Arama

Babam - Sayfa 53

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 119.267 Cevap: 756
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2007       Mesaj #521
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Uyan babacığım uyan, işte ben geldim,
Sonsuzluk bahçesinden gonca gülleri derdim.
Sponsorlu Bağlantılar
İkinci hayatıma dünden beri uyandım,
Anamın kapısına bugün geldim dayandım.

Dünyanın çilesini ben de artık bitirdim,
Bütün dostlarından sana selam getirdim.
Sonsuzluk bahçesinden gonca gülleri derdim,
Uyan babacığım uyan, işte ben geldim.

Buyur oğlum Ahmet, buyur hoş geldin,
Acelen neydi oğlum, neden tez geldin?
Tanıyordum çevreni, seni herkes severdi,
Dünya senin daha yaşamana değerdi.

Uzat ellerini baba önce öpeyim,
Bütün dertlerimi sonra dökeyim.
Kırk iki yıl evvel babamın ocağında,
Buluverdim kendimi anamın kucağında.

Çetin zorluklara göğsünü geren,
İlçem Akçaabat, köyüm Akören.
Çocukluk beynimde yüce amaçlar,
Dümdüz gelirdi bana karşı yamaçlar.

Temiz dağ havasına her gün doyardım,
Başımı anamın dizlerine koyardım.
Çabuk geçti çocukluk, gençlik daha güzeldi.
Ardından hemen acı gurbetlik geldi.

Hatay ve Sivas'ta çocukları okuttum,
Dürüstlüğü onlara kilim gibi dokuttum.
O yıllarda daima bahtım ne de açıktı,
Uzun süre ararken falda gelinin çıktı.

Sen de sevmiştin onu Naciye'ydi adı ya,
Düşüverdi gönlüme beni çekti batıya.
O küçücük yuvamız bize saray olmuştu,
On yıllık beraberlik mutlulukla dolmuştu.

İyi bir öğretmendim, mesleğimi severdim,
Ne kötü bir söz söyler, ne de bir kez döverdim.
Allah'ın kullarıyla ne küstüm ne darıldım,
Ömrümce hiç kimseyi kırmadım, hep kırıldım.

Dürüstlük ilkesinin gül yüzüne vuruldum,
Çalıştım çabaladım, ama çabuk yoruldum.
Coşkulu çağlayandım taştan taşa savruldum,
Sonlarında ömrümün bir köz gibi kavruldum.

Boyum uzun, gönlüm bol, saçlarım ak.
Hesaplarım hep düzgün alnım açık yüzüm ak.
Küçükleri hep sever büyükleri sayardım.
Sonbaharın sonunda yaprak gibi sarardım.

Toprak kendine çeker sararan her yaprağı,
Burnumda tütüverdi Trabzon'un toprağı.
Ölüm çok kısa yoldu, koşarak erdim baba,
Köyümü çok özledim, uçarak geldim baba.

20.11.1997

İrfan Ünübol

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2007       Mesaj #522
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ağlarım BabaHer cefasını çektiğim dünyaya ,
Kırıldım gayrı kırıldım ,ağlarım .
Sponsorlu Bağlantılar
Öksüzler kervanında bir ben yaya ,
Yoruldum babam yoruldum ,ağlarım ...

Vardım da sunası yitik göllere
Yemyeşil yaylalar dönmüş çöllere
Aşinalardan , yaban meçhullere ,
Sürüldüm babam sürüldüm , ağlarım ...

Ne olur şu resmin gelseydi dile
Belki gözyaşlarım dönmezdi sele
İtimad edip iki çürük dala ,
Sarıldım babam sarıldım , ağlarım ...

Hüsam der,varlığım çalıdan öte
Çığlığım duyulmaz ,ölüden öte
Alemin dilinde, deliden öte
Görüldüm babam görüldüm, ağlarım...

Ağlarım ,ağlarıum,ağlarım
Deliden öte görüldüm ağlarım.....
Şair Hüsam
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
1 Eylül 2007       Mesaj #523
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Sen Başkasın Baba

Seni seviyorum Baba
Sen başkasın Baba
Tebessümündeki acı başka
Kol kanat gerişin başka
Sevginle besledin ruhumuzu
Sigarayı bile bizim için bıraktın
Çok yaşamak için değil haa…
Bizi sensiz bırakmamak için
Hastalığımı satın alırdın hatırlar mısın?
Bir de üstüne para verirdin
Nasıl da geçer di hemen baş ağrım
Seni çok seviyorum Baba
Sen başkasın Baba
Mintaz’ını çok seviyorsun biliyorum…
O da sana Ali Vıtçık diyor
Annemle aşkınız öyle yüce ki
Leyla ile Mecnun hiç kalır
Ferhat oldun dağları deldin
Bizim için
Bülbül oldun,dikenleri yoldun
Güllerini korumak için
Bülbül gibi ölmedin
Pes etmedin,niçin?
Bizim için
Seni tanıyanlar seni çok seviyorlar Baba
Senden korkuyorlar da
Sert duruşundan değil haa…
Heybetinden,sevginden,
Ruhundaki asaletten…
Sen kimsin Baba?
İncitmezsin hiçbir şeyi
Ruhun öyle ulvi
Zekan öyle bir okyanus ki…
Sen unutulmayacaksın Baba
Ben alıştım korunup kollanmaya
Annemin, senin anlayışına
İkiniz hep birlikte mutlu olun emi?
Beni özlemeyin ne olur
Yoksa yoksa…
Hatırlar mısın annemin ameliyatında
Geceler boyu ağladığını
Yıkıldım
Heybetli boyunun bükülmesiyle yıkıldım
Yıkma bizi Baba
Yıkma bizi Anne
Ferya Çalış Ersöz
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #524
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yaralı benim yüreğim yaralı
Uyku tutmaz gecem günüm karalı
Felek pişmiş aşa suyu katalı
Yaralarım göz göz oldu sulandı

Oy Baba Can Baba yürekte derin yara

Kuş olupta ben yanına uçsaydım
Doya doya boynuna sarılsaydım
Koklayıp ta bu bağrıma bassaydım
Seni bir daha nerede bulayım

Oy Baba Can Baba yürekte derin yara

Kaderim böyle yazılmış ne deyim
Başım alıp nerelere gideyim
Söyle baba ben kimlere küseyim
Sensiz dünya malını ben neyleyim

Oy Baba Can Baba yürekte derin yara
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
4 Eylül 2007       Mesaj #525
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Baba Hasreti

Adınla, şanınla, sen bir ekoldün
Giyimin kuşamınla bir dekordun
Senin varlığın bana güven verirdi
Senin nasihatin bana ümit verirdi

Bayram, senin gibi olmayı özenirdi
Tüm mimik hareketini taklit ederdi
Seninle hayatı yaşamak ne güzeldi
Seninle yaşamak, her şeye bedeldi

İlk ata binme zevkimi seninle tattım
İlk korkumu, senin himayende attım
Bütün ilklerimi senin sayende tattım
Seni kaderle kaybettim kara bahtım

Gözüm simana, gönlüm sevgine hasret
Kolum koluna, kulağım o sesine hasret
Bütün benliğim, senin benliğine hasret
Yetim şair Bayram babasına çok hasret

Senin hasretin, bana çok mu çok koydu
Senden ayrılalı, sayısız aylar, yıllar oldu
Görenler benden ziyade, hep seni sordu
Ama senin ölümünü anlatmak çok zordu

Çünkü inanmak istemiyordu dostların
Atıcılığın ve de efeliğinle ün yapmıştın
Hep anlatırlar bir atışla 9 kuş vurduğunu
Sadakatinle gönüllerdeki taht kurduğunu

Sensiz geçen günlerim ay, aylarım yıl oldu
Gittiğinden beri, en yakınımız bile, el oldu
Bıraktığın o üç çiçeğe de kırağı vurup soldu
Bıraktığın servete, yağmacılar hep el koydu

Senin hasretin sanki içimde yanan bir kordu
Senin hasretin ve hayatın o acıları çok zordu
Şair Bayram, "gelse de vuslat, bitse bu hasret"
Yoksa, daha ölmeden bitirecek beni bu hasret


Bayram Tunca
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #526
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
Elveda Babacığım
buğday beniz, kirli sakal
giderken demedin bir hoşçakal
öpülesi ellerin sakladın benden
dilerim kavuşalım erkenden

aşk ile çıkarken sen hac yoluna
ashabın sarıldı mekkede boynuna
habibe kavuştun medine yolunda
hicranın dindi vuslat anında

okşardın saçımı sen hep sevginle
titrerdin üstüme, oğlum, diye diye
yazdığın şiirlerdi suyum ve aşım
bitsin artık bu hasret, gel kavuşalım

bülbül güle, toprak suya duyar ızdırap
beni yakansa senin hasretin
uyku nedir bilmez bu gözler
seherde hep seni bekler ve özler

söz yeter mi bu hasreti anlatmaya
mürekkep kan akar,
gözde kalmadı damla
dilerim güç versin bana hazreti mevla

baki'a çıktı yolunun kıvrımları
sahabeyi kiramdır şimdi komşuları
habibi uyandıracaktır ilkin onları
şefaat bize de ey cennet yolcuları

üstadı ahırlı'lı tevfik efendi
ilmini elinden su gibi içti
medrese damında çile tüketti
bozkırlı müftü ali efendi
Mehmed Arif
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #527
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Babamin Dogum Gunu

dogum gunun bugun baba
ve sen ay isigi altinda
ben ise bir yakomoz sahilindeyim.
bugun mercanlara bakiyordum
inan bana baba senin kadar isiktilar.
gece yarisini gectiginde
adama bir ayri vuruyor hasretlik.
gurbet denen su esaret
yahut surgun de
ama hersey aydinlik icin de istersen
baba en cok aksamlari gurbet vuruyor.
disarda askerlerin sesi
uyutmuyor beni.
birde sensizlik yok mu?
vuruyor ta icime
baba bana bu aksam isiklarda birde yildizlardan bahsetsene
hani su yillar
nasil gecti desene.
surda su asklar yasadim
bende senin gibiydim desene.
baba kac yil oldu ki
daha saclarinda ki aklari saymayali.
baba bana korfezi anlat
cennet vatani
hala beklerim baba mektubunu
dogum gunun bugun baba
kutlu olsun
Hüseyin Cayıklı
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #528
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
BABAM' A


Gel, seninle anacığım, maziyi yadedelim,
Analım babamızı, ruhunu şadedelim,
O, bu masum yuvanın oldu aziz şehidi,
Bu günleri görmeden kara toprağa gitti.
Öttürse borusunu İsrafil bir an için,
Mezarı kıpırdasa, oynasa için için.

bababut

Halimize bir baksa, kaldırsa bir başını,
Silse gözlerindeki ıstırabın yaşını,
Kafasında yer alan istifhamlar çözülse,
Bizim için yaptığı bütün gamlar çözülse.
Sükunla toprakları çekse bir üzerine,
Halinden memnun olsa, yatsa tekrar yerine.

bababut

Sana şefkat gösterdi masum bir evlat gibi,
Sonra Azrail geldi korkunç bir feryat gibi,
Kasıp kavurdu gitti, onu beraber aldı,
Arkasında hatıra iki zavallı kaldı.
Bürüdü gözlerini korkunç hırçın bir korku,
Gözleri açık gitti, kaderin cilvesi bu.

bababut

Bazı ufka dalarım, gözlerini görürüm,
O gözler ki sahibi mezarda bir kötürüm,
Yerinden kıpırdamaz, kolunu kaldıramaz,
Yolumuzda durana vurmak ister vuramaz.
Seneler önümüze ıstıraplar yığardı,
Küçük kalplerimize kasırgalar sığardı.

bababut

O göklerden bakardı, bize ilham verirdi,
Biz muvaffak oldukça, güler selam verirdi,
Bugün, hayatımızda mustarip bir sükun var,
Ne kadar ferahlasak, onsuz bize dünya dar.
Ufuktaki gözlerin tahassürü bir sönse,
Ne olurdu Allah' ım, gidenler geri dönse...


SITKI TUNCER






Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
5 Eylül 2007       Mesaj #529
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Babama



Öyle bıkmışım ki...
Her şeyden...Kendimden
Tutunmak gerekiyordu hayata
Ama sensiz
Çok zor...
Sabahın. dördü beşi
Ayaktasın,
Kaptırmamak için o günkü kazancını,
Koşuyorsun,nefessiz...
Eli boş dönüyorsun sonra
Bomboş bakıyor gözlerin,
Tavandaki çatlağa.
Elin giderken cebine; titriyor
Ağır çekimde izliyorum;
Önce Hitit Güneşi,
Sonra kırmızı zemin üzerinde,
Maltepe yazısı,
Alırken dudaklarının arasına,
Yüzün titriyor
Ben karşındayım,
Bir nefes çektin,
Okyanusların derinliklerinden,
Dev dalgalar alıp götürüyor,
Umudumuzu ve tüm hayallerimizi,
Duman savrulurken,
Bin takla atıyor,
Anksiyete nöbetlerin
Ve sonra
Göz göze geliyoruz
İkimizin bakışları
Anlamsız ve çaresiz
Bir parça ekmek,
İki yudum çay,
Kalkıp gittin.
Gitmelerine alışamadım,
Her gidişin, bin mil ötesiydi Kafdağının
-
Üniversitedeyim
Babam gelmiş
Bazıları gibi sarılamıyoruz
Uzaktan uzağa;
'Hoşgeldin baba'
'Nasılsın oğlum'
Uzun süre bakışamıyoruz
Oturuyoruz lokantaya,
Sonradan öğreniyorum;
Neden iki kebap söylemediğini
Ve kahroluyorum.
Yine gidiyorsun,
Ben yine sensiz
Haykırmak istiyorum arkandan;
'Gitme...'
Karabasanlar çöküyor üzerime,
Bağıramıyorum...
Kavurucu bir Temmuz sabahı,
Uyandırmak için seni,
Çıkıyorum merdivenleri,
Gülümseyerek,
Geliyorum yanıbaşına,
Yavaş, yavaş,
'Uyan baba...Uyan...'
Ta derinden içimden bir şeyler kopuyor,
Yüzüm sapsarı,
Dilim lal,
Ayaklarım kilitli,
Bedenim donuk,
Bu son gidişindi,
Gözlerin açık gitmiştin,
İlk kez ardına bakmadan.
Hani söz vermiştik;
Oturacaktık bir banka:
Uzun uzun konuşacak,
Ve bakışacaktık.
Sen bana nasihat edecek,
Ben de tutacaktım.
Yeryüzü bütün genişliğine rağmen,
Dar gelmişti bana...
-
Ama,
Senin adına seviniyorum biliyor musun?
Kurtuldun dünyanın iki yüzlülüğünden,
İyilik yaptın diye;
Aşağılanmıyorsun...
Sokaktaki çocuğun başını okşadın diye;
Yanlış anlaşılmıyorsun...
Peygamberin ismini anınca;
İrticayı hortlatmıyorsun...
Esir kamplarında bile görülmeyen eziyetlere katlanan,
Tek amaçları; izzetlerini korumak olan,
Başlarımızı öne eğdiren,
Bütün erkeklerimizden daha erkek,
Gözyaşları arş-ı alayı inleten,
Bacılarımızın iniltilerini,
Duymuyorsun...
-
Memlekete gittiğimde;
Bir sana,bir de arkadaşlarına uğruyorum.
Senden konuştukça,
Ruhum yeşeriyor...
Ve sonra
Köşeme çekiliyorum
Fotoğrafına odaklanıyorum
Öylece kalıyorum.
Parkinsonvari
Ve Histerik.
--
Babalar gününde ne istersin?
Karanfil,lale,sümbül,menekşe mi?
Ben ne istediğini biliyorum galiba:
Beni ve torunlarını.
Biliyorum;
Ancak onların kokusu,
Dindirecek,kaygılarını.
Biliyor musun?
Onlara hep seni anlatıyorum;
Seni anlattıkça,
Gözlerinin içleri gülüyor,
Kavuşamamanın acısıyla,
Onlar güldükçe,
Bir başka oluyorum,
Her şeyi bırakıp;
Koşmak istiyorum sana;
Durmadan...
Ve sonra...
İrkiliyorum..
Tutunmak gerekiyordu,hayata
-
Anlaştığımız gibi:
Sakın bir yere kaybolma!
Sonra bozuşuruz
Babalar gününde,
Sana,
Dünyanın,
En güzel iki çiçeğini getireceğim:
Biri Muhammed... Biri Asude


ARSLANS


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #530
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BABA
Baba olduğun zaman babalığı anlarsın
Yüreğine ateş düşer alev alev yanarsın
Çocuğun hasta olsa için yanar ağlarsın
Babanın ne olduğunu o zaman anlarsın.

Çocuğun hasta olsa doktorlara koşarsın
Sen zamanesin baban ölse bakmazsın
Birgün sende öyle bir evlada raslarsın
Babanın ne olduğunu ozaman anlarsın.

Hep dersin herşey çocuğumun olsun
Onun geleceği için gece gündüz koşarsın
Büyüyünce babanı görmeyesin diye kaçarsın
Aynı şeyler senin başınada gelir anlarsın.

Bir gün gelir bir mezar yeri ararsın
Kaybettiğin babanı o mezara saklarsın
Belkide oturur baş ucunda ağlarsın
Sen babanı kaybettikten sonra ararsın.

Ali Eryılmaz

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap