum


Mehmet Sait Akkuş
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2007       Mesaj #469
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Baba

Yıllardır özlemle bekledim beni sevmeni
sana benzemek
sana ait bir şeylere dokunmak
senin kokunu duymak varlığını hissetmek
benim için bir ibadetti sanki
kimseye benzemezdi kapı çalışın
anlardım senin geldiğini
koşarak atılırdım boynuna
sende severdin beni
ama pek belli etmezdin.
Soğuk mesafelerin gelirdi
sıcak sevgi dolu kollarından önce
hep kursağımda kalmıştır sana söyleceğim
sözlerim
sevgimi bile anlatmayı bırak göstermeye
korkardım
ama yine de vazgeçmezdim seni sevmekten önce
büyüdüm
artık soğuk mesafeler kalkmıştı ortadan
arkadaş oluverdik seninle
derdime ortak
yoluma yoldaş oldun.
Bıkmadan usanmadan sevdim seni
sevgin karşılıklıydı elbet
ama hiç belli etmiyordun.
Sen içinde bense hevesim kursağında kalmış
bitap bir biçimde
yinede pişman olmadım seni sevmekten
sana söylemediğim çok şey var be BABA
mesela seni ne kadar çok sevdiğimi
sensizlikten korktuğumu
yokluğuna dayanamayacağıma
ben seni çok seviyorum be BABA.




Emre Buğday
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
6 Ağustos 2007       Mesaj #470
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Baba Diyordu Baba….!
Unuttum sanma seni, her duada adın var;
Dün oğlum, babasına, “baba” diyordu Baba! ..
Duvardaki resimde, bakışın var, yâdın var;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sarılırken oğluma, aklıma geliyorsun;
Gözlerimde yaş olup, sinemi deliyorsun;
Özlemez olurmuyum, özledim, biliyorsun;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

“Baba” diyen kim varsa, gördüğümde ağlayıp;
Başa geldi ayrılık, karaları bağlayıp;
Sensiz olan gönlümü, yokluğunla dağlayıp;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sen bulunmaz efsane, sen gönlümün sultanı;
Sen şu fâni dünyada, ömrümün tutar yanı;
Senden bir emanettir, taşıyorken bu canı;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Gidişin, emânetin, teslimiyet vaktiydi;
Gidişin, Yaradan’ın “tamam” diyen aktiydi;
En büyük mirasındı, ak alnımın naktiydi;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

14/02/2006 - Saat: 00:58
Ali Altınlı

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap